Karalahana.com! Laz uşaklarının gayrıresmi web sitesi

 Anasayfa yap |   Sık kullanılanlara ekle  ENGLISH

 RİZE

 ARTVİN

 ORDU

 BAYBURT

 SAMSUN

 SİNOP

 KARADENİZ BÖLGESİ

 

 MÜZİK

 TARİH

 KİM KİMDİR

Dilbilim - Yerel kelimeler

 

 

 KARADENİZ FORUM

RESİMLER

 EDİTÖRDEN

 AJANDA

KARADENİZ GAZETELERİ

 

LİNKLER

 RİZE

 ARTVİN

 ORDU

 BAYBURT

 SAMSUN

 SİNOP

 

DOSTLAR


karalahana karadeniz gazete, karadeniz gazetesi, karadeniz haber
Yukardaki logoyu tıklayarak Bağımsız Karadeniz Gazetesini okuyabilirsiniz.

Önemli linkler, gazete oku, tv seyret
 Dünyanın tüm televizyonlarını Canlı seyretmek, tüm gazeteleri tek bir sayfadan okuyabilmek için önemlilinkler.com
www.onemlilinkler.com
sitesini sık kullanılanlara ekleyin.


KARADENİZ FOTOĞRAFLARI
Deeğerli Lahana forum üyeleri
Karadeniz fotoğraflarınızı  galerimizde otomatik olarak yayınlayabilirsiniz.
TIKLAYIN

KARALAHANA DA YAZAR OLUN


Yazılarınızı yayınlamamız için bize gönderebilirsiniz

 cadı medea kolhisli akradenizli yunan mitolojisi argonotlar

Yunan mitolojisinin en eski efsanesi Argonautlar destanının karakterlerinden Yasun'un karısı cadı Medea'nın Kolhisli (Doğu Karadenizli) olması rastlantı değildir.

Cadılar ve Cadılık

cazi, ċazi, ċazi garísi 1. is. Cadı. Doğa üstü güçlerden faydalanarak insanlara zarar verdiğinde inanılan kötü kalpli ve çirkin ka-dın.

     2. mec. Huysuz, geçimsiz yaşlı kadın.

Terminoloji: Gidikän dedi_oa bi ċazıGarisi ki” BR 33/73 (Sürmene Arpalı), TS 46 (Ton-ya); çazi AC 312 (Vakfıkebir, Akçaabat); cä-zi (Çamlıhemşin); cazu AC 4 (Ünye, Torul); cazı “Kocakarı kılığında, çocukları heybesine  atıp kaçıran bir yaratık. Kocakarıdan farklı olarak gizli kuyruğu vardır” RK 100, “Ge-mencemun istine/Sıra, sıra yazılar/Yol-ladılar yarumi/İki dane cazılar” BY 135; MS 62; cadı Bu çayırlar solmadan/ Ya gel ak-şam olmadan/Gireceğum koynuna/Cadi ne-nen duymadan” (Duman,1989a: # 505),

     Erzurum’da cazi Eİ III 54.

     Anadolu’da, sağlığında üstünden kedi at-lamış veya köpek eti yemiş insanların,  öl-dükten sonra hortlayarak cadı olacaklarına inanılmaktadır ANBR 149. Anadolu folklo-rundan farklı olarak, Doğu Trabzon ve Rize folklorunda cazi/mayisa (Çaykara) motifi, uzaktan gelen korkunç bir yaratık olarak al-gılanmamaktadır. Köyün içinden herhangi bir kadın cadı olabileceği gibi cadılık eğitim-le başkalarına da öğretilebilir. Aynı evdeki tüm kadınların erkeklerinden habersiz cadı olabileceğine dair sayısız hikaye vardır:

Cazıların ciğer yemesiyle ilgili buralarda eskilerden beri bir hikâye anlatılır: Evin ge-lini cazıymış. Çocuğun ciğerini çıkartır, ye-mek için ateşe gömer. Bu arada ateşin ba-şında uykuya kalır. Kaynanası sabah ateşi karıştırırken ateşe gömülü birşey olduğunu görür iyice karıştırır bakar ki ciğer parçası.

-Bok yiyenin kızı kendi doymuş ta bunu da bana bırakmış, der.

Meğerse kaynana da cazıymış, Ateşte piş-miş ciğeri alır, çekilir bir köşede yer”  GB 81 (Hemşin)

     Cadılar normal anne babadan doğan er-kek veya kadın, sıradan insanlar olup, cadı-lığı bir başka cadıdan bir öğreti olarak alır-lar. Trabzon ve Rize’de kuyruklu, Hopa’da (Laz) hem üç parmak boyunda kuyruklu, hem de koltukaltlarında sinek kanatlıdır. Efendilerinden başkasına hizmet etmeyen cadıların, tek amacı kötülük ve efendilerinin emirlerine hizmettir:

     Yeni doğmuş buzağıların yüreklerini yer-ler; kundaktaki çocukları boğarlar; kedi, ö-rümcek şekline bürünürler. Cadıların bir gö-revi de yeni gelinleri telkin yoluyla cadılığa özendirmektir. Laz varyantlarında cadıların üç defa cadı olduğunu itiraf etmesiyle, ya da koltuk altlarındaki sinek kanadı büyük-lüğündeki kanatların usturayla tıraş edilme-siyle cadılıklarının sona ereceğine, cadıların suya atıldıklarında batmayacaklarına inanılır (Hopa  Peroniti)

     Tonya’da eve cadı girmesini engellemek için pencere ve kapılara komar dallları asılır (Torul’da kuşburnu dalları) yine de engel olunmayıp 30 Nisan’ı  1 Mayıs’a bağlayan gece eve girerse bütün tahta aşıkların içleri-ni kazır ve buzağıları öldürürmüş. Torul’da çocukların cadılardan zarar görmemesi için, kollarına kuşburnu dallarından bileklikler ta-kılır. Süt dolu tencereler sıkıca kapatılır ve kaşıklar dolaplara kilitlenerek, cadılar tara-fından kirletilmesi engellenir (aynı şekilde Karakoncolos günlerinde kaşıklar karakon-colostan da saklanmaktadır)

     Cadılık dürtüsü, geceleyin güçlenir; ba-zen tek başlarına bazen gruplar halinde evleri dolaşır bazen de Kırım ya da Mısır’a süpürge veya pişmiş kilden küpler üzerinde uçarlar. Hopa’daki cadıların Mısır’a süpürge üzerinde uçup hurma yemeleri örneği dışın-da (Hopa Peroniti) dışında nerdeyse tüm varyantlarda cadılığın merkezi Kırım’dır. Kı-rım cadılarının küpler üzerinde uçup gelerek yaptıkları kötülükler; Mekke’ye giden hacı-ların getirdiği kabe toprağı sayesinde (HG - Akçaabat) ya da yerli cadıların rekabeti neti-cesinde (Dernekpazarı Zenozana) engellen-miştir.

     Ahırdan gürültüler geldiğini duyan bir kadın, aşağı iner ve o güne kadar görmediği bir kedi görür. Kediyi ensesinden yakaladığı anda kedi komşusu olan yaşlı kadına dönü-şür (Dernekpazarı Zeno Zana).

     Cadılar yanlarında taşıdığı insan pisliğini üstlerine sürerek uçma yeteneği kazanırlar, çalı süpürgelerine ters oturur ve gözlerini kapayınca uçmaya başlarlar; gözlerini açtık-larında istedikleri yere varmışlardır. Eğer uçarken bir dikenliğe düşerlerse mayisa-lıkları (cadılıkları) yok olur.

     Yiğit’in naklettiği muhtemelen Rumca-sından çevrilmiş bir mayisa türküsü kayde-dilmiştir:

Açıldı bana dağlar/Yaparum fazla yağlar/ Tutarsa bana huyum/Nahır üstünde su-yum/Gıdı Gıdı oğlağum/Mart g...Parmağum/ Mart çıktıda dert gitti/ Koyunum yaza çıktı/ Ahi...hi....hi....hiii..” ÇF 50.

     Çaykara’da mayisaların hayvanlar ve köylüler yaylada iken 23 Haziran gecesi na-hıra gireceklerine inanılır (Akçaabatta 13 Mayıs HG). Bu yüzden mayisanın nahıra gir-memesi için tedbir alınır: 

23 kirezde, akşam olmadan obayı (yayla evini) 3-7 def’a ayeti kürsi ve 3-7 defa Kulhuvellahu okuyarak bağlarlar. En son ahır kapısını üfleyerek Bismillahirrahmanir-rahim deyip bu kapıyı sıvazlayarak kapatır. Obayı bu şekilde bağlayan kimse haneka (süthane) ye girerek sütlerin kaymağını alıp mayısanın faaliyet göstereceği akşamdan önce mutlaka yayıklar. Herhangi bir sebeple kalan bir kaymak olursa üstüne tuz ser-perler. Diğer taraftan ineklerin kuyruklarına bir iplikle 7 düğüm bağlarlar. Bu düğümlerin içinde kömür ve tuz bulunur. Düğümler bağlanırken kulhuvellahu okunur ya da ma-yisa yakalanmaya çalışılır ‘Mayısayı yaka-layacak erkek 70 defa “Allahu Lailahe illallahu velheyyul kayyum” duasını okur ve her defasında kendi üstüne üfler, obasını bağlamaz ve ahır kapısını besmelesiz kapar. Daha önceden hazırladığı bir balık ağı veya 41 iğne ile öldürülerek yüzülen, kurutulan kurbağayı başına koyup ahırın bir köşesinde saklanır. Mayısa; saçları karmakarışık bir hal-de ve hafif bir şekilde ağlayarak ahıra girip bir ineğin altına yanaşır. Bu sırada erkek saklandığı yerden cazunun üzerine atılarak saçlarından tutup onu döğmeye başlar. Ma-yısayı söyletmek şarttır”  ÇF 52.

     Hemşin folklorunda cadıların elek ve file-den rahatsız olduklarına inanılır ve bebekler fileye sarılarak uyutulur. Lazlar’da cadılık gücünün yok olması için bizzat cadının üç kere cadı olduğunu itiraf etmesi gerekliyken (Hopa Peroniti), Hemşinde cadının muhata-bının cadıya üç defa cadı olduğunu söylet-mesi yeterlidir GB 82. Cadılar geceyarısı genellikle örümcek biçiminde, kremul’un (o-cak zinciri) üzerinden inerek girerler ve bebeğin odasına gelince insan şekline bü-rünürler. Hemşin’de cadının bir avuç büyülü toprağı annenin üzerine saçarak onun derin uykuya dalmasını sağlayıp arkasından da “egiş” denilen ucu eğri uzunca bir demir çu-bukla bebeğin ciğerini çıkarıp yediğine ina-nılırdı RK 257.

< Farsça  câdû > Karadeniz Rumcası cadu (τζιατου [İnebolu]) P II 381

     Trabzon Rumcası cazi, mayisa (Çaykara, Maçka)

     Modern Türkçe cadı “Geceleri dolaşarak insanlara kötülük ettiğine inanılan hortlak” TDK 375

     Lazca cazi (Pazar, Fındıklı), LAT 27.

     Hemşince cadu, Ermenice çaduk DKL 31, Azerice caduger AHÖ 235/37, cadukün AHÖ 281/19 “büyücü”

 

Rize’den bir cazi hikayesi

 

     Anan yoğ idi. Nenen hiç yoğu idi. De-denun dedesi daha girmemuşti beşiğe. Var idi, yoğ udi bir Hasanika. Hasanika ge-zer iken gördü bir armut ağacı. Çıktı armu-da başladı yemeğe. Keldi bi Cazi Karisi. Ni-yeti idi bozuk. Armud'un altından seslendi tatlı bir sesle bağurdu Hasanika'ya :

- Uuuy anan kurban olsun saha. Hasanika oraya ne yapayisun. 

- Armut  yiyirum.

- At bağa bi armut.

Atar oğa bi armut. Cazi karisi onu mah-sustan tutmaz.

- O kitti bayışağa. Kızlar kesulsun saha. İn bi dal aşağa, at bağa bi daha. 

Atar oha bi daha.

- O da gitti bayışağa, in bi dal daha aşağa, at bağa bi dağa

Hasanika armut ata ata geler aşağa son dal idur çuruk birden duşer başaşağa. Ge-çirur baygunluk Cazi  karısı tutar Hasani-ka'yı, kor torbasına, alur keturur evine. Kitler oni bir odaya. Cazi karisi evden ay-rılurken kızı Fadime'ye:

- At kazani ustune, hazır uyuyi at  Hasa-nika'yı da içine. Pişir ko dolaba. Geldummi yeruk.

Hasanika uyanmış duymuştur bunu. Lakin kelir duymamazliktan. Fadime atar kazani ustune içine doldurur suyu. Yakar da ete-şu. Çağurur Hasanika'yı.

- Hasanika git da bak. Kazanun içine bon-cuklarım ordamidur? 

Hasanika bili ya işi uzaktan bakar kazana. Der Fadime'ye:

- Ben gormedum, sen bi bak onlara. Tam bakar iken Fadime. Vurur oğa bi tekme. Atar oni kazanın içine. Pişirur oni eder ka-vurma, koyar sahanlara yerleşturur te-reklere. 

Kelir Cazi Karisi bakar etler tereğe, başlar onlari yemeğe. Yerken da:

- Hasanika'nun etleri cimi cimi butleri. Ha-sanika'nun etleri cimi cimi butleri.

Hasanika meğer çıkmuş idur çatıya der or-dan oğa:

- Fadimenun etleri cimi cimi butleri.

Cazi Karisi duyar oni, tükürur yediklerini. Kurar hemencecuk bi plan. Uğraşur çatı-dan aşağı indirmeyi oni.

- Uuuy Hasanika oraya nasil çiktun?

- Eskemileri koydum birbiri ustune oyle çiktum.

Oda koyar iskemileri ust uste. Çıkar ustle-rine.Çıkar ustlerine da beceremez duşer altına, incitur dizini. Gene seslenur:

- Uuuy Hasanika oraya nasil çiktun?

- Yiğne yine ustune koydum da öyle çik-tum.

Kodi yiğne yiğne ustune çıkamadi. Geçti yiğneler oğa.

- Uuuy Hasanika oraya nasil çiktun?

- Kizdurdum bi şiş soktum oni kendume, attı beni buraya.

Cazi Karisi kizdurur bi şi, sokar oni ken-dine; ceberur kider. Hasanika iner aşağa. Araştirur bulur Cazi'nun hazinelerini. Olur zencun

 

cazi eğişi is. Ucu kanca şeklinde kıvrılmış demir kanca olup peynir yapımında kullanıl-maktaysa da (Bk eğiş) yöre folklorunda, ca-dılara özgü bir aksesuar olarak yer almak-tadır:

 Cazı gece yarısı ocaklıktan iner, kül döküp anneyi uyutur, sonra egişle erkek çocuğu-nun ciğerini çeker yer” GB 80 (Hemşin)

 

   

 

Kaynak: Özhan Öztürk. Karadeniz Ansiklopedik Sözlük. Heyamola yayıncılık, İstanbul. 2005. ISBN: 975-6121-00-9. Tüm telif hakları saklıdır. İzin  almadan veya kaynak gösterilmeden bir kısmı veya tamamı kopyalanamaz ve kullanılamaz.

Ayrıca Oku

 LAZLARIN GERÇEK TARİHİ

 Arhavi ilçesi halk oyunları
Arhavi ve Artvin Halkoyunu kıyafetleri

 LAZLAR, Laz kültürü, laz halkı, laz tarihi

 KARADENİZ UŞAKLARI
 Cinler ve periler
Karakoncoloz nedir

Arhavi ve Artvin Halkoyunu kıyafetleri

Artvin halk oyunları

 Artvin Barı mı? Ata barı mı? Ermeni Barı mı?
Bar, Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Artvin, Erzincan barları

 Karadeniz horonları , horan, horom ve hora kelimeleri

Lazlarda Evlilik Gelenekleri, Evlilik, düğün, nişan

LAZİSTAN ETNOGRAFYASI, Lazlar ve Laz kültürü
Karadenizin Atmacaları Lazlar
Murgul Gürcülerinde Halk İnanışları
Lazonada Bahar senligi: Pagaralar
GELENEKSELLİK VE MODERNLİK BAĞLAMINDA RİZE'DE DİNİ HAYAT
RİZE HALK OYUNLARI, Rize horonları

 

Kolhis, Tanrılar diyarı

Türk Halk Oyunları

A  - B - C - Ç - D  - E - F - G - H - I - İ - K - L - MN  - O - P - R - S - Ş - T - U  - V - Y - Z

 

 

 

 
          

Karalahana.Com! Doğu Karadeniz Bölgesi gezi, kültür, tarih ve müzik rehberi © 2007 | Tüm hakları saklıdır