RESİMLER
| |
GEREKLİ
LİNKLER
| |
|
|
|
|
| |
|
|

Lazonada Bahar
senligi: Pagaralar
Kamil Aksoylu
Lazlardaki bu gelenek sadece
eğlence değildir. Bir taraftan iş yapılırken, diğer taraftan
çocuklar iş yapmakla eğlenceyi bir arada yaşarlardı.
Eskiden tüm dünyada olduğu gibi Lazona’da da yaşam çok farklı
idi. Bütün işler insan ve hayvan gücü ile yapılırdı. Yenilikler
tüm dünya insanlarının yaşamında yapmış olduğu değişikliği
Lazona’da da yapmıştır.
Lazların geçmişten bu günlere gelen adet, gelenek ve
alışkanlıkları vardır. Ben sizlere, artık bu zamanlarda
kalmayan, geçmişte çocuklar için önemli bir eğlence kaynağı olan
“pagara”lardan söz edip anlatacağım. Çocukluğumda Lazonada mısır
tarlalarında pagaralar olurdu. (Pagara: Alevleri büyük ateş)
Çoğu yerde mısır tarlalarının yerini çaya bırakması ile artık
Lazona’da Pagaralar kalmadı diyebiliriz.
İlkbaharın ilk ayları mart ve nisanda en büyük iş tarlaları
belleyip kazımaktı. Mart sonlarında tarlaları sulayan harkların
suyu kesilip tarlalar iyice kuruduktan sonra, kıştan beri
içeride tutulan hayvanlar da, baharın ilk günleri dışarı
çıkarılırdı. Tarlaların bellenip kazılmasında öküzler de
kullanılırdı ama çoğunluk bu işleri imece ile yapardı.
Tarlalarda iyi ot olurdu ve inekler güzelce karınlarını
doyururlardı. İneklerin otlatılmasında çocuklara yardım
ettirilirdi. Aylardan beri içeride kalan inekler dışarı
çıktıklarında delilikler yaparlardı. İlk günler yeni ayaklanmış
danaları ile, otlamaktan çok koşuşurlardı. Çocuklar da inek ve
danaların koşuşmalarına eşlik edip peşlerinden koşup dururlardı.
Çocuklar böylelikle baharın tadını çıkarırken bir yandan da
kazılacak tarlada inek otlatıp otlar zayi edilmezdi
Kazımaya başlanmadan önce tarlalar iyice temizlenirdi. Geçen
yıldan kalmış mısır sapları kazma ile kesilip toplanırdı. Bu iş
çocuklar için bir oyun sayılırdı. Topladıkları mısır saplarını
üst üste yığıp, büyük yığınlar halinde ateş tutuşturulup
yakılırdı. Büyük alevli pagaralar olurdu. Çocuklar en büyük
kimin pagarası olacak diye aralarında yarışma yaparlardı.
Sonradan da pagaranın alevleri üzeriden atlamaca oynarlardı.
Alevlerin üzerinden atlarken “auuu…hihihi"; diye bağırırlardı.
Lazonada her evin tarlasında beş-altı pagara olurdu. Pagaranın
alevleri yükselince, inekler de şaşkın şaşkın bakıp
koşuşurlardı. Çocuklar pagara ile ilgili konuşmaları bir-iki
hafta bırakmazlardı. En büyük pagara kimin ki idi dilden dile
dolaşır, köyde herkes tarafından bilinirdi. Kimi zamanlar da,
büyük pagara yakmak için çevre çocukları yardımlaşırdı. Pagara
tutuşturuldu mu alevleri karşı ve aşağı mahallelerden görünürdü.
O zaman çevredeki tüm çocuklar birikip teker teker üzerinden
atlardı.
Lazonadaki bu pagara oyunu, Nevruz geleneğine çok benziyor.
Nevruzu yapanlar da alevlerden atlarlar ve atlarken bizimkiler
gibi haykırırlar. Yalnız Nevruzda olduğu gibi belli bir gün
yoktur, genel olarak nisan (april) ayı içinde yapılır
Lazlardaki bu pagara geleneğinin salt eğlence amaçlı olmayıp bir
yandan iş yapıldığını bir kez daha belirtmek yararlı olacaktır.
Zira Lazlarda dini bayramlar dışında işler hiç bırakılmaz. Tüm
eğlence gelenekleri ya iş saatleri dışındadır yada iş amaçlı
yapılan eğlencelerdir.
|
|
| |