
Türk Halk Oyunları
A -
B -
C - Ç -
D -
E -
F - G - H -
I - İ -
K -
L -
M -
N -
O -
P -
R -
S -
Ş - T -
U -
V -
Y -
Z
GABARDIÇ:
Bileşik kelimenin aslı kaba ardıçtır, fakat
herkesçe "gabardıç" diye kullanılır. Antalya'nın
merkez ilçesinde tek veya iki kişi tarafından
oynanır.
GARZANÎ:
Bu oyunun Karsan Türklerinden kalma olarak Kars
bölgesinden Siirt ve dolayına çok eski bir çağa
aşiretle birlikte inmiş olması kuvvetle
muhtemeldir. Siirt'ten Eruh ilçesinin davul
zurnayla oynanan iki kalabalık Tam kişi yer
alabilir. Bazı Şirvan köylerinde de vardır.
Bitlis'te Yarım Garzanî ve Tam Garzanî denilen
tertipler, Yarım Goranî ve Tam Goranî de
dediklerinin aynıdır, yani kelime anlamdaşlığı
bahis mevzuudur (söz konusudur). Tam Koranî, Tam
Goranî ve Tam Garzanî aslında aynı oyun olup,
yer yer söylenişlerindeki kadar figürlerinde de
bazı değişmeler vukua gelmiştir (meydana
gelmiştir). Yarım sıfatını alanlar da aynı
veçhile ayrı ayrı yerlerin çeşitlemeleri
olmuştur. Yarım Koranî Van'da da vardır.
Bitlis'teki Yarım Koranî denilende ise halka
kurup oynaya oynaya dönerler.
Garzan'da Türkçe'den başka Lehçe konuşulmayıp
Siirt'e bağlı ve yakınındadır. İlçenin merkez
köyüne iki saatlik mesafede Erzen adlı eski bir
şehir harabesi vardır. İlçenin adının buranın
kurucularından kaldığı sanılıyor. Eski söylenişi
Gerzen (Karsan) olacaktır ki adını Kars'a vermiş
olan pek eski ünlü Türk oymağı işte bu Karsan'dı.
GAZİANTEP HALK OYUNLARI:
Gaziantep'in başlıca oyunları şunlardır. Üç
Ayak, Dokuzlu, Çepikli, Mendil, Sirani, Oğuzlu
Marmar ve Şirin Nar. İçlerinden en fazla gün
görerek tanınmış bulunanları Çepikli ile Mendil
Oyunu'dur. Çepikli, doğu illerinin Halaylarına
benzeyen, son derece hareketli bir çeşittir.
Mendil oyunu da kalabalık oynanır. Güney
Halaylarına yakın bir karakter taşır. Mendil
oyununu akraba kadın ve erkekler yürütür.
Oyuncular omuz omuza, kol kola bağlanmış olarak
mendil sallarken, davul zurnanın kıvrak
'hengiyle keklik gibi seğirtirler.
Giyim:
Ayakta kırmızı yemeniler, belde kadife üstüne
sırma işlemeli cepken, boydan boya sıralı tütün
keseleri ve başka ayrı renkte abaniler bulunur.
GECEGÜ:
Eğin'in sıra oyunlarından olan Gecegü, davul
zurnayla erkekler tarafından oynanır. Beş altı
kişi dizide yer alır. Kimi omuz omuza sık sıra
olup el parmaklarını taraklı surette önden
kenetleyerek öylece havasına uygun adım
figürleriyle gider gelirler. Kimi belirli
noktalarında bir dizlerini birlikte yere vurup
kalkarlar. Bazen sıra seyrekleşerek serçe
parmaklardan kilitlenir ve kollar ilerden omuz
hizasına kadar kalkık durur. Bu vaziyette adım
oyunlarına devam ederler. Eğinliler Diz Çöküş,
Tamzara gibi sıra oyunlarında da "diz vuruş"
figürüne karşı ayrı bir ilgi gösterip bunu sık
sık ve kıyasıya tatbik ederler.
GELİBOLU ZEYBEĞİ:
Tekirdağ'dan Şarköy ilçesinin Mürefte köyünde
yürütürler. Kadınlar yalnız kendi meclislerinde
oynar. Gelibolu Zeybeği burada karşılama kadar
bilhassa rağbetteyse de, dolayın diğer bazı
köylerinde de bilinip oynanmaktadır.
GELİN - KAYNANA OYUNU:
Isparta ve dolayının sevilen oyunlarından olup,
konulu tertiplerdendir. Genç kızlarca özel
toplantılarda ve düğünlerde oynanır.
Kızlar arasında gelin, güvey, kaynana ve komşu
kadın olmak üzere dört kişi ayrılır.Güvey rolünü
alan kız erkek kıyafetine girer. Kaynana olan da
ihtiyar kadın elbisesi giyinir. Dördü de ortaya
çıkarlar. Önce oğlan başlayıp türküyü söyler:
Ocak başında darı
Sağ olsun kocakarı
Hükümetten izin var
Bir erkeğe beş karı
Beş kadınla onun evlenmesine razı kaynanaya
gelin kızarak şu karşılık türküyü öfkeli
yükseltir.
Bahçedeki çiçekler
Yüklükteki döşekler
Kaynanamdan kıymetli
Ahırdaki eşekler
Gelinin kendisini eşekten aşağı görmesi
kaynanayı kızdırır. Gelini aleyhinde
çekiştirmesine geçer:
Kaleden su akıyor
Bağrımı ateş yakor
Şimdik zaman gelini
Sıpa gibi yatıyor
Kavganın kızıştığını gören komşu kadın, gelinin
pılıpırtıyı toplayıp anası evini boylayacağından
korkar. Yatıştırmaya bakar:
Dama serdim kilimi
Kes kaynana dilini
Sen kesmezsen dilini
Kaçırırsın gelini
Gelin bu sefer kaynanasının her nereye varırsa
gelin lafı ettiğinin sitemini yapar:
Ekinlerin ulafı
Kocakarılar lafı
Her nereye varırsa
Ağzında gelin lafı
Fakat, oğlu gelince anasına dayak atacağını
düşünerek ferahlayıp der ki:
Kaynananın domuzu
Dolmaya katar tuzu
Şimdi oğlun gelince
Başa yersin topuzu
Sel'hiyet (yetki) ah bir elinde olsaydı o
yapacağını bilirdi:
Kaynanayı netmeli
Bir kazana atmalı
Yandım gelin, dedikçe
Alta odun katmalı.
Her birinin söylenişi bittikten sonra, kaynana
gelin karşılıklı oynarlar. Bu temsilî oyun
kısmının figürleri irticalidir. Hınç, öfke,
tehdit ve son barış unsurları baştan sona mizah
kisvesi altında yaşatılabilirse bu oyunun
irticali figürleri de zeka ile yürütülmüş olarak
ayrı bir neşe havası yaratabilir, sahneyi
tamamlar. Sözlerde de bazen kelime irticalleri
yer alabilmektedir. Kendi ezgisi vardır.
GEMİ OYUNU:
Manisa'nın Tarhala köyünde cidden çeşitçe renkli
oyunlar seyretmek (belirli günlerde, daha
doğrusu sayılı vesilelerde) mümkündür. Pek
girift (karışık) figürleri olan esas Tarhala
Oyunundan ve Zeybek çeşitlerinden başka bir de
bilhassa Ramazan bayramlarında yer alan Gemi
Oyunu vardır. Yedi sekiz kişi üst üste çıkarak
bu isimdeki oyunun türküsünü çağırırlar. Usul
usul yürümekte devamla dönerler. Üst üste iki
halka katı halindedirler. Bazen üstten
düşenlerin kolu kırıldığı bile olur. Herkes için
kolay oyun değildir. Uzun süren şarkısının bir
kısmı şudur:
Geminin kazanı yok
İçinde düzeni yok
Şam'ı şarkı dolaştım
Yârimden güzeli yok
Bas gidelim
Hafif hafif yürüyüş devamdayken şu kısım gelir:
Gemideyim gemide
Ayağım yemenide
Yorma beni komite
Sevdiğim var geride
Bas gidelim
Sözlerin vezni ve havası bakımından
Karadenizlinin gemici türkülerini düşündürür.
GENÇ OSMAN:
Safranbolu düğün oyunlarındaki şekliyle Genç
Osman, herkesçe bilinen Çiftetelli'yi andırır.
Fakat ondan ayrıldığı bazı noktaları da vardır.
Çömeliş halinde öne, yana ve arkaya daimi
sıçramalarla dönüp ayağa kalkmak, hem de arka
arkaya gelinerek başlar birbirlerinin omuzlarına
konulup köprü teşkil etmek ve bunu tekrarlamak
oyununun farklı taraflarını, Çiftetelli'den ayrı
özelliklerini vücuda getirir.
Kelle koltuğunda gidiyor gasdan
Vezirliğe şayestedir Gencosman
Horazum da tavuğum da gıtgıdak
(Tekrar)
Aşağ Meret (İmaret) gozellerin yeridir
Acam şalı ak göbeğin gülüdür vay vay
Nakarat
Bağdat tarafından bir top atıldı
Şiddetinden aylar günler dutuldı of of
Nakarat
GERDAN KIRMAK:
Çenginin baş ve omuzları düz tutarken yalnız
boynu sağa sola oynatması figürü. Parmak çirtiği
kadar sevilen bir figürdür. Göz süzüşleri de
katılır.
GEREDE HAVASI:
Bolu'nun Gerede ilçesinde Gerede Havası
dedikleri ezginin uzlaşımıyla yürütülen oyunun
figürleri çeşitlidir. Başta Çiftetelli gelir.
Bir de M'hur Zeybek vardır. Yalnız erkeklerce
iki kişi tarafından oynanır. Çalgıda keman, ut
kanun gibi sazlar bugün yer alıyorlar. Eskiden
daha köylü işi çalgılarla iç ülke folklorunun
oralarda da gün görmüş olduğunda şüphe yoktur.
Radyo ve gramofonun etkileri merkez fasıllarına
heves uyandırmıştır. Yerli oyunlar da aynı
etkiyle bağdaşmaya yüz tutmuştur.
GEREDE ZEYBEĞİ:
Oranın nispeten asla uygun kalabilmiş görünen
oyunudur. Meşhur Gerede sohbet âlemlerinde
delikanlılarca yürütülen Sürtme ve Köroğlu gibi
kaşıklı oyunlardan biri de Gerede Zeybeği
havasıdır. Sözlerinin başlangıcı şöyledir:
Zeybekleri Eğr(i) Ova'da bastılar
Cepkenini çam dalına astılar
Üç kardeşi bir arada kestiler
GEYVE ZEYBEĞİ:
İzmit'in Geyve bölgesinde yürütülen bu zeybeğin
sözsüz havası ora ezgilerindendir.
GİRESUN SIRA OYUNLARI:
Giresun'un Horanları Trabzon tarafı
Horonlarından figürlerce farklıdır. Canlılıkça
da nispeten itid'llidir (ölçülüdür, ılımlıdır).
Sevişen ve birleşmeleri öte dünyaya kalan iki
genç için içlenen halkın yaktığı Tamzara orada
fazlasıyla tutulmuştu. Deyişi şöyle son bulur:
Ölürsem başucumda
Söyleyin Tamzara'yı
Y'r gelende gösterin
Sinemdeki yarayı
Çandır, düğün evine gelenlerin ilk oyunudur.
Sallama Horanı da çok oynanır. Sık Horon
denileni sona kalır. Sıra oyunundan başka iki
kişilik "Karşılama" gibi daha münferid (yalnız,
kendi başına) oyunları da vardır.
GONCUT:
Diyarbakır oyunlarındandır
GORANÎ:
Bitlis'in halka oyunlarındandır. İki türlüsü
vardır: Yarım Gor'nî, Tam Gor'nî. Yarım
Kor'nî'ye bu adın verilmesinin sebebi
oynanılışta ayakların ileri atılmasıdır.
Bitlis'in Tam Kor'nî oyununa bu adın verilmesi
sebebi de halka halinde oynayarak dönmeleridir.
Fakat, Tam ve Yarım Kor'nî (Gor'ni) oyunlarına
Bitlisliler şu adları da veriyorlar: Yarım
Gor'nî, Tam Gor'nî yahut Yarım Garzanî, Tam
Garzanî.
Türkçe'den başka bir lehçe konuşmayan Garzan
mevkii Siirt yakınında bir bucaktır ve oraya
bağlıdır.
Yarım Kor'nî oyunu Van'da da vardır.
Tam ve Yarım Gor'nî Siirt'teki Hırpanî sıra
oyununun aynıdır. Van'da Lezgi oyunu var. Bu her
nedense Çerkez oyunu sayılıyor, hem de bıçakla
oynanır. Bitlis'te olmamasına karşılık Kars'ta
vardır.
GORİSKİ-LEZİNKA:
Tanınmış Kars oyun havalarındandır.
GOVENT:
Siirt oyunları arasında Govent'in enikonu
kendine göreliği vardır. Go; şarkı söylemek,
vent; birlikte, gövent; şarkılı toplu oyun demek
olur. Gerçekten de solo ile koro nöbetleşe
söyleşerek oynanır. Asıl düğünlerde gösterilmek
üzere çıkmış olmakla beraber, zamanla her
şenlikli günde aranır olmuştu. Kızlar bir
tarafta, erkekler onların karşılarında sıralanıp
yüz yüze iki dizi teşkil ederler (Kadınlar kendi
âleminde oynadıklarında erkekleri de bir kız
dizisi temsil eder). Her iki tarafın birer
"sergovent"i, yani Başçeken'i vardır. Oyun
başlayınca erkek tarafının sergovendi erkeği
öven bir beyiti solo olarak söyler. Beytin
sonunu kendi tarafı koro halinde tekrarlar.
Sonra kız tarafının sergovendi kızı öven bir
beyit söyler, sonunda kendi tarafı aynı sözleri
aynı ezgiyle bir ağızdan tekrarlar. Oyun bu
suretle devam eder.
Kollar sarkık ve eller serçe parmaklarından
kenetlidir. İki dizi küçük adımlarla yüz yüze
yaklaşıp geri geri uzaklaşır, sonra yine
yakınlaşırlar. Adımları vezne göre tartımlı
işleyen bu karşılıklı gidip gelişler, türkü
kıtalarının çoğaltılabilmesi veya mevcutların
tekrarlanılması nispetinde istenildiği kadar
sürdürülebilir. Sonunda tek sergovendin
idaresinde halkalanarak veya yarım daire kurarak
hemen başka oyunlara geçerler.
Düğün sabahı damda davul zurna hususi havalar
çalmaktadır. Zifaf gecesi gelini almaya
gidilirken ve güveyin gerdeğe konuluşunda
"Govendi" yani goventler söylenir. Govendi veya
Govende çoğul şekli olup Goventler demektir. Bu
kelimeler zihinde Batı Anadolu'nun Govende veya
Güvende'lerini ted'î ettiriyorlarsa da onlar
farklı tertiplerdir.
Güvende, Van ve Bitlis'te Siirt'teki Govende
gibidir.
Govent, zeybekçe oyundur. Farsça "gûyende"
söyleyen anlamındadır. Siirt halka oyunlarının
en önemlisi Lorki (Lorke) olup, bu çeşit de
haddiz'tında Zeybek işi bir nevi Halaydır.
Govent oyununa Siirt'te sık sık "gövendî"
denildiği de olur. Balıkesir'de oynanan Güvende
Zeybeği karşılıklı konuşmalarla olmuyorsa da,
aralarda bir nevi dilsiz anlaşması gibi "hah,
hah!" cevaplaşmaları yine karşılıklı surette bu
Zeybekte de vardır.
Bingöl'den Genç ilçesinin Gönik (Canut)
bucağında da bir Govend çeşidi vardır. Bu govent
kelimesini govant şeklinde kalın söyleyen köyler
biliniyor. Bu oyun oralarda her fertçe
benimsenmiş görünür. Her erkek ve her kadın iyi
oynar. Çalgısız yürütülen toplu oyundur. Köyün
mevcuduna ve meydana göre bazen pek geniş bir
halka kurarlar. Erkek kadın karma halde,
kardeşçe bir samimiyet havası içinde oynarlar.
Yabancı konuk varsa onu da halkaya sevinerek
alırlar. (Bucağın adı olan Gönik esasen konuk
demektir.) Aynı Genç ilçesinde oyun çeşitlerinin
fazlalığı ayrıca dikkati çekiyor. Çeşitlerden
bazısı başka bölgelerden alınmış görünmekle
beraber, bir ikisi de kendine görelikleriyle
mutlak surette yerlilik damgasını
taşımaktadırlar. Taşrada andırılışlıları yoktur.
Muş'un merkez ilçesinde gün gören Govant oyunu
kez' kadınlı erkekli 5-50 kişi tarafından
yürütülür. Oyuncu sayısı azsa sıra tutulur,
çoksa halka kapanır. Herkes hiç çekinmeksizin
-bilerek veya bilmeyerek- istediği erkek veya
kadının koluna girip oynayabilir. Görenek böyle
olup her hangi bir mahzur akıllarından bile
geçmez. Selamlaşmaktaki el öpmek veya el
sıkışmak kadar tabiî ahvaldan sayarlar.
GÖBEKLEŞME:
Zonguldak çevresi oyunlarındandır. Kadınlar
şenlikli günlerinde ve kendi meclislerinde tef
eşliğiyle ikişer ikişer oynarlar. Çoğu irticali
olan figürlerinden birinde çiftler çok zarif bir
yanlamayla göbek göbeğe tokuşturup bir anlık
kaykılışla geçtikleri ve bu tavır oyunun belirli
seyrek yerlerinde tekrarlandığı için "göbek
atmak" gibi müstehcen bir tarafı yoktur. Söğütlü
Zeybeklerin omuz toslatma figüründeki kuvvet
deneme tarzlı ayrı bir manası vardır. Genç kız
ve gelinlerce de oynanması ayıp sayılmaz.
GÖVEN:
Bingöl'ün merkez ilçesinde Göven veya Gövenğ
dedikleri davul zurnayla yahut oynarken
söyledikleri tartımlı (ritimli) bir deyişle
20-30 kişilik bir halka halinde yürütülür.
Erkekler arasında kadınlar da sırada yer
alırlar. Cemiyet birliği kazandırıcı bir gösteri
diye bilinerek sevilir.
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinin meselâ Balluca
köyünde davullu Alay ve Gövenk sırasıyla arka
arkaya oynanır. Davul zurna yoksa 3 ve 4 telli
saz eşliğiyle de yürütülür. 4, 8 ilâ 20 kişi
halkada yer alır. Erkek kadın ayrı ayrı veya
bazen karma halde oynarlar.
GÜMÜŞHANE OYUNLARI:
Gümüşhane'deki oyun gösterilerini Horon ve Bar
kısımlarına ayırmak mümkündür. Horonların burada
belirli bir havası, sözleri ve hatta sabit
figürleri yoktur. Horon, toplu heyecanın,
davranış, yiğitlik ve cezbenin irticali
ifadesidir. Sıkı bir âhenk ve şekil örgüsü
yaşamaktan ziyade, hareketi kıvraklaştırıp
bedenlerde cezbelendirir.
Barlar ise, tartım kalıplarının çeşitleridir.
Temkin ve mekik intiz'mı esastır. Horon omuz
titreşmelerine kadar ürperip gittiği halde,
Barlardaki hüner ayak hareketlerinde en önemli
figürünü bulur. Bar, en ziyade Bayburt ve
Kelkit'te oynanır.Tanınmışları şunlardır:
Tamzara, Temur Ağa, Sarı Kız, Koçarrı,
Yusuf-Zeliha, Turnalar, Kürdün Kızı. İşte Temur
Ağa'nın sözlerinden bir fıkra:
Kaleden kaleye şahin uçurdum
Ah ile vah ile ömür geçirdim
Y're şeker ezdim, şerbet içirdim
Can Temur Ağa da, yan Temur Ağa
Bir ayak üstüne dön Temur Ağa
GÜVEN:
Güvent sıra oyunu Van'ın Edremit bucağında bu
isim altında, davul zurnayla ve 3-30 kişi
tarafından yürütülüp, kadınlar erkek oyunlarına
karışmazlar.
GÜVENDE:
İnegöl'de Güvende oyun havası davul ve klarnet
eşliğiyle yürütülür. Fakat, davullu, darbukalı,
darbuka gibi elle çalıyorlar. 1, 2, 3 veya 4
kişi bu Güvende'yi de Sekme'yi de ziller
takınarak oynuyorlar. Güvende, Bursa ve
Balıkesir oyunları arasında da vardır.
Balıkesir'in Doğru Hava denilen havası ile yine
oranın Güvende denilen oyunu arasında fazla bir
fark yoktur.
GÜVERCİN:
Elazığ oyunlarındandır.
GÜZELLER BARI:
Bunun bir adı da "N'ri"dir. Bayburt'un Bar
çeşitlerindendir, Mehmet Turhan Barı gibi bu
oyun da Bayburt gençlerinin karîhasından
(yaratıcı gücünden) doğmuştu. İkinci önemdeki
millî oyunlardandır. Her düğün ve dernekte
yürütülür. 3 ve bazen 2 erkek tarafından
oynanır. Oyunun adı Güzeller Barı diye de
evveliyetle telâffuz olunur.
GÜZEL POTİN BOYARLAR OYUNU:
Potin kelimesinin Fransızca'dan gelmeliğine
göre, bu oyun tertibinin potin boyacılığı kadar
yeni, şahsî ve cilalı düştüğü besbellidir.
İstanbul'un eski kantolar modası çığırında ve
onlar gibi sönmeye mahkum kaldığını kestirmek
güç değildir. Özlü Türk oyun folklorundan
sayılması abes kaçmıştı.
|