Trabzon
Kemeraltı ve süpürgecilik

Trabzon’un, tarihi ticaret adası Kemeraltı’nın şirin esnafı
süpürgeciler kepenk indirmek üzere... Trabzon yapımı süpürgeler
teknolojiye mağlup olurken, el sanatı olarak değerini yitiren
süpürgecilik de sadece dedelerin torunlarına anlattığı
hikayelerde yer alıyor. Bilenler bilir, İstanbul’un Tahtakale’si
neyse Trabzon’un Kemeraltısı da odur. Deniz ticaretinin ve
koloniciliğin yoğun yaşandığı dönemlerde Trabzon’a yanaşan
ticaret gemilerinin, yüklerini Kemeraltı’ndaki tüccarlara
sattıkları bilinir. Aslında Kemeraltı da ayrı bir araştırma ve
haber konusudur. Bugün bakırcılarla birlikte, tuhafiye,
züccaciye esnafının yoğunlukta olduğu bölgede, sayıları giderek
azalan süpürgeciler, hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.
Kemeraltı’nın tarihi Bedesten Caddesi üzerinde 5-6 süpürgeci
esnafı ancak kaldı. Onların da çoğu süpürge üretmekten çok,
toptan alım-satım işi yapıyor. Süpürge işini bırakıp nalbur açma
hazırlığında olan Yaşar Kurt ile görüşüyoruz.
Kemeraltı ve süpürgecilik
“Otuz yıldır süpürgecilik yapıyorum. Bir akrabamın yanında
başladım bu işe. Artık bu iş ekmek kazandırmıyor. Dolayısıyla
ben de süpürgeciliği bırakıp nalbur açmaya karar verdim.
Trabzon’da süpürgeciliğin tarihi çok eskilere dayanmakta. Bunun
en önemli nedeni de; Trabzon’un, İpekyolu’nun Doğu kapısında
bulunması. Bundan dolayı yarım kilo çalıdan oluşan “Trabzon
imalatı süpürge” diye bir süpürgenin var olduğunu herkes
söylemekte. Ancak, bu işin merkezi Edirne... Adapazarı,
Samsun-Çarşamba da Edirne’yi takip eder.”
Yaşar Usta’nın anlattığı gibi süpürgenin ana maddesi çalı ve o
çalının da merkezi Trabzon değil. Ancak Trabzon süpürgesi diye
bir süpürge çeşidi var. Tıpkı, İspir Kurufasulye ya da Malatya
Kayısı gibi... Edirne’den Adapazarı’ndan gelen çalılar,
Trabzon’da işlenip süpürge haline geldiği için ‘Trabzon
süpürgesi’ deniyor. Ve bir de, Trabzon süpüresinin en belirgin
özelliği ağır olması.
“Süpürgenin ana maddesi çalılar Edirne’den Türkiye’ye dağılır.
Diğer başka illerde de var ancak kaliteli mallar Edirne’de var.
Diğer bitkiler gibi, bunun da tohumu var. Süpürge çalısı olana
kadar büyütülüyor ve daha sonra mısır gibi ayıklanıyor. En son
aşamada ‘kuruma’ aşaması. Bu aşamadan sonra çalı, süpürge olmaya
hazır halde süpürge imalatçılarını bekler. Şu aşamada kilosu 3.5
milyon TL... Bazıları 700 gram çalıdan yapar, bazıları daha az.
Ancak sizin de bildiğiniz gibi ağır süpürge daha kaliteli
süpürgedir. Trabzon süpürgesi de ağır süpürgedir.”
4 seansta süpürge
Süpürge 4 aşamadan geçerek süpürmeye hazır hale geliyor.
Hammaddenin hazırlanması, taslak aşaması, koçanın dikilmesi ve
nihayetinde satışa hazır hale gelmesi. Yaşar Bey’in dediğine
göre, üç kişi günde 50 süpürge yapabilirmiş:
“3 kişiyle günde 50 süpürge yaparsınız. Toptan bunları 150
milyona satarsınız. Bir süpürge 2 milyon 250 bin TL’ye mal olur,
3 milyona da satılır. Size de 750 bin kalır. Bu şartlar altında
imalat etsen ne olacak, etmezsen ne olacak? Ben de imalatı
bıraktım ve hazır alıp satmaya başladım. 750 bin Lira’dan
işçiye, dükkana, hammaddeye para vereceğim; bir de para
kazanacağım. İşte bu çok zor. Al-sat daha karlı. Artık al-sat’ı
da bıraktım dükkanımı kapatıp başka bir yerde nalbur açacağım.”
Yaşar Bey’in anlattığına göre, eskiden süpürgecilikte hem para
hem de çalışma heyecanı varmış. Sabah dükkanı açıp, süpürge
yapmaya başlamak için erkenden işine gelirmiş:
“Eskiden böyle değildi ki evlat! 1’e 3 kazanırdın. 15 sene
öncesinden bahsediyorum. Elektrik süpürgesinin yaygınlaşmadığı
günlerden. El süpürgesiyle evini süpürenler az sayıdaydı.
Süpürgeyi daha çok köylüler kullanırdı. Şimdi köylerde olan
insanlar da şehirlere geldi. Şehirlerde de elektrikli süpürge
kullanıyor. Bir de artık evler, köşeden köşeye halıyla
döşeniyor, ya da değişik yer döşemeleri var. Kırsal kesim de
halıya malıya dönerse kesinlikle bu iş biter. Belki, tuvalet
süpürmek için falan ancak alınır.”
Süpürge kalfası yok
3-4 milyona el süpürgesi almayanlar, taksitlerle elektrik
süpürgesine yönelince, bu işin çırağı da, ustası da, kalfası da
ekmeğini başka yerlerde aradı. Yaşar Bey de eskiden mal
yetiştiremiyordu, şimdi ise yanında tek işçi bile çalıştırmıyor:
“Eskiden işçi çoktu, işçi de bulabiliyorduk. Şimdi iş de yok,
işçi de... İlkokul ya da ortaokulu bitiren ve işi olmayan
gençler süpürgeciliğe merak salardı. Benim yanımda üç hatta dört
kişi çalışırdı. İşin ve işçinin olduğu dönemde günde 100 süpürge
yapardık. Erzurum’dan ve Trabzon’a yakın diğer illerden
telefonla sipariş alırdık. Yetiştiremediğimiz dönemler de
oluyordu.
İki çocuğum var; ikisi de bu işi yapmak istemedi.
Kemeraltı’ndaki Bedesten Sokak’a baktığınızda, on civarında
süpürge imalatçısı gözünüze çarpar ancak çoğu üretimin yanında
hazır süpürge satıyor. Ben de içlerinden biriydim ancak
bırakıyorum. On beş sene önce bizim yetiştirdiğimiz işçiler bu
mesleğe sarıldılar, ancak artık onlar da yok. Mal talebi
olmayınca üret üret nereye kadar? Onların bazıları da devlet
işine kapağı attı ve bu piyasadan çekildi.”
Yaşar Bey, süpürgeciliğin bitmesini çeşitli nedenlere bağlarken,
Maliye’nin defter tutma zorunluluğundan ve İtalya’dan getirilen
makinelerin pahalılığından şikayet ediyor:
Süpürge ithal ediyoruz
“Üretimin en önemli malzemesi dikiş makinesi, o da İtalya’da
var. Oradan geliyor bize. Türkiye’de imalatı yok. 10’la 15
milyar arasında. Böyle bir makineyi Trabzon’a getirdin mi günlük
1000 süpürge üretmelisin. Trabzon’da süpürge dikimini genelde
kadınlar elle yapıyor. Bir de bize defter tutma zorunluluğu
getiriyorlar. Kendimizi tutacak gücümüz yok ancak maalesef
defter tutmak zorunda kalıyoruz.”
Bu arada Yaşar Bey ilginç bir gözlemini bizimle paylaşıyor:
Trabzon insanının zorlamaya gelmediğini anlatıyor:
“İnsanımız zorlamaya gelmiyor. Malı buradan yükleyip, Erzurum’a
Çorum’a gidip 10 gün 15 gün beklemez. Ancak Çarşambalı yağmur
altında bir ay durur, aç durur. O adamlar mallarını satar. Böyle
olduktan sonra ben nasıl ürettiğimi Trabzon dışında satayım? Bu
haldeyiz yani ve bu işi yapan da 4-5 kişi kaldı.”
Nerede o eski süpürgeler!
İran’da Şah’ın döneminde, bu ülkeye süpürge Trabzon
Kemeraltı’ndan gidiyormuş. Oysa şimdi Trabzon kendine yetecek
süpürgeyi bile imal edemiyor, dışarıdan alıyor. Dışarıdan
Trabzon’a süpürge gelmezse, süpürge kıtlığı bile yaşanacağını
söylüyor Yaşar Bey: “Sadece Trabzon’un ilçeleriyle, köylerinin
süpürge talebi için en az 50 kişi çalışmalı. Adapazarı’nda iki
bin tezgah vardı ama şimdi sadece 500 tezgah kaldı. Talep
bitince kalite de düşmeye başlıyor.”
Yaşar Bey’in anlattığına göre, artık samanla çamuru yoğurup
süpürge yapıyorlar ve de millete yutturuyorlarmış...
Evlerimizin üzerinde gezmeye kıyamadığımız el dokuması halıları,
pırıl pırıl yapan süpürge maalesef bugün tuvaletlerde ya da
çöpçülerin elinde, sokaklarda... Zaman içinde pul pul dökülen
çalıların dili olsa çok şey anlatırdı şüphesiz, ancak onları da
elektrik süpürgesi yuttu.
“Otuz yıldır süpürgecilik yapıyorum. Bir akrabamın yanında
başladım bu işe. Artık bu iş ekmek kazandırmıyor. Dolayısıyla
ben de süpürgeciliği bırakıp nalbur açmaya karar verdim.
Trabzon’da süpürgeciliğin tarihi çok eskilere dayanmakta. Bunun
en önemli nedeni de; Trabzon’un, İpekyolu’nun Doğu kapısında
bulunması. Bundan dolayı yarım kilo çalıdan oluşan “Trabzon
imalatı süpürge” diye bir süpürgenin var olduğunu herkes
söylemekte. Ancak, bu işin merkezi Edirne... Adapazarı,
Samsun-Çarşamba da Edirne’yi takip eder.”
Yöresel Halk dansları -
oyunları; İllere göre Karadeniz Bölgesi horon ve barları listesi
Ayrıca Oku
LAZLARIN
GERÇEK TARİHİ
LAZLAR, Laz
kültürü, laz halkı, laz tarihi
KARADENİZ
UŞAKLARI
Arhavi ve Artvin
Halkoyunu kıyafetleri
Arhavi kültürü: Tira
mola
Artvin halk oyunları
Artvin
Barı mı? Ata barı mı? Ermeni Barı mı?
Bar, Erzurum, Bayburt,
Gümüşhane, Artvin, Erzincan barları
Karadeniz
horonları , horan, horom ve hora kelimeleri
Lazlarda Evlilik
Gelenekleri, Evlilik, düğün, nişan
LAZİSTAN ETNOGRAFYASI,
Lazlar ve Laz kültürü
Karadenizin Atmacaları
Lazlar
Murgul Gürcülerinde
Halk İnanışları
Lazonada Bahar senligi:
Pagaralar
GELENEKSELLİK
VE MODERNLİK BAĞLAMINDA RİZE'DE DİNİ HAYAT
RİZE HALK OYUNLARI, Rize
horonları
Kolhis, Tanrılar diyarıTürk Halk Oyunları
A -
B -
C - Ç -
D -
E -
F - G - H -
I - İ -
K -
L -
M -
N -
O -
P -
R -
S -
Ş - T -
U -
V -
Y -
Z
|