|
|
|
Çernobil Felaketinin 23. Yıl dönümünde ve
Hızla Artan Kanser Hastalıkları

Trabzon Dernekler
Birliği’nce 23 Nisan 2005’te organize edilen
“Çernobil’in Etkileri ve Hasta Hakları”
panelinde Sibel Kalaycı ve Kazım Koyuncu
konuşmacı olarak yer almıştı
Bir panelden hafızamda kalan notlar
Fatih Sultan KAR
Çernobil yağmurları
üzerimize yağdı
Ses çıkarmadık sustuk hayatımız karardı
Yaprak dökümü gibi tek tek gitti yiğitler
Eskiden aramızda cesur yürekler vardı
Karadenizlileri nasıl bilirsiniz? Esprili, cana
yakın, el attığı her işte başarılı olma azmine
ve dinamizmine insanlar olarak mi? Dünyanın
neresine gitseniz mutlaka bir Karadenizli’ye
rastlarsınız. Onlar gurbet insanıdır. Bölgenin
coğrafi yapısı ve tarım alanlarının yetersizliği
Türkiye’nin hatta dünyanın dört bir yanına
savurmuştur onları... Son yıllarda buna bir
neden daha eklendi: KANSER.
Cerrahpaşa Hastanesi Onkoloji Servisi’ni ziyaret
etmeyen ordaki dramları görmeyen bu yazıya
farklı gözle bakabilir.
26 Nisan 1986 Karadeniz’de takvim yaprağı döndü
1986 yılı, Nisan’ın 26 günü Karadeniz’de takvim
yaprağı dondu. O gün Ukrayna’nın Kiev kenti
yakınlarındaki Çernobil nükleer santralinin 4
numaralı reaktöründe bir patlama meydana geldi.
Patlama ilk önce pek önemsenmedi çünkü kimse
radyasyon denen şeyin ne olduğunu henüz
bilmiyordu. Adı ÖLÜM olan bu dehşetin boyutları
yıllar sonra anlaşılacaktı. Çernobil’den yayılan
radyoaktif serpintinin 160 bin km2’lik bir
toprağı kirlettiğini, bu bölgede radyasyonun
tamamen yok olması için 48 bin yıl geçmesi
gerektiğini söyleyecekti uzmanlar. Kazanın insan
ve çevre üzerindeki etkilerinin zamanla
artacağını açıklayan uzmanların söyledikleri 19
yıl sonra Karadeniz ve Trakya bölgelerinde
görülen acı verici kanser vakalarıyla somut
gerçekliğe dönüştü maalesef. Bugün Cerrahpaşa ve
Çapa Tıp Fakültesi Hastaneleri’nde tedavi
görmekte olan her 100 hastanın 70’i Trakya ya da
Karadeniz bölgesindendir.
Karadeniz bölgesinde radyasyon havaya, suya ve
toprağa bulaşmıştı
Çernobil’deki patlama ikinci dünya savaşı
sırasında Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki
şehirlerine atılan atom bombalarının 200 katı
büyüklüğünde bir etki yaratmıştır. Bu patlamadan
etkilenen Karadeniz bölgesinde radyasyon havaya,
suya ve toprağa bulaşmıştır. Buradan da
hayvanlara ve insanlara geçmiştir. Bu döngü
neticesinde de kanser vakalarında kazanın
ardından başlayan süreçte anormal bir hızla
artış meydana gelmiştir.
Biraz radyasyon iyidir
Başbakan adına Müsteşar Hasan Celal Güzel imzalı
acil bir mektupla Çernobil faciasıyla ilgili
yazı ve araştırma yasaklanmış, sadece dönemin
Sanayi ve Ticaret Bakanına konuşma yetkisi
verilmiştir. O da ekran karşısında çay içerek
“Dinine imanına inanan radyasyon var diyemez.
Biraz radyasyon iyidir. Biraz radyasyonlu çay
daha güzel oluyor.” şeklinde, tarihe geçen bu
korkunç sözleri sarf etmiştir. Bu talihsiz
açıklamayı Karadenizliler’in unutması mümkün
değildir, öyleyse bile KANSER hatırlatmıştır.
Çünkü bütün bölge büyük bir travma yaşıyor.
Buraya kadar verdiğimiz veriler karşısında eli
boş durmayan ve harekete geçen sivil toplum
kuruluşları da var elbette. Yöre dernekleriyle
koordinasyon halinde çalışmalarını sürdüren
Trabzon Dernekler Birliği bu facianın her yıl
dönümünde etkinlikler düzenliyor ve kanserin
önemine dikkat çekiyor.
Kazım Koyuncu : Kanseri kanser olmayan birinin
anlaması zor
Trabzon Dernekler Birliği’nce 23 Nisan 2005’te
organize edilen “Çernobil’in Etkileri ve Hasta
Hakları” konulu panelde bu sorunlar masaya
yatırılmıştı. Kazım Koyuncu hasta olduğu halde
panele konuşmacı olarak katılmıştı. Yaptığı
konuşmada “Kanseri kanser olmayan birinin
anlaması zor. Sizler kanseri 100 tane kitaptan
öğrenirsiniz. Ben benimkini öğrendim. Bir hasta
gelse ilaç verebilecek durumdayım. Volkan Konak
da söylüyor. “Doktorlar da ne bilur? İstatistik
nerede? O koca burnumu her şeye soktuğum için bu
hastalığın da tanrıdan geldiğini düşünüyorum”
sözleriyle dinleyenleri güldürmeyi başarmıştı.
Konuşmasında, “Bir kaset yaptım, gazete çıkarır
gibi yazdım. Hayatta hep gıcık işlerle uğraştım.
“Beni kanser ettiniz” demek istiyorum. Her şeyin
içinde bulunmak zorundaydım. Sistem bizim gibi
insanları dinlemiyor. Asi, muhalif... Kanser
beni ilgilendirmiyor. Beni yaşamlar
ilgilendiriyor. Mücadele edin. Güç bizde.
Yönetenlerden kanserden ölen var mı son
dönemlerde? Ben Türkiye’de her şeyin bir sektör
olduğuna inanıyorum. Türkiye’de hiç radyasyon
olmasa da sistemin kendisi yeter zaten. Ama hiç
merak etmeyin bundan sonra da muhalif, illet,
deli bir herif olmaya devam edeceğim” diyordu.
Ayrıca panelde sarf ettiği ve altını önemle
çizmek istediğim “Türkiye’de bir sistem sorunu
var. Beni radyasyon değil Türkiye’deki sistem
kanser etti” cümlesini unutamıyorum.
Sibel Kalaycı : İhraç edilemeyen fındıkları
okullarda bize yedirildi
Ve Sibel Kalaycı. Onu o gün yüz yüze tanımıştım.
Çektiğiği büyük acılar sonrası sonsuza
uğurladık. O gün yaptığı konuşmada : “Ben
çocuktum o zaman. İhraç edilemeyen fındıkları
okullarda bize yedirildi. Kanser hastasıyım ve
3,5 yıldır kemoterapi görüyorum. İnsanlar
yerinde tedavi edilmeli. Başka bir şehre gidince
hasta, yakını nerede kalacak? Hastalar
olabildiğince kendi bildikleri ortamda tedavi
edilmeli diye düşünüyorum” demişti.

Çernobil faciasında yetkililerin komiklikleri
karikatürlere konu olmuştu

Biri içti diğeri yüzüne sürdü. Eski Sanayi ve
Ticaret Bakanı Cahit Aral bütün dünya radyasyona
karşı önlem alırken halkı “sükunete” çağırmış,
radyasyondan halka zarar gelmeyeceğini halka
kanıtlamak için televizynlarda ve basının önünde
sık sık çay içmiş, “Türklere radyasyon dokunmaz”
demişti. Çevre Bakanı Doğan Akyürek’te bir zarar
olmadığını göstermek için yüzüne sürmüştü
Çernobil Felaketinin 23. Yıl dönümünde (2009
Nisan) ÇERNOBİL KANSERİ, KARADENİZİN KARA KADERİ
Karadeniz’e Çelenk Bırakma Ve Basın
Açıklaması
Trabzon Dernekleri Federasyonu Olarak Hızla
Artan Kanser Hastalıklarına Karşı
Duyarlılığımızı Göstermek Amacıyla;
Çernobil Faciasının Yıldönümü Olan 26.04.2009
Pazar Günü Akşamı Saat 22.00 De Yönetim
Kurulları Üyelerimiz, Aileleri, Aktif Çalışma
Grubumuz Ve Konuklarımızla Birlikte, Boğaz’da
Rumeli Feneri Açıklarına Giderek Karadeniz’e
Çelenk Atacağız.
Çernobil Faciasının Kanser Hastalıklarını Yoğun
Bir Şekilde Artırdığı Karadeniz Bölgemiz Ve
Özellikle Trabzon’da Kanser Hastalıklarından
Ölenlerin Anısına Karadeniz’e Bir Çelenk
Bırakarak, Meşalelerimiz, Pankartlarımız,
Sloganlarımız ile birlikte Çernobil ve
oluşturduğu Kanser Çeşitleri ile İlgili Olarak
Kamuoyu’nun Dikkati Çekilecektir.
Önemli Bir Basın Açıklaması Yapılacak ve Basın
Bülteni Dağıtılacaktır.
E T K İ N L İ K P R O G R A M I
TARİHİ : 26 Nisan 2009 - Pazar
HAREKET YERİ : Kabataş Vapur İskelesi
HAREKET SAATİ : 21.00
1-) Çernobil ve Kanser üzerine yakılan türküler
dinletisi,
2-) Genel Başkanı Nurettin Turan’ın tanıtım ve
teşekkür konuşması,
3-) Sağlık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ayaz’ın
Basın Açıklaması,
4-) Kanserden ölen insanlarımızın anısına
Karadeniz’ e çelenk bırakılması,
5-) Dönüş
|
|
Karalahana Bağımsız Karadeniz Gazetesi'nden makaleler:
Karadeniz Bölgesi haberleri
|
Çay, Türkiye'de en çok tüketilen içeceklerden
biri. Ancak çayın sofralara nasıl ulaştığını
yöre insanları dışında pek bilen yok. İnce Belin
Buğusu: Çay belgeselinin yönetmeni İsmail
Şahinbaş ile konuştuk.
Çay Belgeseli söyleşisi
|

Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası
Nasreddin Hoca’ya bağlı olarak anlatılan
fıkraların hemen hemen tamamını içermektedir
Trabzonlu folklor araştırmacısı Dr.
Mustafa Duman'ın Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası
kitabı, birçok alanda,
Türkiye’de ve Dünyada ilk olma özelliğini
taşımaktadır.
| |
|
| |