
Tarladan sofraya
çayın öyküsü
Söyleşi: Uğur Biryol
Çay,
Türkiye'de
en çok tüketilen içeceklerden biri. Ancak çayın
sofralara nasıl ulaştığını yöre insanları
dışında pek bilen yok. İnce Belin Buğusu: Çay
belgeselinin yönetmeni İsmail Şahinbaş ile
konuştuk.
Pazar ilçesine bağlı
Yücehisar Köyü'nde yapılan 'İnce Belin Buğusu:
Çay' belgeselini yapma amacı neydi?
Her şeyden önce ailemin
geçim kaynağı çayın tarımı olduğundan, çay ile
ilgili belgeseli çekmek benim için görevdi. Bu
konu ile ilgili olarak geçen yıl Kirazlık Çay
Fabrikası Müdürü olan akrabam Turan Tan ile
muhabbete başladım. Bu işin nasıl olacağının
konuşmalarını uzun uzun yaptık. Çay
üreticilerinin sorunları yaşayan biri olarak
biliyordum ancak sanayi ürünü olan bu bitkinin
dünya pazarındaki yerinden haberim yoktu. Bu
süreç devam ederken Turan Tan bir kaza kurşunu
ile aramızdan ayrıldı. Yapacağımız tüm planlar
suya düştü. Bu ortaya çıkan belgesel Turan Tan
ile planladığımız belgesel değil. Bu belgesel
Türkiye’de çay tarımının sürecini anlatıyor.
Kendimden kattığım bir yorum yok ortada. Çayın
tüm sürecini yalın bir dille ortaya koyduk.
Ancak böyle bir belgesele ihtiyaç vardı.
Çayın 1950'li
yıllardan sonra Doğu Karadeniz'e getirilmesi
ekonomik anlamda bir iyileşme sağladı mı? Sizin
bölgede çekim yaparken gözlemleriniz ne oldu?
Çayın bölgeye
gelişi ile ilgili olarak benim söyleyecek hiç
bir bilgim yok. 1950’li yılların Doğu
Karadeniz’inde insanların yaşayışları ile ilgili
kulaktan dolma bilgilerim bulunuyor. Ama ortada
çay tarımı ile geçinen, bu fabrikalardan emekli
olmuş insanlar var. İşin bir de çevre boyutu
var. Bu konuyla ilgili de kapsamlı bir araştırma
yok ortada. Varsa da açıkçası ben bilmiyorum.
Çayla ilgili Çernobil
faciasından sonra, kanser yapıyor dendi. Bakan
televizyona çıkıp, çayını yudumladı ancak
Karadeniz'de kanser patlaması yaşanıyor. Çayın
Çernobil'den sonraki durumuna dair, bir devam
belgeseli düşünüyor musunuz?
Bilim adamlarının
sunacakları bu raporlar ortada yokken bir şey
söylemek güç. Çernobil’in çay üzerindeki etkisi
ile çay gübresinin etkilerine bu yüzden yer
vermedim. Bu konu ile ilgili olarak yapılacak
tek şey var: TBMM’nin bu kanser vakalarının
araştırılması ile ilgili alacağı bir karar
herkesi aydınlatır. Ülkemizde her konuda bilgi
sahibi olmayan insanlar konuşuyor. Sırtçantam
dergisinde de neden kanser ile ilgili
araştırmalara yer vermediğimden eleştiri
alıyorum. Ben bilim adamı değilim. Bu konularla
ile ilgili hiçbir veri yokken sorumlu bir
yayıncı olarak bu raporları bekliyorum. Eğer
Çernobil’in ve çay gübresinin negatif etkilerini
ortaya çıkaran bir rapor yayınlanırsa, bende bu
konu ile ilgili olarak bu raporun ışığında kendi
yorumumu film ve yazı olarak ortaya koyarım.
Doğu Karadeniz'de
organik çay üretimine geçilecek mi? Belgeseli
çekerken Çaykur yetkilileri bu konuda size bilgi
verdi mi?
Tüm dünyada en ekolojik
çay Rize’de üretiliyor. Bu konu bilgilerle
sabit. İZTV her programını kendi bilgileri
görüşü eşliğinde meydana getirir. Bizim Coşkun
Aral’dan öğrendiğimiz derslerden biri de bu. Ama
bu demek değil ki hiç kimseden bilgi almayız.
Tam tersi yetkili ve bilgili kişilerle
yaptığımız donelerle geldik bölgeye. Yücehisar
benim doğum yerim, köyüm. Ben çay parası ile
okudum. Tüm belgeseli oluştururken çok yalın bir
çayın üretim serüvenine yer verdik. Bu
belgeselin tüm bilimsel verilerini rahmetli
Turan Tan’ın çalışma arkadaşı Ziraat Mühendisi
Mehmet Tuzcu beyden aldım. Bence kendisi bu
alanda en bilgili kişi. Organik çay konusu şu an
için benim bilgim dışında. Ama böyle bir süreç
varsa bu iyi bir gelişme. Yine de ortamı
görmeden bir şey söylemek zor. Çay belgeseli
çekilirken ÇAYKUR’dan çok yardım gördük. Hiçbir
isteğimize hayır demediler.
Çaydan başka, Doğu
Karadeniz'de başka belgeseller de çekmek istiyor
musunuz?
Tabi ki. Benim işim üretmek.
Doğu Karadeniz turizmini tavan yaptıracak bir
proje üzerinde çalışıyorum. Önümüzdeki yıl
gerçekleştireceğim bu proje, özellikle Rize’de
çok ses getirecek. Bir kültürel yol projesi. Hem
kitap, hem film olarak.
Çayın tarladan
fabrikaya getirilmesi aşaması turizmde
kullanılabilir mi?
Evet. Hem de çok uygun bir
iş. Benim sahibi olduğum bir turizm acentesi
var. Trekking Turizm’in Yörük Göçü programı 2011
yılına kadar dolu. Çay toplanması tur işini de
2009 da programa aldık. Önümüzdeki yıl,
Yücehisar Köyü’nde bu işi gerçekleştireceğim.
Bizim köydeki evi kullanacağım. Turun
katılımcıları çay üreticileri ile yaşayacaklar
bir hafta.
|