Karalahana.com! Laz uşaklarının gayrıresmi web sitesi

 Anasayfa yap |   Sık kullanılanlara ekle       ENGLISH

 RİZE

 ARTVİN

 ORDU

 BAYBURT

 SAMSUN

 SİNOP

Karadeniz kültürü, karadenizliler, Lazlar

Neden Karalahana.com?

 KARADENİZ MÜZİK

 KARADENİZ TARİH

 KİM KİMDİR

 

 

 

 KARADENİZ FORUM

 EDİTÖRDEN

KARADENİZ GAZETELERİ

Tüm Karadeniz Gazeteleri ve Karadeniz Televizyonlarına tek bir sayfadan ulaşın

 

 

LİNKLER

 ARTVİN SİTELERİ

 ORDU SİTELERİ

 BAYBURT SİTELERİ

 SİNOP SİTELERİ

 KARADENİZ BÖLGESİ

KARADENİZ HABER

 

Hemşinliler Ermenistan'da Ermenistan hemşin tarihi konferansı

Yazı Dizisi: Hemşinliler Ermenistan'da

 1. Hemşin Tarihi ve Kültürü üzerine konferans

 2. Hemşin Tarihi ve Kültürü üzerine konferans

3. Hemşinliler konferansı

Türk Halk Oyunları

A  - B - C - Ç - D  - E - F - G - H - I - İ - K - L - M N  - O - P - R - S - Ş - T - U  - V - Y - Z



 Efkan Şeşen

efkan şeşen Efkan Şeşen renkler ve ıslıklar 

 

Bir insan… Bir sevda… Ve Islıklar…

Bu güne kadar çıkarmış olduğu dokuz albümü bulunan; eşi, kızı ve oğluyla ailece müzisyen. 22 yıllık müzik yaşamında müziğin emekçisi ve efendisi olarak ayakta kalabilmiş. Hümanist ve devrimci duruşunun bedelini içeride ve dışarıda ödemiş. Çektiği cefanın sefasını aile içinde sürmeye çalışan, Karadenizli ve Laz bir müzisyen. Efkan Şeşen’den söz ettiğimizi belki de anlamadınız. Piyasaya yeni çıkan son albümü “Renkler ve Islıklar” bahanesiyle karalahana için bir söyleşi gerçekleştirdik.

1987-1991 yılları arasında grup yorum ile müziğe başlayan ve grubun ilk beş albümünde yer alan Efkan Şeşen, sonrasında 1995’te ilk solo albümü “Dokuz Altı Yollarında”yı çıkardı. Albüme adını veren bu eser, müzisyenin geniş yığınlarca bilinen ve sevilerek dinlenen en popüler eseridir. Sanatçının sırasıyla “Gün Ağarırken”, “Göçer Oldum”, “Merhaba”, “Gözleri Hala Çocuk”, “Dar Kapılar” isimli albümleri çeşitli müzik yapım firmalarından çıkmıştır. 2003 den sonra ise “Pekte Tanınmayan Karadeniz”, “Gölgeler Şehri” ve “Yüreğine” adlı albümlerini kendisine ait Şeşen Müzik Yapım firmasından çıkardı.


Renkler ve Islıklar Efkan Şeşen’in kolay kolay rastlanmayacak bir özelliğinin, başarılı bir ıslık performansının ürünü. Bu enstrümantal albümde 16 etnik şarkının yanı sıra 2 adet de klasik müzik eseri bulunmakta. “Cilvelo Nanayda”, “Mohevis Kalo” gibi Laz ve Gürcü ezgilerin bulunduğu albümün akustik alt yapısı da başarısıyla dikkat çekiyor. Çeşitli ülkelere ait değişken melodiler ıslıkla birlikte saund olarak oldukça hoş düzenlenmiş. Gabriel Faure’nin “Pavanne” ve J.Brahms’ın “Hungarian Dance” tarzları ile ayrıca bir ilgi çekerken estetiğin yanı sıra albümü de zenginleştirmiş. Efkan Şeşen’le klasik anlamda bir röportaj yerine, son albümü Renkler ve Islıklar üzerinden duygularını yansıtmaya çalıştık.

“Renkler ve Islıklar” değişik bir enstrümantal albüm… Alışılmışın dışında, güzel bir ıslık albümü. Bu çalışmanın nasıl gerçekleştiğini anlatır mısınız?


Elbette.. Çoktandır parça parça da olsa üzerinde uğraştığım bir çalışmaydı. Daha önce bir ıslık albümüne rastlamıştım ama popüler halk ezgileri ve klasik bazı eserlerin yorumlanması açısından, sanırım bu bir ilk. Islık; her zaman, üretirken ve yeri geldiğinde gitarımla şarkılarımı söylerken kullandığım doğal bir enstrüman olmuştur benim için. Epeydir böyle bir çalışmanın fırsatını kolluyordum. Ağırlıkta kendi eserlerinden oluşan dokuz adet albüm çıkarmış bir müzisyen olarak albümün iç yazısında da belirttiğim gibi, bütün süreçlerimin kadim dostu “ISLIĞIM”ı ödüllendirmek ve içten gelerek keyifle çaldığım melodileri insanlarla paylaşmak istedim.

Albümde, “Cilvelo Nanayda” ve “Mohevis Kalo” gibi Laz-Gürcü eserlerin yanı sıra, dünyanın çeşitli köşelerinden farklı kültürlere ait popüler ezgiler, hatta iki adet klasik esere de yer vermişsiniz. Finalinde de “Dünyanın Gözyaşları” adlı bir besteniz var.. Albümde öne çıkan bu renklilikle ne anlatmak istediniz?


Ülkemin ve dünyanın geldiği şu dönemi sözcüklerim anlatmaya yetmedi. Halkların ve dünya insanının kardeşliğine olan inancımı onların çok renkli ezgilerini yorumlayan sıcak bir nefesle bir araya getirerek vurgulamak istedim. İstedim ki; hepimiz ayrı bir renkiz ama aynı zamanda kökleriyle ve gelecekleriyle birbirine bağlı dünya insanıyız… Islığım bunu hatırlatsın istedim… Bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamamız için sürdürülen büyük çabaya naçizane bir katkı sunabildiysem ne mutlu bana..

Henüz çok yeni ama albüm için dinleyiciden ne gibi tepkiler geliyor desek, ya da geliyor mu diye sorsak neler söylersiniz?


Çok içten ve samimi tepkiler geliyor. Bir müzisyen için en güzeli de bu olsa gerek. Örneğin, Beyoğlu İstiklal Caddesinde müzik mağazalarında beni tanımayan insanların içten bir ilgi ile albümü dinlediklerini ve aldıklarını gördüm. Hatta sohbet ettim ve aldıkları albümleri imzaladım. Kürt, Türk, Laz, Gürcü, Arap, Alman… Herkesin kendinden bir şeyler bulduğu bu albümün bütününü merak edip ilgi göstermesi ıslığımın tılsımı ve başarısıdır diye düşünüyorum.

Efkan Şeşen’in aile bireylerinin hepsinin müzisyen olduğunu duyduk…


Evet biz müzisyen bir aileyiz. Ve ailem benim her şeyim. Bizde, ben sabahları ıslık melodimle kalk borusunu çalar “Şirin Şeşenler Kalkın” derim. Hazırladığım kahvaltı ile güne başlanır. Eşim Didar müzisyen (müzik öğretmeni), oğlum Sinan (on yaşında) Mimar Sinan Üniversitesi konservatuarı gitar öğrencisi, kızım Ezgi’de aynı üniversitenin flüt bölümünden mezun ve şimdi hukuk eğitimi alıyor. Hepsini okullarına yollarım ve günün başka saatlerinde de müziği paylaşırız. Yani ben çok şanslıyım böyle bir ailem olduğu için.

Artvin Arhavi’li bir Laz olduğunuz bilinmekte. Ve her sene köyünüze gittiğinizi de biz biliyoruz . Bu durum hayatınızı nasıl etkiliyor ?


Elbette çok olumlu etkileniyoruz. Köyümüz ve bu coğrafyadaki dostluklarımız, yaşamımızın gerçek zenginlikleridir. Ben ve eşim burada geçirdiğimiz iki ayda başka bir dünyada yaşıyor gibi oluruz. Bedenlerimiz toprak ile boğuşur. Her gidişimizde şehir yaşamının donukluğu üstümüzden gider. Her sene evimize bir tuğla daha ekleriz. Doğa ile mücadele ederken kendimize geliriz yani. Ve o doğa ki fındığı, çayı, meyvesi ile, ırmağı ve yaylasıyla fazlası ile ödüllendirir emeğimizi. Ben ve eşim ayrım yapmaksızın, bütün insanları, kültürleri ve doğasını severiz. Çok da yer gezip görürüz. Ama Karadeniz’in bizim bulunduğumuz köşesi gerçekten görülmeye değer. Nerden anladık derseniz her yıl buraya gezmeye gelen farklı kültürlerden arkadaşlarımızın düşünceleri de böyle. Modern yaşamın çarpıklıkların aşındırıcı etkisinden bir şekilde nasibini almasına karşın, çok güzel bir doğa var burada. Ben son albümüm “Renkler ve Islıklar” da final bestem “Dünyanın Gözyaşları” ile dünya insanı olduğumu ve yanı sıra Karadenizli oluşumu da “Pekte Tanınmayan Karadeniz” albümümdeki bütünsellikle bu coğrafyada yan yana yaşayan kardeş halkların müzisyeni olduğumu vurgulamaya çalıştım. En nihayetinde dilini, kültürünü ve toplumsal değerlerini dostları ile birlikte zaman törpüsüne karşı korumak isteyen bir Laz olduğumu da vurgulamak isterim. Kısaca ben ailem gibi böyle bir memlekete de sahip olduğum için şanslıyım.

Biz Efkan Şeşen’in önceleri protest müzikteki yerini ve sonrası kendine özgü müziğini; şimdilerde ise Karadenizli bir müzisyen olarak da eserlerini duyuyor ve dinliyoruz. Bu gün ise bambaşka bir sürpriz ile karşı karşıyayız (yani enstrümantal bir ıslık albümü). Üretimlerin geriye düştüğü ve çoğalıyor gibi gözükse de nitelikli çalışmaların azaldığı bir süreçte hangi inanç ve sabırla albüm yapıyorsunuz ?


Bu işte geriye düşmüyorsam iki sebebi vardır. Birincisi; ailem. İkincisi; insanların bir gün bu karanlıktan çıkacağına ve samimi bir sözle, müzikle veya herhangi bir ifade ile… Sahte olanı ayıracağına olan inancımdır! Bu gün işler yolunda gitmese de, yaşamda değişmeyen tek şeyin “değişim” olduğuna inanmak bizim üretici ve yaratıcı oluşumuzu, duygularımızı besler. Aksini düşünemiyorum.

Yeri gelmişken soralım. Sizi Karadeniz festival ve etkinliklerinde neden göremiyoruz ?


Evet güzel bir soru. Bir çok neden sayılabilir ama denilebilir ki; bu kadar güzelliklere sahip coğrafyamızın insanı sorunlarına, dertlerine, yani bu günkü yaşamlarına dem vuran gerçekçi söyleme sahip bir ifadeyi müzikte pek de beğenmiyor. Ya eski bir türkü olsun yada yeni olacak ise biraz pop ve eğlence kültürüne uygun üretilmiş şeyleri tüketmeyi seviyorlar. Ha bir de müzisyenin medyatik olması onları çok motive ediyor. Sanırım ben bu vitrine ve bu beklentiye uygun değilim. Bir başka nedeni de müziğimi yaparken bir çevreye, siyasete veya etnik kökene dayanmadan bunları paylaşma isteğim, bir misyon sanatçısı olmadığımı açıkça dillendirmem rahatsızlık veriyor olabilir. Oysa en önemli şey gözden kaçıyor. SAMİMİYET… Ben samimiyim. Bir yere ait olmak gözükmek çok kolaydır. İki üç yerde laf edip gözükürsün… Üç de türküsünü okur gönülleri fethedebilirsin. Ama benim yolum bu değil. Beni beğenecek olan yaptığım müziği dinleyerek beğenmelidir. Sözüm odur ki; ne söylediğim değil, ne yaptığım ve nerede durduğum önemlidir. Benim yaşam içimdeki felsefem bu.

Anlaşılıyor ki, Efkan Şeşen farklı projelerin ve herkesin müzisyeni olmak istiyor. Bu projelerin ve sürprizlerin devamı gelecek diyebilir miyiz ?


Evet. Karadeniz 2 hazır. Gölgeler Şehrindeki slow ve Anadolu rock bestelerin devamı hazır… Ve türkü formundaki besteleri yine protest diye adlandırılan Efkan Şeşen çalışmaları fazlasıyla hazır! Hatta Renkler ve Islıklar’ın ikincisi de… Şimdi burada insanların neyi dinlemeye hazır oldukları önemlidir. Ülke çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bu süreçte kendini tekrar eden sözlü anlatım birazda insanlarımızı sıkıyor galiba. Yaşadıkları sıkıntının müzikte de fazlasıyla dillendirilmesinden rahatsız gibiler. Bu rahatsızlığı da ben, onlar gibi yaşayan biri olarak anlayabiliyorum… Çözüm gayet açık. Sorunlara sahip çıkmak ve cesaret göstermek gerek ama bu dönem, ne yazık ki bu konuda da sessizliğin ve tepkisizliğin tercih edildiği bir dönem ve bu durum üzücü. Demem odur ki; çıkardığım farklı tarzdaki albümlerin hepsinin devamı olacaktır. Bu biraz olanak, biraz süreç ve… Ve bu sürecin ne istediği ile ilgilidir.

Bu güzel albüm çalışması ve söyleşi için size teşekkür ediyoruz.

efkan şeşen

Bir ıslık tutturmuşum ..ta 80’li yıllardan… 2008’in başlarına kadar… Ve o kadar uzun bir ıslık ki bu;

Balkanlardan Mezopotamya’ya, Kafkaslardan Latin Amerika’ya ve daha bir çok diyara uğradı… gezdi. Evet işte sürpriz geldi! Beni tanıyanların çok iyi bildiği, bilmeyenlerinde çok seveceği enstrumantal bir ISLIK ALBÜMÜ bu… yanı başınızda artık... Belkide yüreğinizde. Kimbilir… belkide, benim büyük bir özlemle çalışıp hazırladığım bu özgün çalışma, dünyanın her köşesinde sevdirir kendini. Ve ıslığım, farklılıklarına rağmen dünya halklarının, dünya  insanının bir aradalığının, kardeşliğinin müzikteki sembollerinden biri olur.

ISLIĞA KULAK VERELİM!


Efkan Şeşen yaklaşık dört aydır çalışmalarını sürdürdüğü "ıslık albümü" RENKLER ve ISLIKLAR ile tekrar aramızda. Onaltı farklı ülke ve etnik popüler melodinin ıslık ve akustik alt yapı ile yorumlandığı albüm bugün piyasaya çıktı. Efkan Şeşen'e bir kez daha müzigini bize ulaştırdığı için teşekkür ediyoruz ve tüm dinleyicilerine bu farklı albümü edinmelerini tavsiye ediyoruz.

 RENKLER VE ISLIKLAR

RENKLER VE ISLIKLAR


 1.Bintiş şelebiya
 2.Elgajiye
 3.Allam Alam
 4.Sari Gelin
 5.Mohevis Kalo
 6.Pavane
 7.Polyushka Polye
 8.Londonderry air
 9.Macedonian Medley
10.Hungarian Dance
11.Çarşambayı Sel Aldı
12.Qundo Calienta El Sol
13.Cilvelo Nanayda
14Yaramina Bedewe
15.Katakofti
16.Dillirga
17.Bella Ciao
18.Dünyanın Gözyaşları

 

 

 
TURKEY BLACK SEA (PONTIC) REGION TRAVEL GUIDE

ENGLISH

TURKEY BLACK SEA (PONTIC) REGION TRAVEL GUIDE, CULTURE, FOLKLORE, TRAVEL TIPS, HISTORY, COUSINE, HOTELS, TRABZON, RIZE ...

Karalahana Bağımsız Karadeniz Gazetesi'nden makaleler: Karadeniz Bölgesi haberleri

 



        

Karalahana.Com! Doğu Karadeniz Bölgesi gezi, kültür, tarih ve müzik rehberi © 2007 | Tüm hakları saklıdır