TONYA’DA YENİ BİR DERGİ: KALANDAR
Tonya-Trabzon folklorunda anlamı çok iyi
bilinen “kalandar” sözcüğü, yerel bir dergiye ad ve esin kaynağı
oldu. Genç bir kadroyla yayın yaşamına hazırlanan Kalandar,
yerel dergicilikte ve dayanışma kültüründe çok önemli bir deney
niteliği taşıyacak.
Tonya’nın kültür, sanat, edebiyat, folklor değerlerini
araştırma, inceleme ve tanıtma işleviyle birlikte, ülkenin
çeşitli toplumsal sorunlarını da irdeleyecek olan Kalandar’ın,
karşılaşacağı tüm sosyo-ekonomik zorlukları aşarak, uzun ömürlü
bir yayıncılık sergilemesi, halkımızın gönlünde vazgeçilmez bir
yer tutması, yöremizdeki sanatseverlerin temel beklentisidir. Bu
beklentiler, somut önerilerle hayata geçirilmeli, ilerleyen
zaman içinde olumlu düşünceler, maddi bir güç haline
getirilmelidir.
Kalandar Dergisi’nin, işlevi doğrultusunda başarılı olabilmesi,
hiç kuşkusuz, okur desteği yanında, kararlı bir toplumsal
dayanışmayı arkasına almasıyla mümkündür. Bunun için, başta
Tonyalılar olmak üzere, yöremiz insanlarının Kalandar’a ekonomik
ve moral destekle birlikte kültürel, sanatsal ürün desteği de
sunması gerekmektedir. Umarız, toplumsal sorumluluk duyan tüm
insanlarımız, Kalandar’ın başarısı için elinden geleni yapar.
Böylece, Kalandar ile gönüllere atılan çenteyler (çantalar) boş
dönmez: ” Kalandar gecesi / İyilik bacası / Tasımı dolduran /
İyilik hocası…”
Unutmamak gerekir ki; her toplumsal iyiliğin, her olumlu işin
arkasında kararlı insanların özverili desteği vardır.
Tüm bunlara karşın, yerel dergicilikte yaşanan pratik
göstermiştir ki, işin başlangıcında herkes olumlu şeyler söyler,
memnun edici vaatlerde bulunur. Ancak, daha sonra, işin
zorlukları nedeniyle, bu olumlu sözlerin arkası gelmez. Kalandar
Yayın Kurulu, bu gerçekleri dikkate alarak, en olumsuz koşullara
göre hedeflerini saptamalı, her zaman temkinli olmalı, moralini
bozmadan, verili durumu iyi analiz etmeli. Yayıncılık işini
şansa ve olayların akışına bırakmamalı. Yayın Kurulu, derginin
amacı doğrultusunda insanlarla sürekli iletişim kurmalı, uzunca
bir süre, dergiyi yaşatmayı başarmalıdır. Derginin yayın
sürecinde olumlu katkı sunan insanlara her zaman teşekkür
etmeli, katkı sunmayan ya da vaadini yerine getirmeyenlere de şu
Kalandar manisini hatırlatmalı:”Gece geldim kapınıza / Selam
verdim yapınıza / Selamımı almazsanız / Daha gelmem kapınıza…”
Bu düşüncelerle, sevgili Tonya’mızın kültür aynası olmak ve
halkımızın sosyal yaşamına renk katmak amacıyla yayına başlayan
Kalandar Dergisine ve çalışanlarına başarılar dilerken, şiir
penceresinden tüm insanlarımızı, en içten dostluk ve dayanışma
duygularıyla selamlıyorum.
Başlarken,
Yeni bir dergi için söylenecek aslında çok
şey yoktur. Bir başlama sürecini işaret eden bu adım, bölgemizde
belli bir kültür-sanat değerini oluşturmayı amaçlamaktadır.
KALANDAR genç bir kadroyla yayın dünyamıza “Kalandar Çendeyi”
atıyor. Genç arkadaşlarımız sorumluluklarını ve yapılması
gerekenleri uzun uzun tartıştılar. Dilerim ki yeni yayın
dünyamız için yeni bir ses, soluk olabiliriz.
KALANDAR sizleri büyük yazarlarımızla buluşturacak bunun yanı
sıra kültür-sanat konularında da aydınlatacaktır.
KALANDAR bölgemizde sanat-edebiyat alanlarında yeni
sanatçıların, yazarların yetişmesine vesile olacak ve bu anlamda
da “okul” işlevi üstlenecektir.
KALANDAR Tonya’mızın toplumsal sorunlarına yer vermekle
birlikte, ağırlıklı konuları kültür-sanat olacaktır. Bu nedenle
KALANDAR sanatsal-estetiksel vurguyu ön plana çıkarmaya
çalışacaktır. Bu vurgu ilişkili olduğumuz gündelik yaşamla ve
onun okur-yazar öznelerini de bağlayacaktır. KALANDAR’IN
taşıyacağı dil, politik olmaktan çok kendi cinsinden olacaktır.
KALANDAR yazının öncelliğine inanan ve katılımcıları, hiçbir
değere değişmez görmemekte ve değerleri idealize etmemektedir.
Bu nedenle de, yazı sanatının kendi kurallarıyla bu derginin
içkin bir bağ kurduğunu söylemeliyim.
Bir cemaat, bir itaat ya da ibadet adımı atmıyoruz, böyle
oluşumlara da karşıyız. Ebedi duruşun gereklerini önceleyen, çok
sesliliği barındıran ancak her türlü gericiliğe, tutuculuğa,
biatçılığa da cepheden karşı duruşuyla estetik-politik tavır
alışı kriter gören inceliklere önem veren bir oluşumdur.
Ülkemiz sadece iktisadi değil kültürel olarak da
Emperyalist(Sömürgeci) politikaların kuşatması altındadır. Bu
kuşatma sistemli olup insanımızı kendi kültürüne
yabancılaştırmaktadır. Bu nedenle
KALANDAR insanımızı kendi kültürüne yabancılaştıran Emperyalist
kültür politikalarının karşısındadır.
KALANDAR kültürümüze sahip çıkar ve kültürümüzü geliştirip,
zenginleştirir. Unutmayalım ki bir toplumu var eden, ayakta
tutan, kendi kültür değerleri ve dinamikleridir. Tam da burada
Kalandar geleneğimizin, bayramımızın değeri ve önemi ortaya
çıkıyor. Bunun için Kalandar geleneğimize, bayramımıza kısaca
değinmeyi gerekli gördük. Bildiğiniz gibi bölgemizde hayat
şartları zor, halkımızın deyimi ile geçim zordur. İşte bu zor
hayat şartları, geçim derdi Kalandar geleneğimizin temel
felsefesi ve esprisini oluşturur. Kalandar geleneğimiz,
bayramımız bize zor hayat şartları ile başa çıkmanın yolunu
hatırlatıyor ve öğretiyor. Kalandar geleneğimiz bu zor hayat
şartlarını yardımlaşma ve dayanışma ile aşarken aynı zamanda
eğlence, bayrama dönüştürüyor.
KALANDAR olarak her iki ayda bir evinize “Kalandar Çendeyi”
atacağız, böylece sizlerle de buluşmuş olacağız.
Dergi girişimimizde dikkat ettiğimiz “Dergi, dergiyi çıkaranlar
kadar onu yaşatanlarındır” söylemidir. Hem sezgisel, hem de
belli bir bilinçliliğe vurgu yapıyor bu söz. Biz adım attık,
şimdi sıra sanatseverlerde, edebiyatseverlerde.
Hep birlikte nice sayılara.
SEVGİYLE KALIN.

Tonya Kalandar Dergisi 2. Sayı Kapağı

Tonya Kalandar Dergisi 3. Sayı Kapağı
Temmuz- Ağustos sayısında:
Geçmişten Günümüze Yayla Şenlikleri- Özgür
Kalyoncu(İnceleme-Araştırma)
Karl Marx Karadeniz’de Yeniden Doğuyor “Laz Marks” Can Şenliği
Oyuncuları- Barış Uzun (Tiyatro Eleştirisi)
Sevdiğim Sarambula*, Buluşalım Seninle Gece Aydınlığında- Ayten
Onayemi (anlatı)
Ocağa Çay Koy, Geliyirim ! Fatma Babuşçu (Deneme)
Atma Türkü Geleneği Ve Gelin Kaynana Türküleri- Hasan Kalyoncu
(Halk Bilimi)
Çavayi- S. Şahin (Öykü)
Dağlarda Bir Ölüm- Semra Özdamar (Bir Öykü- Bir Yazar)
Kalandar Sözcüğünün Düşündürdükleri- İlyas Karagöz (İnceleme)
İncir Ağacının Gölgesinde Zaman- Burhan Öztürk (Deneme)
Sevgili Halkım- Faruk Alpşanlı (Politika)
Kendine Ait Bir Oda- Nermin Şenol Kalyoncu (Deneme)
El Değmemiş Yerimiz Kalmadı- Yusuf Bulut (Çevre-Politika)
Şiirleriyle: Hayati Baki, Ahmet İnce, Kenan Saralioğlu, Ayhan
Öztürkoğulu, Bayram Balcı ve Rıfat Ilgaz.
Kalandar Dergisi abonelik, iletişim:
[email protected]