|
|
|
Şevval Sam Karadeniz albümü

Uzun zamandır üzerinde çalışıyordu. Sonunda
bitirdi, albümünü sevenlerinin ilgisine sunarak
sözünü tuttu. Şevval Sam’ın “Karadeniz” adını
verdiği üçüncü albümü Kalan Müzik’ten çıktı. Onu
sevenler böyle bir albümü epey zamandır
bekliyorlardı. Konserlerinde salonu bir baştan
ötekine Karadeniz türküleriyle dolaşıp bütün
dinleyicileri ayaklandırmadan sahneden inmemesi
akıllardadır.

Yazı: Nazım Alpman / (Sırt
Çantam) 31. Sayı
Hayranları onu
yakaladıkları her yerde soruyorlardı:
—Karadeniz türküleri yapmayacak mısınız?
—Yapacağım!
Peki, o zaman Karadeniz
albümü neden gecikti?
Şevval Sam, kendisini anlatırken “benim miladım”
dediği Gülbeyaz dizisinde yarattığı etkinin
dinmesini bekledi. Oysa günümüzün “yükselen
değeri” bambaşka:
—Fırsat geldi mi kaçırmayacaksın, yüksek
irtifayı kişisel avantaja dönüştürmek yasaldır!
Şevval ise ortak başarılarla yakalanmış
dalgaların üzerinde sörf yapmayı “ayıp” kabul
ediyor.
Hele bir de Gülbeyaz’ın müziklerini yapan Kazım
Koyuncu’nun erkenden aramızdan ayrılması Şevval
ile Karadeniz albümü arasına sabır duvarları
ördü…
O bekledi, durdu dinlendi, Gülbeyaz; bütün
izleriyle birlikte güzellikler ufkunda ağır ağır
uzaklaştı, anılar arasına yerleşti. Ortada
sadece Şevval kaldı. O zaman, kendisini bu
konuda yüreklendiren Hasan Saltık’a “tamam”
dedi:
—Haydi başlayalım!
Geçtiğimiz günlerde Şevval Sam’ın ‘Karadeniz’i
müzik marketlere ulaştı. Şevval de önceki
albümlerinde yaptığını tekrarladı, CD’si
matbaadayken o da Strasbourg’a doğru yola çıktı.
Albümün ilk parçası ‘Hey Gidi Karadeniz’, Oktay
Üst’ün kemençesiyle birlikte cadde ve sokaklarda
yankılanmaya başladığında Şevval de Londra’yı
bulmuştu.
İlk parça Kazım Koyuncu’ya ait. Albümün ilk
fotoğrafı da yine Kazım’la Şevval’i el ele
gösteriyor. Altında da vefa cümlesi
yerleştirilmiş:
“Kaybettiğimiz tüm dostlara, en çok da Kazım’a.”
Albümün tam ortasında ise kötü örülmüş bir
duvarın üzerinde oturup Karadeniz’e bakan Şevval
Sam fotoğrafı var. İki sayfaya yayılan şu
sözlerle bir “zulüm” ve ilerde çıkacak ‘Ah’ yer
alıyor: “KARADENİZ, kendisine hoyratça zarar
vererek otoyol yapanları hiçbir zaman
affetmeyecek; verdiklerini bir gün geri
alacaktır.”
Karadeniz’i hunharca katleden bu rota, pek çok
saygın(!) holdingin katkılarıyla ilerliyor.
Sanat-kültür işlerine de destek vermeyi ihmal
etmeyen bu firmalar, çevre karşıtı rollerinin
deşifre edilmesinden hoşlanmıyorlar. Bu yüzden
‘ünlü’ çevre inisiyatifleri, Karadeniz konusunda
mesafeli durmayı tercih ediyorlar.
Hal böyleyken yürekli bir sanatçı çıkıyor ve
albümüyle birlikte haykırıyor:
—Siz cinayet işliyorsunuz, biz bunu görüyoruz!
Şevval’in albümü bu yanıyla da ayrı bir güzellik
arz ediyor: Teslim olmayan isyan ruhunu
kamçılıyor!
Karadeniz’in şarkıları-türküleri de birbirinden
güzel…
Neşe ve hüzün iç içe geçmiş. Oturup
efkârlanabilirsiniz, kalkıp horona da
tepebilirsiniz… Tıpkı hayat gibi.
Ama hepsinde ayrı bir coşku var.
Bu da tıpkı Karadeniz gibi! |
Karalahana Bağımsız Karadeniz Gazetesi'nden makaleler:
Karadeniz Bölgesi haberleri
|
|
|
| |
|
| |