Karadeniz asıllı Rum kemençecilerden büyük
virtüöz Michalis Kaliontzidis ile söyleşi
Yunanistan'da yaşayan
Karadeniz asıllı Rum kemençecilerden büyük
virtüöz Michalis Kaliontzidis ile Karalaha
Karadeniz Gazete adına Atina muhabirimiz Vahit
Tursun görüştü. Röportaj aşağıda (Pontiaka,
romeika) Trabzon Rumcası orjinali ve Türkçe
çevirisi olarak iki dilde yayınlanmıştır.
Kirie
Kaliontzidi, thelo to viografiko suna. Eporite
ke lete me pote ke pukeka eyenthete, pu ke nto e
spudasete (egitim)?
Sayın
Kalyoncidi; bir biyografinizi isteyecektim.
Nerede ve ne zaman doğduğunuzu ve nerede eğitim
gördüğünüzü anlatabilir misiniz?
Eyenetha to 1960 so xorio
Dipotamo ti Dramas, as enan kiri ke mana nto
erthane ason Ponton. Adaka epiğa so dimotiko
(İlkokul) ke eteliosa ti mesi sxoli erğodiğon
(Meslek Lisesi). Sin Kemence arnaşepsa
aftodidaktos (otodidakt) ke istaro epiğa sin
Athina ke espudasa (eğitim) so Odio ama ato pal
k’ etone sxolio (okul) nto edonen idietera
(özel) musika mathimata. Etone kanoniko (normal)
sxolio.
1960 da Drama’nın Dipotamo köyünde,
Karadeniz’den göç eden bir anne ve babadan
doğdum. Burada ilkokula başladım ve sonuçta
Meslek Lisesini burada bitirdim. Kemence
üzerinde otodidakt yaptım. Daha sonra Atina’ya
giderek, Evgenidio Odio da okudum ama burası
normal bir okuldu. Özellikle müzik eğitimi veren
bir okul değildi.
Eyenethete so
xoriyon Dipotamo sin Elladan. En to proton
xoriyon pu evren ke ekatsen oi oikoyenya sas
t'erthen ason Ponton yam erthane se kapio
aletero xorio ke istaro ekovalethane so Dipotamo?
Olon empro ontan erthane i
temeteri, enkan ke ethekanatinus se enan xorio
nto leğuna Karaburun ke istaro erthane so
Dipotamo. Yati eyenthena ke ethrafane son Ponton
ke ya t'ato ethelenan ena meros nto na işen
potame, raşiya ke oros omon nto Ponto.
Bizimkiler ilk geldiklerinde, önce Karaburun
adında bir köye yerleştirildiler. Daha sonar
Dipotamo’ya geldiler. Çünkü bizimkiler
Karadeniz’de doğup büyüdükleri için, Karadeniz
gibi dereleri dağları ve ormanları bulunan bir
yer istiyorlardı.
Ta CD ke ta
kasetasuna uki puliskuntan sin Turkia ama eşite
polus pou ağapune sas apes satinus nto ağapune
tin kemence. Kapiyi ap atinus, ethelenan na en
aso xoriyonatuna enas atoson kalos kemencecis
omon esas. Esas aso piyo xoriyo tharune oti iste
olon pola?
Cd ve kasetleriniz Türkiye'de
satılmıyorsa da Türkiye'Deki kemençe tutkunları
arasında pek çok hayranınız var ve böyle iyi
çalan kemençeci bizim köyden çıkar düşüncesiyle
eşe dosta hava atmak için en çok nereli
olduğunuzu merak ediyorlar.
Sin Turkia nto tharune k’
eksero ama i ikoyenyam (ailem) ine as enan
xoriyo nto eleğana Kosma ke en konta eki sin
Maçuka, ti Trapezuntas.
Türkiye’de ne zannetiklerini bilmiyorum ama,
ailem Trabzon / Maçka da Kosma denilen bir
köyden idi.
Epiyete ke edevasete
musiki so Evgenidio Odio. Sin Turkiya eligo
sinantay kaynis na pay kapios so sxoliyo na
mathan kemence. Eksu as avuto, poli musiki
legune oti so sxoliyo xalayete i paleya grami, o
paleyos kaytes ke yatato ouki thelun na pane so
sxolio. esis nto nonizite epan s'avuto?
Evgenidio Odeio'da müzik
eğitimi aldınız. Türkiye'de kemençecilerin bir
okulda müzik eğitimi alması son derece nadir
rastlanılan bir olaydır. Hatta pek çok virtüöz
yerel çizginin bozulabileceği endişesiyle okul
eğitimine karşıdır. Sizin konuya bakış açınız
nasıl?
Atin nto k’ ekserune nto en
epistimi (bilim) leğune ayets. I epistimi
voithay (yardımcı oluyor) n’ eğrikay kaynis pos
na en konta sin paradosin (gelenek). Atin nto
leğune ayets, k’ ekserune nto eftene ke sin
Kemence oti kativaz o nusatun eftene. Ayets
athiğo morfosin (kültür), pos n’ ekseris ke n’
eğrikas nto en ato t’ eftes, na kratis ta paleya
ke na ise panta konta sin paradosin? I ğnomim
(düşüncem) en oti atin nto nonizun ayets, lathos
(yanlış) nonizune. Ada sin Eladan eğnorizo epan
asa 100 kemencecides i opiyi spudasane musiki ke
pezune paradosiaka (geleneksel) ke akome alo
empro asi paleus. An en ayets omon nto leğune,
etote pos inete avuto? Kapiyos ya na pez tin
kemence omon ti paleus, prepi (gerekli) na koft
ta axilinat, nto en ato to kratiy so şerinat,
nto en i musiki ke nto n’ eftey ya na en konta
sa paleya ke n’ na peze ke alo kalitera. Eğo
thelo o kathais nto eper so şerinat tin kemence,
n’ esker nto kratiy so şerinat ke poso pola eş i
kemence ken a min thariy oti ato nto kratiy en
manaxo asa tele nto eğvalun laliya.
Bilimin ne olduğunu bilmeyenler böyle der.
Bilim, nasıl geleneğe uyulması gerektiği
konusunda kişiye yardımcı oluyor. Aksini iddia
edenler, ne dediklerini bilmiyorlar ve Kemençe
üzerinde, kafalarına göre davranıyorlar.
Kültürsüz bir şekilde, nasıl ne yaptığını
bilecek ve geleneğe daha yakın olmaya
çalışacaksın ki? Benim düşüncem, farklı
düşünenler yanlış düşünüyorlar. Ben
Yunanistan’da 100’ü aşkın müzik eğitimi alan
kemençeci tanıyorum ve hepsi de kemençeyi
geleneğe uygun bir şekilde, hatta daha düzeyli
çalıyorlar. Eğitime karşı çıkanların söylediği
gibi ise, bu nasıl oluyor o zaman? Herhangi
birisinin geleneklere uygun bir şekilde müzik
yapabilmesi için, once elinde tuttuğu şeyin ne
olduğunu bilmesi ve müziği anlaması lazim ki,
geleneklere uygun ve daha da güzel çalabilsin.
Ben kemençeyi eline alan kişinin onu iyi
tanımasını, ne kadar çok özelliğinin bulunduğunu
ve sadece ses çıkaran tellerden ibaret
olmadığını bilmesini isterim.
Istin enerğos (aktif)
musikos ke eşite pola albume. Eksu as avuto,
pola pate sa panayire ce sa vradiyas sin Avrupa,
Ameriki ke Avustralya, eki pou zune, yaşayevune
temeteri. Avuto i duliya afinisas ksay (hiç)
xrono ya n’ exorizite tin oikoyenya (aile)
sas ke me ti aletero oğraşevite eksu asin
musikin?
Faal bir müzisyensiniz,
çok sayıda albümünüz var bunun yanısıra Avrupa,
Amerika ve Avustralya'da Rum toplumun yaşadığı
yerlere turneye gidiyorsunuz...yoğun çalışam
düzeni hobilerinize ayıracak zaman bırakıyor mu?
müziğin yerini tutabilecek ikinci bir tutkunuz
var mı?
Eğo xrone en me t’ avuto ti
duliya oğraşevo. Alo tipo k’ eftağo. I kemencem
i zoim, i kemencem en ke omon i ikoyenyam
(ailem). Pixta pixta k’ elepo ta pediyam ke ato
stenaxorizime (üzüyor) ama nto n’ eftağo. Ada
sin Eladan i zoin (yaşam) en kalo ama avuto i
duliyam pal voithay (yardımcı oluyor) na tero ta
pediyam. Ayets ta pediyam pal istaro n’ eporun
ke n’ evriskun enan kalo dromo.
Ben yıllarca bu işle uğraşıyorum. Başka bir işim
yok. Kemençem benim hayatım, benim ailem
gibidir. Çoluk çocuğumu sık sık göremiyorum ve
bu beni üzüyor ancak ne yapabilirm ki? Burada
yaşam kalitesi iyi ama, bu işim ailemin geçimine
yardımcı oluyor. Böylece, çocuklarım da
gelecekte doğru bir yol bulabilecekler.
Nto na yasayevite sin
Elladan san Pontios apo miya prosfigiki
oikoyenya apo ton ponto, ti epiroes esh si
zoisuna?
Yunanistan'da Karadeniz
göçmeni bir ailenin ferdi olarak yaşamak günlük
hayatınızı nasıl etkiliyor
Paleya olon empro ontan
erthane i paleyimuna ada, ixane kapiya
provlimata (problemler). I topiyi (yerliler)
eleğane pola. Ato pal tora (şimdi) alo k’ en.
Emis i nea yenea (yeni nesil), adaka zume
(yaşıyoruz) kala ke athiğo provlimata.
Eskilerimiz geldiklerinde, burada bazı
problemler yaşadılar. Yerliler çok laf
söylüyorlardı. Ancak bizler, yeni nesil olarak
burada iyi ve sorunsuz yaşıyoruz.
Prospathite,
ograsevite na kratite zontani mia musiki mias
alis geografias, sin opiya musiki edokan pshi ta
tope, i thallasa nto eyenton topos ya ta
sevtalidika tragudiyas, ta potame, ta parxare
nte epominan 2000 xilometra makra. Avuto alaksen
me ta tragude anamesa si paleus ke neus?
Anadolu kültürüne özgü
bir müziği faklı bir coğrafya yaşatmaya
çalışıyorsunuz. Bu şarkılara ilham veren, aşk
şarkılarına mekan olan deniz, dereler, köyler,
yaylalar 2.000 km uzaklıkta kaldı. Bu durum ilk
kuşak müzisyenler ile sizin kuşağınızın ki
arasında bir değişime yolaçtı mı? 1. Kuşak
mübadillerin kullandığı Rumca Trabzon'da kolayca
anlaşılabiliyorken yeni kuşağınkinde çok fazla
modern Yunanca var.. bu belki de yaşamın
kendisiyle ilşkili doğal bir süreç... Türk
kemençecilerden dinlediğiniz ve beğendiğiniz
isimler var mı?
Eporo ke leğo sas oti,
tulaxiston (en azından) eğo pola oğraşepsa çe
ekratesa pola trağodiyas, pola kaytedes omon nt’
ekusata asi paleyus. Ayets omon nto epezan ke
eleğanata son Ponton. Eğo ixa kontam ton Yorğo
Lafazanidi ke ap’ ekinona ematha pola. Ama ta
teleftea (son) 30 xrone alaksane pola prağmata
(şeyler). Pola eliği eporun ke pezune ke
trağudune katena omon ti paleus.
En azından kendim çok uğraşarak,
eskilerimden duyduğum gibi birçok türkü ve
kaydeyi oldukları gibi saklayabildim. Aynen
Karadeniz’de çalıp söyledikleri gibi. Kendim
Yorgos Lafazandidis’ ten birçok şey öğrendim.
Ancak son 30 yıldır çok şey değişti. Çok net bir
şekilde eskilerimiz gibi çalıp söyleyebilenler
artık çok azdır.
Eşite ena musiko
sxoliyo, nonizete oti to sxolio ke i prosfiğikes
ikoyenyes eftene ti duliyanatun kala, o kosmos
(halk, toplum) eş me tin evesthitisia
(hassasiyet) ke to endiaferon (ilgi) ya tin
paradosi (gelenek)?
Kendinize ait bir müzik
okulunuz var. Müzik eğitimi konusunda aile ve
okulun üzerine düşen görevi yerine getirdiğine,
Rum göçmeni ebeveynlerin doğru bilince sahip
olduğunu düşünüyormusunuz?
Ato nto erotas eş dio plevras
omon to maşeri. Ali ine pu diğun tin pşinatun ya
mathanun ke na mathizun ta pediyatuna tin
paradosin (gelenek). Ke ali ine nto terunese me
mişon omati. Ine pola siloği (dernekler) ke poli
kemencecides nto prospathune (uğraşmak) na
kratune tin paradosin (gelenek) ama ato ki ftan.
Ya t’ ato pali klokumes epan mereya ti
sinentefksis (röportaj) ke pali thelo na leğose;
i ğnosi (bilgi) ke i morfosi (kültür) ki afinun
kaynena na tarayete sin laspi (çamur) ken a pay
na xate. Ontan eşis morfosin (kültür) eporis ke
kraits ke tin paradosin ke eporis na pas empro
pal.
Sorduğun sorunun iki taraftan kesen bıçak
gibi iki yönü vardır. Birileri var ki, öğrenip
de çocuklarına gelenekleri öğretmek için
canlarını veririler. Birileri de var ki,
geleneksel olanlara pek iyi bakmazlar.
Gelenekleri canlı tutabilmek için birçok dernek
ve kemençeci var ama bu yeterli değil tabi. Bu
nedenle, röportajımızın başında da söylediğim
gibi; bilgi ve kültürün, kişinin çamura karışıp
kaybolmasını önlemeye yaradığını tekrarlamak
istiyorum.
Ontan legune Mavri
thalasa, nto aporo, kako ke kalo erte so nusuna?
Karadenizli deyince
aklınıza gelen olumlu olumsuz düşünceler neler?
Ontan leğune Mavri Thalasa so
num k’ erxuntan pola. Yati (çünkü) tin Mavri
Thalasa nto lete esist, me to onema Efksinos
Pontos emathama emist. Ke ontan akuğo to onema
Pontos, I kardiyam kruy alon pola i pşim
laxtariz. So num erxuntan ke kala ke variya
prağmata (şeyler). Alo nto na leğo sas?
Karadeniz dendiğinde aklıma pek çok şey
gelmez. Çünkü sizing Karadeniz dediğinizi, biz
Efksinos Pontos olarak öğrendik. Pontos adını
duyduğumda da kalp atışlarım daha da hızlanıp,
ruhum hareketleniyor. Aklıma hem iyi hem de ağır
şeyler geliyor. Başka ne diyebilirim ki size?
Nonizis na dis
sinavliya sin Turkiya? Ksai oğraşepses ya na
puliskuntan ta albumes sin Turkiya?
Türkiye'de konser vermeyi
düşünürmüsünüz? Albümlerinizin Türkiye'de
satılabilmesi için bir girişimde bulunuldu mu?
Thelo ap’ apes mereya
asin pşim nto na eporo ke diğo sinavlia (konser)
son Ponton ke en to onirom. Ayets pal as eksere
olos o kosmos (dünya, insanlık). Thelo pola ama
pos na efteğa? An eporenen kaynis ke orğanonen
aytiko prağman, pola xara n’ epina to ama pola
zori pal en.
Kapu kapu elepo temeterus sin tileorasi
(televizyon) ke sa videodes nto ferune kapiyi
nto pane eki, elepo pos pezun ke xorevun sa
parxare epankes ke pola sinkinume
(duygulanıyorum).
Oso ya ta albümem, ethelena pola na puliskusane
sin Turkia ke as esane olon ta fthinotera
(ucuz). Ethelena i anthropi n’ eporenan ke
ağorazanata me ta xrimata nto xartsevum ya n’
eğven enan albümi. Yati, thelo na akuğune i
anthropi tin kemence ke ta kaytedes omon to
esane paleya.
Pontos’ta
konser verebilmeyi candan istiyorum ve bu benim
hayalimdir. Bunu da dünya böyle bilsin. Çok
istiyorum ama bunu nasıl yapabilirim ki? Birisi
bir organizasyon ayarlasa çok sevinecektim ama
bu da çok zor. Ara sıra televizyon ve
bizimkilerden gidip gelenlerin getirdiği
videolardan, ordakilerin yaylalarda kemençe
çalıp horon oynadıklarını seyrettiğimde çok
duygulanıyorum.
Albümlerime sıra gelince, en ucuz albumler
olarak dahi olsa, Türkiye de satılmalarını
isterdim. İnsanların albümlerimi maliyetine
satın alabilmelerini isterdim. Çünkü, insanların
kemençeyi ve kaydeleri, eskiden olduğu gibi
dinlemelerini istiyorum.
Enas kalos Kemencecis,
en me ce enas kalos sillektis liras? Esis eshite
me kemence pu dixnite idieteri prosoxi?
Bir kemençe virtüözü aynı
zamanda kemençe kolleksiyoncusumudur? Özel bir
ilgi gösterdiğiniz, kayırdığınız kemençeniz var
mı?
Eğo exo efta (yedi)
kemencedes ke opio erte emprom epero ke me t’
ekino pezo ke trağodo. Pola omon to paleyin, alo
ki kratoğa. Alaza ke epero aletero.
Bende yedi adet kemençe var ve önüme çıkanla
da çalıyor söylüyorum. Çok eskidiğinde ise, onu
daha tutmuyorum. Yenisi ile değiştiriyorum.
Thelite na lete alo
tipo nto eshite so nusuna?
Ayrıca eklemek
istediğiniz bir şey var mı?
Eporo na leğo ato nto exo
apes sin kardiyam?
Kalbimin içinde olanını söyleyebilir miyim?
İpete oti thelite ke
omon nto thelite.
İstediğinizi istediğiniz gibi söyleyin
Eğo ethelena n’ eporenan oli
i temeteri anthropi n’ elepan t’ enan t’ alo.
Thelo na eporiy o kosmos (halk) na pay ke erte.
Thelo i trani ke i politiki na afinun ton kosmon
na zi (yaşasın) elefthera (özgürce). Eğo avuto
thelo. İstaro, ethelena olomanaxos ke ontan
esurenena ipşim, na pağo n’ elepo ton topo nto
eyenethen ke ethrafen o kirim ke i manam, A tora
(şimdi) na lete me oti, o kosmos pay ke erte.
Ne, pay ke erte ama, alon pola omadika (grup
olarak) pane ke erxuntan. İ pşim ki thel na
taksidevo (seyahat) omadika (grup olarak).
İstaro, apo eki ada o kosmos pola pola k’ eporiy
n’ eper vize ya na erte ke pay. Diladi (yani) o
kosmos k’ en eleftheros omon nto eprepe, epan so
na pay ke erte ke epan sin epikinoniyan
(iletişim). Eğo thelo omon nto erxuntan apada
eki, apo eki pal na erxuntan adaka. An i trani
ki tarağuntan si duliya tu lağu (halk), o laos
(halk) apesanat provliman ki zi.
Ben bizim insanlarımızın birbirini
görmelerini isterdim. Halkın gidip gelebilmesini
istiyorum. Yönetici ve politikacıların halkı
bırakıp, onun özgürce yaşayabilmesini istiyorum.
Ben bunu istiyorum. Ayrıca, annem ile babamın
doğdukları ve büyüdükleri yeri, her canım
çektiğinde ve tek başıma gidip görmek isterdim.
Şimdi bana insanların gidip gelebildiklerini
söyleyeceksiniz. Evet ama, çoğu kez gruplar
halinde gidip gelebiyorlar. Grup halinde
seyahati canım istemiyor. Sonra insanlar oradan
buraya gelebilmek için pek vize alamıyorlar.
Yani henüz insanlar, gidiş geliş ve iletişim
açısından yeterince özgür değiller. Insanlar
buradan oraya gelebildikleri gibi, oradan da
buraya gelebilmelerini istiyorum. Eğer yönetici
ve politikacılar halkın işine karışmazlarsa,
halkın arasında problem çıkmaz.
|