RESİMLER
| |
|
|
| |

Yukardaki logoyu tıklayarak Bağımsız Karadeniz
Gazetesini okuyabilirsiniz.

Dünyanın tüm televizyonlarını Canlı seyretmek,
tüm gazeteleri tek bir sayfadan okuyabilmek için önemlilinkler.com
www.onemlilinkler.com
sitesini sık kullanılanlara ekleyin.
|
|
|
Bayburt tarihi yerler

Bayburt Kalesi
Zigana ve kop dağlarından aşılarak ulaşılan
Bayburt kalesi aynı zamanda Karadeniz’i Basra körfezine bağlayan
ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu yolu izleyen her seyyahın
uğradığı kalenin adı , önemi, ihtişamı ve günlük yaşamıyla ilgili
pek çok bilgi mevcuttur.
Şehrin kuzeyinde yalçın kayalar üzerinde inşa edilmiş olan kalenin
kimler tarafından yapıldığı kesinlikle yapıldığı bilinmemektedir .
İlk yapının Ermenilere ait olduğu öne sürülse de , Bağrat sülalesi
zamanında (885 - 1044) varlığından söz edilen Bayburt Kalesi’nin çok
daha önce miladın ilk yüz yıllarında mahalli prens ve mücadele rinde
rol oynadığı anlaşılmaktadır . Khorenli Movses’den öğrenildiğine
göre Bağrat' ların geliştikleri devrede 1. asırda Bağrat’lı Piurad
oğlu "Senbad" (Asbed) süvari başbuğu ve batı ordusu başkumandanı
olarak atabeyliğini yaparak kurduğu hükümdar çocuklarını kendi
müstahkem yerleri olan "Pepert" yani Bayburt Kalesi’ne 58
yıllarından önce kurulduğu ortaya çıkmaktadır .
Saruhan Kalesi
İlin merkezine 35 km. mesafede bulunan Saruhan
köyündeki kalenin gözetleme amacıyla yapıldığı tahmin edilmektedir .
Trabzon’da bulunan Pontus İmparatoru Mithridates savunma amacı ile
Gümüşhane , Bayburt, Kelkit ve Erzincan 75 adet kale yaptırdığı
tarihi kayıtlarda mevcuttur Bu kalenin onlardan biri olduğu
sanılmaktadır. Kalede tarihi aydınlatacak herhangi bir kitabe mevcut
değildir .
Bu kalelerden başka , Saruhan kalesi gibi savunma ve gözetleme amacı
ile kurulan ancak günümüzde , harabe durumunda olan Demirözü
ilçesine bağlı ve ilin merkezine 40 km. mesafede Bayrampaşa köyünde
bulunan kale kalıntıları , yine ilin merkezine 42 km. mesafede
bulunan Kitre Köyü kale kalıntıları ve ilin merkezine 27 km.
mesafede bulunan Çayoryolu (Sünür) köyü kale kalıntıları mevcuttur .
Aydıntepe Yer Altı Şehri
Bayburt’un Aydıntepe ilçesinde yer alan kent ,
tüf içerisinde , yüzeyden 2-2,5 metre derinde başka yapı malzemesi
kullanmadan ana kayaya oyulmuş galeriler , tonozlu odalar ve bu
odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşmaktadır . Yaklaşık bir
metre genişliğinde ve 2 ile 2,5 metre yüksekliğinde tonoz örtülü
galeriler yer yer her iki yana genişlemektedir . (3 x 8 Metre )
Kareye yakın planlı odalar bu mekana açılmaktadır. Ayrıca gözetleme
mekanlarının oluşturduğu havalandırma amaçlı konik biçimdeki
deliklerin , galeri odalarını aydınlatmak için duvarlara delik
açıldığı gözlenmektedir . Halen kazı çalışmaları devam edilen kent
hakkında şu an ileri sürülen iki görüş öne sürülmektedir , bunlardan
biri ; bu kentin , bölgede daha önce sözü edilen Halde şehrine ait
olduğu , Halde’nin "Khalde" olduğu eski ismi Hart (Aydıntepe) olan
ilçenin isminin de "Halt" dan geldiği görüşü mevcuttur . Diğer
görüşe göre ; Hart’ta bu yer altı kentinden başka Geç Roma Erken
Bizans devirleri arasında yer alan bir mezarın ortaya çıkarılması ,
Hıristiyanlığın henüz yerleşmediği bir devirde bu bölgenin bir
sığınak teşkil ettiği, Romalılar tarafından kovulan ilk
Hıristiyanların bu bölgeye geldikleri ve sığındıkları , yer altı
kentinde bu Erken Hıristiyanlık dönemine ait olabileceğidir.
Dede Korkut Türbesi
İlimin güney doğusunda merkeze bağlı 39 km.
mesafedeki Masat köyünün hemen çıkışında yapılış şekli ve mimari
tarzı ile çok eskilere uzanan ve halk arasında Alî Baba diye geçen
türbe Alî Baba (Büyük Baba) anlamında kullanılan ve bütün Türk
dünyasını yakından ilgilendiren, Dede Korkut’a ait olduğu söylenen
türbedir . Türbenin üzerinde eski Türkçe 718 rakamı görülmektedir .
Yapılış şekli ve kullanılan malzeme bakımından adı geçen kişiye ait
olabilecek karakterdedir. Anıt türbe Orhan Şaik Gökyay’ın 1986
basımı Dede Korkut Hikayeleri Kitabında resimli olarak yer
almaktadır .
Şehit Osman Türbeleri
İlin batısında Şehit Osman Tepesinde bulunan
her iki türbenin Saltukoğullarına ait olduğu şeklinde görüşler
mevcuttur . Buna göre türbeler Saltuk kumandanlarından Mengüç
Gazi’nin kardeşi Osman ve kız kardeşine aittir . Üzerinde bulunan
kitabeler çok silik olduğu için okunmamaktadır . Şehrin batısındaki
kayalık tepeye adını veren bu türbeler , sarı taştan yapılmış olup
taş işleme sanatımızın güzel örneklerindendir .

Bayburt Evleri
Türk sivil mimarisinin örneklerini bir araya
toplamıştır. Bu evlerin mimarisi ve yapı malzemeleri genellikle iki
veya üç katlı olup karkas yapı malzemesini kapsamaktadır. Bu evlerde
avlu ve sofa çevresinde odalar yerleştirilmiştir. Bayburt evi bütün
bölümlerinin yanı sıra, terek, kurun, teci, kehriz, caş taşı, ambar,
yüklük, ocak, kahvelik, keyveni direği, fort bacası, hepen, güvercin
bacası, kırman gibi bölümleri de kapsamaktadır. Ayrıca dam denilen
ahır ve samanlık bölümü de merek diye isimlendirilmiş olup, evleri
tamamlamaktadır. Yapı malzemesinde kullanılan taşlar Bayburt’un
yöresel taşlarıdır.
Bayburt’un yetiştirmiş olduğu taşçı ustaları Anadolu’nun bir çok
yerinde sivil mimari örneklerini ortaya koymuşlardır.
Bayburt Ulu Camii
Anadolu Selçuklu Sultanlarından II. Gıyaseddin
Mesut (1282 – 1298) zamanında yaptırıldığı kabul edilen caminin pek
çok onarımlar gördüğü bilinmektedir. Son olarak 1967 yılında tümü
ile ele alınıp ana plana uygun olarak yaptırılan caminin minaresi ,
mihrap önü kubbesine geçişi sağlayan mukarnaslı tromplardan bir kaçı
ve asıl ibadet alanına açılan iki kapı orijinal yapıdan kalmaktadır
. Caminin kuzey doğusunda bulunan minaresinin kaidesinde geçirdiği
son büyük onarımı belgeleyen 1850 tarihli kitabe bulunmaktadır .
Kare kaideli minarenin sekiz yüzlü pabuçluğunda ve yuvarlak
gövdesinde geometrik ve bitki motifli mozaik çiniler Anadolu
Selçuklu çinilerinin ilginç özelliklerini sergiler . Ayrıca caminin
son cemaat yerinde beş kitabe mevcut olup , bu kitabelerden mihrabın
iki yanında yer alanlar Osmanlıca iki ferman metnidir ve kadınların
çalışma düzeni ile ilgilidir . Mihrabın hemen üstündeki kitabe
Arapça bir kümbet kitabesidir ve 619/1222 tarihlidir . Dış duvar
üzerindeki kitabe ise bir medrese kitabesidir , 1293/1820 tarihlidir
. Son cemaat yerinin batı duvarındaki kitabe tamamen okunamamıştır .
Pulur (Gökçedere) Ferahşat Bey Camii
Demirözü ilçesine bağlı Pulur (Gökçedere)
kasabasında Akkoyunlulardan Korkmaz Beyin oğlu Ferahşat Bey
tarafından 1517 M. (923 H.) yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır .
Yapı Osmanlı mimarisindeki tek kubbeli cami tipindedir . İki renkli
kesme taşlardan özenle yapılmış olan caminin dışardan değişik
malzeme kullanımı açısından ilk dikkati çeken yerlerinden birisi
tuğladan minaresidir. Ferahşat Bey yapılar topluluğunun cami ,
medrese , han , hamam , imaret ve konuk evinden oluştuğu
bilinmektedir. Günümüzde han , imaret ve konuk evinden hiçbir iz
kalmamış olup hamam ise harabe durumdadır .
Sünür (Çayıryolu) Kutlu Bey Camii
Akkoyunlular’ın kurucusu Turali Bey oğlu
Fahrettin Kutlubey tarafından yaptırılan cami'nin, kapısı üzerindeki
kitabeden M.1550 (H.957) yılında onarıldığı anlaşılmaktadır .
Caminin minaresi ise M.1676 (H.1087) tarihli bir kitabeye sahiptir .
1548 de İran Şahı Tahmasp ordusu ile bu bölgeye hücum ederek etrafı
yağma ettikleri gibi rast geldikleri insanları öldürmüşlerdir , bazı
cami ve medreseleri yıkmışlardır . Bu arada Kutlu Bey Camii de
tahrip edilmiştir . Cami ayrıca Kanuni Sultan Süleyman döneminde
(1550 yılında) onarım geçirmiştir .
Yukarı Hınzeverek (Çatalçeşme) Camii
Demirözü ilçesi Çatalçeşme köyünde bulunan
caminin üzerinde kitabe mevcut değildir . Ancak Pulur ve Sünür’e
yakın olması ve taşıdığı özellikleri itibariyle birbirine benzemesi
caminin bir Akkoyunlu eseri olduğu kabul edilmektedir. Cami değişik
zamanlarda onarım görmüştür.
Yakutiye (Yeni) Camii
Cami Bayburt Cumhuriyet Caddesi üzerinde, eski
Yakutiye Medresesinin bulunduğu alan üzerindedir. Vakıflar Genel
Müdürlüğünün ve Bayburt halkının yardımlaşması ile 1913 - 1915
yılları arasında yapılmıştır . Cami ve minaresi tamamen kesme taştan
olup , işçiliği taş işleme sanatının güzel örneklerindendir .
Zahit Efendi Camii
Merkez Zahit Mahallesinde bulunan cami
1514-1515 tarihleri arasında bu gün aynı mahalleye ismi verilen
Zahit Efendi tarafından yaptırılmıştır . Birkaç kez onarım gören
cami ve minaresi orijinal yapısını muhafaza etmektedir . Evliya
Çelebi Bayburt’u ziyaretinde bu camiden bahsetmiştir .
Bedesten (Taşhan)
Bayburt Bedesteni Ulu Cami yakınında ve çarşı
içerisindedir. Geçirdiği bir yangın sonucunda kitabeleri yok
olduğundan ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
Günümüzde depo olarak kullanılan Bedesten üç bölümden meydana
gelmektedir. Yapım malzemesi taş ve tuğladan olup, giriş kapısının
tümü taş süslemelidir. Bu nedenle de Evliya Çelebi XVII. Yüzyılı
başında Bayburt’u ziyaret ettiğinde bu bedestenden “Gayet, süslü ve
zarif” diye söz etmiştir.
Bedestenin ana mekanı kare planlıdır. Ortadaki bir payeden duvarlara
uzanan sivri kemerlerle iç mekan dört bölüme ayrılmıştır. her
bölümün üzeri de kubbelerle örtülmüştür. Ana mekanın batısında yer
alan ikinci bölüm ince uzun dikdörtgen biçimindedir. Üzeri peş peşe
sıralanmış kubbe ve tonozlarla örtülmüştür.
Ferahşat Bey Medresesi
Demirözü'nde Ferahşat Bey yapı topluluğunun
kuzeydoğu köşesindedir. XVI.yüzyılın başlarında Ferahşat Bey
tarafından yaptırılmış, XVIII.yüzyıl sonlarında da Akkoyunlulardan
Süleyman Bey tarafından onarılmıştır.
Osmanlı medrese tiplerinden farklı bir konumda olup, avlu etrafında
bir L şeklinde yapılmıştır. Beş bölümden meydana gelen medresenin
üzeri toprak düz bir damla örtülüdür. Medresenin bölümleri kademeli
yuvarlak kemerli bir niş içerisinde avluya açılmaktadır. Aynı
şekilde bu kapıların yanlarında ve medresenin dış duvarlarında da
yine yuvarlak nişler içerisinde dikdörtgen kemerli pencereler
bulunmaktadır. Avluya açılan kapı ve pencere alınlıklarında Farsça
yazılmış kitabeler bulunmaktadır. Medrese odalarının her birisinin
içerisinde ocaklar ve nişler bulunmaktadır.
Saat Kulesi
Şehrin merkezinde ki Saat Kulesi’nin yapımına
30 Ekim 1923’te başlanmış ve 29 Ekim 1924’te de bitirilmiştir.
Yapımına Tabur Köylü Muhittin Usta başlamış, Rizeli İbrahim Usta da
tamamlamıştır. Saat Kulesi 21 m. Uzunluğunda minare görünümünde
olup, çokgen kaide üzerinde sekizgen gövdeli olarak yükselmektedir.
Ayrıca şerefesi olan kulenin üzeri kubbe ile örtülmüş ve baldaken
şeklinde bir köşke benzetilmiştir.
Bayburt Kalesi Kilisesi (Merkez)
Bayburt Kalesinin doğusunda olan bu kilisenin
ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Günümüze
son derece harap bir şekilde geldiğinden plan şekli de
anlaşılamamaktadır. Burada araştırma yapan Hamilton, XX.yüzyıl
başlarında bu yapıyı görmüş, üzerinin ahşap çatı ile örtülü olduğunu
ve bemasının (kutsal bölüm) bulunduğunu belirtmiştir. Hamilton’a
göre bu kilise XIII.-XIV.yüzyılda Bizans Paleilogos döneminde
yapılmıştır.
Varzahan Kiliseleri (Uğrak Kiliseleri) (Merkez)
Bayburt’un 10 km. kuzeybatısında bulunan bu kilise ilk kez A.H.Layart
tarafından görülmüş ve daha sonra H.F.Tozer, E.Warkworth, H.B.Lynch,
W.Bachmann, J.Strzgowski, D.Winefield ve J.Wainwright tarafından
incelenmiştir. Günümüze yalnızca kalıntıları gelebilen bu bölgede
X.-XIII.yüzyıllar arasında yapılmış çok sayıda kilise bulunmaktadır.
Nitekim bazı kaynaklarda Ortaçağda kiliselerin olduğu bu yerde
Varzahan kentinin bulunduğundan da söz edilmektedir.
Bayburt’ta günümüze gelebilen üç kilise köye egemen bir tepe
üzerinde yapılmıştır. Bunlar XII.yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bu
kiliselerden bir tanesi Oktogon, diğeri de Yunan haçı planlıdır.
Üçüncüsünün plan düzeni yıkılmış olduğundan anlaşılamamıştır.
Varzahan Oktogonu sekiz köşeli bir yapı olup, günümüze oldukça iyi
bir durumda gelmiştir. Kilisenin yalnızca kuzeydoğu duvarı
yıkılmıştır. Apsit doğu cephesinde olup, dışarıya doğru çıkıntı
yapmaktadır. Yapının içerisindeki köşe ayakları ve sekiz köşeli,
altı sütun ana duvarların içerisinde bir koridor oluşturmaktadır.
Ancak buradaki sütunlar duvarlarla bağlantısız olup, kemerlerle
birbirine bağlanmıştır. Sütunların balık kılçığı motifli sütun
başlıkları bulunmaktadır. Oktogonun köşe trompları üzerine oturan
bir kubbe ile örtülü olduğu sanılmaktadır. Bu oktogon kireç taşından
özenli bir işçilikle yapılmıştır. Duvarların dış yüzlerinde üç
köşeli nişler bulunmakta olup bunlar yuvarlak kemerlerle
birbirlerine bağlanmıştır. Ayrıca buradaki burmalı ve yarım sütunlar
da onları tamamlamıştır. Dış cephedeki bu mimari elemanlar gotik
üslubu yansıtmaktadır. Bununla beraber yapıda İran ve Selçuklu
etkisi de görülmektedir.
Pulur (Gökçedere) Medresesi
Pulur Camii avlusunda bulunmakta olan ve L şeklinde tek katlı bir
yapıdır. Ferahşat Bey tarafından yaptırıldığı sanılan Medrese daha
sonra Akkoyunlu soyundan Süleyman Bey tarafından onarılmıştır.
Medresenin 1517 yılında bitirildiği sanılmaktadır. Medresenin
girişlerinde Farsça beyitler mevcuttur .
BAYBURT
LINKLERI
|
|
| |