RESİMLER
| |
GEREKLİ
LİNKLER
| |
|
|
|
|
| |
|
|
SON TRABZON İMPARATORLUĞU
Yazı: Özhan Öztürk
Trabzon imparatorluğu ( Βασίλειον
τῆς Τραπεζούντας)
ya da kendini hiçbir dönem adlandırmadığı etnik
geçmişine yapılan vurguylu adıyla Trabzon Rum
imparatorluğu hakkında ne biliyoruz? İlk ve orta
öğretim tarih kitaplarının sınavda soru çıkmayan
yerler bölümünde birkaç kelimeyle adı geçen,
genelde göz ardı edilmekle birlikte tıpkı
Anadolu’nun diğer bölgeleri gibi halkıyla
birlikte fethedilen gavur Anadolu topraklarının
küçük bir bölümünde kurulmuş bağımsız
devletlerinden birisi olması dışında? Son bir
kaç yıldır politik ve dini cinayetlerle adı
kirletilen, üzerine örülen derin ağlarıyla ve
gittikçe yoğunlaşan atmosferiyle bu kentin
insanları yaşadıkları kent ve coğrafyanın
geçmişini ne derece biliyor? Anadolu’nun
geleceği olmayan bu liman kentinin kayıp
geçmişini, kimi artık ahır olarak kullanılan
yıkık kiliselerinde, gözleri oyulmuş insan
figürlerini barındıran solmaya yüz tutmuş
freskli duvarlarında görenler ne hissediyor?
Yenilginin talihsiz hatırasını lanetleyip
kaçıyor mu yoksa elde maden dedektörü cepte
harita sırtta kazma kendini zengin edebilecek
bir umut kapısının önünde olmanın avuntusuyla
gülümsüyor mu? William Miller’in ilk baskısı
1926 yılında Londra’da yapılan Trebizond: The
Last Greek Empire (Trabzon: Son Rum
İmparatorluğu) adlı kitabı nihayet 81 yıl aradan
sonra Heyamola yayınları tarafından “Son Trabzon
İmparatorluğu” adıyla Türkçe’ye kazandırıldı.
Neden şimdiye dek kazandırılmadı diye soramıyor
insan? Ermeni propagandasına karşı Türkiye
lehine yaptığı akademik lobi faaliyetine rağmen
Prof. Lowry’nin “Trabzon Şehrinin İslamlaşması
ve Türkleşmesi” adlı çalışmasının bir dönem
sakıncalı bulunup yasaklandığı düşünülürse çok
da şaşırmamak lazım ama kitabın adından yola
çıkılan korku ve endişenin boşuna olduğu zahmet
edilip okunduğunda ortaya çıkacaktır. İkibuçuk
yüzyıllık varlığını askeri gücüne değil dik ve
aşılması zor dağlarla çevrili coğrafyasına
borçlu olan Trabzon imparatorluğu’nun öyküsü,
yenilmezliği dilerle destan muzaffer orduların,
yedi cihanda hüküm süren kralların şanlı
hikayesi değil, Moğollar, Türkmenler, Latinler,
Persler’in hakimiyet savaşı verdiği güçlü olanın
kendi kurallarını koyduğu bir dünyada boyun eğme
ile kendine yetme arasında bir yerde duran bir
coğrafyanın kaçamadığı kaderinden ibaret.
Dolayısıyla 257 yıllık mütevazi olaylar dizisi
de ancak 70 sayfaya sığdırılabilecek
zavallılıkta olup bugünkü Karadenizlilerin
empati kurmaktan hoşlanacağı pek öyle şan, şeref
öykülerini içermiyor.
Miller’in kitabı Trabzon İmparatorluğu hakkında
yazılmış ilk kitap değil aslında İstanbul 4.
Haçlı seferi sırasında (1204) işgal edildiğinde
kurulan ve kendini Roma İmparatorluğu’nun varisi
ilan eden bu devleti tarihin karanlığına
gömülmekten kurtaran araştırmacı çağının
ötesinde bir yazar olan Alman yazar Jakob
Philipp Fallmerayer’in (10 Aralık 1790 – 26
Nisan 1861) 1827 yılında Münih’te basılan “Geschichte
des Kasiertums von Trapezunt” adlı çalışmasıdır.
Fallmerayer saray tarihçilerinin kayıtları ve
birkaç gezginin notlarından ibaret bir
coğrafyanın tarihini ortaya çıkarmanın ötesinde
muazzam bir dehanın bakış açısıyla da
aydınlatmıştır. Miller’in eseri ise destansı ve
mitolojik yönü ağır basan Fallmerayer’inkinden
farklı olarak sonradan bulunan arkeolojik
eserler ve Latin kroniklerini de değerlendirip
yazdığından daha güncelse de Alman yazarın
sunduğu perspektifin fersah fersah gerisindedir.
Miller, Komnenos hanedanından I. Andronikos
Komnenos’un yeğeni I. Alexios ve kardeşi David
tarafından (kendilerini Megas Komnenos “Büyük
Komnenoslar” olarak adlandıracaklardı) teyzeleri
Gürcü kraliçesi Tamara’nın da desteğiyle Latin
işgali sonrası kurulan üç küçük Rum devletinden
(diğerleri: Efir despotluğu ve Niceae
impartorluğu) birisi olup sınırlarını kısa bir
süre içinde olsa Paflagonyadan İberya’ya kadar
genişletmiş komşu devletler arasında denge
politikası güderek varlığını 1461’e dek
sürdürebilmiştir. Miller, İmparatorluğun
öyküsünü sırasıyla beş bölümde incelemiş:
Trabzon’un tarihsel arka planı, Bizans’ın
politik ortamı, Trabzon devletinin kuruluşu,
diğer Rum devletleri ve Türkmen beyleriyle
mücadelesi, imparatorluğun büyümesi,
Cenevizlilerle ilişkisi, Türkmen ataklarına
direnişi, hanedan içi taht kavgaları, yerli
ailelerin isyanları, Osmanlı ve Moğollar
arasında sıkışıp kalınma, Akkoyunlu devletiyle
ilişkileri, Ceneviz-Venediklilerle rekabeti,
Osmanlı’nın kenti fethi, kent sakinlerini ve
hanedanı bekleyen trajik son...
Özetle Trabzon İmparatorluğu başlangıçta barış
içinde yaşanılan, aynı soydan gelen
imparatorların kavga etmeden birbirlerinin
yerini aldıkları bir ülke iken, Cenevizli ve
Türkmenlere saldırı ve yağma fırsatı veren iç
çekişmelere düşmüş İstanbul’un ve diğer
Karadeniz beyliklerinin düşmesiyle de Osmanlı
İmparatorluğu tarafından kolayca fethedilmiştir.
Trabzon imparatorluğu’nun bizde pek bilinmeyen
bir özelliği de yıkılma döneminde İmparatorun
güzel kızlarının komşu Türk beyleri ve Gürcü
krallarıyla evlendirilerek politik ittifaklar
kurmaya çalışmasıdır. Bu durum yani prenseslerin
müslüman saraylarına gelin gönderilmesi teması
Ortaçağ Avrupası’nda büyük yankı uyandırmış esir
prensesleri kurtarma her romantik şövalyenin
hayali ve edebi eserlerin ilham kaynaklarından
birisi olmuştur. Miguel de Cervantes (1547-1616)
ünlü kahramanı Don Quixote’u “kendini
kahramanlık açısından Trabzon’un son imparatoru
tarafından onurlandırılmış olarak hayal ediyor”
diye tanıtmıştır. Don Quixote’un kurtarmaya
çalıştığı esir prenses Dulcinea da gerçekte Uzun
Hasan’a gelin olarak gönderilen Trabzon prensesi
Despina Hatun’dan başkası değildir. Trabzon,
imparatorluk döneminde yetiştirdiği Ortodoks
hatta Katolik din adamlarıyla ünlenmiştir ki
özellikle Of yöresi İslamlaşmadan sonra da bu
geleneği İslam alimleri alanında devam
ettirmiştir.
William Miller. Son Trabzon İmparatorluğu.
Heyamola Yayıncılık. İstanbul, 2007. Çeviri:
Nurettin Süleymangil
ISBN: 978-975-6121-24-5
Trabzon
İmparatorluğu hakkında bilgi edinebileceğimiz
orijinal kaynaklar şunlardır:
• Michael Panaretos: Chronicle
• N. Mesarites in A. Heisenburg, Neue Quellen
Zur Geschichte des Latinischen Kasiertums I, (Munich:
1923)
• Actes de Vazelon, ed. Th. Ouspensky (Uspenskij)
and V. Benechevitch, (Leningrad: 1929) [Documents
on the economic and social history of Trebizond.]
• Georgian Chronicle, in M.F. Brosset, Histoire
de la Georgie, (St. Petersburg: 1849)
• Ibn Battuta, ed. H.A.R. Gibb, (London: 1927)]
Fallmerayer ve Millerin çalışmaları dahil
Trabzon İmparatorluğu hakkında bilgi
edinebileceğimiz diğer ikincil kaynaklar ise
şunlardır:
• Babinger, F., "La date de la prise de
Trebizonde par les turcs", Revue des études
byzantines 7 (1949), pp. 205 ff
• Bryer, Anthony A.M., "Trebizond: The Last
Byzantine Empire", History Today 10:2 (1960), pp.
125-135
• Bryer, Anthony A.M., "Trebizond", Dumbarton
Oaks Papers 29 (1975), pp. 115-148 Cambridge
Medieval History, Vol IV The Byzantine Empire:
Part I: Byzantium and Its Neighbours; Part II:
Government, Church and Civilisation, ed. Joan M.
Hussey, (Cambridge: Cambridge UP, 1966.
1967)
• Cumont, F., "Notes on Vazelon", Byzantinishce
Zeitschrift 14 (1905), pp. 302 ff.
• Ostrogorsky, George, History of the Byzantine
State, 2nd English ed. trans. of Geschichte des
Byzantinischen Staates, Joan M. Hussey, (Oxford:
Basil Blackwell, 1968, trans. of 3rd German ed.,
1963; US ed., New Brunswick, NJ.: Rutgers UP,
1969; first German ed. 1940, first English ed.
1956)
• Ouspensky, Th., Ocerki iz istorii
trapezuntskoj imperii [Studies in the History of
the Empire of Trebizond], (Leningrad: 1929)
• Toumanoff, C. (Prince), "On the Relationship
Between the Founder of the Empire of Trebizond
and the Georgian Queen Thamara", Speculum 15:3
(1940), pp. 299 ff
• Vasiliev, Alexander. A., "The Foundation of
the Empire of Trebizond", Speculum 11 (1936), pp.
3-37
• Bryer, Anthony M. & David Winfield, The
Byzantine Monuments and Topography of the Pontos,
2 vols., Dumbarton Oaks Studies 20, (Washington
D.C.: Dumbarton Oaks Research Library and
Collection, 1985)
• J. Fallmerayer, H. Reidt, ed., Fragmente aus
dem Orient (Munich, 1963), s. 219
• Miller, W., Trebizond: The Last Greek Empire,
(1926; repr. Chicago: Argonaut Publishers, 1968)
Ayrıca Bak
Bir halkın
adlandırılmasında terminolojik karmaşa: Rum,
Yunan, Grek, Elen
Gurbet Pastası:
Hemşinliler, Göç ve Pastacılık
Hrant Dink
cinayetinin ardından: Çekin kirli ellerinizi
Trabzonumuzdan
Doğu
Karadeniz Bölgesinde insan-mekan-kültür ilişkisi
Mayıs Yedisinde
tanrı Apollon’un doğum gününü mü kutluyoruz?
Özhan Öztürk ile
röportaj
Karadeniz
Ansiklopedik Sözlük
Karadeniz
ansiklopedisi
Politik İklim
değişikliğinin yansıma ve muhtemel sonuçları
Trabzonspor
dergisi karalahana.com röportajı
Trabzon
Rum imparatorluğu
Gramofon günlerinden
günümüze Karadeniz müziği kayıtları
|
|
| |