RESİMLER
| |
|
|
| |
|
|
Görele gezi tatil turizm
Giresun, sahip olduğu
doğal ve tarihi değerler açısından
turizme oldukça elverişlidir. Turizm
sezonu, ülkenin batı ve güney
sahillerinde olduğu gibi uzun değildir.
Bununla birlikte son yıllarda turizm
hareketlerinde bir gelişme olmaktadır.
Deniz turizmi için iklim uygun olmaması,
talebi tarih ve doğa turizmine doğru
kaydırmaktadır.
Yörede bulunan yaylalar önemli bir doğal
kaynaktır. İl merkezinde ve ilçelerde
bulunan tarihi eserler yeterli
zenginlikte bulunmamasına rağmen,
gerekli tanıtım ile belirli bir ilgi
oluşturma şansına sahiptir.
|
|
|

|
|
|
İklim ve bölgesel özellikler nedeniyle
Giresun’da, güney sahillerimiz benzeri
dış turizme dönük bir kullanımı
düşünülemeyeceği açıktır. Ancak,
özellikle ilin yerli nüfusuna ve
çevresindeki iç yerleşmelere yönelik ve
daha çok orta gelir grubunun talebini
karşılamaya dönük deniz turizminin
teşviki yararlı görülmektedir.
1970’li yıllarda, turizme
gerekli önem verilmeye başlanmıştır.
Kuşçulu köyü ile Çavuşlu’da birer motel
inşa edilmiştir. Günümüzde ise bu
motellerin hiç biri faaliyet
göstermemektedir.
|
|
|
|
|
|
Görele’nin turizm bürosu
yok, turistik eşya yapanı veya satanı
çok az ve tanıtım yerli değil. Eskiden
köylerde dokunan pamuklu ketenler,
günümüzde hiç yapılmamaktadır.
Günümüzde, ülkemizin turistik yönden
gelişmiş yerlerinde satılan, pamuklu
ketenler, şile bezleri eskiden
köylerimizde de dokunabilmekteydi. Bu
günümüzde de yapılabilseydi; yöre
halkımıza, gelir ve iş sağlayacak,
Görele’nin ise tanıtılması sağlanacaktır |
|
|

|
|
|
Sonuç
olarak; turizm konusunda yörede yayla
turizmine öncelik verilmelidir. Deniz
turizmi, hem yöneleceği kesim, hem de4
ekonomiye katkısı yönüyle oldukça
sınırlıdır.
Görele’nin
yayla turizmi Sis Dağı’nda
yapılmaktadır. Küçük yaylalar
topluluğundan meydana gelmiş olan Sis
Dağı (Otçu Göçü) Şenlikleri, her yıl
Temmuz ayında yapılmaktadır. Sis Dağı
şenliklerine, ilki 24–25 Temmuz 1999’da
yapılan Dokuzgöz Yayla Şenlikleri de
eklendi. Bunların yanında haç Dağı’nda
tarihi açıdan ayrı bir önem arz
etmektedir.
|
|
|

|
|
Görele
turizminde önemli bir yer tutan bu
yerleri tanıyalım… |
|
SİS DAĞI
Görele ilçe sınırları içinde bulunan Sis
Dağı, Doğu Karadeniz sıradağları’nın
uzantılarından biridir; yüksekliği 2182
metredir. Sahile 40 km. uzaklıkta olan
Sis Dağına 1,5–2 saatte ulaşılmaktadır.
Sis Dağı üzerinde yirmiyi aşkın oba
vardır. Obalar çevrede bulunan köy ve
kasabaların adları ile anılır. Obalardan
bazıları şunlardır: Eynesil, Şarli,
Gülefyurdu, Ağalar Tamı, Ağılık Düzü,
Yatak Yeri, Bakır Alanı, Erkek Su, Han
Yanı, Ambarlı ve Örümcek obaları olarak
sayabiliriz. Deniz seviyesinden en çok
ulaşılan ve en yüksek yer olması Sis
Dağının önemini artırmaktadır. Sis
Dağına ulaşım için daha çok iki güzergâh
kullanılır. Eynesil Ören Beldesi yolu,
Şalpazarı, Geyikli ve Ağasar derelerini
takip eden yol. Bunların dışında yakın
çevre köylerde kendi belirledikleri
patika yollardan ulaşırlar. Her yıl
çevre yerleşim yerlerinin katılımı ile
Temmuz aylarında Sis Dağı şenlikleri
yapılır. Sis Dağı “C statüsünde Milli
Park” olarak korunmaya alınmıştır.
|
|
|

|
|
|
|
|
|
“Öyle
bir tutku ki asırlardır süren özlemin,
yaşam biçimin doğa aşkını günümüze
yansıyan bölümüdür. Yayla kültürü, doğa
ile iç içe yaşamak binlerce yıllık
göçebe geleneğinden kaynaklanmaktadır.
Anadolu’ya taşınan bu anlayış günümüzde
farklı uygulamalarla devam etmektedir.
Eskilerin yol hikâyelerinden başlamak
istiyorum. Kış mevsiminde karla kaplı
olmayan sahil şeridinde otlayan
hayvanlar yaz aylarında geniş otlakların
bulunduğu yaylalara çıkarıldı. Okulların
kapanması ile sahildeki boğucu nemli
havadan kaçan insanlar yaylalara göç
etmişlerdir. Mısır tohumlarının tarlaya
ekilmesinden sonra başlayan hazırlıklar
yolda ve yaylada gerekli olan
ihtiyaçların at, katır gibi hayvanlara
yüklenmesiyle yola çıkılır. Eskiden
yapılan yayla göçleri bir yaşam
biçiminin, tutkunun folklorik
izleridir. İhtiyaçların doğrulduğu sepet
(şelek) sırtlarda, süslü boncuklarla,
püsküllü boğazlarına ziller (çan, kelek)
bağlanan hayvanlar neşe içerisinde
türkülerle devam eden yolculuk.” |
|
|

|
|
|
HAÇ DAĞI
Görele'ye üç kilometre kala viraj
dönülünce küçük, küçük mütevazi bir
düzlükle karşılaşılır. yaşlanınca
kurumasın, yeniden canlansın düşüncesi
ile gür, iri dalları kesilmiş bir çınar
ağacı dikkat çeker. Onun bir yanında
tarihi bir çeşmeden dökülen suyun sesini
duyarsınız. Gövdesi dörtgen olan bu
taşçeşmenin üstü üçgendir. Gövdesindeki
oval taş çanaktan berrak bir su akar. Su
kışın ılık, yazın soğuktur. Çınarın
diğer yanında sarı boyalı, dar fakat
uzun balkonluköy konağı vardır. Onun
yanında önce sola, sonra sağa kıvrılan
yol, yeşillikler arsında yükselir gider.
Nihayet bütün görkemi ile karşınıza
dikilir Haç Dağı. Uzaktan bakılınca
Haç'a benzeyişinden almıştır adını
belkide. Kimileri de "Haç" değil "Haş
Dağı" olduğunu söylerler adının.
Sahilden üç kilometre yukarda olan bu
dağın zirvesi, deniz seviyesinden
yaklaşık bin metre yüksekliktedir.
|
|
|
Haç
Dağı'nın tepesinde bir top sahası
büyüklüğünde düzlük vardır. Düzlüğün
etrafında ağu denilen sık ve bodur
çalılıklar vardır. Bunlar mor ve sarı
renkte çiçeklerle bezenmiştir. Düzlüğün
hemen altında, toprağın üzerine yatmış
olan taş çanaktan buz gibi su akar.
Zirvenin güneyinde "Evliya" denilen bir
yer vardır. Burada şehit olan vatan
kahramanlarının yattığı söylenir. O an
hüznü ve sessizliği yaşarsınız,
duygulanırsınız. Gözlerinizden birkaç
damlanın süzüldüğü olur. Elinizi
kaldırır dua edersiniz.
Zirvenin hemen altında "Dongirik"
denilen bir mağara vardır. İçine taş
attığımızda "don don" diye sesler
çıkararak derinlere doğru yuvarlanır. Bu
mağara adını bu sesten almıştır.
Dongirik'in yan tarafında içi oyuk bir
taş vardır. Bu taş, dibeğe benzer.
Buğday dövmek için iri bir taşın içini
oyarlar ve buna "dibek" derlerdi. hala
bu dibeklerden köylerde bulunmaktadır.
İçi oyuk taşta biriken yağmur suları
yeşilimsi bir renktedir. bu suyun şifalı
olduğuna inanılır. Siğilleri ve
sivilceleri yok ettiğini söylerler. Buna
"Siğil Suyu" derler.
|
|
|
|
|
|
DOKUZ GÖZ
Denisden yüksekliği 1000 metre civarında
olan Dokuzgözün tamamı Görele sınırları
içerisinde ve Görele'nin köyleriyle
çevrilidir. İsmini; dokuz ayrı su
kaynağının bulunmasından almıştır.
Çevredeki köylerin merası olarak
kullanılan Dokuzgöz yer yer geniş
düzlüklere sahiptir. Yöremizde bulunan
yaylaların iklimsel özelliklerini
taşıyan Dokuzgöz'e ulaşım iki ayrı
yoldan yapılmaktadır. Biri Yeğenli
köyünden, diğeri ise Daylı köyündendir.
Dokuzgöz iki büyük düzlüğe sahiptir.
Bunlardan biri ismini aldığı yer olan
dokuz "göz"ün bulunduğu düzlüktür.
Diğeri ise bu düzlüğün yukarısındaki
büyük düzdür. "Büyük Düz"den, Tirebolu-
Eynesil arasındaki sahil ve çevre köyler
gözükmektedir. Dokuzgöz tepesi (Büyük
düz) arkasındaSis Dağı, diğer tarafta
Haç Dağı ile Karadenizi selamlamaktadır.
Dokuzgöz, deniz gören ve sahilden en
kısa sürede ulaşılabilen, yöremizdeki en
yüksek tepe özelliğini taşımaktadır.
|
|
|

|
|
|
Dokuzgöz'ün
bir bölümü son yıllarda Orman Bakanlığı
tarafından Milli Park yapılmış olup
buralara gelenlerin konaklaması içinde
gerekli tesisler inşa edilmiştir. Bu
tesisler kurulduğundan bu güne kadar
gerekli ilgiyi görememiş olup,
yöremisdeki turizmin gelişmesine katkıda
bulunmak amacıyla bu tesislerin
işletmesini 1999 yılında Görele
Belediyesi almıştır. Ayrıca Görele
Belediyesi ve İstanbul'da kurulu bulunan
Görele Dernekleri Birliği ile ortaklaşa
I. Dokuzgöz Yayla Şenliği
düzenlenmiştir.
|
|

|
Ayrıca Oku:
Görele, GÖRELE,
Görele gezisi,
Giresun
gezisi, görele gezi,
Görele Pidesi,
Görele tarihi
|
|
| |