RESİMLER
| |
|
|
| |
|
|
Aybastı kültür ve gelenekler
Kültür bir milletin dinî, millî , örf, adet ve
geleneklerinin ahenkli müştereklerinden doğan
değerler bütünüdür. Kültür milletlerin dünü,
bugünü ve yarınlarına ait hayat tarzlarına
belirleyen milli kimliklerinin maddi ve manevi
damgasıdır. Çeşitli yollardan elde edilen
bilgilere göre ilçemizde yaşayan belli kültürler
şunlardır:
l-Gelenek ve Görenekler.
2-Evlenme adetleri.
3-Doğum-Ölüm.
GELENEK VE GÖRENEKLER
İNANIŞLAR
İlçemizde inancın temelini İslamî akaid esasları
belirler, ancak her yörede olduğu gibi İlçemizde
de ilmi ve dini hiçbir açıklaması olmayan bir
takım inançlar da görülmektedir. Bunlardan
Bazıları:
Kışın gök gürlemesi ile mevsimin ikiye
bölünmesi.Baykuş ötmesinin ve köpek ulumasının
karşılığında bir cenaze olması. Kadınların yolda
karşıdan karşıya geçerken erkeklerin yolunu
kesmemesi. Sağ el kaşınırsa para geleceği, sol
el kaşınırsa para çıkacağı.Çocukların üzerinden
atlanırsa fazla büyüyemeyeceği. Bir evde düğün
başlamışsa. Evde düğün süresince çivi
çakılmayacağı, Kilit Kilitlenmeyeceği. Doğum
sonrası bebeklere 40 gün sayılması ve kırk günü
doldurmadan ayrı zamanlarda doğum yapmış
kadınların birbirini ziyaret edememesi.
Cenazeden gelen bir kişinin evde küçük bebek
varsa onun olduğu odaya girmeden başka odaya
girmesi. Kulak çınlamasının ve hıçkırmanın
kişiyi başka bir tarafta anıyor olmaları gibi
bir takım inançlar da vardı.
EVLENME ADETLERİ
İlçemize karşılıklı sevgi, saygı ve görüşmeye
dayalı evlilik1er olsa da görücü usulüne yakın
sayılabilecek ailelerin rızalarına dayalı
evlilikler yaygındır. Evlenecek kişiler
birbirlerini tanısalar da fazla bir görüşme
konuşma imkanları olmaz.
DÜĞÜNLER:
İlçemizde düğünler genelde 4 gün sürmektedir.
Genel olarak cuma günü başlar ve Pazartesi günü
sona erer, l Gün komşu gecesi, 2 gün kına gecesi
3 gün gelin alma 4 gün duvak olarak
isimlendirilir. Düğüne davetiye, Kart ve çeşitli
hediyelerle yapılır. Düğünün birinci gününde kız
evinde ve erkek evinde aynı uygulamalar yapılır
gün yakın mahalle komşuları düğün evine
giderler, hem düğüne yardım ederler hem de düğün
yapana yardım amacı ile çeşitli yiyecek
maddeleri, götürürler. Düğün evinde hazırlanan
yemeklerden gelen misafirlere ikram edilir. gece
komşular kendi aralarında eğlenirler.
KINA GECESİ:
Bu gece düğünün ağırlıklı olduğu gecedir. Hemen
hemen tüm davetliler düğün evine bu gece gelir.
Gelen davetlilere hazırlanan yemeklerden ikram
edilir. Gelen davetlilerden erkek evine gelenler
genelde para kız evine gelenler gelinin
kullanabileceği ev eşyaları ve ziynet eşyaları
olmak üzere çeşitli, hediyeler getirirler. Yemek
ikramından sonra çeşitli oyunlar oynanır,ve
şenlikler yapılır.
BOHÇA GETİRME :
Kına gecesinin ilerleyen saatlerinde kız evinden
erkek evine damadın giyeceği elbiselerden oluşan
bir bohça getirilir. Bu bohçaya damat bohçası
denir. Bohça genelde kalabalık bir grup
tarafından getirilir. Bahşiş a1ınmadan bohça
teslim edilmez. Bahşiş alındıktan sonra bohça
aşçıya teslim edilir. Aşçı tarafından bohça
açılır, ve orada hazır bulunanlara gösterilir.
Bohça getiren gruba yemek verildikten sonra
çeşitli ikramlar daha yapılır, onların makul
ölçülerdeki tüm isteklerini yerine getirmek
genel bir kuraldır. Bohça getiren misafirlerin
geri dönüşünden sonra erkek evinde bulunan
bayanlar kız evine kına yakmaya giderler, kına
yakmaya, giderken gelinin eline yakılacak olan
kına, kolonya götürülür. Erkek evinde hazırlanan
kına bir tepsiye konulur üzerine mumlar dikilir.
Gelin evine varınca kapı kapıdan geçmeden tepsi
üzerindeki, mumlar yakılır ve odanın ışıkları
söndürülür, Kına yakmaya gelenlerin el ele
tutuşarak oluşturduğu karşılıklı kordon içinden
kına tepsisi geçirilerek odaya girilir. Kız
evinde hazır bulunanlar ve kınaya gelenler gelin
adayını aralarına alırlar ve ortaya oturturlar.
Sesi güzel olanlar ilahiler söylerler, maniler
söylerler. Bundan sonra gelinin eline kına
yakarlar. Gelinin eline kına yakıldıktan sonra
gelen misafirlere de kına ikram edilir. Kına
alanlar tepsiye çeşitli hediyeler koyarlar.
Bunlara kına bahşişi denir. Kına yakma olayı
bittikten sonra düğünün o geceki bölümü bitmiş
olur.
GELİN ALMA :
Düğünün üçüncü günü gelin alma günüdür. Kına
gecesi düğüne gelemeyenler bu günde gelmeye
devam ederler,o gelenlere de her iki tarafta da
yemek ikram edilir. Belli bir saatten sonra
damat evinde toplananlar kız evine gelin almaya
giderler. Gelin alıcılar gelmeden önce kız
evinde hazırlıklar tamamlanır. Gelin giydirilir.
Dualar yapılır. Geline ailesi tarafından
verilecek olan eşyalar hazırlanır. Gelin almaya
gelindiğinde gelinin sağdıcı tarafından gelinin
bulunduğu odanın kapısı kapatılır. Burada
damadın babası veya bir yakını bahşiş vererek
kapıyı açtırır. evin en küçük çocuğu gelinin
çeyiz sandığının üzerine oturtulur,yine birisi
bahşiş vererek çocuğu kaldırır. Bu engeller
aşıldıktan sonra damat tarafından gelin
odasından alınarak gelin arabasına bindirilir.
Gelinin arabanın sağ kapısından binmesi ve
inanması adettir. Gelin damat evine geldikten
sonra yine arabanın sağ kapısından indirilir.
Arabadan inince buğday,şeker,fındık karışımı
damat tarafından gelinin başından saçılır. Bunun
saçılma nedeni gelinin bolluk ve bereket
getirmesi dileğidir. Düğünün 4. günü Duvak
Düğünüdür. Bu düğüne gelini görmek ve tanımak
amacı bayanlar giderler.
DOĞUM -ÖLÜM
DOĞUM:
Yurdumuzun her yerinde olduğu gibi evlenen
çiftlerin en büyük arzusu çocuk sahibi olmaktır.
Çocuğu olmayan çiftler doktor tedavine
inandıkları gibi az da olsa başka yollara da
başvurmaktadırlar. Çocuğu olmayanların Evliya ve
Yatları ziyaret etmeleri, buralarda adak
adamaları,Büyü gibi şeylerle uğraşanlara
gitmeleri az da olsa görülmektedir. Doğum
esnasında genelde ebe hemşirelerden
yarar1anı1maktadır. Köy ebeleri olayı tamamen
bitmiş durumdadır. Yeni doğan bebeğin göbek
kordonu kesilerek evin bir yerinde kurutulur.
Bazı yörelerde bebeğin beşiğinde kurutulur.
Göbek kordonunun dışarı atılması halinde çocuğun
gezmeyi çok seveceği eve bağlı olmayacağı inancı
da vardır. Yeni doğacak bebeğin beşiği ve yatak
takımının kızın annesi tarafından hazırlanması
ve doğum anında damadın evine getirmesi genel
bir adettir. Yeni doğan bebeği görmek üzere
komşu ve akrabalar ziyaret ederler. Gidenler
durumlarına göre mutlaka bebeğe hediye
götürürler. Yeni doğan bebekler ve anneleri kırk
gün akşamları evden dışarı çıkarılmazlar.
ÖLÜM :
Ağır hasta olan kişinin konuşmaması, dilinin
tutulması gözünün ferinin kaçmasından, renginin
sararmasından ölümün yakın olduğu kanaatine
varılır. Komşuları ve akrabaları yanlarından
ayrılmaz1ar. Kur’an okumayı bilenler
gittiklerinde mutlaka Yasin-i Şerif okurlar.
Ölüm anında hastanın başında okuyan kimselerin
ve hocaların bulunması, mümkünse Kelime-i
Şahadet getirtilmesine çok önem verilir. Ö1üm
anında hastanın çok ızdırap çekmesi günahlarını
dünyada affettiriyor, öbür dünyaya günahsız
gidecek gibi bir düşünce tarzı da vardır. Ö1en
kişinin üzeri. çıkarılır. Ayakları ve çenesi,
bağ1anır. Üzerine bir örtü örtülür. Bunu
rahatına koyma denir. Bazı yörelerde örtünün
üzerine bir de bıçak bırakılır. Cenazeyi
duyurmak için çevredeki tüm camilerden salâ
verilir. Ve ilan yapı1ır. Cenaze o işin ehli
kişiler tarafından yıkanır. Cenaze namazı
kılındıktan sonra Kur’'an okunarak cenaze
gömü1ür. Cenaze olan evde iki üç gün yemek
pişeri1mez. Yakın komşular yemek götürür1er.
Cenazeden sonraki günlerde taziye dilemek üzere
cenaze evine gidilir.
BAYRAMLAR DİNİ BAYRAMLAR:
Dini Bayramlar İslamî kurallara uygun olarak
kutlanır. Ramazan Bayramında bayramdan önce her
evde mutlaka tatlı yapılır. Bayram sabahı namaz
kılındıktan sonra Camilerin avlusunda en yaşlı
olanlardan başlanarak sıraya geçilir. Topluca
bayramlaşma yapılır. Bu bayramlaşma sırasında
dargınların barıştırılması adettir.
Bayramlaşmadan sonra topluca dua edilir. Bazı
yörelerde evlerde hazırlanan yemekler Camii
avlusuna getirilerek namazdan sonra topluca
yemek yendiği de görülmektedir. Bayramda
büyükleri ve akrabaları ziyaret etmek onların
hayır dualarını almak üzere ziyaretler mutlaka
yapılır. Ziyarete gelenlere tatlı ve yemek
mutlaka ikram edilir. Çocuk1ara ayrıca şeker ve
para veri1ir. Kurban Bayramlarında Kurbanlar
mümkün olduğunca toplu bir yerde kesi1ir.
Dinimiz hükmüne göre kurbanlardan belli miktarda
ayrılan etler parçalanarak kurban kesmeyenlere
ve orada hazır bulunanlara dağıtılır. Bu da
İslâm’da dayanışmanın yardımlaşmanın en belirgin
örneğidir. Bayramlarda bazı mahalle ve köylerde
güreş ve buna benzer eğlenceler tertip edilir.
MİLLİ BAYRAMLAR
Milli Bayramlar devletin belirlediği kanun ve
yönetmeliklere göre kutlanır.
NAZAR VE NAZARLIK
İlçemizde nazara inanılır,nazar bazı insanların
gözlerinin manyetik etkilerinin karşı
taraftakileri etkilemesi ve onu rahatsız etmesi
olarak bilinir. Gözü mavi olanların nazarlarının
çok etkili olduğu inancı yaygındır. Nazara karşı
çeşitli nazar duaları okutturulur. Nazar boncuğu
takılır. Küçük bebeklere çok nazar değdiğine
inanılır.
AYBASTI LINKLERI
|
|
| |