RESİMLER
| |
GEREKLİ
LİNKLER
| |
|
|
|
|
| |

Yukardaki logoyu tıklayarak Bağımsız Karadeniz
Gazetesini okuyabilirsiniz.

Dünyanın tüm televizyonlarını Canlı seyretmek,
tüm gazeteleri tek bir sayfadan okuyabilmek için önemlilinkler.com
www.onemlilinkler.com
sitesini sık kullanılanlara ekleyin.
|
|
|
Çay Üretiminin devam edebilmesi için

7 milyar YTL
bulunmazsa çayın tadı kaçacak
Türkiye’de çay üretiminin devam edebilmesi için,
50-60 yıl olan ekonomik ömrünü tamamlayan
çaylıkların yenilenmesi gerekiyor. Yatırım
yapılmazsa Türkiye’nin kalitesiz üretim
nedeniyle çay satamaz hale geleceği
belirtiliyor.
Dünyada kuru çay üretimi açısından 5’inci, kişi
başına tüketim açısından 4’üncü durumda olan
Türkiye’nin, milli içeceğini korumak, üretimini
devam ettirebilmek açısından, ilk tahminlere
göre yaklaşık 7 milyar YTL’lik yenileme yatırımı
yapması gerekiyor.
Ortalama ekonomik ömrü 50-60 yıl olan
çaylıkların yenilenmemesi halinde, çay üretimi
ve kalitesi çok düşeceği için, Türkiye, AB’ye
üyelik ile birlikte, pazarını, Çin ve Hindistan
çaylarına kaptırmış olacak.
Ayrıca Karadeniz Bölgesindeki 204 bin aile de
geçim kaynağını kaybedecek. Çaylıkların
yenilenmesi için öncelikle, uygun çay fidanı
türlerinin belirlenmesi, bu fidanların
çoğaltılması gerekiyor.
Mevcut durumda 7 milyar YTL olarak hesaplanan
maliyetin, devlet ve çay üreticileri arasında
nasıl paylaşılacağı, devletin buna nasıl katkı
sağlayacağı konularının da ortaya konması
gerekiyor.
TBMM KİT Komisyonunda Çay İşletmeleri Genel
Müdürlüğü’nün (ÇAYKUR) 2006 yılı hesapları
görüşülürken, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu
Başkanı Ekrem Yüce, Türkiye’nin çay üretimini
devam ettirebilmesi için çaylıkların
yenilenmesinin gereğini vurguladı.
ÇAYLIKLARIN ORTALAMA ÖMRÜ 60 YIL
Çaylıkların ortalama ömrünün 60 yıl olduğunu,
Türkiye’de çay bitkisi üretiminin 1930’lu
yıllarda başladığını hatırlatan Yüce, söz konusu
yıllarda kurulan çaylıkların bu yıllarda
ekonomik ömrünü doldurmaya başladığına işaret
etti. Türkiye’deki çay bahçelerinin tohumdan
kurulduğunu, tohumdan başlayarak üretilen çay
bitkisinin iyi vasıf ve özellik göstermediğini
anlatan Yüce, birim alandaki verim ve kalitenin
artırılması için, yenileme programında niteliği
bilinmeyen melez tohumlar yerine üstün nitelikli
ve bölgeye uygun klonlardan vegetatif yolla elde
edilen fidanların kullanılması gerektiğini
belirtti.
Yüce, yenileme çalışmalarının yapılmaması
halinde çay bitkisinden verim, kaliteli ürün
almanın mümkün olmadığını vurgularken, şöyle
konuştu: “Doğu Karadeniz’deki çay bahçelerinin
büyük bölümü ekonomik ömrünü tamamlama aşamasına
yaklaştı. Eğer çay bitkisinde 60 yıldan sonra
yenileme yapılmazsa, üretimin devamlılığı
sağlanamaz. Ayrıca ürettiğimiz çayların yüzde
80’i orta sınıf kalitede. Yüzde 20’sinin evsafı
ise çok yüksek, kaliteli çay. Yenileme
yapılmazsa kaliteli çayın oranı daha da düşecek.
AB’ye üyelik gerçekleşince, gümrük vergileri
sıfırlanınca, kurum kendini koruyamayacak hale
gelecek. Çin, 850 bin ton kuru çay üretiyor. Bir
işçinin maliyeti aylık 150 dolar. Biz de ise 2
bin dolar. Bizim çaylarda selülozik yapı çok
yüksek. Ayrıca Çin ve Hindistan çaylarında
ekstrat oranı yüzde 38-40. Dünya ortalaması ise
yüzde 33’ün altında değil. Bizde yüzde 32
düzeyinde. Çin’de yaş çayın kg alım fiyatı 5-10
cent. Türkiye’de 55 cent. Biz 1 kg kuru çayı 3,5
dolara mal ederken, dünya piyasasındaki fiyatı 2
dolar. Bu maliyetler nedeniyle, biz ancak daha
kaliteli çay üretip, tüketiciyi alışkanlıklardan
vazgeçirmeyerek, başka çaylara ve ürünlere
yönelmesini önleyerek ayakta kalırız. Çay üretim
alanları doğal sınırlarına ulaştı. Bu nedenle
artık verimi ve kaliteyi artırmaya yönelik
projeler uygulanması gerekir.”
7 MİLYAR YTL GEREKİYOR
Komisyona sunulan bilgilere göre, Türkiye’de 766
bin dekar alanda, 204 bin üretici aile çay
tarımı ile uğraşıyor. Bir dekar çaylığın
yenileme maliyeti, yaklaşık 9 bin YTL olarak
hesaplanırken, 766 bin dekar çaylık için 6,8
milyar YTL; yaklaşık 7 milyar YTL kaynak
gerektiği ortaya çıktı.
Çay fidanları dikildikten 5 yıl sonra ürün
vermeye başladığı ve 10-15 yılda ekonomik verime
ulaştığı dikkate alınırsa, çaylıkların yenileme
çalışmalarına bir an önce başlanması gerektiği
vurgulandı. Yenileme çalışmalarının 20 yılda
tamamlanması ve devam etmesi gerektiği
belirtilirken, şimdilik 7 milyar YTL’lik
kaynağın nasıl karşılanacağı da komisyon üyeleri
arasında yoğun tartışma konusu oldu.
Devletin bu tür yatırımları artık
karşılayamayacağı, kırsal kalkınma nitelikli bu
tür projeleri dış kaynak desteğinin aranması
gerektiği belirtilirken, bazı milletvekilleri,
“üreticinin de elini taşın altına koymasının
zorunlu” olduğunu ifade etti.
Kamu sektörü temsilcileri, AB’ye üyelik halinde
çayda vergilerin kaldırılması nedeniyle çay
tarımının ciddi tehdit altında kalacağını,
kırsal kalkınma projesi hazırlanarak bu konuda
AB’den destek istenebileceğini anlattı. Yapılan
bir ön çalışmaya göre, çaylıkların yüzde 6’sının
yenilenmesi için bile, 20 yılda 250 milyon dolar
kaynak gerekiyor.
1924’TEN BU YANA ÇAY ÜRETİLİYOR
Türkiye’de çay tarımının başlangıcı 1917 yılına
kadar uzanıyor. Batum ve çevresinde incelemeler
yapmak üzere, bölgeye aralarında Halkalı Ziraat
Mektebi Alisi Müdür Vekili Ali Rıza Erten’in de
yer aldığı bir heyet gönderiliyor. Yapılan
inceleme sonucu hazırlanan raporda, Batum ile
benzer ekolojiye sahip Doğu Karadeniz
Bölgesi’nde çay ve narenciye bitkilerinin
yetiştirilebileceği belirtiliyor.
Bölgede yaşanan işsizlik, göç ve ekonomik
sorunların çözüme kavuşturulması için, 1917
yılında hazırlanan rapor da dikkate alınarak,
TBMM’nde 1924 yılında, Rize ili ve Borçka
Kazasında Fındık, Portakal, Mandalina, Limon ve
Çay yetiştirilmesine dair 407 Sayılı Kanun kabul
edildi. Çay tarımı bu kanun ile yasal güvenceye
kavuşturulurken, çay üretimi çalışmalarının
yürütülmesinde Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin
görevlendirildi.
1924 yılından 1937 yılına kadar yapılan
çalışmaların olumlu sonuç vermesiyle Batum’dan
1937 yılında 20 ton, 1939 yılında 30 ton çay
tohumu, 1940 yılında 40 ton çay tohumu ithal
edilerek çay bahçesi tesisi çalışmalarına
başlandı. İlk yaş çay yaprağı hasadı ve kuru çay
üretimi 1938 yılında gerçekleştirildi. 1940’ta
çıkarılan kanun ile çaycılık yasal güvenceye
kavuşturulurken, çay tarım alanları giderek
genişledi. İlk çay fabrikası, 1947 yılında
Rize’de kuruldu. 1963 yılına kadar ithalat ile
karşılanan iç tüketim talebi, 1963 yılından
sonra yurt içi üretim ile karşılanmaya başlandı.
ÇAYKUR halen 46 fabrikada üretim yapıyor.
Türkiye’de yılda, 1 milyon-1.2 milyon ton yaş
çay yaprağı üretiliyor.
|
|
META
TAG: Rize
resimleri, Rizeli, rizeliler, rize fotoğrafları,
rize linkleri, rize siteleri, www.rize, rize
okul, rize ekonomi, rize gezi, turizm rize, rize
tatil, rize tur, rize ulaşım, Karadeniz,
Karadeniz bölgesi, Karadeniz müzikleri, kemençe,
horon, kemençe mp3, horon video, Anadolu,
Trabzon, Rize, Artvin, Giresun, Karadeniz
resimleri, Karadeniz fotoğrafları, Karadeniz
tarihi, Karadeniz kültürü, Karadenizliler,
Karadeniz gezisi, Karadeniz emlak, Karadeniz
otel, Karadeniz yemekleri, Karadeniz mutfağı,
Karadeniz kitapları, Karadeniz TV, Karadeniz
radyoları, Karadeniz gazeteleri, Karadeniz
haberleri, Karadeniz halk oyunları, Karadeniz
bölgesi folkloru, Karadeniz bölgesi coğrafyası,
Karadeniz bölgesi turizm, Karadeniz bölgesi kim
kimdir, biyografiler, ünlü kişiler, sanatçılar,
sporcular, futbol takımları, okullar
| |