Beşikdüzü Folkloru
BEŞİKDÜZÜ - GELENEK VE GÖRENEKLERİ
XIII. ve XIV. Yüzyıllarda Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'dan gelen Türkmenlerin torunları olay
yöre halkına yaylacılık geleneği halen devam
etmektedir.
İlçemizin folklorik zenginliği birçok
araştırmacının inceleme konusu olmuştur.
Halkımızın, asker uğurlama, düğün, bayram ve
cenaze merasimlerindeki dayanışması Karadeniz
insanının beraberlik anlayışını yansıtır.
İşi birlikte yapma anlamına gelen imece usulü
çalışma anlayışı kaybolmaya yüz tutmasına rağmen
bazı yerlerde devam etmektedir.
Yöre halkı, mayıs ayından itibaren; Kadırga,
Erikbeli ve Sis Dağı Yaylalarındaki kendilerine
ait obalarda yaz aylarını geçirirler. Bu
yaylalarda farklı tarihlerde ilçemizin folklorik
ve kültürel zenginliğinin sergilendiği çeşitli
etkinlikler düzenlenir. Yayla şenliklerimiz
ülkemizin büyük illerinde de yapılmaktadır. Bu
şenliklere atalarımızın Orta Asya'daki yaylak -
kışlak tarzı yaşamlarının kültürümüzdeki
uzantısıdır.
Mayıs Yedisi Şenlikleri
Yöre halkı, mayısa denk
gelen günde "Mayıs Yedisi Şenliklerini" yapar.
Bu tür kutlamaların değişik tarihlerde değişik
adlarda Karadeniz'in bazı sahil il ve
ilçelerinde de kutlandığı görülmektedir. Bu
törenler, baharı karşılama, eğlenme ve kaynaşma
amaçlı yapılmaktadır. Mayıs yedisi törenleriyle
yayla şenliklerinde giyilen yöresel kıyafetler,
yapılan yöresel yemekler, oynanan oyunlar ve
söylenen maniler folklor ve halk edebiyatı
araştırmacılarının ayrıca inceleme konusudur.
BEŞİKDÜZÜ - KÜLTÜR
SANAT VE DENİZ FESTİVALİ
Trabzon'un okullaşma açısından en zengin ilçesi
olan Beşikdüzü kültür açısından da zengin
ilçelerden biridir. 18-19-20 Mayıs günlerinde
üçüncüsü düzenlenecek olan festival aslında
Beşikdüzü için geç kalınmış bir olaydır. Peki bu
festival düzenleme fikri nasıl doğdu, neden
böyle bir festivale gerek duyuldu? 20 Mayıs 2000
tarihinde tüm Beşikdüzülüleri derinden yaralayan
ve 38 kişinin hayatını kaybettiği o hatırlamak
bile istemediğimiz deniz kazasından sonra
yetkililer kazanın sebeplerini uzun uzun
araştırdılar. Bu araştırma neticesinde
Trabzon'un batı sahillerinden Giresun'a kadar
uzanan şeridinde yöre insanımızın herhangi bir
organize olmaksızın gerçekleştirdiği "Mayıs
Yedisi" şenliklerinin incelenmesi gereği ortaya
çıktı. Bu şenliklerin kökeni Orta Asya'ya kadar
uzanmakta idi. Yani bu şenliklerin 4000 yıllık
bir tarihi vardı. Yöreye Anadolu'nun fethi
sırasında yerleşen Çepni Türkleri bu geleneği
günümüze kadar sürdürmüşlerdi. Mayıs yedisi
bahar mevsiminin bitip yaz mevsiminin
başladığını, yaylalara çıkma zamanının geldiğini
bildiren bir gelenektir.. Peki ne yapılırdı bu
şenliklerde? Yaylalara çıkacak olanlar bu günde
sahile inerler, büyükbaş hayvanlarını denizde
yıkarlar, bahara veda eğlenceleri yaparlar ve
"aklanan paklanan" hayvanlarıyla birlikte
yaylalara çıkarlardı. Bu gelenek kendiliğinden
gerçekleşirdi,yaylalara çıkmayan insanlar için
de bir eğlence kültürü yaşatılırdı.
Deniz kazasından sonra bazı basın yayın
organlarında anlatılan hurafe hikayelerinin de
gerçekle alakası yoktur. Anlatılanlara yöre
halkını cahil yobaz göstermektedir ki bunlar
kültürünü hep üst düzeyde tutmuş yöremiz
insanlarına hakaretten başka bir şey değildir.
İşte 2000 yılında da yöre insanı, iç kesimlerden
gelenlerin de katılmasıyla bu geleneksel
şenliklerini yaparken, kapasitelerin çok
üzerinde yolcu alan iki balıkçı teknesinin
alabora olması neticesinde bir daha yaşanmasını
düşünmek bile istemediğimiz bu korkunç kaza
meydana geldi. 2001 yılının 20 Mayıs'ında deniz
kazasında hayatını kaybedenlerin anısına yapılan
törende bütün dilekler bir daha böyle bir
kazanın yaşanmaması için gerekli tedbirlerin
alınması yönündeydi.Kazadan sonra İçişleri
Bakanlığı'nın yayınladığı bir genelgede bundan
sonra bu gibi şenliklerde neler yapılması, ne
gibi tedbirler alınması gerektiği
bildiriliyordu. Dönemin İlçe Kaymakamı Sayın
Yaşar Karadeniz genelgenin hayata geçirilmesi
çalışmalarını başlattığında Mayıs Yedisi
Şenlikleri'nin organize bir şekilde yapılması
düşüncesi ön plana çıktı. İşte bu düşünceden
hareketle 20 Mayıs tarihinde içine alacak
şekilde 18-19-20 Mayıs tarihlerinde ilçede
Beşikdüzü Kültür Sanat ve Deniz Festivali
sürdürülmesi ve geleneğin festival etkinlikleri
içerisinde yaşatılması kararlaştırıldı.
Deniz Kazasında
Kaybedilenler
Kamil KAYA (1977) Sefer ALIŞKAN (1983) Cengiz
AYGÜN (1973) Muhammet YAYLI (1971) Osman ALKURT
(1968) Mehmet GÖREN (1993) Gülüzar YAYLI (1977)
Murat PARLAK (1972) Behice KIRAN (1964) Burcu
KAHYA (1986) Okan KAHYA (1980) Çiğdem GÜNEŞ
(1977) Ergün ÇOBAN (1964) Kaan Nadir GÜNEŞ
(1997) Hava YAVUZ (1961) Nuray DEMİRTAŞ (1983)
Şahsenem GÜNDOĞDU (1982) Emine AL (1949) Yılmaz
AL (1976) Melda KIRAN (1989) Seyhan DURMUŞ
(1973) Sevil ÇELİK (1958) Fatma ÖZTÜRKOĞLU
(1935) Ayten YILMAZ (1964) Meryem YAYLI (1934)
Emine YILMAZ (1970) Bilal YANIK (1965) Fatma
BAHADIR (1983) Hanife YANIK (1972) Şükran
BAHADIR (1961) Sevim GÖREN (1959) Gülüzar KAHYA
(1952) Havva ÖZKAN (1949) Gönül YANIK (1979)
Gamze YAYLI (1995) Zekiye YAYLI (1975) Mehmet
ALKURT (1978) Ali ÇOBAN (1971)
Beşikdüzü linkleri
Beşikdüzü
gelenek ve görenekler
Beşikdüzü
nüfus coğrafya
Beşizdüzü
tarihi
Beşikdüzü,
Trabzon Beşikdüzü ilçesi
|