|
admin
|
 |
« : Mayıs 09, 2006, 07:25:22 ÖÖ » |
|
Gerekmedikçe benzer başlık açılmadan, konuyla ilgili sağlam bir aktarı/kaynak arşivini de oluşturmaya (*kaynak belirtilerek) çalışarak bu başlık altında tartışalım. Konuyu özellikle Karadeniz vazgeçilmez ögesi sepet ve terminolojisiyle başlatıyorum.
sepet, sebet is. Fındık dallarından örülerek çeşitli boylarda yapılan eşya, yiyecek, yap-rak, gübre taşımaya yarayan araç adı. Türkü: Sepetumun ipleri keseyi omuzumi At kara peştamali Bi goreyum yuzuni” (Rize) “arkamda sepetcuğum/ içinde arpacuğum” BY 47; sebet (Sürmene, Rize) Ağacı bol olan Karadeniz’de fazla araç gerektirmeyen ve bir iki bıçak türüyle ger-çekleştirilebilen sepetler hemen her yörede ve köyde üretilmektedir (Sümerkan, 1988: 17) Sonbaharda fındık ocakları budanırken sökülen, 2-3 cm çapında, 1 m boyunda fın-dık eşkinleri (sürgünleri) sepet yapmak a-macıyla kullanılır. Suda 3 gün bekletildikten sonra, yarma bıçaklarıyla üçe ayrılarak ince şeritler haline getirilip henüz nemliyken (esneklik sağlanmışken) sepet örülmeye başlanır. Zihnioğlu’nun, 1930’ların Rize’sinden ak-tardığı bir kesitte, sepetin neden günlük ha-yatın önemli bir parçası olduğu anlaşılmak-tadır: “Rize ve çevresindeki köyler genellikle kıyı kesiminde kurulmamıştır. İç taraflara uza-nan tepeler üzerinde yerleşmiştir. Kıyıdaki küçük çaplı yerleşim yerleri ise daha çok alışveriş merkezleridir. O dönemde içeri doğru gittikçe yükselen tepelerde kurulan köylerden, kıyıya inmek ve çıkmak için at veya öküz arabası kullanma imkanı da yoktu. Döne döne inilen ve çıkılan daracık yollarda tek taşıma aracı insandı. Zira bölgede, at, öküz veya yetiştirme ve besleme için herhangi bir tahıl ürünü, ot ve kuru saman üretilemezdi. Genellikle ka-dınlar, kıyıyla köy arasındaki başlıca ulaşım aracı idiler. Karadeniz kadını kendi yükünü kendi taşır ve nereye gitse sepeti sırtından eksik etmezdi. Köye taşınan malzemenin başında mısır gelir, yiyecek ve giyecek maddeleri de sırtta bu sepetlerle taşınırdı. Zira pek çok ihtiyaç maddesi önce Kara-deniz yoluyla kıyıya ulaşır, sonra köylere taşınırdı” BYP 21. Etimoloji: < Farsça seped
Küçükten büyüğe sepet çeşitleri: Çocuk sebeti, kuviçça, metruş, iskandal, tezek sebeti G 157 (İkizdere)
galaf, ḳalaf is. Yük taşımak için kullanılan büyük boy arka sepeti (Trabzon, Rize, Art-vin, Bayburt, Gümüşhane) Terminoloji: ḳalafiḳa (Sürmene Maċuka); galat “sepet” B 117 (Bayburt); ḳalat (Şav-şat); ğalat “arka sepeti” (Bayburt), “iki a-yaklı meyve sepeti” (Şiran) GK 499 Lazca kalati İA 213, Gürcüce ḳalati (Borçka) Hemşince galat (Hopa Hemşin), galat (Vaux, 1996) Megrelce ḳalat-i “sepet” MNG 149 çiten 1. is. Yaprak sepeti (Çayeli Raşot, Kalkandere Kapmes), İK 51; fındık çubu-ğundan seyrek dokuda örülmüş hafif, geniş gözeneklere sahip, en büyük boy sepet tü-rü. İneklerin altına konulacak yapraklar or-mandan ahıra çitenlerle taşınırdı. Ahır ze-mini taş olduğundan hayvanların hasta ol-maması için ısı yalıtımını sağlayacak bir ta-bakaya ihtiyaç bulunmaktadır. Bu da fındık, kızılağaç, karayemiş, eğrelti ve bazı yöresel otların yapraklarıyla saplanır. Günümüzde naylon çay tarboları çıkınca çiten demode olmuştur “yapraḳ suburme zamaninda” kullanılır (Trabzon), “kulpsuz sepet” OYA 340; çatan “sığır gübresi taşı-makta kullanılan büyük kızak sepeti” (Şav-şat); çeten (Torul)
Yöresel yaprak sepeti terminolojisi: • Lazca pasḫa (Hopa, Fındıklı) • Sürmene, Çaykara ḳofin • Çayeli’nde çeḫter • İkizdere’de çufe • Dernekpazarı çiten Kaynak: Karadeniz Ansiklopedik Sözlük , ISBN 975-6121-00-9. Yazar: Özhan Öztürk, Yayınevi: http://www.heyamola.net/
*Ekteki sepet fotoğrafını gönderen haksahibi: Selocan (Köprübaşı)
|
|
|
|
« Son Düzenleme: Mayıs 11, 2006, 07:49:14 ÖÖ Gönderen: admin »
|
Logged
|
|
|
|
|
Karalahana Karadeniz Forum
|
 |
« : Mayıs 09, 2006, 07:25:22 ÖÖ » |
|
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|
kaknus
|
 |
« Yanıtla #1 : Mayıs 09, 2006, 10:47:12 ÖÖ » |
|
Bu konuda Trabzon-Şalpazarı'nda kullanılan birkaç kelimeyi yazayım -Ayam: Hava durumu anlamında kullanılır. Ayam açtı:Hava açtı, güneş çıktı. Ayam bozuk:Hava bozuk, yağışlı. -Alamuk:Yağışlı havalarda görülen güneş anlamında kullanılır. Alamuk çavdı:Hava yağışlı veya kapalıyken güneş çıktı demektir.
|
|
|
|
|
Logged
|
Sen ne sayarsan say Göre felek ne sayır.
|
|
|
büyükliman61
Yeni Üye
Karma: +0/-0
Offline
Cinsiyet: 
Mesaj Sayısı: 4
|
 |
« Yanıtla #2 : Mayıs 11, 2006, 04:23:53 ÖÖ » |
|
kartopi:patates, lazut:misir, taflan:karayemis su an aklima gelenler.
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
paşalıoğlu
paşalıoğlu
Yönetici Yardımcısı
Lahana Turşusu
   
Karma: +155/-116
Offline
Cinsiyet: 
Mesaj Sayısı: 1846
|
 |
« Yanıtla #3 : Mayıs 12, 2006, 05:25:13 ÖÖ » |
|
Sepete ilişkin Giresun-Keşap'ta kullanılan kelimeler: * Gıdık: Kola takılmak için kolçağı olan yayvan sepet. Bazı köylerde kolçak da denir. * Sivri sepet: Bele bağlanması için yer dokuması kolandan (enli ip) bağları olan bele bağlanan fındık toplama işinde kullanılan üst kısmı dairesel ve dibi sivri olan sepet. Çok küçük ve çok büyük olmamasına dikkat edilir. Büyüklüğü fındıkla dolu olunca beli incitmeyecek ağırlığa ve sepet bele bağlı iken hareket etmeyi engellemeyecek çapa göre ayarlanır. Bu sepet ayrıca ağaçlardan meyve toplamak için de kullanılır fakat ağaç üzerinde bele bağlanmaz. Uzun bir ip yardımıyla yukarı çekilir ve dolduğu zaman ipe bağlı olarak aşağı indirilir. * Şelek: Sırtta mal taşımak için yapılan üst kısmı oval, dibinde iki sivrilik bulunan kolandan omuza takma askıları bulunan sepet. Hafif yükleri taşımak özellikle pazardan alınan malların taşınması için kullanılır. Çeşitli büyüklükte olanları vardır. *Yarımlık: Şelekten büyüktür. 50 kilo kadar yeni toplanmış fındık alır. Toplanan fındıklar sivri sepetlerden yarımlıklara boşaltılır. Dolan yarımlıklar bahçe içinde toplanan fındığın biriktirildiği yere taşınarak boşaltılır. * Harar: Hayvansal gübre taşımak için kullanılır. * Gazel HararıÇok büyüktür. Gübre amacıyla kullanmak için toplanan gazeli taşımak için kullanılır. Bölgede oturan bir arkadaşın bu sepetlerin fotoğraflarını çekip göndermesi dileğiyle. 
|
|
|
|
« Son Düzenleme: Eylül 01, 2008, 08:48:04 ÖÖ Gönderen: paşalıoğlu »
|
Logged
|
Kerpiç koydum kazana Poyraz ile kaynattım Nedir diye sorana Bandım verdim özümü
|
|
|
otacı
Yeni Üye
Karma: +0/-0
Offline
Mesaj Sayısı: 3
|
 |
« Yanıtla #4 : Mayıs 13, 2006, 04:55:06 ÖS » |
|
YENLİK: hafif anlamında Trabzon'un merkezinde kullanılan bir sözcüktür.
GOŞA: patlamış mısır yerine kullanılır.
İŞKEBİT: arı için kullanılır.
KAVUŞMAK: buluşmak fiili yerine kullanılır.
BİLE: beraber demektir.
GÜLMEK: dalga geçmek anlamında kullanılır ve geçişli bir fiil olarak kullanılır.
POSTAL: fahişe, kötü kadın anlamında kullanılır.
ZAĞAR: köpek anlamında kullanılır.aslında zağar adı altında bir köpek cinsi vardır ama Vakfıkebir'de zağar her türlü köpek demektir.
KONUŞUK: kelime, laf, söz anlamında kullanılır.
NENE: büyükanne değil de öz anne anlamında kullanılır.
AGA: baba anlamında kullanılır.
KIYLI: gümüşhane ve çevresinde tepsi manasında kullanılır.
ABA: gümüşhane'de anne anlamına gelir.
BİBİ: gümüşhane'de hala/teyze yerine geçer.
CECİM: gümüşhane'de el dokuması halı için kullanılır.
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|
admin
|
 |
« Yanıtla #5 : Mayıs 15, 2006, 10:09:33 ÖÖ » |
|
Şoromil, şoromul: Mısır yarması hazırlama kamacıyla kullanılan el değirmeni (Sürmene) Çiten: Serander yaptıracakparası olmayan köylülerin mısır depolamak için kullandığı kiler (Giresun, trabzon
*Fotoğraflar ekte
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
paşalıoğlu
paşalıoğlu
Yönetici Yardımcısı
Lahana Turşusu
   
Karma: +155/-116
Offline
Cinsiyet: 
Mesaj Sayısı: 1846
|
 |
« Yanıtla #6 : Mayıs 16, 2006, 07:30:25 ÖÖ » |
|
Giresun'da "çiten" yerine "çöten" veya "çötene" kelimesi kullanılmaktadır. Çötenenin şekli yukarıdaki resimde görüldüğü gibi olabilir ama üst kısmı kubbemsi de olabilir yani ağız kısmı daire şeklinde olan ters çevrilmiş büyük bir sepeti andırır. Mısır depolamak için değil kırılmış mısır koçanlarını ön kurutmaya tabi tutmak için kullanılır. Burada kurutulan mısır koçanları "hollanır" (mısır taneleri koçandan ayrılır), güneşte (gün darısı) kurutulduktan sonra çuvallanır ve serentiye (serander) kaldırılır, yani koçandan ayrılıp güneş kurutulan gün darıları veya tarladan toplandıktan sonra fırında kurutulup hollanan fırın darıları serentide saklanır. İhtiyaca göre değirmene götürülüp öğütülür veya el değirmeninde çekilerek darı yarması yapılır.
|
|
|
|
« Son Düzenleme: Mayıs 16, 2006, 07:32:59 ÖÖ Gönderen: paşalıoğlu »
|
Logged
|
Kerpiç koydum kazana Poyraz ile kaynattım Nedir diye sorana Bandım verdim özümü
|
|
|
|
kaknus
|
 |
« Yanıtla #7 : Mayıs 16, 2006, 01:45:38 ÖS » |
|
Goşama:Avuç anlamına gelir. Goşamalamak:Avuçlamak. Hobuç etmek: Sırtına almak. Eğer sırta bağlanırsa hobuç etmek kullanılmaz. Sırta sarmak deyimi kullanılır.
|
|
|
|
|
Logged
|
Sen ne sayarsan say Göre felek ne sayır.
|
|
|
|
admin
|
 |
« Yanıtla #8 : Mayıs 16, 2006, 02:08:29 ÖS » |
|
Aşağıdaki kelimeleri Kürtünlü bir arkadaş derleyip, eski foruma göndermişti.
Abrul Nisan Aga Hitap Şekli (arkadaş için) Ağuşık Yarı Açık Anışık Yarı Açık Ahacuk İşte Ayam Havanın durumu Alıştırmak Ateşi Tutuşturmak Alaf Dallardan Hayvan Yemi Abat olmak Zengin Olmak Akuru Yamaç çapraz gitmek Aha Burda Anlamında Afur Ahır Ağaltı Hafif Yiyecek Agıbet Acaba Ağşak Yün İp Yapma Aracı Acamı Acemi Accuk Az olan Allancak Hamak'ın atası Alamuk Buhran veren hava Amel İshal Angut Aptalca, Avanak Alartı Aydınlık Akınmak Kayak, Kaymak Aleme Eşkere Ayıpr Şeyi Açıkca Yapma Andır İşe Yaramayan Ağırmak Yüksek Sesle Bağırmak Anlak Açık Alan Annaklamak Gözetleme, Bakmak Alaşağı Horonda Eğilmek Artuk Yemekten kalan Argış Taşımada Yükün Molası Aşak Yün İp Dokuma Parçası Aşlamak Aşılamak Aşar Turşu ile ilgili Aşki Nedenin Belli Olması Avu Zehir,Orman Gülü Ayama Takma İsim Ayı Kulağı Zehirli Bitki Avruz Doğuran İnegin Sütü ilgili Aşana Evlerde ki Toprak Kısım Andır galsın Uzak Durulsun Ardaf Aç Gözlü Allah baynıtmasın Allah iyiliğini versin Akunduk Çam sakızı öncesi, reçine Atlak Dere'yi Kolay Geçmek Acımak Yaylalarda Bir Bitki
B Bat Tahta Çit Başak Toplamadan Kalan Fındık Batırmak Sokmak Bahalı Fiyatlı Bayak Az Önce Bece Bu Gece Bere Koyun Sağım Yeri Beduru Kuyu Kazanı Boyunbağı Atkı Bezenne Bezelye Bıçkı Hızar Böcük Böcek Böğön Bugün Börülce Bir Bitki Buymak Üşümek Bayak Az Önce Bızdıklamak Hızla Kosmak,Zıplamak Bahçalamak Fındık Budama Bıldır Geçen Sene Bibi Büyük Hala Bişi Önemli veya Gizli Söz Bohça Bezden Taşıma Eşyası Bidoğrama Azacık Bile Beraber Bozaltı Alaca Karanlık Boyuna Sürekli Bucaklık Eski Evde Mutfak Buymak Üşümek Büngüldemek Yerinde Durmamak Bük Düzlük Arazi Bürümcek Beyaz Başörtüsü Büz Kanalizasyon Borusu Böce Fasulye Bidutam Az, Biraz Bere Koyun Sağım Alanı Bahalı Pahalı Boydak Yalnız Başına Bosamak İneklerle ilgili Beri Bura C Cahal Cahil Caranak Sağanak Yağmur Caydak Yalnız, Az Giyinme Caplama Az Kalın Çıta Camedan Vitrin, Cam Arkası Camadan Keçi kılı Sırt Çantası Cam Işığı Gaz Lambası Cahdetmek Azmetmek Cenük Yaylaya Göre, Sahil Ceek Garga Bağıran Ala Karga Cember Başörtü Çeşidi Cerlemek Densizce Karşı Çıkmak Cıbban Alkış Cıdık Daldan Kuş Kapanı Cılk Sulu, Bozulmuş Yumurta Cımbış Komiklik Cındık Küçük Cırıfta Küçük Ekmek Kızartma Cingan Çingene Cicik Meme Cimcik Çimdik Cufarlamak Sıcaktan Bunalmak Cıvırtmak İshal, Oyun Bozan Cızmak Çizmek Cara Akıntı Cücük Civciv Cılga Küçük Ark Crankettirmek Vurmak, Ses Çıkarmak Ciğikleme Gizlice Gözetleme
Ç Çapula Ayakkabı Çavur İz Çavgun Yağmurun Sızması Çaldırmak Uyumak Çalpara Kalaylı Tencere Çalpama Sallama Çangal Uzun Sırık Çeç Ayıklanmış Fındık Çenti Çanta Çılpı Doğrultu Çencik Kapı Mandalı Çentii Çanta Çivit Çekirdek Çort Dikenli Alan Çentik İşaret, İz Çıpır Alaca Renkli Çardak Çatı Kısmı Çölük Ağaç Parçası Çömen Otluk Çöten Tahıl Ambarı Çömez Acemi Çöör Mısırın Alt Kısımları Çökelik Yağsız Kuru Peynir Çillenme Tohumların Yeşermesi Çimmek Yıkanmak Çavun İz Çöllemek Bahçeden Meyve Çalma Çekişmek Ağız Kavgası
D Dastar Yün İpliğinden Kilim Darı Mısır Damlalık Çatıların Alt Kısmı Dayança Koltuk Değneği, Destek Davun Veba Dadlı Tatlı Dadduk Sevimli Depebızdık Takla Atmak Debertmek Karıştırmak Denizlik Çerçevede Önü Beton Depmek Ayakla Sıkıştırma,Vurma Deze Teyze Depük Kuru Hava, Yerler Derbey Eskiden Lüks Ayakkabı Dişemek Keskin Hale Getirmek Dildan Kıskaçlı Böcek Divildek Çok Hareketli Ditmek Tırnakla Karıştırma Dilmek Kemek,Bölmek Doh Dikkat Çekmek Döşürcü Dilenci Dolamak Sarmalamak Donatmak Hazırlamak,Süslemek Dolaşmak İplerin Karışması Dalaşmak Kavga Etmek(İt Kavgası) Domagöz Bezelyenin Haşlanması Doruk Ağacın Tepesi Dundar Üstü Kapalı Yer Düve Yaşına Gelen İnek Düdek Olgunlaşmamış Meyve Dırmaç El Örgüsü İp
E Ecünnü Cin Efir Yanma Hissi Eğercek Yün İp Eğirme Aleti Ehel İyi Efsi Ucu Yanmış Odun Eşkere Açıkca Eşün Ekmek Çevirme Aleti Enük Köpek Yavrusu Evcimek Eli Ev İşlerine Yatkın Emi Oldumu, Amca Enteri Elbise Eşü Ekşi Essah Gerçek Erinmek Üşenmek Eşmek Kazmak Ellik Eldiven Ebelik Geniş Yapraklı Bitki Eviik Üveyik Kuşu Elmek Avuç Dolusu Evza Kibrit Evcülük Çocukların Aile Oyunu Evlürü Yeterli
F Fanya Gaz Lamba Çeşidi Farimek Hafiflik Faşırtı Yayın Bozukluğu Fayrap Ateşle İlgili Fetir Saçta Ekmek Çeşidi Ferimek Hafiflemek Feğelfeşkil Paramparça Feşel Yaramaz Ferik Piliç Fıraklı Örülmüş Çit Fırıç Pişirilmiş Meyve Fışırtmak Fırlatmak Fiske Yavaşca Fiğ Yemek Yapılan Bitki Fıttiik Ağaç Kabuğu Düdük Fol Kümeste Tek Yumurta Foltak Bolca,Geniş Fodul İtiraz Eden Fene Çok, Fazla G Gabalak Bir Bitki Gaban Yamaç Gaccuk Kadar Galemlik Baca Ganayaklı Mazlum Gacır Fındığın Yaş Kabuğu Gartopu Patates Garduk Patates Gagiliç Biçimsiz Şekil Gambak Kel Garalastik Lastik Ayakkabı Gararbazar Yaklaşık Olarak Garsamba Eşya Fazlalığı Gasmuk Çam Kabuk Altı Zarı Gavsun Fındık Çotanagı Gavunç Hadım Gavşurmak Yün İp Üretmek Gapcuk Yara, Parça Üstü Gapı Kapı, Evin Önü Gatık Ayran, Aparat Yiyecek Gazel Kuru Yapraklar Gasmak Sıkıştırma Gancık Dişi Köpek Gasla Yalan Gandak Şekli Bozuk Dikim Gadalı Dertli Gaş Uçurum Kayalık Galdırik Bir Bitki Galeze Angarya İş Gaybana Olumsuzluk Gareygen Bir Ağaç Gaza Kaza Gazara Kazaren Gamalik İşe Yaramayan,Uyuşuk Galabalık Kalabalık Gebic Kenarı Olmayan Gebicci Değirmeci Gevük Odun Paçaları Gevmel Ağızda Çiğnemek Garavu Ucu Kanca Gibi Dal Gelek Yaprak Gelberi Tırmık Geçek Merdiven,İskele Gerce Sarmaşık Bitki Gelçek Merdiven,İskele Gıcık Sinir Bozucu Girebi Dal Kesim Aleti Gıdık Fındık Toplama Sepeti Gıcırik Dönen Ağaç Oyunu Gırkmak Traş Etmek Gıymık Küçük Odun Parçacığı Gınnap İp Gırklık Koyun Kırkma Aleti Gıçatmak Hayvan Tekmesi Gıyılı Tepsi Girinti Kesici Bahçe Aleti Gısmak Çimdiklemek Gı Kız Anlamında Gıran Tepelik Yerler Golit Eski Fırında Ekmek Gılık Kıyafet, Görünüm Gırağ Donmuş Sabah Çisesi Gıskı Kışkaç Gobca Düğme Gofil Fıçı Gol Kol, Raf Got Ağaç Ölçü Kovası Goğuk Delik,Ağaç Kovuğu Goşama Avuçla Ölçü Gotmak Küçük Ağaç Kütük Goya Yani,Güya Gomit Yenmeyen Siyah Balık Gozalak Çam Kozalak Gozak Olgunlaşmamış Mevye Goruk İçi Boş Yemiş Göğnümek Meyenin Yumuşak Hali Göscek Gözlük Göğ Yeşil, Olgunlaşmamış Göğsügızıl Bir Kuş Gumbul Sepet Guvak Saçta Kepek Guruş taşı Eski Ocakbaşı Raf,Çıkıntı Guytak Çukur Gübür Pislik Birikintisi Güvenek İnekler Musallat Sinek Gücüktene Yaylalarda Bir Bitki Güdine Mısır Odunsu Kısmı Guşak Bele Bağlanan Giysi Guşluk Sabah Vakti Güllük Eğrelti Otu Günlükçü Yevmiyeli İşçi Gügüm Bakır Büyük Su Kabı Gavuk İçi Boş Şey, Fındık H Haccak Güzel Habura Burası Haarda Nerde Haçan Madem, Öyle ise; Harar Büyük Sepet Haltuk Hayvan İpi Halik Küçük Taşlar Hartama İnce Tahtalar Halpıtmak Yemek Halifet Sohbet Hayana Yola Gitmek Havruz Çocuk Lağzımlığı Haşu O, Şu, Haşara Yaramaz Çocouk Hark Su Kanalı Henki Şımarık Hedik Kar Ayakkabısı Heylemek Hayvanlara Sesleniş Heri Henüz, Pekiştirme Eki Hevle Öyle Helle Undan Çorba Hepek Evlerde Gizli Geçit Hevlek Yaylalarda Mantar Hışır Yıkık, Dökük Hızan Çocuk Hırpetmek Birleştirme Hımbıl Uyuşuk Hıtlamak Parçalamak, Kesmek Höldüredek Birden Bire Höl Islaklık Hoşuran Yabani Bitki Hopcurama Zıplama Hodul Kabaca Hoğoldama Koşma Höşül Ezilmiş, Bozulmuş Höltek İşi,Miyadı Bitmiş Hoşmak Fasulye Ezmesi Hotur Bodur Kalmış Bitki Höldirik İçi Dışı Görünen I Imık Sıcak Işgın Ağacın Yeni Dalları Ibalı Nemli Irgamak Sallamak Işmar Göz İle İşaret Işımak Gecenin Aydınlanması Iymak Sermek İ İlistir Bir Tür Elek,Süzgeç İskembi Sandalye İsti Sıcak İlenmek Beddua Etmek İçlik Gömlek İlerki Gün İki Gün Önce İndem O Kadar Değil İt Dirseği Arpacık K Karaltı Gece Belli Olmayan Kara Kış Aralık Ayı Kavşatma Yatağı Yumşatma Kaynarı Bir Azarlama Deyimi Kesek Kısa Çubuk Keyfanı İhtiyar Kadın Keçemen Kertenkele Kelçük Meyvelerin İç Kısmı Kemre Hayvan Dışkısı,Gübre Kelif Basit Sığınak Keşgül Su Kabı Keşik Sıra Kenef Tuvalet Keşan Yöresel Giysi Kefli Kir,Kirli Kesitmek Dedikodu Yapmak Kelek Hayvan Çanı Kelem Karalahana Gövdesi Kile 20 Kiloya Eşit Ölçü Kivra Tutarsız Kız,Kadın Kittik Küçük Sabunlar Köm Toprak Ev Ahır Kömüş Manda Kösmük Sigara İzmariti Köstüre Elle Dönen Biley Taşı Közmeklik Küçük Delik Kotmak Ağaç Tabura Kufa Tahta Su Kabı Külek Hayvan Yem Kabı Külür Bezelye Kümbül Kambur Kürün Çeşme Altı Ağaç Kap Kulaklı İki Kulplu Tava L Lavaş Pide Löç Islaklık Löküz Tüplü Lamba M Makus Yalandan Mahnalık Sebeb, Dayanak Mağatcama Meğerse, Onun İçin Mazı Direk Üzerindeki Kiler Mayıs Çilek Madallı İştahlı Maklukat Yabani Hayvanlar Mafir Kere,Kez Melavcan Diken Sürgünü Yenilir Meci İmece,Irgat Melhem İlaç,Merhem Meşebe Su Kabı, Maşrapa Meh Al, Buyur Merek Hayvan Yemi Yeri Mintan Gömlek Mıh Çivi Mısgıç Cimri Mıymıntı Huysuz, Sorunlu Kişi Mudara Sağlam Olmayan Murç Kalın Demir Delgi Mökem Sağlam Mööş Mööş Kokma Pis Pis Kokma
N Namazlık Beyaz Başörtüsü Nardek Üzüm Şırası Nah Al, Alsana Anlamında Nelik Olusin Neden Karışıyorsun
O Okka Ağırlık Ölçü Birimi Otluk Uzun Sırığa Sarılı Otlar Oyuz En Yakın Yamaç Arkası Oysama Oysa Obuz Büyük Kanal, Vadi Oyrak Çukur Arazi Osmak Kıyaslamak Orak Ayı Temmuz Ayı
Ö Öğez Küçük Sinekler Ödlek Korkak Öğürmek Kusmaya Başlamak Örüzger Rüzgar Ölin Öğlen Öklemek Sabitlemek, İşaretlemek Ötürek İshal Öyme Sürme, Dokundurma
P Pakla Fasulye Pancar Kara Lahana Paşka Ev, Kibrit Kutuları Paaç Kor Yada Külde Ekmek Palıç Hamur Ekmeği Padar Çam Kabuğu Papara Ekmek Tatlısı, Dayak Paltan İri Kurbağa Paldır Otsul Bir Bitki Palak Ayı Yavrusu Patik Kısa Örme Çorap Palan Minder Çeşidi Patlanguç Yabani Bitki Payanda Destek Paşa Paşa Mecburen, Zorunluluk Peğ Bahçe Kenarı Taş Örgü Pezük Marul Cinsi Bitki Peştembal Yöresel Giysi Pek Sağlam Peklik Kabızlık Pelit Meşe Peşgir Havlu Peş Yama Pırtı Giysi Pisik Kedi Pıykmak Hızla Koşmak Pıykıtmak Kaçırmak Pıtlak Patlamış Mısı Puul Taze Mısır Potin Bot Ayakkabı Posurma Giysilerin Eskimesi Pur Toprak Çeşidi Pür Çam Dalları Ucu Pöşge Soba
R
S Sakartlak Kan Emici Böcek Sadır Sidik Sahan Geniş Derince Tabak Saplık Balta,Kazma Tutma Yeri Sarıncalı Sarımsı Arı Saplıyak Mutfakta Kepçe Çeşidi Sazak Bataklık,Çamurlu Saç Ekmek Pişirme Aleti Saçayağı Saç Altı 3 Ayaklı Demir Salık Tarif, Yön Gösterme Salmak Serbest Bırakma Sef Yalnış Set Sedir Sekmen Küçük Tahta Oturak Serenti Direkler Üstünde Kiler Set Oturma Yeri, Koltuk Seğertmek Koşmak Selek Sepet Semekse Üzüm Çorbası Sırtarmak Alaycı Gülüş Sırgan Isırgan Otu Sinmek Saklanmak Sifdiin İlk Önce Sitil Su Kovası Sini Büyük Tepsi, Sofra Sıymak Kaymak, Kayak Sıypıtmak Kaydırma,Kenara Vurma Sümüç Baş İle İşaret Par. Arası Su Dökünmek Küçük wc Susak Kabak Çeşidi Süzme Yaş Çökelek Hali Sökütmek Üzerini Çıkartmak Söykenmek Yaslanmak Söfe Kapı Üstü Sıpartlama Elbise Kolu Kıvırma Ş Şalgam Tohumluk Hıyar Şarba Baş Örtüsü Şişek Yaşında Koç Şankettirmek Vurmak, Ses Yapma Şavadak Aniden Şıma Beton Şilte Bez Örtü T Taflan Karayemiş Tam Ağıl Tasal Tembel Tay Yük Parçası Tevek Üzüme Dalı Tesbermek Yorgun Düşmek Tevekkel Sakin Kişi Tente Büyük Bez Parçası Terkeş Karışık Terek Mutfakta Raf Tenkmek Teklemek Tirmit Yaban Mantarı Tiken Diken Tıkız Sıkıca Kapalı Tili Çok Seçici Kişi Tıfıl Küçük Şeyler Tokalak Yuvarlakça Toftaşmak Sakinleşmek Toklu Koyun Kuzu Arası Topuk Yaylada Bir Ot Topur Dalda Fındık Töngel Bir Meyve Tutak Mutfak Kap Tutacağı Tülemek Başlangıç Tümsek Yükseklik Tünemek Tavukların Oturması Tülermek Ani Üşümek Tas Bir Tabak Çeşidi
U - Ü Umsunmak Ümit Etmek Uslu Aklı Başında Olmak Uyra Rüya Ürmek Havlama Üğüm Fındık Ağaçları Üşmek Çukur Kazma Üzmek Bir Şeyi Kopartmak
V - Y Vacur Vucur Konuşma Boş Konuşma Vakur Vukur Etme Gürültü Yapma Vıcırtmak Sulu Çamur, Ezilmişlik Yalavuz Yalnız Kimse Yağlaş Unlu Çocuk Yemeği Yalavu Ateşin Alevi Yal Hayvan Yemişi Yaşmak Baş Örtüsü Çeşidi Yavan Tadı Az Olan, Tuzsuz Yaykın Kızılağaç Yaymak Sermek, Otlatmak Yarmalık Mısır Parçaları Yamalık Bez Parçaları Yevgi Hayvan Otları Yenlik Hafif Yonga Odun Parçaları Yolmak Bitkileri Elle Toplamak Yörek Beşik Bezi Yıprak Becerikli Yitmek Kaybolmak Yavşu Yenilen Bir Bitki Yufka İnce Açılmış Hamur Yuka Derin Olmayan Yuğlamak Devirmek Yüğlemek Sivriltmek Z Zahra Değirmene Giden Mısır Zaar Köpek Cinsi Zabatcak Yarın Sabah Zeklenmek Konuşmayı Alay Etmek Zemheri Ocak Ayı Zebelemek Ayağı Dolaşmak Zıbıç-Zıpcık Meyve Sapı Zeğel Akşam Üstü Zıpka Yöresel Giysi Zıbarmak Ölmek Zıldırın Zaarı Gibi Çok Gezmek Zıkkımın Kökünü Ye Azalma Deyimi Zembil Keçi Kıldan Sırt Çantası Zollu İyi, Güzel Zumbuk Yumruk Sizlerde bildiğiniz kelimeleri paylaşırsanız sevinirim
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|
admin
|
 |
« Yanıtla #9 : Mayıs 16, 2006, 02:12:13 ÖS » |
|
dasdar, dastar is. Yere serilen dar ve u-zun yün kilim olup, dokuma tezgahları dar olduğu için iki parça olarak dokunup, sonra-dan dikilerek 1, 20 x 2,40 m ölçülerinde dasdarlar elde edilirdi. Düz veya yatık çizgili, kareli desenlerde olup kırmızı rengin farklı tonları bol miktar-da kullanılmaktadır (Giresun, Trabzon Şal-pazarı, Torul), YU 6325, 3179 (Ordu, Gire-sun), OYA 341 (Ordu), AC -314, “dasdarının istinde/Misir kurutuyirim” TS 52 (Tonya), “İpliği ağaç kabuğundan elde edilen boya ile boyanan ve el tezgahlarında dokunan bir çeşit kilim” ÇK 554; tastar “yünden dokun-muş örtü” DS 3839 (Trabzon) Anadolu’da dastar “yünden dokunmuş ince kıyım, perde, battaniye, cicim” SD 405 (Kars), “yemekleri, yemeklik hamurları bo-zulmaktan muhafaza için örtülen örtü” SD 405 (Tokat, Giresun, Sivas, Erzurum, Sam-sun) Erzurum ve, Bayburt’da dasdar Eİ III 71, B 116 Kürtçe dästar AT 142 Ermenice dastaṙak “mendil; hamur veya ekmek örtüsü” ALT 40 < Farsça dastār AT 142 Kaynak: Özhan,Öztürk. Karadeniz Ansiklopedik Sözlük
*Fotoğrafı ekte
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|
admin
|
 |
« Yanıtla #10 : Mayıs 18, 2006, 01:03:46 ÖS » |
|
Yeni nesil bilmez. Eskiden mısır ekmeği pileki* adı verilen pişmişkilden yapılma düz tepsilerde pişirilirdi. *Fotoğrafı ekte
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|
admin
|
 |
« Yanıtla #11 : Mayıs 19, 2006, 10:46:04 ÖÖ » |
|
Mamancuka: Rize bölgesinde bölgesinde beşiklere verilen isim 
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|
kaknus
|
 |
« Yanıtla #12 : Mayıs 19, 2006, 01:50:54 ÖS » |
|
Acaba bu beşiklerin gerçek boyutta olanları da aynen resimdeki gibi mi?
|
|
|
|
|
Logged
|
Sen ne sayarsan say Göre felek ne sayır.
|
|
|
|
admin
|
 |
« Yanıtla #13 : Mayıs 20, 2006, 11:27:04 ÖÖ » |
|
kumul 1. is. Tepe, yığın (Trabzon, Rize, Torul); gumul 2195 (Trabzon), BR 70/31 (Yomra Özdil), “lağıs kumulu” AKÇ 237, ku-mul DS 3000 (Ordu, Trabzon, Gümüşhane, İçel, Afyon); kumbuli DS 3035 (Rize); gumbul BR 138/8 (Vakfıkebir) 2. is. Buğday, mısır vs. saplarını, kışın hayvanlara yem olarak vermek amacıyla, toprağa saplanmış uzunca bir sopanın etra-fında yığılmasıyla elde edilen tepecik (Trab-zon, Rize), TS 93, BY 282, MS 165; kumuli (Çayeli Raşot); gumul “alçaa düşmüş bı kaç aru_ile beraber bulup Gumulına o arınύn Gondu yere i:tibat petekten kesilmeyor” BR 69/31 (Yomra Uzmesahor); kumule “yığın” DS 3000 (Rize) Lazca üumuli İA 227 Anadolu’da gümül “susam ve ekin de-meti” DS 2223 (Afyon, Isparta, Denizli, Ay-dın, İzmir, Muğla), kümül DS 4572 (İçel); gümbül “biçilmiş ekin yığını” DS 2221 (Antalya) < Yunanca kumula (κουμούλα το) < Latince cumulus “yığın, küme, kütle, doruk” L 144 Kaynak: Özhan Öztürk. Karadeniz: Ansiklopedik Sözlük. Heyamola Yayıncılık. İstanbul, 2005. *Kumul fotoğrafı ekte kaknus demiş ki: Acaba bu beşiklerin gerçek boyutta olanları da aynen resimdeki gibi mi? Evet ama genellikle hurhur denilen çıngırakları da var. Bununla birlikte yörede mamancika, mamancuka aynı zamanda "oyuncak bebek" anlamına gelmekte.
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|
admin
|
 |
« Yanıtla #14 : Mayıs 22, 2006, 10:55:09 ÖÖ » |
|
ḳomar, gomar, kumar bot. Ormangülü (Trabzon, Rize), “Evumun usti yani/ Sıra sı-ra gumarluk” (Duman, 1989a: 370), “Gar-şida gomar foli/ Doli yağıyor, doli” BY 108, 280, G 116, İK 57, AKÇ 233, RA 324, MS 164, RK 108, AD 2.95; komar BR 37/ 419; “bu da:larda biz Gomar deruk ısmine” BR 64/32 (Arsin Çatak), “gomar deduumuz bi gül/ gül derler ona yaban güli” BR 70/ 52 (Yomra Uzmesahor); ḳumar “İki ḳumar odunu/ Sen_da ḳırdın arġama” TG 23, “Ko-mar yapracuklari/ Osun keremitimuz” TS 89 Yaz ve kış yapraklarını dökmeyen, arı-ların pembeye çalan mor çiçeklerinden bal yap-mak için faydalandığı, kalın, sert ve sivri yapraklı bir tür çalı olup, odunu yakacak olarak kullanılır. Doğu Karadeniz Bölgesinde sıkça rastlanılan kırmızı renkli, gevşek toprağı seven bitkidir. Bu tür topraklar çay tarımına da elverişli ol-duğundan, 1930’lu yıllardan itibaren çay tarımı, komar bitkisinin söküldüğü alanlarda yapılmaya başlanmıştır. Halk hekimliğinde kumar ağacı yakılırken çıkan yağın barutla karıştırılmasından elde edilen merhem saçkıran hastalığının tedavi-sinde kullanılır SK1 223 (Çayeli) Bu ağacın yapraklarını yiyen hayvanlar zehirlenerek ölmektedir. < Yunanca komaro (κομαρο), kumaro (κου-μαρο) AT 226. Terminoloji: Anadolu’da kumara SD 990, Rize’de cazi gülü, Giresun’da ağu, Artvin’de yel ağacı adlarıyla da anılmaktadır. Lazca mşüeri (Pazar), mşkeri (Arhavi) İA 293, mşkeyişi butka “kumar yaprağı” pileki-nin üstüne örtülür, ve üzerine köz konularak ekmek pişirilmesinde kullanılır (Hopa Pero-nit) Latince Rhododendron ponticum. Kaynak: Özhanöztürk. Karadeniz Ansiklopedik Sözlük. İstanbul, 2005
*Fotoğrafı ekte.
|
|
|
|
|
Logged
|
|
|
|
|