Karalahana.com! Laz uşaklarının gayrıresmi web sitesi

 Anasayfa yap |   Sık kullanılanlara ekle  ENGLISH



 

KOSOVA

 BATI’NIN YENİ MUZ CUMHURİYETİ KOSOVA

 

                 Ahmet HACALOĞLU K.

  

        17.Şubat.2008, tarihin not defterine Kosova’nın ‘bağımsızlığını’ ilan ettiği gün olarak yazıldı.Soğuk savaşın ardından  parçalanan Yugoslavya,böylece yedinci çocuğunu da dünyaya getirmiş oldu.Bu aynı zamanda siyaset bilimi uzmanı Japon asıllı Amerikalı siyaset bilimci Francıs  Fukuyama’nın 21.yüzyıla ilişkin öngörülerinin  de hayata geçtiğinin  göstergesiydi.Esasen AB ve ABD’nin, bağımsızlığa giden yolda verdikleri destek hatırlandığında bunun  tesadüf değil organize bir plan kapsamında hazırlandığı hemen göze çarpıyordu.Zaten Fukuyama’da   “Devlet İnşası” isimli kitabında yol  haritasını çiziyordu.ABD elebaşılığındaki emperyalizminin sömürü politikaları içerisinde Washington yönetimine mutlak itaat edecek yeni küçük devletçiklerin kurulması söz konusuydu ve Fukuyama bu pratik politikaların kuramını yaratmaya çalışıyordu.Ancak Devlet inşası Kafkasya’da değil Balkanlar’da meyvesini verdi.

                          

                           ‘Yoksulluktan AIDS’ye,uyuşturucudan terörizme kadar uzanan önemli dünya

                             sorunlarının kaynağında zayıf ya da başarısız devletler vardır.Yeni devlet inşası

                             uluslar arası toplumun en önemli meselesidir.’

                           ‘Soğuk savaş’ın sonu,Avrupa’dan Güney Asya’ya kadar bir dolu başarısız ve

                            sorunlu devletin ortaya çıkmasına yol açmıştır.Bu zayıf devletler,uluslar arası

                            düzen için tehdit oluşturmaktadır.’

                           ‘11 Eylül sonrası dönem için,küresel politikadaki temel mesele,devletin nasıl                           

                            küçültüleceği değil nasıl yapılandırılacağıdır.’

                            (Francis Fukuyama-Devlet İnşası)

 

                                                  KOSOVA’NIN ÖNEMİ

 

        10.816 kilometrekarelik bir alana,2.1 milyon nüfusa sahip ve% 81’i Arnavut,%9,9’u Sırp,  kalanı Türk ve Boşnak’lardan oluşan Kosova her dönem Sırplar ve Arnavutlar arasında sorun yumağı olmuştur.Her iki millette Kosova’yı ulusal kimliğinin oluşmasında önemli bir coğrafya olarak gördü.Sırplar  ortaçağ Sırp Krallığının ana yurdu olarak görürken, Arnavutlar açısından önemi ise Arnavut ulusal uyanışının ifadesi olan Prizren birliğinin 1878’de bu coğrafyada kurulmuş olmasıdır.

         

         Stratejik olarak değerlendirildiğinde Kosova coğrafi konum itibariyle doğal geçiş yolu olarak kuzey-güney doğrultusunda Sırbistan ve Arnavutluk arasında,doğu-batı güzergahında da Makedonya ve Bosna arasında önemli ulaşım ve ticaret yolları üzerinde bulunmaktadır.

                         

         ABD açısından Kosova’nın stratejik önemi,çatışmaların şiddetlenip sınırı aşması halinde bölgesel istikrarsızlığa neden olacak olmasıdır.Bu durum ABD’nin hayati çıkarlarına tehdit olarak algılanmakta.ABD, Kosova’nın güneyinde yer alan ve Güneydoğu Avrupa’nın en büyük askeri üssü olan Bondsteel’de 5000 asker konuşlandırmaktadır.Bu askeri varlığı salt Kosova için değil Ortadoğu bölgesinden kaynaklanan sorunlarla ve Hazar enerji kaynaklarının Güneydoğu Avrupa koridoru üzerinden batıya ulaşımında arz güvenliğinin  güvenceye alınmasıyla birlikte değerlendirmek gerekir.Ayrıca ABD  Kosova’yı ,bu coğrafyada Rusya’nın etkinliğini kırmanın aracı olarak da  görmektedir.ABD  Kosova operasyonu ile hem Sırbistan’ı karasal bir devlete dönüştürmüş hem de  Slavların birliği yoluyla Rusya’nın bölgede güçlenmesinin önüne set çekmiştir.Aksi olasılık  ABD’nin etkinliğinin azalması anlamına gelecektir ki bu durum ABD’nin küresel çıkarları ile uyuşmamaktadır.

                       

         1918 yılında Sırp-Hırvat-Sloven Krallığının kurulmasıyla,Kosova bu yeni devlet içinde kalmıştır.2. emperyalist paylaşım savaşından sonra  Yugoslavya Sosyalist Federal Devleti inşa edilince 1946 anayasasına göre Yugoslavya 6 Federe  cumhuriyete bölünmüş,Kosova Sırbistan Federe cumhuriyeti içinde özerk bölge olarak kalmıştır.1980’de Tito’nun ölümünden sonra iktidarı ele geçiren Sırp milliyetçisi Miloseviç  1989 tarihinde Kosova’nın özerkliğini kaldırdı.Özerkliğin kaldırılması şiddete zemin hazırlamış, Sırp milliyetçilerinin Kosova’da gerçekleştirdiği katliamlar, Almanya’nın da verdiği  destekle  Arnavutları bağımsızlığa götüren gelişmenin başlangıcı olmuştur.Sırpların baskılarının yoğunlaşması üzerine 1993’te Kosova Kurtuluş Ordusu(UÇK) kuruldu.1999 senesine kadar devam eden kanlı çatışmalar ve karşılıklı katliamlar  üzerine NATO  bayrağı altında ABD  Sırbistan’a karşı 78 gün sürecek hava saldırılarına başlamış,10.06.1999’da Miloşeviç önerilen şartları kabul ederek Kosova’dan kuvvetlerini çekmiştir.

 

                                      KOSOVA BAĞIMSIZ MI?

 

           Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasına öncülük eden ve bugün egemen olan güç, dünün Kosova Kurtuluş Ordusu(UÇK)’dur.Yugoslavya’dan ayrıştırılan diğer Federe Devletlerde olduğu gibi, Almanya tarafından örgütlenip silahlandırılmış ve daha sonra ABD’nin denetimine girmiş bir örgüttür.UÇK ,Yugoslav halklarına karşı AB ve ABD çıkarları doğrultusunda savaştırılan emperyalizmin icazetinde işbirlikçi bir örgüttür.Maddi olgu bu şekilde iken Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasını bağımsızlık olarak tanımlamak doğru olmayacaktır.   .Kosova Sırbistan’dan ayrılmış ve fakat emperyalizmin yeni sömürgesi olmuştur.Süreç emperyalizmin denetimi altında başlamış olup onun denetiminde devam etmektedir.Bu itibarla Kosova’nın aldığı sahte statünün ne Sırp halkının  ne de Arnavut halkının çıkarına olan yararlı yanı vardır.Bu parçalanmadan sadece emperyalizm ve onun işbirlikçileri fayda sağlayacaktır ki zaten süreci organize edenler de emperyalist güçlerdir.

                   

         Sözde bağımsızlığa giden yolu “ulusların kendi kaderini tayin etme hakkı”olarak da değerlendirmek mümkün değildir.Her şeyden önce bu süreç Kosova halkının bağımsız iradesini temsil eden bir güç tarafından belirlenmemiştir.NATO adı altındaki emperyalist güç tarafından denetim altına alınan Arnavut halkının kendi özgür iradesiyle karar aldığını söylemek mümkün değildir.Bu itibarla Kosova örneği nasıl bağımsız devlet kurulacağının değil,emperyalizmin denetiminde bağımsızlık kazanılamayacağının örneğini teşkil etmektedir.

                  

          Kosova NATO adı altında ABD emperyalizminin işgali altındadır.Yarın öbür gün, sahte bağımsızlık ilanının halk açısından hiçbir yararının olmayacağı,halkın durumunun değişmeyeceği görülecektir.Geçmişte Sırp ulusal baskısını hisseden Arnavut halkı  sınıfsal zemindeki azgın baskı ve emperyalist sömürü  altında bu gerçeği fark edecektir.

                 

          Dünyanın sınıfsal ve etnik olarak ezilen  halkları Yugoslavya ve  Kosova deneyiminden,bir emperyalist güce dayanarak asla  bağımsızlık kazanılamayacağı  dersini çıkarmalıdır. Eğer çıkarılmazsa  Kosova Arnavutlarının başına gelen akıbetin kendi başlarına da geleceğini yani  Arnavutların   hala bağımsız olmadıkları ve Sırbistan’dan ayrılıp Batı’ya bağımlı hale geldikleri, değişenin  sadece Balkan haritası olduğu gerçeğinin  tarihe ilave  bir not olarak düşüldüğünü anlayacaklardır.3.03.2008

 

                         

                        

 

        

Karalahana.Com! Doğu Karadeniz Bölgesi gezi, kültür, tarih ve müzik rehberi © 2007 | Tüm hakları saklıdır