|
ŞAAKAŞVİLİ’NİN AHISKA TÜRKLERİ OYUNU
Ahmet HACALOĞLU K.
Ahıska Gürcistan’ın
güneyinde
Ardahan ilinin
hemen bitişiğinde bir bölgedir.Kıpçak Türkleri
arasında yer alan boylar bu bölgeye
yerleştikleri için Ahıska Türkü adını
almışlardır.
Jeopolitik ve
jeostratejik kurbanı olan Ahıskalılar 1828’den
itibaren kah sınırlar ötesinde kah sınırlar
arasında çokça da paramparça yaşadılar.
Ahıskalılar 1828 senesinde çarlık Rusya’sının
Kafkasya işgalinden beri baskı,zulüm,sürgün
kısaca her türlü insan hakları ihlaline uğramış
dünyanın en mazlum halklarından
birisidir.1944’de Stalin döneminde bir gecede
ana yurtlarından sökülüp atılan Ahıskalılar
Sovyetler Birliği içerisinde kapalı tren
vagonlarında Kazakistan,Kırgizistan ve
Özbekistan’a dağıtıldı.Sürgüne gidenlerin
binlercesi yollarda öldü.SSCB zamanında da
sürekli yerleri değiştirilmiş bir yolunu bulup
anavatan Gürcistan’a dönenler ise yeniden
çıkarılmışlardır.Tüm dünyaya yayılmış ve 850 bin
kişi olduğu sanılan
mazlum halk 1989
yılında Özbekistan’ın Fergana bölgesinde
Rusların kışkırttığı etnik bir gerilim
sonrasında büyük bir kırıma uğratıldı.
SSCB dağıldıktan
sonra ortada kalan ve anayurtlarına dönmek
isteyen bu insanlar nihayet
dönebilecekler(!).Gürcistan parlamentosu Avrupa
Konseyinin
zorlamasıyla
11.Temmuz.2007 tarihinde çıkardığı “Eski
Sovyetler Birliği tarafından 20.yüzyılın 40’lı
yıllarında Gürcistan’dan zorla sürgüne
gönderilen şahısların geri dönüşü hakkında
kanun”ile
geri dönüşün yasal
zeminini oluşturdu.
YASA NE GETİRİYOR
Yasanın amacında
yer alan “tarihi adaletin gerçekleştirilmesi
ifadesi son derece önem taşıyor.Çünkü böylece
Gürcistan geri dönüşün bir lütuf değil zorla
alınan hakların iadesi olduğunu kabul
etmektedir.Yasanın amacında yer alan diğer iki
sözcükte önem taşıyor. ”Onurlu” ve “Gönüllü”
dönüş.Bu ifadeden Gürcistan parlamentosunun
dönenlerin kendilerine gösterilen herhangi bir
yere değil terk ettikleri köy ve kasabalarına
yerleşmelerinin kabul edildiğini anlamak
gerekiyor.Yasa geri dönüş işlemlerinin
yürütülebilmesi için “Mülteciler ve İskan
Bakanlığını” görevlendirmiş olup kapsam
itibariyle sadece 1944 sürgünlerini
kapsamaktadır.
GERİ DÖNMEYİN YASASI
Yasaya göre geri
dönüş yapmak isteyenler 1.0cak.2009’a kadar
istenen belgeleri sunarak dilekçeyle başvurmak
zorundalar.İstenen belgeler ise şunlardır.(Madde
4/a ):Sürgün belgesi,vatandaşı olduğu ülkenin
düzenlediği kimlik,oturma izni,doğum
belgesi,sabıka kaydı,sağlık durumu belgesi vs.
Geri dönüş yapmak
isteyenlerden Gürcistan’ın bir takım belgeler
istemesi doğal olmakla birlikte yasanın arasına
sıkıştırılmış ve ilk bakışta masumane görünen
bazı hükümlerden geri dönüşün kerhen kabul
edildiği gibi bir izlenim de çıkıyor.Örneğin
aradan 63 yıl geçtikten sonra kaç kişinin sürgün
belgesini
saklamış olduğu
meçhuldür.Keza yasanın 4/6. maddesinde “bilgi
temininin mümkün olmadığı hallerde şahsın
kendisine bağlı olmayan objektif sebeplerden
dolayı belgeyi temin edemediğini inandırıcı
şekilde kanıtlaması gerekir” denmektedir.Bu
takdirde ilgili memurun kötü niyeti sebebiyle
ileri sürülen gerekçelerin inandırıcı
bulunmaması,maddenin kötüye kullanılması halinde
ne olacağı meçhuldür.
Başvuruların
değerlendirilmesinde Gürcüce bilenlere öncelik
verilmesi (madde 7/3 ) ve topluma uyum konusunda
zorunlu mülakat ve sınav yapılması geri dönüşü
zorlaştıran bir uygulama ve iyi niyetli olmayan
bir maddedir.Bu insanlar elbette yaşayacakları
ülkenin dilini bilmek durumundadırlar ancak 63
yıldır başka topraklarda yaşayıp asimile
edilemeye çalışılmış Ahıskalılara böyle bir
mecburiyet koymak iyi niyetle
bağdaşmaz.Gürcistan’ın geri dönecek Ahıska
Türklerinin sadece Ahıska bölgesine değil tüm
Gürcistan topraklarına yerleşmelerini
ve verilecek
kimliklerde Gürcü ve Hıristiyan yazılmasını
şart kılması ise en
kaba hatlarıyla insan haklarına aykırı olduğu
gibi Gürcü yönetimindeki asimilasyoncu
anlayışının başka bir tezahürü olsa gerek.Beş
ilçe ve 200 köyden meydana gelen Ahıska’ya geri
dönüp zorla terk ettirildikleri topraklarına
sahip çıkma imkanının tanınmaması bu çilekeş
halka uygulanacak ayrı bir zulümdür.Ahıska
Türklerinin zorunlu sürgüne tabi tutulmalarının
sonucu terk ettikleri topraklarına yoğun olarak
Ermeni nüfus yerleştirildiği için o toprakları
şimdi asıl sahiplerine iade keyfiyeti de büyük
bir sorun teşkil etmekte olup Ermeniler geri
dönüş yasasına
tepki
göstermişlerdir.
Mevcut haliyle geri dönüş değil de Ahıska
Türklerine GERİ DÖNMEYİN YASASI
olarak
değerlendirilmesi gereken yasa Gürcistan’ın bir
hayli başını ağrıtacak gibi görünüyor.Önemli bir
stratejik bölgede bulunmasına karşın
kurumsallaşmış devlet geleneğinin olmaması,etnik
çeşitliliği ve Stalin’in büyük Gürcistan hayali
ile çizdiği suni harita bugün ve gelecekte
başını ağrıtmaya adaydır.Son senelerde ABD
elebaşılığındaki emperyalizmin kuyrukçuluğunu
yapan Gürcistan’ın istikrarını ve toprak
bütünlüğünü muhafaza edebilmesi bundan sonra
izleyeceği politikalara kalmıştır.ABD’ci uşaklık
politikalarında ısrar edilmesi halinde büyük
sorunlarla karşılaşacak, yabancı güçlerin
bölgeye girişinin engellenmesi,demokratikleşme
ve etnik kimliklerin varlığının tanınarak iradi
birliğin sağlanması halinde ise devlet olarak
varlığını sürdürebilecektir.
7.07.2009
|