RESİMLER
| |
|
|
| |

Yukardaki logoyu tıklayarak Bağımsız Karadeniz
Gazetesini okuyabilirsiniz.

Dünyanın tüm televizyonlarını Canlı seyretmek,
tüm gazeteleri tek bir sayfadan okuyabilmek için önemlilinkler.com
www.onemlilinkler.com
sitesini sık kullanılanlara ekleyin.
KARADENİZ FOTOĞRAFLARI
Deeğerli Lahana forum üyeleri
Karadeniz fotoğraflarınızı galerimizde otomatik olarak
yayınlayabilirsiniz.
TIKLAYIN
KARALAHANA DA YAZAR OLUN
Yazılarınızı yayınlamamız için bzie
gönderebilirsiniz |
|

Karadeniz'in İncisi Serander (Nayla)
Atalay YILMAZ
kitap içeriği:
— Trabzon, Rize, Artvin, Ordu yöreleri serander çeşitleri
— Seranderlerin yapısı, işlevi ve bölümleri
— Seranderin teknik detayları ve çizimleri
— Serander süslemeleri, estetik değeri
— Seranderin tarihi
— Serander kültürü nasıl yaşatılabilir?
— Günümüzde mekan olarak kullanım alanları
SUNUŞ
Oysa ambarında sakladığı altın sarısı mısırlarla beslemişti gök
gözlü o çocukları. Nereden bilsin di birgün onlar tarafından;
onların çocukları tarafından unutulacaklarını, ölüme terk
edileceklerini. Anılar sandığı, Suskun yalnızlık, Hüzünlü Tarih:
Seranderler...
Karadeniz sadece doğasıyla değil kültürel değerleriyle de güzel
ve eşsiz bir bölgedir. Bunlardan birisi de “Karadeniz’in incisi”
Serander’lerdir.
Bu kitap kimsenin el atmadığı ve dikkat etmediği bir konuya el
atıyor: Halk mimarisinin en güzide ürünü Seranderlere... Bir
zamanlar evlerin yanında tahıl, patates vb. gibi gıda
maddelerinin saklandığı, daha sonra ise özellikle mısırı kurutma
ve saklama, bunun yanı sıra çok çeşitli gıdaları kuru bir
ortamda saklama, kemirgenlerden koruma işlevini yerine getiren
Seranderler her yörede farklı isimlerle anılıyor. (Rize’de:
Nayla-Serender, Hemşin’de Seenger, Ordu’da: Seren-Serender
deniyor. Trabzon’da: Birçok ilçede, gazete ve basın yayın
kuruluşlarında Serander, Sürmene’de Paska, Şalpazarı ve
civarında Tekir, Kastamonu’da Köşk, Artvin’de serander-kısmen
Bageni=Pagen deniyor). Ben Trabzon’un bir çok ilçesinde, basın
yayın kuruluşlarında, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Trabzon
Kültür Varlıkları sayfasında vs. yaygın olarak kullanılan
“Serander”i tercih ettim.
Estetik bir obje olması nedeniyle her görenin sevgi ve
hayranlıkla baktığı seranderlerin gittikçe çürüdüğü, “ölmekte”
olduğu da maalesef bir gerçek. Seranderler umursanmıyor. Galiba
herkes çok meşgul. Seranderlerle birlikte Anadolu’nun; Doğu
Karadeniz’in yüzlerce yıllık kültürel birikimi de; “Serander
Kültürü” de ölüyor. Anadolu’nun zengin kültürel mozaiğinin bir
parçası olan bu kültürü ölmekten kim kurtaracak? Herhalde
Çinliler değil... Bizler; memleketini gerçekten sevenler,
aydınlar, yurtseverler.
Gerek Karadeniz’de ve gerekse Karadeniz dışında bölgeyle ilgili
yüzlerce dernek ve vakıf var. Her derneğin, en azından üç beş
seranderi küçük bir harcamayla tamir ettirmesiyle işe
başlanabilir. Dernek salt “lokal” olarak algılanıyorsa gerçekten
yapacak bir şey yok. Şu unutulmamalı: Seranderler, bize
bırakılmış kültürel, tarihsel bir mirastır; Karadeniz’in
“incisi”dir. Karadeniz’le ilgili dernek ve vakıflar yerel
yönetimlerle işbirliği içinde bir “Serander onarım, bakım
programı” oluşturmalı, tarihi boğaz seranderlerin yıkılması
yasaklanmalıdır. Yerel yönetimler ve dernekler, seranderini
geleneksel usullere uygun olarak tamir etmek isteyenlere malzeme
desteği vermelidir. Bu çok mu zor?
Son dönemlerde Ordu Fatsa’da, Trabzon Atapark’da, Maçka’da, Rize
merkez, Çayeli, Güneysu, Artvin sahil gibi yerlerde eski
seranderlerin tamir edilerek parklara konulması, bazı yerlerde
turistik dükkan olarak kullanılması oldukça sevindirici bir
gelişme. Serander, gerçekten kültür turizmi açısından önemli bir
olanak. Bu olanak iyi değerlendirilmelidir. Serander kültürü
birçok şekilde yaşatılabilir. Depreme dayanıklı konut olarak,
mini işyeri, dükkan, cafe, yazlık ev olarak, tatil siteleri
olarak vs. vs. Yeter ki bu kültürü anlayalım ve sevelim. Ona hak
ettiği yeri ve önemi verelim.
Serander sadece bölgesel bir duyguyla da ele alınmamalı. Bir
“fenomen” olarak ele alındığında bile onun ne kadar estetik, ne
kadar işlevsel, ne kadar kendine has sağlam bir mimari yapısı
olduğu görülecektir. Bunun için serandere yakından bakmak
gerekiyor. Ben bu kitapta bunu yapmaya çalıştım. Hem bir fenomen
olarak, hem de belli bir tarihsel bölgeye; Doğu Karadeniz’e özgü
olan bu kültürün ne kadar zengin olduğu, estetik olduğu,
korunması gerektiği, günümüz işleviyle buluşturularak yeniden
yapılabileceği ve yaşatılabileceği üzerinde duruyorum. Ve bunu
örnekliyorum. Gerekli ilgi gösterildiğinde kültür turizmi
açısından konut-mekan olarak öneminin her geçen gün artacağına
inanıyorum. Seranderler sevimli ve estetik görünümüyle, sağlam
bir mimari yapıya sahip olmasıyla bunu hak ediyor zaten: Sadece
keşfedilmeyi bekliyor. Seranderler yalnızca Karadeniz’in değil,
“kültür turizmi” açısından Ege, Akdeniz vd. bölgelerin de
“incisi” olmaya adaydır.
Bu kitapta seranderin mimari-teknik yapısı üzerinde de
duruyorum. Her il, her ilçe, her köy ve hatta her mahalle farklı
tipte seranderlere sahip. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: “Kaç
tane serander ustası varsa o kadar da serander çeşidi var”.
Çünkü her serander, onu yapanın ustalığını, maharetini, estetik
birikimini yansıtır. Serander, sadece bir iki fotoğrafa bakarak,
kürsüden atılan hamasi nutuklarla açıklanamaz. Tek bir
seranderin özelliği tüm Karadeniz’e mal edilemez. Bilgiden, saha
araştırmasından uzak bu samimiyetsiz yaklaşımlar artık terk
edilmelidir.
Ben, hemen hemen tüm seranderlerde ortak olan özellikleri Klasik
Tip seranderin şahsında açıkladım (Boğaz, Direk, Teker,
Merdiven, Gövde, Sofa yapısı vs.) Daha sonraki bölümlerde ise
çeşitli il ve yörelere özgü, farklı özellikleri olan seranderler
üzerinde durdum. Şu ana kadar sadece Trabzon Klasik Tip
Seranderin projesini (140 parçadan oluşan her bir tahtanın
milimetrik çizimlerini) çıkarmış bulunuyorum. Dernek ve
Vakıflardan yeterli ilgi ve destek bulduğumda Trabzon ve Rize
yöresine özgü en az 5-6 çeşit seranderin projesini bilgisayarda
çizip Karadeniz Kültürü’ne armağan edeceğim. Böylece proje
çizimine bakarak isteyen istediği serander çeşidini yeniden
yaptırabilecektir; bir kültür ölmekten kurtulacaktır. Trabzon
yöresi Klasik Tip seranderlerinin yanı sıra Ordu, Artvin ve
Rize’deki ilçe ve köylerdeki seranderleri de inceledim. Kitapta
bunların üzerinde de duruyor ve örnekler veriyorum. Alanındaki
ilk kapsamlı çalışma olması nedeniyle kimi hatalar yapmış olmam
mümkündür. Dostane ve yapıcı önerilerle bunları kitabın sonraki
baskılarında, diğer çalışmalarımda gidermem mümkün olacaktır. Bu
yüzden yaptığım hatalar maruz görülmelidir.
O kadar ilçe ve köylerini gezip görmeme rağmen, Ordu, Rize ve
Artvin’in tüm ilçe ve köylerini görmedikçe içim rahat olmayacak.
Çünkü bazı ilçe ve onun köylerine gidemedim. Fakat kendi kısıtlı
imkan ve harcamalarımla ancak bu kadarını yapabildim. Ne bir
dernek ne de bir vakıf çalışmalarımın farkında olmadı,
desteklemedi. Ancak ben yine de mutluyum. Çünkü Karadeniz’i
seviyorum ve harcadığım emekten pişman değilim. Gerek teknik
çizimlerle, gerek fotoğraflarla, gerek aslına uygun olarak
yaptığım maket seranderlerle, gerek çizdiğim serander
projeleriyle önemli bir iş yaptığıma inanıyorum. (Aslında,
samimiyetle söylemek gerekirse; Kültür Bakanlığı’nın yapması
gereken bir işi yapıyorum. Olanak verilirse Karadenizdeki tüm
serander çeşitlerinin çizimini yapabilir, projelerini
çıkarabilirim. Böylece bazı seranderler yok olsa bile daha sonra
yeniden üretilebilecektir).
Seranderi; “Seranderin Tarihi”ni anlamak ve ortaya çıkarabilmek
için onlarca ilçe ve köyde, yüzlerce seranderi inceledim.
Binlerce fotoğraf çektim. 8 yıllık bir emeğin sonucunda ortaya
çıkan bu kitabın, seranderlerle ilgili başka çalışmaların önünü
açmasını temenni ediyor ve kitabımı tüm serander sevenlere;
Karadeniz’e armağan ediyorum.
Saygılarımla.
Atalay YILMAZ
Karadeniz'in İncisi Serander (Nayla) Satın almak için
AYRICA OKU
Serander ustası Cemil dayı
|
|
| |