Helmut Uhlig, bu
kitabında günümüz Avrupası'nın tarihsel izini
sürüyor ve bu izleri netleştiriyor: Uhlig'e göre,
dünyanın en eski uygarlıklarının beşiği ve
"Avrupa'nın Anası"dır Anadolu. <br>
Uhlig'in geçmişe yaptığı bu gezi, bizi, Ana
Tanrıça'nın her şeye damgasını vurduğu tarih
öncesine götürüyor. Doğu-Batı Uygarlık Akımı'nın
izleri, Efes'teki Artemis'ten "Tanrı doğuran" Meryem
Ana'ya, oradan İç Anadolu, Mezopotamya ve Karadeniz
kıyılarına kadar uzanıyor. M.Ö. 10 binli yıllar ile
Milat arasındaki zaman diliminde Anadolu'da var
olmuş uygarlıklar, Avrupa uygarlığını da
biçimlendirmişdir..
Kuşkusuz Avrupa uygarlığı, Antik Yunan, Roma ve
İncil'den de beslenmiştir; ancak bunların
kökenlerinin de Anadolu'da olduğu unutulmamalıdır.
Uhlig'in bu kitabı, Avrupa uygarlığının dinden
ekonomiye, ticaretten sanata dek tarihsel
dinamiklerine ışık tutmaktadır.
Uhlig'in, Avrupa'nın temellerini genişleterek
betimlemesi, daha önceki inceleme biçimlerini
değiştirmiş ve yepyeni görüşlerin ortaya atılmasına
yol açmıştır.
Bu nedenlerden dolayı, bu kitap, Avrupa uygarlığının
ve bunun Anadolu'yla ilişkilerinin anahtar kitabı
niteliğindedir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
At sırtında Anadolu |
At Sırtında
Anadolu'nun bugünün Türkiye'sindeki okurlara da
söylenecek çok şeyi var.Dönemin politik gelişmeleri
hakkında ilginç değerlendirmeler sunan kitabın asıl
önemli tarafı, o günlerin Anadolusundaki günlük
hayatı ayrıntılarıyla aktarması. Avrupalı bir
beyefendinin gözüyle 'Şark' hayatının çeşitli
yönleri ele alınıyor kitapta.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Antik Anadolu Coğrafyası |
Ülkemizin tarihi
coğrafyasını ve arkeolojisini incelerken başvurulan
antik kaynakların ilk sıralarında kuşkusuz Amasyalı
Strabon'un "Geographika" (Coğrafya) adlı çalışması
gelmektedir. <br>
Strabon'un bu anıtsal eserinin yalnızca bir coğrafya
kitabı olmaması onun önemini arttırmaktadır.
Arkeoloji ve Sanat Yayınları'nın dilimize
kazandırdığı bu temel eser, bir yandan antik dönemin
bir ansiklopedisi, öte yandan coğrafyanın da
felsefesidir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu ve Rum göçmenlerin kökeni
|
Elinizdeki çalışmada, Anadolu seferinin
emperyalist-yayılmacı karakteri kınanmakta ve Yunan
ordusunun 1919-1922 döneminde yerli sivil Türk ahali
aleyhindeki taşkınlıkları anlatılmaktadır.
1922'deki Türk mezalimi yüzünden kurban vermiş bir
aileden gelen yazar, bu kitabıla 1919-1922 dömenide
Anadolu'daki Yunan mezalimine verdiği kurbanlardan
canı yanmış Türk ailelerine üzüntüsünü bildirir ve
onlardan sembolik olark af diler...
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Uygarlığı |
Anadolu insanı belli bir boyun, belli bir topluluğun
değil tarihin çocuğudur, üzerinde yaşadığı
topraklarda doğan uygarlığın taşıyıcısıdır. "Türkiye
insanı" üzerinde yaşadığı topraklarla, orada
yaratılan uygarlıkla yaşıttır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Türk İslam mimarisinde Sanatçıları
|
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Tanrıları |
Halikarnas Balıkçısı bu kitabında, bu diyarın gerçek
varislerinin bizler olduğunu, ama bunu dört bucağa
mirasyedice saçtığımızı dile getirir. 'Osmanlı
Devleti zamanında dünyanın yedi harikasının elle
tutulur sanat kalıntıları, babalarının mallarıymış
gibi şimdi Batı'nın çeşitli müzelerindedir,' diye de
ayrıca belirtir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Megalitleri |
atı
ve Kuzey Avrupa'da, iri ve düzensiz taşlardan
yapıldıkları için "megalit" olarak adlandırılan
anıtlar, tarihöncesi dönemden kalan en çarpıcı
kalıntılardır. Avrupa megalitik anıtları genel
olarak İngiltere'deki Stonehenge ile özleşmiştir; bu
anıt, çeşitli söylenceler ile de birleştirilerek
gizemli bir hale getirilmiş, birçok kurama da kaynak
olmuştur. Dolmen, kromlek, menhir gibi kendi içinde
zengin bir çeşitlemesi olan bu tür anıtlar,
arkeolojinin emekleme çağından itibaren ilgi çekmiş,
kimi zaman efsanelerle karıştırılarak
tanımlanmıştır. Geçen yüzyılda bu tür anıtların
yalnızca Batı ve Kuzey Avrupa'ya özgü olmadığı,
başka coğrafyalarda da Avrupa örneklerine yakından
benzeyen, ancak farklı dönemlere tarihlenen
megalitlerin olduğu ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılın
başlarından itibaren Türkiye'nin çevresindeki
bölgelerde de megalitik anıtlar bulunmaya başlanmış,
özellikle Doğu Akdeniz'de Filistin-Lübnan ile
Kafkasya'daki anıtlar ayrıntılı olarak belgelenerek
yayınlara girmiştir. Hemen hemen aynı dönemde
Balkanlar'da ve özellikle Trakya'nın Istranca
kesiminde de bu tür megalitlerin var olduğu
anlaşılmıştır. Birbirinden farklı üç megalitik
bölge, Kafkaslar, Filistin ve Trakya arasındaki
konumuyla Anadolu, dikkatleri üzerine toplamıştır.
İlk önceleri Kars, ancak bunun hemen sonrasında
Adıyaman-Maraş bölgesindeki çalışmaları ile sayın
Bakiye Yükmen Anadolu'da ön tespitlerle bilinen
birkaç megalitik anıta dayalı olan bilgilerimizi
genişletmiş, kapsamlı ve güvenilir bir başvuru
kaynağına dönüştürmüştür. Arkeoloji ve Sanat
Yayınları tarafından yayımı gerçekleştirilen bu
kitap ile ülkemizde ilk kez megalitik anıtlarla
ilgili kapsamlı bir yayın ortaya çıkmaktadır.
Türkiye megalitleri ile ilgili yeni arşatırmaları
özendirip, korunmalarına yönelik girişimleri
başlatabilirse, amacına ulaşmış olacaktır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Selçuklu Devleti |
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Aleviliğinde yol ayrımı
|
Anadolu aleviliğinin içeriği ve kökeni üzerinde
yüzyılların baskısı yadsınamaz. Bu içeriği, kendi
çıkarları için sınırlamaya kalkanlar, kökeni de bu
çıkar nedeni ile asılsız bir kaynağa bağlamışlar;
soy kütüklerinin ilk tarihini taşıyan M.1232'den
bugüne hep yıldırma ve beyin yıkama yöntemi ile
gerçek kökenimizi unutturmuşlar; Anadolu Aleviliğini
oluşturan Türkmen, Kürt, Zaza ve sayıları az bile
olsa Nusayri yurttaşlarımızın atalarının
yarattıkları bu görkemli kültür sarayının baş
köşesinde hiçbir emeği olmayan kişileri
oturtmuşlardır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Kompozit Başlıkları
|
Bu
araştırma, Anadolu'nun değişik bölgelerindeki antik
kentlere ait kompozit başlıklar, Roma Sanatı'nın
kendine özgü geleneksel yapısı içerisindeki bir
gelişim sırasına yerleştirilmeye çalışılmıştır.
Malzemenin oldukça yoğun olmasına karşın, çalışmada,
stili izlemeye yardımcı olabilecek örnekler
değerlendirilmiştir.
Bundan önce gerçekleştirilen bir araştırmada,
Kyzikos'taki Roma Çağı Korinth Başlıkları
incelenmiştir. Ardından önceki çalışmadan yola
çıkılarak, Anadolu Kompozit Başlıkları'nın kendi
içerisinde, sağlam bir stile oturtulması
denenmiştir. Sonuçta, Roma Sanatı'nın diğer
dallarında olduğu gibi, mimari plastik konusunda da
siyasi gelişmelere koşut bir gelişimin varlığı
gözlenmiştir.</span>
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Kültür tarihi |
Anadolu Kültür Tarihi, Ord. Prof. Dr. Ekrem
Akurgal'ın 60 yılı aşkın süreyle yabancı dillerde
yayımlanmış araştırmalarının sonuçlarını ana
çizgileriyle anlatan bir başyapıt...
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Antik Çağlarda Doğu Karadeniz
Ahmet Mican Zehiroğlu |
Sislerle
çevrelenmiş bir tarih aydınlanıyor.
"Antik Çağlarda Doğu Karadeniz", Ahmet Mican
Zehiroğlu'nun yıllardır sürdürdüğü çalışmaların
sonuçlarından biridir. Dönemle ilgili bilinen belli
başlı kaynakların, eski Yunanlı, Romalı ve Bizanslı
tarihçilerin, seyyahların kitaplarından yola çıkarak
başlayan araştırma süreci, Zehiroğlu'nu dönemin
kalıntılarından, Kolkhis uygarlığına ait sikkelerin
incelenmesine kadar götürdü.
Urartu Kitabelerinde Kolkhis'le ilgili buluntularla
başlayan "Antik Çağlarda Doğu Karadeniz", Kolkha
Krallığı ve Lazi Krallığı hakkında bugüne kadar
Türkiye'de yayınlanmış en kapsamlı çalışmadır.
Tarihi, bugünü aydınlatan bilim olarak görenler, bir
zamanlar Doğu Karadeniz'de neler oluyordu sorusunun
karşılığını, tümüyle orijinal kaynaklara dayanan
bilgilerle alacaklar.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Trabzon Meb'usu Şehid-i Muazzez Ali Şükrü
Bey
Kadir Mısıroğlu |
Bir "İbret Meşreri"
olan tarihin ehemmiyeti, içinde yaşadığımız
hadiselerin sebep ve neticeelri, itibariyle daha
berrak bir sürette kavranmasına ve istikbalim
emniyet bahşedecek bir tarzda
istikametlendirilmesine yaramasındadır. Türkiyemizde
onun, ihtimal bu rolü oynamasını istemeyenler,
vukuatı kasden ve adeta girft bir bilmece haline
getirmişlerdir. Gariptir ki, binlerce yıllık milli
tarihimizinin en karanlık ve karışık devresini,
vesikanın son derecede az olduğu eski ve uzak
başlangı zamanları değil de, son yüz yılık kısım
teşkil etmektedir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Anadolu'da tarih ve Kültür
prometeus |
Promete Yayımcılık,
uygarlığa gösterilmesi gereken bir özenle
hazırladığı "Ânadolu'da Tarih ve Kültür" seti ile
ülkemizde yaşamış ya da yaşayan uygarlıkları özenle,
toplu biçimde sunmayı hedeflemiştir. Sizi tarihe
tanıklık etmeye çağırıyor.
Beş kitap ve beş belgesel olarak hazırlanan bu
çalışma, izleyicide tarih bilincinin oluşmasına
katkı sağlamayı hedefliyor. Amacımız sadece bilgi
vermek değil, yeni ufuklar açmak, tarihin doğru
kavranmasına hizmet etmekti; yalnızca tarih ve
kültür meraklılarına değil, lise ve üniversite
öğrencilerine seslenmektir.
Birinci sette yer alan Kitap Videa CD'lerdeki
Belgesel Filmlerimiz;
1. Kitap; Anadolu Tanrıçaları / Belgesel: Anadolu
Tanrıçaları
2. Kitap; Hellen Roma Döneminde anadolu Kenti /
Belgesel Antikten
Günümüze; Efes, Bergama, Sardis
3. Kitap: Tarihte İstanbul / Belgesel: Batının
Bittiği Yer
4. Kitap: Osmanlı Minyatür Sanatı / Belgesel:
Osmanlı Çizgileri
5. Kitap; Harem / Belgesel: Osmanlı'da Harem
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Karadeniz : Bölgesel Güç
Bilge Buttanri |
Balkanlar, Kafkaslar
ve Orta Doğu gibi dünyanın en hareketli ve en sıcak
bölgelerinin merkezinde bulunan Türkiye'nin içinde
bulunduğu ortamı en iyi şekilde analiz etmesi, doğru
kararlar vermesi ve bunları kararlılıkla uygulaması
gerekmektedir.
11 Eylül saldırısının ardından başta ABD olmak üzere
bütün devletler teröre karşı olduklarına dair
beyanatlarda bulunmuşlar ve terör listelerini de
genişletmişlerdir. Ancak ABD'nin ortaya attığı ve
adına da "önleyici darbe" dediği, terörle mücadeleyi
terörün kaynağında başlatma, teröristlerin ve teröre
destek veren ülkelerin bulundukları ülkelerde veya
coğrafyada durdurulması kararı tüm dünyada farklı
bir etki yaratmıştır. Bu gelişmenin ardından
Rusya'da kendi ulusal güvenlik doktrinini
açıklamıştır. ABD gibi rusya'da tehdit merkezine
terörü almıştır ve ortaya koyduğu "yakın çevre"
politikasıyla terör merkezli olarak etki alanını
arttırmaya ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından
önceki durumu tekrar yaratmaya çalışmaktadır.
Bu durum başta Türkiye'yi etkilemektedir. Çünkü
Rusya'nın yakın çevre tanımlaması başta Türk
Cumhuriyetleri'ni ve Türkiye'nin aynı coğrafyayı
paylaştığı Karadeniz'e kıyıdaş ülkeleri
kapsamaktadır. Bu durum gelecekte başta Boğazlar
meselesi olmak üzere bir çok eski soruna yenileri de
eklenmiş olarak karşımıza çıkması anlamına
gelmektedir. Bu nedenle Karadeniz'e kıyıdaş ülkeler
detaylı bir şekilde incelenmeli ve Türkiye'nin
yöneliminin ne olması gerektiği belirlenerek uzun
vadeli politikalar yürütülmelidir
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Trabzon'da Türk Bakırcılık Sanatının
Tarihsel Gelişimi
İ. Gündağ Kayaoğlu/ Oktay Belli
|
Doğu Karadeniz
Bölgesi'nin en büyük bakır atölyelerinin bulunduğu
Trabzon'da üretilen bakır formlarında iki önemli
karakteristik özellik göze çarpmaktadır. Bunlardan
biri; bakır, bronz ve pirinçten yapılan çeşitli eşya
ile mutfak kaplarının oldukça sade ve yalın bir
görünüme sahip olmasıdır. Bu biçimlenmede, coğrafi
özelliklerin çok büyük etkisinin olduğu
sanılmaktadır. Üretilen eşyaların sade ve yalın bir
görünüme sahip olmasının yanı sıra, bütün kapların
formlarının da birbiriyle büyük bir uyum içinde
olduğu görülmektedir. Orta Anadolu veya Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ndeki atölyelerde üretilen kaplar
üzerine kazıma, kakma ve kabartma tekniğiyle yapılan
yazıt, bitkisel ve geometrik motiflerden oluşan
bezemelere, Trabzon ve yakın çevresindeki
atölyelerde üretilen kaplar üzerinde pek
rastlanmamaktadır. Trabzon atölyelerinde üretilen
eşya ve mutfak kaplarındaki ikinci belirgin özellik
ise ibrik, güğüm gibi kap formlarının bölgedeki
geleneksel mimariyi yansıtan yapılarla büyük bir
uyum içinde olmasıdır. Yani ibrik ve güğümlerin
formlarıyla, bölgenin karakteristik mimari yapıları
arasında şaşılacak düzeyde bir benzerlik olduğu
görülmektedir. Keskin omuzlu ibrik ve güğümlerin
gövde kısımlarının biçimi, bölgedeki kilise, cami ve
kümbetlerin adeta minyatür bir örneğini
yansıtmaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Büyüleri |
Anadolu büyüleri, Anadolu insanının yazgısıyla,
yaşama biçimiyle yoğrularak oluşan tarihidir.Onun
yaşamını, uygarlığın bütün öğeleriyle giremediği bir
ortamda düzenleyen, acılarını, kıvançlarını
sergileyen büyülerdir.Büyüler yaptıran için gerçek,
yapan için ise bir çıkar kaynağı, sömürü aracı
olmuştur.İslam dininin getirdiği kesin yasaklara
karşın büyüleri "okumuş" sayılan kimselerin
özellikle "hoca" adı verilenlerin yapmaları ilginç
bir toplum sorunudur.Bu yapıtta derlenip sunulan
büyülerden çoğunu yazarı yaşamış, uygulayıcılarını
yakından tanımış, bilgisiz kimselerin ne yolla
sömürüldüğünü görmüştür.
Ben Kimim / Türkiye'de
Sözlü Tarih, Kimlik ve Öznellik
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Ben kimim
İletişim |
"Ben Kimim?" Herkesin
kendine bir ara ya da ara ara mutlaka sorduğu soru
değil mi bu? Belki de insanın "asıl" sorusu
Leyla Neyzi’yle yaşam öykülerini paylaşan insanlar
da bu soruyu soruyorlar, bu "asıl" sorunun ve
cevaplarının izini sürüyorlar.
Sabetaycı kimliğinin kamusal alanda ve aile içinde
gizlenmesine itiraz eden Fatma Arığ " Kurtuluş
Savaşı sırasında cephede tuttuğu günlükte Türkiyeli
bir Yahudi olarak Müslümanlar ve Hıristiyanlar
arasında kalışını, ironi ve mizahla yenmeye çalışan
Yaşar Paker" İzmir yangınını anlatırken kimi zaman
kozmopolit geçmişi kimi zaman da Türk
milliyetçiliğini olumlayan Gülfem İren"Dedelerinin
belleği yoluyla Dersimli kimliklerini yeniden
keşfeden Metin ve Kemal Kahraman" Dersim ’38’i yaşam
öyküsünün başlangıç noktası olarak alan 1970 doğumlu
Gülümser Kalik" Hem kendi toprağında hem de göç
ettiği yerde azınlık olan Antakyalı Arap Hıristiyan
Can Kılçıksız" Diasporada solcu bir öğretmen çocuğu
olarak yetişen ve hem Türkiyeliliğe hem de
Hollandalılığa mesafeli duran Özgür Canel...
Bu yaşam ve kimlik öykülerinin odağında, "ulusal
kimlik" duruyor. Türk ulusal kimliğinin nasıl aynı
anda kapsayıcı ve dışlayıcı olduğunu görüyorsunuz.
Leyla Neyzi’nin 1996-2003 yılları arasında yaptığı
sözlü tarih görüşmelerinden yola çıkarak yazdığı
yazılar, ulusal kimlikle ilgili tartışmalara katkıda
bulunmanın yanısıra tarih ve bellek arasındaki
ilişkiyi de irdeliyor.
Sessizleştirilenlerin seslerini duymak, yaşanmış
tarihle yüzleşmek için...
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Bilinmeyen Yakın Tarih (Kutulu 13 Cilt)
BAŞAK Mustafa Müftüoğlu
|
1.
Milli Mücadele Gerçekleri 1. Cilt Sayfa:144
2. Milli Mücadele Gerçekleri 2. Cilt Sayfa:151
3. Abdülhamid Ulu Hakan Mı? Kızıl Sultan Mı? 1. Cilt
Sayfa:262
4. Abdülhamid Ulu Hakan Mı? Kızıl Sultan Mı? 2. Cilt
Sayfa:264
5. Önemli Olaylar 1. Cilt Sayfa:229
6. Önemli Olaylar 2. Cilt Sayfa:207
7. Tarihi Gerçekler 1. Cilt Sayfa:276
8. Tarihi Gerçekler 2. Cilt Sayfa:336
9. Çankaya'da Kabus (1944 Turancılık Davası)
Sayfa:336
10. Yıkımın Ayak Sesleri-Enver, Talat ve Cemal
Paşalar Sayfa:228
11. Vatan Uğruna Ölümsüzlüğe Koşanlar Sayfa:283
12. Kanlı Oyun (Menemen Olayı'nın İçi Yüzü)
Sayfa:159
13. İstanbul'a Yürüyen Ordu (31 Mart'ın Perde
Arkası) Sayfa: 192
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu'da Bektaşilik |
Türk
kültür tarihinin merkezinde yer alan Bektaşilik,
dünü bugüne bağlayan, geçmişin mitlerini çağdaş
dünyanın gerçekleriyle kaynaştırıp yaşatan bir
mistik kurum olma özelliğine sahiptir. Orta Asya
kökenli inanç motiflerini İslam kültürüne taşıyan,
Anadolu ve Balkan coğrafyasında kentler ile kırsal
kesim arasında tutarlı bir denge unsuru olan bu
önemli toplumsal kurumun tarihi, bugüne kadar
bilimsel ölçütler yeterince göz önüne tutularak ele
alınmamıştır.<br>
Suraiya Faroqhi, Bektaşiliğin gizli tarihini ilk
defa arşiv belgelerinin ışığında, çağdaş bir
yöntemle inceliyor. Tarikatın klasik Osmanlı dünyası
içindeki oluşumu ve 1826'daki Vak'a-yı Hayriyye'ye
kadar olan gelişim süreci bu çalışmanın ana
konusudur. Bektaşiliğin dayandığı iktisadi temeller,
vakıf sorunu ve idari yapılanma gibi temalar, bu
uzun tarihsel süreç içinde siyasi otoriteyle kurulan
ya da kopan ilişkiler bağlamında incelenerek, ortaya
temel bir kültür kurumunun portresi
çıkartılmaktadır.<br>
Günümüzün önde gelen Osmanlı tarihçilerinden Suraiya
Faroqhi'nin bu kitabı, kendi konusunda bir ilktir.
Ayrıca kitap, Almancasında bulunmayan ve bu baskı
için kaleme alınmış geniş bir değerlendirme bölümünü
kapsamaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Hilmi Oker : Cumhuriyeti
Kuranların Sessizliği Doğuda ve
Karadenizde Tarih Sayfalarının
Dipnotları
|
Ahmet Fevzi Oker
ÇİVİ YAZILARI
Onlara kitaplarda pek rastlamazsınız.
Kimse adlarını bilmez. Bazen taşlara
kazırlar, adlarını. Gün gelir, vatan
müdafasına koşarlar sessizce. Yetenekli
bir kumandan elinde kahramanlıklar
yaratan onlardır. Pisi pisine
hayatlarını kaybedenler de onlardır.
Onlar bu vatanın isimsiz kahramanları,
isimsiz evlatlarıdır... Bu kitabı
onların aziz hatıralarına armağan
ediyorum!
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Trabzon Çaykara Halk Kültürü
Ali Çelik |
Söz uçar yazı kalır,
diyen atalarımız bugün de en az geçmiş kadar önemli
olan tespit ve tavsiyelerini taşlar üzerine
kazıyarak bize ulaştırmışlardır. Aynı anlayışla
birçok devlet adamı da bu yolu takip ederek
hatıralarını kaleme almışlardır. Bu gelenek 19.
Asırdan itibaren dönemin valileri tarafından Salname
adı verilen yıllıkların yayınlanmasıyla resmi bir
hüviyet kazanmıştır. 20. Asra kadar devam eden
Salnameler, yakın dönem şehir tarihi üzerinde
çalışan bilim adamlarının önde gelen başvuru
kaynakları olmuştur.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Çarlık Belgelerinde Anadolu'nun
paylaşılması |
u kitap
Eski Rus Dışişleri'nin gizli dosyalarından elde
edilen bilgilerle E. E. Adamof'un başkanlığında
yazılmış ve Erkân-ı Harbiye Kaymakamı Babaeskili
Hüseyin Rahmi tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir.<br>
"Doğu Meselesi", "Osmanlı İmparatorluğu'nun
Parçalanması", "Hasta Adamın Mirası", "Boğazlar ve
İstanbul Kimin Olacak?" ve "Anadolu'nun
Paylaşılması" konuları 19. yüzyılın ilk aylarından
başlayarak 1923 yılı sonuna kadar Avrupa ve dünya
diplomasisinin en önemli sorunlarından biri
olmuştur. Yüzlerce gizli-açık görüşmeye, on dan
fazla konferansa, binlerce plan-program ve projeye,
birçok bakanın istifasına, bu konular, nihayet yüz
binlerce insanımızın kanının akıtılması, bir
imparatorluğun bütün sonuçlarıyla ortadan
kaldırılması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması,
kendisini kabul ettirmesiyle ülkemizin acı
tecrübeleri arasına katılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı'nın en hareketli dönemi olan
ilk üç yıl sırasında "Türkiye'nin Paylaşılması"
konusunda yapılan diplomatik yazışmalara ait
belgeler, devrime kadar Rusya Dışişleri
Bakanlığı'nca "özel nitelikte bir iş" olarak kabul
edilip büyük önem verilerek Bakanlığın gizli
dosyalarında korunmuştur ve bugün de Rusya Devlet
Arşivi'nde bulunmaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Doğu Karadeniz'de Devlet,
Piyasa, Kimlik İki Buçuk Yaprak
Çay
İldiko Beller Hann/ Chris
Hann |
Doğu
Karadeniz ve Lazlar -belli kalıp
tiplemeler ve medya eğlencesi dışında-
kendi başına bir "konu" değildir pek.
İki Buçuk Yaprak Çay, bu bölgeyi ve
insanları, ayrı bir "dünya" olarak ele
alıyor. Kapsamlı bir saha araştırmasına
dayanan kitap, öncelikle Doğu
Karadeniz'in son yüz yıllık tarihinde
çayın oynadığı olağanüstü büyük rolü
ortaya koyuyor. Devletin çay sanayisi
yoluyla bölgedeki ekonomiyi nasıl
dönüştürdüğünü, özellikle 1980'lerin
ortalarından itibaren çay sanayisinde
özel sektörün genişlemesiyle liberal
piyasa değerlerinin nasıl öne çıktığını,
Gürcistan sınırının ve Rus pazarlarının
açılması ile yaşanan büyük dönüşümün
bölgeyi nasıl derinden etkilediğini
tasvir ediyor. Bu çok yönlü ve dinamik
dönüşüm sürecinin ekonomi ve politikaya,
kültürel hayata, cinsiyet ilişkilerine
etkilerini, canlı gözlemlere dayanarak
tartışıyor. Beller-Hann ve Hann, Doğu
Karadeniz üzerinden, Türkiye'nin bir
modernleşme bilançosunu çıkarıyorlar
aynı zamanda. Kemalist ulus-devlet ve
modernleşme projesinin "sıradan
insanlar" tarafından nasıl yaşandığını,
nasıl anlamlandırıldığını, nasıl
dönüştürüldüğünü gösteriyorlar. İki
etnografın "tabandan" bakış açısı,
toplumsal hayatın "kültür" ve
"modernizm" gibi iri başlıkların dar
kalıplarına sığdırılamayacak olan
karmaşıklığını bütün zenginliğiyle
çözümleme imkânını yaratıyor. Doğu
Karadeniz'e bakarken, "Türkiye'ye bakma"
tarzlarına da bakan bir kitap... Bunun
içindir ki, Ildiko Beller-Hann ve Chris
Hann'ın bu eseri, son yıllarda farklı
sosyal bilim disiplinlerinde Türkiye
üzerine yapılan birçok önemli çalışmada
dikkate alınan bir kaynak niteliği
kazanmış bulunuyor.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Doğu ve Orta Karadeniz
Bölgesindeki Yaşamda: Bazı Mekan
ve Öyküler..
Dursun Yaşar |
"Eskinin
güzelliğini arayan az, çünkü onu bilen
az."
Prof. Dr. Sedad Hakkı Eldem
Meğer, bu kitap işi ne kadar çileli
imiş.
Çok,şükür terk-i hayatımıza sebep
olmamış isede,
ayakta ve yatakta terk-i keyiften olduk.
Cümle âleme ilân ederim!
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Doğu Karadeniz Araştırmaları
Ayhan Yüksel |
Bilindiği
üzere Osmanlı döneminde Trabzon Sancağı
olarak adlandırılan Doğu Karadeniz
bölgesinin tarih ve coğrafyasına dair
pek çok araştırma yapılmıştır. Şakir
Şevket, Prof. Dr. Osman Turan, Prof. Dr.
Faruk Sümer, Mahmut Goloğlu, Ömer
Akbulut, Prof. Dr. M. Fahrettin
Kırzıoğlu, Prof. Dr. Feridun Emecen gibi
araştırmacıların ve hocaların bu bölge
ile alakalı çalışmaları dikkate değer ve
ele aldıkları konuları açıklığa
kavuşturur niteliktedir. Biz de mensup
olduğumuz bu bölgeyle ilgili mütevazı
gayretlerle ortaya koyduğumuz bazı
çalışmaları ilk defa neşredilecek altı
yazı ile birlikte- derli toplu bir
şekilde okuyucuya ulaştırmak istedik. Bu
haliyle eser Doğu Karadeniz
coğrafyasında yer alan Ordu, Giresun,
Trabzon ve Rize illeri "tarihinden bir
yaprak" sunmaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Doğu Anadolu'da eski Türk
inançlarının izleri
|
ürklük denilince, mutlaka ve ille de
kesinlikle bir soya mesubiyeti
anlamıyoruz. Türklük; öncelikle bir
yaşam biçimi, insan ilişkileri şekli,
olayları algılama ve gelişmeler
karşısında takınılan tutum biçimidir.
Birlikte yaşamları halklarla, birlikte
gelişmiş ve geliştirilmiş bir kimliktir.
Bu kimliğin uzak geçmişteki
derinliklerinde, Bozkır Medeniyeti
vardır. Bu medeniyetin günümüzdeki
izlerini, yaşamakta olan halk
kültürümüzden takip edebiliyoruz.
Halkları; birlikte yaşayıp bölgesel
tehditler karşısında ortak tepki
verdiren, kökü tarihi coğrafyanın
derinliklerinden gelen, bu halkın
kültürüdür.<br>
Türklük denilince, akraba topluluklarla
birlikte bir bütünü anlıyoruz. Bu
bütünlük özelde coğrafi olduğu kadar,
genelde kültüreldir. Oluşmasında;
karşılıklı etkileme ve etkilenme vardır.
Bu etkileşim kültür akrabalığını meydana
getirmiştir. Bu kimlik akraba
topluluklarla birlikte bir bütündür.
Halkların geçmişte ve günümüzde farklı
siyasi tercihlere sahip olmaları,
bölgesel tehdit karşısında ortak hareket
etmelerine engel teşkil etmemiştir.Rejim
tercihlere de halkların bir kültürüdür.
Belirleyici öğe, halka hizmeti hakka
hizmet anlayışında olunmasındadır.
|
Anadolu'da yaşayan Dergahlar
|
Bilindiği üzere Anadolu'da Alevilik
konusu ne yazık ki bu güne kadar ihmal
edilmiş, Anadolu ve Balkanlar'da
yüzyıllardır 'Alevi, Bektaşi' sözcükleri
adeta bir tabu şeklinde varlığını
sürdürmüştür. Bu sözcüklere kötü
anlamlar yüklenmek suretiyle halk
sindirilmek istenmiş, dahası bu konular
siyasete alet edilmiştir. Dedikodularla
ve kulaktan dolma bilgilerle Sünni halk
Alevi, Bektaşi, Kızılbaş ve Rafızi diye
anılan güzel Anadolu insanlarına karşı
kışkırtılmıştır. Bunun sonucunda daha
sonra tarihe kara birer leke olarak
geçen Çorum, Maraş, Sivas ve Gazi
Mahallesi Olayları gibi utanç verici
olaylar yaşanmıştır. Ancak artık eskiye
oranla kimliklerini çok daha rahat
ifadelelendirebilen Aleviler baskılarla
ve yaşanan hızlı sosyal değişim
sürecinde unutmaya başladıkları
inançlarını, kültürlerini yeniden
keşfettiler. Her ne kadar bu keşif ağır
aksak ilerlese de bu keşif bugün de hala
yaşanmaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Eski Haritalarda
Batı Anadolu
|
Ptolemaios'tan Erkan-ı
Harbiye Haritalarına Batı
Anadolu Haritaları
Doğanın belirli kanunları
olduğunu gözlemleyen bilimin
Miletoslu öncüleri M.Ö. VI.
yüzyılda doğa olaylarının
yorumlanmasını dinsel
kalıpların dışında eleştirel
düşünce yöntemi ile özgürce
ele almışlar ve bugünkü doğa
bilimlerinin temellerini
atmışlardır. Yazdığı ilk
doğabilim kitabı,
geliştirdiği ilk kozmoloji,
oluşturduğu ilk organik
evrim teorisi yanı sıra
dünyanın boşlukta durduğunu
ilk söyleyen Miletos'lu
Anaksimandros aynı zamanda
ilk dünya haritasını
(pinaks) çizmiş İonialı bir
öncüdür. Diğer bir Miletoslu
Hekateios ise M.Ö. 500'lerde
bilinen ilk coğrafya
kitabını yazmıştır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Eski Anadolu ve
Trakya
Başlangıcından Pers
Egemenliğine kadar
|
Bu kitap Anadolu'nun eski
uygarlıklarıyla daha iyi
tanışmak, sevmek ve giderek
onlarla övünmeyi öğrenmek
gibi amaçlarla kaleme
alınmıştır. En sıcak ve
insana en yakın sentezlerini
veren uygarlıklarla.
Binlerce yıllık son derecede
renkli ve dinamik bir
geçmişin anlatılması, vurucu
noktaların ön plana
çıkarılması zahmetli bir
iştir. Bu yüzden teknik
terimler ve bilimsel
tartışmalardan elverdiğince
kaçınılmış, kolay
anlaşılabilme amacı ön
planda tutulmuştur. Kitabın
sonuna, metinde zorunlu
olarak geçen kimi mesleki ve
teknik terimler için küçük
bir sözlük ile meraklı
okuyucular için kısa bir
Türkçe kaynakça eklenmiştir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Efsaneler Dünyasında
Anadolu
|
Mitoloji: Tanrıların Öyküsü"
adlı kitabı görüp yazarının
da Derman Bayladı olduğunu
öğrenince hemen aldım.
Bayladı'nın insanlığın
uygarlık serüvenini çoşkulu
yorumlarla yazacağını ve
mitolojiye duyduğum sevgiyi
çoğaltacağını düşündüm.
Okuyup bitirince de
yanılmadığımı anladım. <br>
Bayladı'nın "Uygarlık
Kavşağı Anadolu" ve
"Efsaneler Dünyasında
Anadolu" adlı kitapları da
Anadolu'nun en eski tarihsel
ve tarih öncesi öyküsünü
anlatan ve bir düşsel
zenginliği, bugünlere
gelebilen ipuçlarının
somutluğunda aktaran
yapıtlar. <br>
Özenle hazırlanmış bu üç
yapıtın, mitolojiye ilgi
duyanlar, Anadolu'nun
doğurduğu söylenceleri
öğrenmek isteyenler için
vazgeçilmez kaynaklar
olduğunu düşünüyorum.
Bu türün meraklıları
olduğunu bilmekle,
kitapların rahat okunur
olması, adeta bir masal
okuması keyfi vermesi
bakımından, Derman
Bayladı'nın bu yapıtlarının
çok daha geniş bir ilgiye
açık olduğunu belirtmemiz
gerek. Eğitimciliğinden,
bilgikendirici
özelliklerinden taviz
vermeksizin popüler
olabilecek kitaplar.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu Efsaneleri
|
Halikarnas Balıkçısı,
'Yüzyıllar boyunca Anadolu
diye, Anadolu'da diyar diyar
gezeyim dedim, her yerin
eski efsanelerinden tutup da
günümüze kadar gelmiş
tarihsel olayları yazayım
dedim. Ne var ki,
Anadolu'nun çeşitli
ekonomik, toplumsal
kargaşalığının içinden
çıkabilene aşkolsun. Örneğin
bir yerden bir yere giderken
insan attığı bir tek adımda
felsefenin baş döndürücü bir
doruğuna fırlar, atılan
ikinci bir adımda ise
estetiğin derin bir
uçurumuna tepetakla dalar...
Bu efsaneler dağlara taşlara
sinmekle kalmamış, bütün
insanoğullarının gönüllerine
de sinmiş ve onların hemen
hemen kültürel bir yurdu
olmuştur...' diyerek
Anadolu'daki efsanelerin
bolluğuna ve zenginliğine
değinir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Anadolu'nun kadın
erenleri
|
Anadolu'nun kadın erenleri,
o gündür, bu gündür hep:
"Bir yerde mekânın olsun bin
yerde ocağn tütsün!" diye
anılmıştır. Bilmem,
çocukluğunuzda size de, "Evi
ev yapan kadın mıdır, erkek
midir?" masalını anlatanlar
olmuş muydu?<br>
Biz her sefer nenemizin bize
sorduğu bu soruyu "Kadındır,
kadındır!" diye yanıtlar ve
neden öylesine duygulu,
heyecanlı, güçlü olurduk
bilemiyorum.<br>
"Evi ev yapma" eyleminin,
bir toprağı vatan yapma
anlamına da geldiğini o
zamanlar elbette bilmiyordu.
Bizi coşturan bir sezgiydi
ancak; evet, evi ev, toprağı
vatan yapan "Kadın"dı. Ana
kadın, bacı kadın, yâr
kadın.
Anadolu'yu aydınlatan Kadın
Erenler dizisi, işte bu,
toprağı vatan yapan kadın
ermişlerin hikâyesidir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
1895 Trabzon
Olayları ve
Ermenilerin
Yargılanması
Yrd. Doç. Dr
Ahmet Halaçoğlu |
Ermeni sorunu, son
zamanlarda hemen bütün
dünyada ilk gündem maddesi
olarak medyayı ve siyaseti
meşgul etmektedir. Gerek
Türkiye'de, gerekse yurt
dışında taraflı, idaolojik
yaklaşımda bulunanların,
olaya tek taraflı
baktıkları, madalyonun öteki
yüzünü görmezden geldikleri
malumdur. 1915'te Osmanlı
Devleti'nce uygulanan
tehcire nasıl gelinmiştir.
Ermeniler, Osmanlı
Devleti'nin en güvenilir
vatandaşlariyken Batılı
devletlerin ve Rusya'nın
politikaları doğrultusunda
nasıl terör örgütleri
oluşturmuştur. Ve en
önemlisi, Osmanlı
Devleti'nin 1915 öncesi
olaylarda Ermeni örgütlerine
karşı tavrı ne olmuştur ve
olaylara karışmış Ermenilere
nasıl bir yaklaşım
sergilenmiştir. Bütün
bunların doğru bilinmesi,
Ermeni sorununa daha
gerçekci yaklaşımı
sağlayacaktır. Ermeni
olaylarında Trabzon önemli
stratejiye sahip şehirlerden
biridir. Zira Doğu
Anadolu'da kurulması
plânlanan Ermenistan'ın
denize açılan liman şehri
olarak telakki edilmektedir.
Bu sebeple Ermenilerin bu
şehir ve çevresinde
gerçekleştirdikleri eylemler
hayli yoğundur. İşte bu
kitap, suikastlerde bulunan
ve kanunsuz hareketlerde
bulunan Ermenilere karşı
Osmanlı Devleti'nin
yaklaşımını ortaya koyan,
olaylara katılanların, bir
hukuk devleti olarak Osmanlı
mahkemelerinde nasıl
yargılandığını gösteren bir
nitelik taşımaktadır. Ayrıca
bu kitap, olaylar karşısında
Ermeni cemaatinin de tutum
ve tavrını da
göstermektedir. Özellikle
Ermenilerin yargılama
safhalarını gün be-gün
mahkeme tutanaklarıyla
ortaya koyması, Osmanlı
hukuk sisteminin de işleyişi
hakkında fikir vermektedir.
Böylece, olaylara katılan
Ermeni örgüt mensuplarına
karşı, Osmanlı Devleti'nin
davranış biçimi de
değerlendirilebilecektir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Folklor / Teori
ve Tarih AVESTA
BASIN YAYIN Vladimir
Propp
|
Propp'un, folklorun tanımı
ve teorisi, folklor
türlerinin sınıflanmasının
ve analizinin ilkeleri,
ideolojik bir disiplin ve
bir bilgi alanı olarak
folklorun diğer
disiplinlerle ve en önemlisi
tarihle ilişkisi
konularındaki görüşlerini ve
bu görüşlerin ışığında
yorumlanan zengin Rus
folkloru örneklerini
bulacaksınız.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Grek,
Bizans
ve Eski
Türk
Kaynaklarına
Göre -
Trabzon
Yer
Adları
İlyas
Karagöz
|
Trabzon' un
tarih- i
kadiminin
uyanıkken bile
rüyasını gören
İlyas karagöz;
yayınlanmış
Tarihsel Süreçte
Trabzon Halkı ve
Mitolojide Doğu
Karadeniz adlı
kitaplarından
sonra Trabzon
Yer Adları' nı
da gün yüzüne
çıkarıyor.
Tarihe mal olmuş
yer adlarına
ayna tutuyor.
Yorumluyor...
Karagöz' ün
Trabzon Yer
Adları, tarih
kulvarında
Trabzon' dan
gelip geçenlerin
izlerini bugüne
taşıyor. Antik
Çağlardan
günümüze kadar
adeta bir tarih
ve kültür
harmanı olan
Trabzon' daki
milyonlarca
izden kesitler
sunuyor.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Güneyce
- Rize
Sözlüğü
İsmail
Kara
|
Okuma yazma
oranının artması
yanında
televizyon ve
gazetelerin dağ
köylerine kadar
nüfuz etmesi,
Türkçenin
mahalli kelime
hazinelerini ve
şivelerini
giderek daha
fazla etkiliyor,
törpülüyor.
Şimdi yaşları
40-50 civarında
olan nesil
önümüzdeki
çeyrek yüzyıl
içinde bu
dünyadan el-etek
çektiklerinde
sadece
kendilerini
değil birçok
mahalli kelime
ve deyimi de
belki bir daha
tedavüle
girmeyecek
şekilde
yanlarına alıp
götürecekler.
TDK'nun muhalled
Derleme Sözlüğü
başta olmak
üzere birçok
derleme ve
folklor
çalışması
yapılmış olmakla
beraber kaybolup
gitmekte
olanlara nazaran
bunların
yetersizliği
açık olsa
gerektir.
Kaybolup giden
sadece kelimeler
değil aynı
zamanda bir
zihniyet
dünyası, bir
yaşama tarzıdır.
Güneyce/Rize
Sözlüğü, bir
doğu Karadeniz
köyünün hafızası
ve natıkası ne
kadar satırlara
dökülebilirse o
kadarını tesbit
ve şerhetmeye
dönük bir
çalışmadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Giresun
Tarihi
Yazıları
Ayhan
Yüksel
|
Bu kitap Giresun
ve yöresi ile
ilgili olarak
yaklaşık yirmi
yıldır
sürdürdüğüm, bir
çoğu çeşitli
tarihlerde
gazete, dergi ve
kitaplarda
yayınlanmış
çalışmaların bir
bölümünü içine
almaktadır.
Burada daha çok
Giresun ve ona
bağlı bazı
kazaların
sosyal, ekonomik
ve folklorik
geçmişini
yansıtan çoğu
orijinal
kaynaklara
dayalı yazılara
yer verilmiştir.
Bazı yazıların
ana kaynağını
doğrudan arşiv
belgeleri
oluşturmaktadır
ve üzerinde daha
önce hiç çalışma
yapılmamış veya
çok az durulmuş
olan konuları
kapsamaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Güneydoğu
Anadolu:
Kültürün
Gerçek
Tanığı
|
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
|
Göç:
Rumların
Anadolu!dan
mecburi
ayrılışı
(1919-1923)
|
Yunanistan'da
bulunan Küçük
Asya
Araştırmaları
Merkezi
tarafından
hazırlanmış bir
kitap Göç
(Exodos).
Rumların
Anadolu'dan
mecburi
ayrılışları
hakkında
1950'li, 1960'lı
yıllarda yapılan
sözlü tarih
görüşmelerine,
tanıklıklara yer
veriyor. Göç
edenlerin
anlattıkları
savaşın, insan
hayatında nasıl
acımasız bir
mekanizma olarak
yer
alabildiğini,
Rumlar ve
Türkler arasında
varolan sosyal
hayatı nasıl
altüst-ettiğini,
milli kimliğin
destansı yönüne
nasıl bir
katkıda
bulunduğunu ve
toplumsal hafıza
üzerinde nasıl
bir travmatik
etkisi olduğunu
ortaya koyuyor.
1919-1923 arası
Anadolu'da
yaşanan savaşın
tarafları, kendi
tarihlerinin bir
parçası olan ve
bir 'kurtuluş'
ya da bir
'felaket' olarak
tarif ettikleri
savaşla
hesaplaşabildikleri,
bunu dokunulmaz
bir hatıra veya
şanlı geçmiş
olarak
değerlendirmekten
vazgeçebildikleri
oranda tarihle
daha barışık bir
ilişki
kurabilecekler.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| İstanbul ve Anadolu Erenlerii |
O
Veliler
ki,
ömürlerince
Allah
aşkının
çırasına
yanmışlardır.
Geceler
boyu
başı
kesik
mumlar
gibi
Hakk'ın
manevi
huzurunda
duran,
gözyaşı
incilerini
topraklara
saçan
ve
herkesi
Rabbine
kulluğa
davet
eden
bu
büüyk
ve
güzide
zatları
Cennet
parselleyen
kimseler
olarak
görmek
kadar
iz'ansızlık
tasavvur
edilemez...
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu'da Beylikler Dünyası |
Elinizdeki
kitap,
Osmanlı
merkezli
bir
bakış
açısından
çok
Türkmen
Beylikleri
dünyasından
bir
perspektif
sunmayı
hedeflemektedir.
Bu
durum
sunulan
makalelere
genel
olarak
bakıldığında
belirsiz
gibi
görünse
de
bunların
temelinde
Batı
Anadolu
Beylikleri
yer
almakta,
ancak
baş
rollerini
Saruhanoğulları
ve
Osmanlılar
üstlenmektedir.
Osmanlı
Beyliği'nin
kuruluşu
ve
ortaya
çıkış
şartları
hususunda
bu
yazılarla
ortaya
konulmak
istenen
başlıca
tez,
beylikler
dünyasının
temel
ve
kroniklerde
hemen
hiç
yer
almayan
sessiz
tabanının
oynadığı
belirleyici
roldür.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'da İslamiyet |
Çoktan
beri
kadim
devrin
Anadolu'suna,
buranın
müteaddit
kavimlerine,
muhtelif
dinleri
eşkaline
layık
olduğu
derece
ve
miktarda
gayret
ve
zekasını
sarf
edecek
hatırı
sayılır
adette
müdekkik
ve
müteharriler
çalışmış
ve
bir
hayli
nukat
ve
hususatı
umumi
hatlarıyla
tenvir
ve
izah
etmiş
oldukları
halde,
bu
diyarın
artık
bir
seneyi
geçen
bir
zamandan
beri
geçirdiği
"İslamiyet
devresi"
hemen
hiç
tedkik
ve
tetebbu
edilmemiş
bir
devir
olmak
üzere
gösterilirse,
yanlış
bir
iddiada
bulunulmuş
olmaz.
Hatta
şimdiye
kadar
Müslüman
Anadolu'ya
dair
bildiklerimiz,
umumiyetle
Bizans
müverrihleri
ile,
eserlerinin
ekserisi
yazma
halinden
bile
çıkamamış
olan,
aciz
ve
mahdut
bazı
İslam
müelliflerinin
verebildikleri
cüz'i
ve
nakıs
haberlerden
ibarettir.
Böyle
olmakla
beraber,
ihtimal
ki
burada
"
İslam
tedkikatı
için
bir
yeni
ülke"
olmak
üzere
Anadolu'ya
ait
umumi
bir
taslak
çizmek
yolundaki
bu
teşebbüs
biraz
cüretkârane
sayılabilir.
Karadeniz
Neal Ascherson |

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Tarih Dizisi
|
|
Etiket Fiyatı : 7,41 YTL / 7.407.400 TL + KDV
IDéEFIXE Fiyatı : 6,30 YTL / 6.296.296 TL + KDV
6,80 YTL / 6.800.000 TL (KDV Dahil)
Avrupa ve Asya'nın, efsane bir denizin kıyısında bir araya gelişini anlatan bu güzel çalışmasında Neal Ascherson, dramatik çatışmalara sahne olmuş Karadeniz bölgesi üzerindeki halk, milliyet, tarih ve kültür anlayışlarını ele alıyor. Ascherson'a göre Karadeniz kültürlerini özgün kılan şey, bin yıllık bir süreç içinde yavaş yavaş birbirlerine yaklaşarak farklı topluluklar, diller ve dinler yaratan kültür öğelerinin Karadeniz yaşantısı üzerindeki derin etkisi. Yazar eşine az rastlanır bir ustalıkla, Karadeniz'de yer alan Kafkasya, Rusya, Ukrayna, Romanya, Türkiye ve Yunanistan'ın Avrupa ve Asya toplumlarını nasıl bir araya getirdiğini örneklerle anlatıyor.
Ascherson'un çalışması, tarihçilerin yanı sıra çağdaş gezginlerin öğrencilerin ve tüm duyarlı okurların aynı keyfi alarak okuyacağı bir yapıt.
"Bu kitap tek kelimeyle bir harika; ince bir üslupla kaleme alınmış, eğitici ve öğretici, eşine azrastlanır bir eser."
Timothy Garton Ash
The Times Literary Supplement
(Arka Kapak)
|
|
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Karadeniz Black Sea Meraklısı İçin Gezi Rehberi
Müjde Nişanyan/ Sevan Nişanyan |
Whether
you
choose
to
come
to
Turkey
to
enjoy
the
world's
most
beautiful
beaches,
the
sun,
and
the
sea,
or
to
experience
the
rich
culture
and
history
dating
back
to
the
beginning
of
time,
you
shall
encounter
a
world
of
wonders.
Fly
to
Turkey
with
Turkish
Airlines,
and
enjoy
the
luxury,
comfort,
and
service
of
excellent
quality
one
would
like
to
experience
in
air
travel.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Karadeniz Kapadokia'sı (Pontos)
Bilge Umar |
Kitabevimiz,
tarihsel
kalıntıları
meraklı,
bu
kalıtıların
bulunduğu
yöreleri
gezmeyi
seven
okurlarımız
için
özetlenmiş,
yol
gösterici
bilgileri
içeren
ve
görsellikle
de
zenginleştirilmiş
bir
dizi
kitap
yayınlama
projesini
"Karia"
adlı
kitapla
hayata
geçirmiş,
ardından
da
"Lykia"
adlı
yapıtı
sunmkuştu
okurlarına.
Elinizdeki
kitap
yine
aynı
yazarın,
Bilge
Umar'ın
bir
çalışması:
"Karadeniz
Kappadokia'sı
(Pontos)"...
Bu
kitapta
"Karadeniz
Kappadokia'sının
tarihsel
süreç
içindeki
serüvenine,
yine
güvenilir
bilgi
ve
yorumlar
ışığında
tanık
olacaksınız.
İdeEfixe'den
satın
almak
için
tıklayın.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Köşe Bucak Karadeniz
Ekin Yazım |
Karadeniz
üzerine
yazılmış
en
kapsamlı
Gezi
kitabı.
Batıdan
doğuya
Karadeniz'de
yapılan
uzun
ve
yoğun
bir
çalışmanın
ürünü.
Sıradan
bir
gezi
kitabı
değil;
doğası,
kültürü,
insanı
ile
bir
bütün
olarak
Karadeniz'i
anlatıyor.
Tarihi,
coğrafyayı,
kültürü
okunur
kılan
renkli
ve
eğlenceli
bir
dille
yazıldı.
Keyifle
okunuyor.
Fotoğrafların
çok
büyük
bir
bölümü
orjinal
ve
ilk
kez
bu
kitapta
yayınlanıyor.
Diğer
gezi
kitapları
gibi
metinlerin
tamamı
telif
Gezi
Kitapları
editörü
Gündüz
Mutluay'ın
kaleminden.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Komşum Ağlıyor: Gazeteci gözüyle Doğu Anadolu |
Komşum
Ağlıyor"
bir
gazetecinin
3.5
yıl
kaldığı
Doğu
Anadolu
Bölgesi'nde
yaptığı
gözlemlerin
bir
sonucudur.
Okudukça
terörün
bir
sebep
değil
sonuç
olduğunu
göreceksiniz.
Okudukça
kendinizden
bir
şeyler
bulacaksınız.
Okundukça
komşunuz
ağlıyor
fark
edecek
ve
gözyaşını
silmek
için
"ne
yapabilirim?"
diye
kendinize
soracaksınız...
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Kentten İmparatorluğa: Anadolu'nun eski yerleşim yerleri |
Türkiye'nin
o
mavi
göğü,
güzelim
denizleri,
ışığı
ve
toprağı,
çeşit
çeşit
ağaçlar,
meyvalar,
çiçekler,
insanlar,
uygarlıklar
yetiştirmiştir.
Efsaneleri
insanı
doğruluğa,
mertliğe
ve
konukseverliğe
davet
eder.
Türkile
her
yönüyle
baştan
başa
bir
efsanedir.
Bugün
"Türkiye"
dediğimiz
bu
topraklar
üzerinde
yaşayan
insanların
tarihi
binlerce
yıl
geriye
gider.
İlk
insan
topluluklarından
günümüze,
bu
toprakların
biçimlendirdiği,
beslediği,
geliştirdiği,
koruduğu
"Türkiye
insanı",
üzerinde
yaşadığı
topraklarda
yaratılan
uygarlıklarla
yaşıttır.
En
eski
çağlardan
bugüne,
insanların
karışıp
kaynaştığı,
yeni
bir
bütün
oluşturduğu
bu
ülke
çağlar
boyunca
komşu
ülkelere
ışık
tutmuş,
onlardan
esinlenmiş,
yarattığı
kültür
ve
birikimiyle
insanlık
tarihini
etkilemiştir.
Üzerinde
yaşadığımız
toprakların
altı,
atalarımızın
kurduğu
köyler,
kasabalar
ve
kentlerle
doludur.
Türkiye
topraklarının
tarihi
zenginliği,
eşsiz
kalıntıları
her
çağda
ilgi
çekmiş,
bugüne
dek
çok
sayıda
yerli
ve
yabancı
bilim
adamı
ve
meraklı
tarafından
kazılmış,
araştırılmıştır.
Anadolu'da,
Yeni
Taş
Çağı'ndan
itibaren
gelişen
köy
ekonomileri
yerini
kasaba
ve
kentlere
bırakmış,
ardından
da
kent
devletleri
kurulmuştur.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'da Kan Davası |
imi
devletlerin
güzel
sözcüklerle
bile
gizlenemeyen
çıkar
çatışmaları;
sınıfsal,
etnik,
dinsel
veya
kabilesel
şiddet
dünyanın
çeşitli
yerlerini
zaman
zaman
yokluyor.
Şiddet
de
"globalleşiyor"
ve
giderek
daha
korkunç
boyutlar
alacağının
işaretlerini
veriyor.
Anadolu'daki
geleneksel
kan
davaları,
günümüzde
yaşanan
global
şiddetin
yerel
bir
dışavurumu
olarak
ele
alınabilir.
Aileler
arasımda
kışkasınçlık,
rekabet,
çıkar
mavaşı,
aile
namus
ve
şerefiyle
güdülenen
karışıklı
öç
almalar
daha
nereye
kadar
gidecek?
Kan
davasını
aile
namus
ve
şerefinin
korunmasına
yönelik
destansı
bir
alınyazısı
olarak
ele
alan
"romantik
yaklaşım"
yerine,
bu
şiddete
toplumsal
bir
olgu
olarak
eğilmek
gerekiyor.
Siyasal
bilimci
ve
hukuk
sosyologu
Artun
Ünsal'ın
kan
gütme
suçlusu
mahkumlar
arasında
gerçekleştirdiği
alan
araştırmasını,
bulguların
değerlendirilmesini
içeren
ve
önce
Fransa'da
Fransızca
olarak
yayımlanan
bu
çalışması,
çok
boyutlu
bakış
açısıyla
Batı'da
da
yankı
uyandırmıştı.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'da Kalay ve Bronz'un Tarihçesi |
Bu
çalışmanın
temel
amacı,
yaklaşık
olarak
4000
yıllık
bir
zaman
dilimi
içinde
Eskiçağ,
Ortaçağ
ve
Yeniçağ
kaynaklarına
göre
Anadolu'da
kalay
yataklarının
var
olup
olmadığını
araştırmak
ve
hangi
ülkelerden
nasıl,
kimler
tarafından
ve
ne
gibi
ticari
koşullarda
satın
alındığını
ortaya
koymaya
çalışmaktır.
Kalayın
bakır
ile
alaşımından
ortaya
çıkan
bronz,
yaklaşık
olarak
M.
Ö.
3500-1200
yılları
arasında
Anadolu'da
"Bronz
Çağı"
olarak
adlandırılan
döneme
adını
vermiştir.
Anadolu'da
kurulan
uygarlıkların
gelişip
yüksek
bir
düzeye
ulaşmasında
kalayın
oynamış
olduğu
rol,
diğer
metallerden
farklı
değildir.
Ancak
kalay
ticareti,
bazı
metallere
kıyasla
çok
daha
farklı
bir
gelişme
göstermiştir.
Tıpkı
altın
ve
gümüş
ticaretinde
olduğu
gibi,
kalay
da
denizaşırı
ülkelerden
Anadolu'ya
getirilen
madenlerin
başında
yer
almıştır.
Yalnız
hiçbir
metalde
göremediğimiz
şekilde,
kalay
ticareti
hemen
her
çağda
büyük
bir
süreklilik
göstermiştir.
Bu
konuda
bize
en
iyi
bilgi
veren
kaynakların
başında
ise
yazılı
belgeler
gelmektedir.
Nitekim
kaynaklardan
öğrendiğimize
göre,
Anadolu'da
kalayın
tarihçesi,
Orta
Doğu
ülkeleri
veya
Akdeniz
ülkelerindeki
kalayın
tarihçesinden
çok
farklı
bir
gelişim
göstermemiştir.
Hatta
Akdeniz
ülkelerinin
ticaret
tarihinde
ortak
özellikleri
olan
konuların
başında
kalay
ticaretinin
geldiğini
rahatlıkla
söyleyebiliriz.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Lazca Gramer
İsmail Avcı Bucaklişi/ Goicihe Kojima |
Lazlar
Karadeniz
bölgesinin
doğu
ucunda
yaşayan
halktır.
Ayrıca
'93
Harbinden
dolayı
göç
eden
Lazlar,
günümüzde
Sapanca,
Akçakoca,
Düzce,
Yalova,
Karamürsel,
İzmit,
Gölcük,
Bolu,
Zonguldak
ve
Bursa
gibi
merkezlere
yerleşmiştir.
Lazların
kökenleri
Güneybatı
Kafkasya
olup,
Megrellerle
dilsel,
tarihsel
ve
kültürel
yönden
yakın
akrabadırlar.
Lazca
Güneybatı
Kafkas
dil
grubu
içinde
yer
almaktadır.
Lazuri
Grameri
uzun
yıllardır
devam
eden
alan
araştırmalarına
dayanan
ve
bugüne
kadar
Lazca
üzerine
yapılmış
en
kapsamlı
çalışmadır.
Konuların
açıklanmasında
Türkçe
ve
İngilizce
olmak
üzere
iki
dil
kullanılmıştır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Lazuri-Turkili / Turkili-Lazuri Ansiklopedik Laksiyoni: Lazca-Türkçe / Türkçe-Lazca Ansiklopedik Sözlük
Faruk Benli |
10.000'e
yakın
Lazca,
3500'e
yakın
da
Türkçe
maddebaşıyla
ve
çok
sayıda
alt
madde
ile
Lazca
için
yeni
bir
sözlük...
Her
dil
gibi
Lazca
için
de!
Lazuri
va
gondunas
"Lazca
unutulmasın".
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Mahperi Hatun: Anadolu Selçukluları |
13.
yüzyılda
Anadolu'
dayız...
Sekiz
yıl
süren
uzun
mahkumiyet
yıllarının
ardından
kardeşi
İzzeddin
Keykavus'
un
ölümüyle
Alaeddin
Keykubad
tahta
çıkmıştır.
Anadolu
Selçuklu
Devletinin
Sultanı
olan
Alaeddin
bir
süre
sonra
Prenses
Destina'
yla
evlenmiş
ve
Destina,
Mahperi
Hatun
adını
almıştır.
Komşu
ülkelerin
ve
Moğolların
bitmek
bilmeyen
saldırılarına
karşı
topraklarını
korumak
zorunda
kalan
Alaeddin
Keykubad
hükürmanlık
yılları
boyunca
sürekli
mücadele
etmiştir.
Bu
arada
bilmediği
bir
dünyada
yapayalnız
kalan
Mahperi
Hatun,
var
oluş
mücadelesine
girmiş
ve
eşinin
aşkı
ve
tek
oğlunun
geleceği
için
savaşmıştır.
Mahperi
Hatun
için
en
büyük
sorun,
ikinci
eş
Eyyübi
Melikesi
Gaziye
Hatun
ve
oğulları
olmuştur.
Bu
buhran
döneminde
Mahperi
Hatunun
hayatına
Sultanın
Başmimarı
girmiştir.
Bu
gizemli
ve
tutkulu
adam
gizliden
gizliye
Hanım
Sultanın
kalbini
fethedeceği
günü
beklemektedir.<br>
Gisele'
in
uzun
yıllar
süren
araştırmalarının
ve
incelemelerinin
meyvesi
olan
"Mahperi
Hatun"
romanı
Anadolu
ortaçağ
tarihinin
önemli
şahsiyetlerini
gün
ışığına
çıkarmaktadır.
Herkesin
takdirini
ve
sevgisini
kazanan,
Anadolu
'yu
Selçuklu
mimarisinin
kıymetli
eserleriyle
donatan,
sanata
ve
edebiyata
düşkün
değerli
hükümdar
Alaeddin
Keykubad,
Mahperi
Hatun
adıyla
tanınan
Kalonaros
Prensesi
Destina,
Kubad
Abad
sarayının
mimarı
Saadeddin
Köpek,
Mevlana
Hazretlerinin
babası
Sultan-
ul -
Ulema...
Bu
romanın
hiçbir
zaman
aklınızdan
çıkaramayacağınız
kahramanlarıdır.
Ama
belki
de
bu
romanın
baş
kahramanları
aşk,
nefret,
kıskançlık,
entrika,
iktidar
hırsı
kısacası
insanlığı
yıkıma
ve
şiddete
götüren
tüm
o
ölümcül
tutkulardır...
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'daki Amerika :
Anadolu'daki Amerika-Kendi Belgeleriyle 19. Yüzyılda Osmanlı İmp.'ndaki Amerikan Misyoner Okulları |
Tüm
19.yüzyıl
ve
20.yüzyılın
ilk
çeyreği
misyonerliğin
altın
çağıdır.
Zira
bu
çağ
aynı
zamanda
kapitalizmin
emperyalizme
dönüştüğü
çağdır.
Bu
dönüşümde
araçsal
görev
üstlenen
kurumlardan
birisi
de
misyoner
dizgesidir.
Görünürdeki
ereği
dinsel,
gözlerden
saklanan
ereğiyse
ekonomik,
siyasal
,
kültürel
özellikler
ortaya
koyan
misyoner
faaliyet,
matbaa,
hastane,
okul
gibi
modern
kurumlar
ekseninde
yürütülmüştür.<br>
Okul,
Amerikan
misyoner
faaliyetinini
bir
tür
vitrini
olmuştur.
Bu
vitrine
konan
mostralık
ürünlerse
yüksel
okullar
ya
da
College'lerdi.
Kolejler
bir
yandan
Osmanlı
İmparatoluğu'ndaki
"Amerikan
çıkarları"nın
bel
kemiğini
oluşturuyor,
bir
yandan
da
"Yeni
Dünya"nın
eğitim
alanındaki
prestijini
simgeliyordu.
Misyoner
dizgesinin,
ABD'nin
emperyalist
yayılmasına
en
büyük
katkısı
tanıma
ve
tanıtma
konusundadır.
Tanımak,
nüfuz
edebilmek
için
tanıtmaksa
öncelikle
bu
nüfuz
edişi
haklılaştırmak
için
zorunluydu.
Dolayısıyla
misyonerlerin
en
kalıcı
etkileri,
ülkelerinin
insanlarının
kafasında,
bulundukları
ülkelere
ve
halklara
iliştin
iyi
ya
da
kötü
bir
imaj
yaratmak
konusunda
ortaya
çıkmıştır.
Bu
kitapta
Amerikan
misyonerlerinin
19.yüzyıl
Anadolu'sundaki
serüvenlerini
bulacaksınız.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu ve Dünya bilgesi Nasreddin Hoca ve Fıkraları |
Anadolu topraklarının zengin uygarlıkları ortamında Anadolu halkının engin deneyimleri ve hoşgörüsüyle oluşturup kimliklendirdiği bilgelerden biri de Nasrettin Hoca'dır. Nasrettin Hoca, Anadolu halkının arayışının, belkentilerinin somut bir göstergesidir.
Nasrettin Hoca, Anadolulu bir bilge, bir gülmece ustası olmasına karşın, ünlü Anadolu topraklarının dışına da taşmış, gerek doğu dünyasında gerek batı dünyasında güldüren ve düşündüren insan olarak tanınıp sevilmiştir. Nasrettin Hoca'nın temel iki özelliği var: Olup bitenleri derinlemesine kavrayabilecek zekaya, bu durumlara en uygun nükteyi oluşturabilecek yeteneğe sahip olmasıdır.</span>
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Pontos Tarihi/Tarihin Horona Durduğu Yer Karadeniz
P. Minas Bijişkyan |
Pontos Tarihi, bir tetkik seyahatı mahsulüdür. Müellif, 1817 yılında, esasen yerlisi olduğu Karadeniz mıntıkasında vikerlik vazifesi münasebetiyle, Karadeniz'in güney ve kuzey sahillerini adım adın dolaşarak her yerin kendi zamanındaki vaziyetini anlattıktan sonra başta, en eski devirlerden yakın zamanlara kadar geçmiş tarihi olay ve değişiklikleri de alimane bir tarzda eserine kaydetmekten geri kalmamıştır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'ya ağlıyordu Niobe/Tüm Yönleriyle RumTechiri ve techirin tarihsel kaynakları |
Hititler, Asurlar ve Persler, Anadolu'da tehciri "uslanmaz" halk kitlelerini cezalandırarak yola getirmek amacıyla uygulayan ilk devletlerdi. Onlar, yerinden yurdundan kopartılarak, günlerce süren sefil bir yolculuğun ardından herhangi bir bozkırın ortasına aç, susuz, kimsesiz bir çocuk gibi bırakılıvermenin, insan ruhunda izleri asla silinmeyecek acı ve derin yaralar açacağını pek erken keşfetmiştiler. Aynı coğrafyada daha sonra kurulan diğer devletler de, "uzlanmazları" yola getirmek, ya da yaşadıkları topraklardan silmek için, tehciri hep bir yol olarak gördüler. Onlar, antik çağın zalimlerinin kararlı takipçileriydiler. Elinizdeki kitabın konusunu oluşturan Rum tehciri de, Anadolu'da yaşanmış büyük sürgün olaylarından biridir. Osmanlı Dönemi'nde başlar, yakın tarihlere dek aralıklarla devam eder. Fakat bu tehcir Anadolu tarihine özgü pek çok olgu ya da olay gibi, kurgulanmış bir tarih perdesinin arkasında saklı durmakta, böylece olayın gerçek boyutları ortaya çıkamamaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu Suriye Mısır Seyahatnamesi |
Orjinal adı Sefername-i Rumu Şam Mısır olan bu eserde bilge bir alimin Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında Ortadoğu coğrafyasında yaptığı seyahati ve gözlemleri bulunmaktadır. Osmanlı Devleti’nin önde gelen şahsiyetleri yanı sıra gezdiği gördüğü yerlerdeki incelediği eğitim kurumları hakkında da bilgi veren Şibli Numanî bu eseriyle dönemin toplum yapısını ve insan ilişkilerini konu edinmektedir.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Altaylardan Anadolu'ya Kamizm - Şamanizm |
Kültür belli bir takım manevi kuvvetlere, yüksek formlar vermek, onlar işlemek demektir". Bu açıdan bakıldığından sosyal grupların inanç yapıları sosyokültürel hayatın çok önemli kısmını teşkil ederler.<br>
Şimdiye kadar Türklerin inanç yapıları ve eski dinleri konusunda çok çeşitli kitaplar yayınlanmıştır. Ancak bunların çoğu masa başı çalışması olup hepside teorik düzeydedir. Eser bu konuda çok geniş bir coğrafyada alan çalışmaları yapılarak hazırlanmış ilk kitap olması açısından son derece önemlidir. Umarız bu çalışmayı diğerleri izler.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Futbolda Karadeniz Fırtınası Trabzonspor Otuzbeş Yıllık Öykü
Oygur Yamak |
.. Tamamı üç yıla uzanan bir araştırma sonucunda, Trabzonspor futbol takımının 35 yılındaki oyuncular, teknik adamlar, yönetim kadroları, resmi maç sonuçları, lig puantajları, kazanılan kupalara ilişkin bilgiler toplanarak bir araya getirilmiş, tasnif edilmiş, elenerek ortaya çıkan bilgiler değerlendirilmiştir.
Trabzonspor futbol takımının tarihini anlatırken resmi olarak ilk maçını yaptığı 1967 tarihini esas almakla beraber, Trabzon’da futbolun doğum tarihi olan 1920’lere kadar uzanıp Trabzon futbolunun geçmişini de araştırdık. Çünkü, Trabzon futbolu Trabzonspor’la değil, İdmanocağı ve İdmangücü gibi takımlarla başlamıştır.
Bu kitabı şöyle bir karıştıranlar Trabzonspor’un lig şampiyonluğunu İstanbul dışına taşıyan ilk ve tek kulüp olmasının hiç te şaşırtıcı olmadığını da göreceklerdir. (Kitabın önsözünden)
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Tarih Boyunca Doğu Karadeniz'de Etnik Yapılanmalar ve Pontus
Haşim Albayrak |
Son dönemde Doğu Karadeniz'le ilgili yapılan tüm tartışmalarda öne çıkan bir kavram var; PONTUS...
Doğu Karadeniz'in etnik yapılanları içerisinde Pontus'un yeri nedir ve önemi ne ölçüdedir?
Bu sorunun cevabı, o bölgedeki diğer etnik yapılanlar bilinmeden asla verilemeyecektir.
Kitap bir bütün olarak Pontus'u içermiyor, M.Ö. 5000'den başlayarak Anadolu'da, özellikle Doğu Karadeniz'de bu güne kadar oluşan tüm etnik yapılanmalarla ilgili tesbit ve değerlendirmelerde bulunuyor.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
Trabzon ve Kars Hatıraları İstiklal Mücadelesi ve Enver Paşa
Sami Sabit Karaman |
Sami Sabit Paşa (Karaman) Kurtuluş Savaşı sırasında önemli görevler yapmıştır. Sami Sabit Paşa tarafından yazılan Trabzon Kars Hatıraları, 1921-1922, İstiklal Mücadelesi ve Enver Paşa adlı eserinde bizzat yaşadığı olayları, belgelerle anlatmaktadır.
Kitapta Enver Paşa, Halil Paşa, Kayıkçılar Kethüdası Yahya Kahya, Mustafa Suphi gibi her zaman ilgi çeken hayatları bilinmezliklerle dolu olan kişiliklerle ilgili önemli bilgiler yer almaktadır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'da Türk Aşiretleri (966-1200) |
Anadolu'da yaşayan Türk aşiretleri hakkında Divanı Hümayun mühimme defterlerinde mukayyet hükümleri havidir. Bu hükümlerde bütün aşiretler hakkında malumat yoktur; çünli her hüküm ancak bu aşiretler herhangi bir vazifeye me'mur oldukları veya aşiretler arasında yaylak ve kışlak yüzünden bir münazea vukua geldiği ve her hangi bir aşiret diğerinin tecavüzüne maruz kaldığı ve yahut iskan olunan aşiretler iskan mahallerinden kaçıp Anadolu'nun ötesinde berisinde şekavetle meşgul oldukları zaman bu hallerin önünü almak içim yazılmıştır.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'dan yeni dünyaya: Amerika'ya ilk göç eden Türklerin yaşam öyküleri |
Yorgununu ver, yoksulunu ver bana,
Özgürlüğü solumak isteyen boynu bükük kitlelerini ver.
Emma Lazarus’un, New York Hürriyet Abidesi kitabesinde yer alan mısraları bunlar. ABD, dünyanın her köşesinden göç eden insanlarca kurulmuş bir ülke. Pek bilinmez ama yıkılmakta olan Osmanlı İmparatorluğu’ndan da göç almış. 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında hem Müslüman hem de gayri Müslim Türkler, Yeni Dünya’ya şanslarını denemeye gitmişler. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı’nın imparatorlukta yarattığı siyasi, ekonomik ve toplumsal yıkım; askere alınma korkusu; Amerika’yı sokakları altınla döşenmiş bir fırsatlar ülkesi olarak gösteren mektuplar; buharlı gemilerin ve telgrafın yaygınlaşması… Tüm bunlar ABD’ye göçü teşvik eden unsurlar. Gayri Müslimler, özellikle de Ermeniler, geri dönmemek üzere gidip oradaki cemaatlere eklemlenmişler. Müslümanlar ise, para kazanıp geri dönmenin hayalini kurmuş ve en çok geri dönen de, onlardan çıkmış. Rıfat N. Bali, birinci el tanıklıklara başvurarak, yüzyıl dönümünde ABD’ye göç eden Türklerin hikâyesini anlatıyor. Kimler yok ki bu hikâyede: 1915 tehcirinden sağ kurtulan Kilikyalı İda Muradyan, St. Louis Dünya Sergisi’ne katılan İzmirli Lahana Bey, Holywood filmlerinin karakter oyuncusu İstanbullu Albert Morin, Yozgatlı Pırlanta Hanım, İstanbul’a nişanlı ısmarlayan Civan, sahte güreşçi Parmaksızoğlu Agop, Hanende Amelya Hanım ve kızı Elmas, Bozcaadalı Hacı Harry, Detroitli Nuri Ahmet, Jack Mehmet ve daha kimler. İnsanların seslerini duyabileceğiniz kadar ‘canlı’ tanıklıklar; titiz bir tarih araştırması…
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'da bir Yunan askeri
H. İzzettin Dinamo |
Yayınevimiz, Türk Edebiyatında devrimci kesimin başta gelen isimlerinden biri olan Hasan İzzettin Dinamo'nun, konusunu gene savaştan alan; kendine özgü yorumlu "Anadolu'da Bir Yunan Askeri" romanını sunmakla kıvanç duyar.
| | İndirimli satın almak için tıklatın
|
|
| Anadolu'da yol notları |
Anadolu'da -yol notları-/ Kayseri, Kırşehir, Kastamonu/Bir Edirne Seyahatnamesi adlı üç kitaptan oluşan eser, 1930'lu yılların Türkiyesi'nden önemli bir kesit sunmaktadır. Nahid Sırrı Örik gezip gördüğü Edirne, Kayseri, Kırşehir, Kastamonu, Yozgat, Adapazarı, İzmit, Elmadağ, Bağlım, Gölbaşı, Haymana, Polatlı gibi yerleri kendine özgü üslubu ile anlatmaktadır.
|