abemas
Bizim köylü, bizim aileden, bizim dilimizi konuşan (Çaykara
ilçesi ve ana-dili Rumca olan civar köylerde)
Trabzon Rumcası ve bu dili konuşanlar tarafından, Türkçe
konuşulurken sorulan “ap'
emas en?”,
köy içinde akrabalığı, köy dışında aynı köylü olmayı, bölge
dışında ise Rumca konuşabilirliği üstlenmiş, dikkatle kullanılan
ve etnik kimliğin açılımlarını kendi içinde tanımlayan bir soru
cümlesidir.
|
Yaşanmış bir anı* |
|
Yunanistan’a mübadil olarak
göçmüş bir ailenin torunu iki nesil sonra,
dede-sinin doğduğu şehir olan Trabzon’a turist
olarak gelir, eski Rum mahallesi olan Dafnunda’yı
(Çömlekçi Mahallesi) gez-mektedir.
Bir dükkanda alışveriş yaparken
rast-ladığı bir Of’lu, turistin Rum olduğunu
anlayınca:
- Asemas** me ise? (bizden misin?)
diye sorar.
- Ego ime asesas yoksam esi ise
ase-mas? (ben mi sizdenim yoksa sen mi biz-densin?)
sorusunu cevap olarak alır.
İkisi de gülerler ve
- Asesas ime (ben de sizdenim)
diyerek muhabbete devam ederler.
* karalahana.com forum’dan
**
asemas, apemas, abemas aynı
kelime-nin varyantlarıdır
|
Çaykara dışında “Abemas ise?” sorusu, yeni
tanışan ve Türkçe konuşan iki muha-tabın hemşeri çıkmaları
durumunda, sohbe-te Rumca devam etme arzusunu ifade eden bir
başlangıç cümlesi olarak kullanılır. Bu soruya muhatap olanın,
bu dili konuşabilir-liğini sorgular. ‘Abemas’ kelimesi bu
açıdan, Lazca’da kullanılan “akoni”,
“hakoneri”, “ha-konuri” (buralı), “honiren”
(buralıdır), “ha-koni varen” (buralı değil) terimlerinin,
üstü kapalı olarak tanımladığı, bir coğrafyaya ait olma
duygusundan çok Türkiye’li Gürcüler-in, Türk toplumu içinde
kendilerini tanımla-dıkları çveneburi “bizden” (< Gürcüce
çvene [Cveni]
“bizim, bizimki” + -buri “son ek”) tanımına yakındır.
Çaykara Rumca’sında, ana dili Türkçe olan diğer
Trabzon’luların “bizden olmayan” anlamına da gelecek
şekilde kullandığı Gü-müşhane ve Bayburtlulara yakıştırılan “Halt”
(< Haldiya’lı) ve aşağı yukarı aynı anlamları veren okari
yerli, ovalı tanımlarının dışında, abemas kelimesinin karşıt
anlamlısı, Rumca bilmeyenleri tanımlayan bir öteki tabiri
bu-lunmamaktadır.
Folklorik açıdan diğer Trabzonlularla ne-redeyse özdeş
olmalarına rağmen And-rews’in “Rumca konuşan Müslümanlar”
ola-rak tanımladığı köylüler EG 203, ayırıcı özel-lik olan
dillerini alenen kullanma konusunda son derece çekingendirler.
Oldukça yaşlı in-sanlar bile Rumca’nın Hristiyanlıkla
özdeş-leşmiş bir dil olduğuna inanıldığından, Rum-ca
bilmeyenlerin yanında bu dili konuşma-maya özen gösterirler.
Of ilçesi ve civarında, bazı arkaik özel-likleri ihtiva
eden yerel Rumcanın bugüne dek muhafaza edilmesi iki temel
sebebe dayanmaktadır.
1. Gerek anadili Türkçe olan İslam ge-rekse Rumca olan
Hristiyan toplumlardan kopuk, izole edilmiş dağlık bir bölgede
yaşa-mak zorunda olmak (veya geçmişte bilinme-yen bir nedenden
dolayı böyle bir tercih yapmak)
Dilin taşıyıcısı konumundaki kadınların, anadilleri
yüzünden ayıplanabilecekleri kö-yün dışına çıkmak zorunda
kalmadan, ha-yatlarını idame ettirebilmeleri, köy dışına
ça-lışmaya giden erkeklerin aksine Türkçe öğ-renebilecekleri
müsait ortamın bulunmama-sı, yerel Rumcanın yaşamasında etkili
ol-muştur.
2. Hristiyanlığın Trabzon’un diğer bölge-lerine oranla daha
geç dönemde ve toplu olarak terkedilmesi de dinle paralel dil
deği-şimini geciktirmiştir.
Eğer iradeleri dışında gelişen bu şartlar bir şekilde
oluşmasaydı, Of ve civarı daha asırlar öncesinde, Anadolu’da
Selçuklu dö-neminde başlayan Türkleşme sürecine dahil olarak,
kendi istekleriyle Türk toplumunun homojen bir parçası
olacaklardı.
Aynı şartlar kısmen Sürmene, Tonya ve Maçka’lılar içinde
geçerlidir. Eskiden Sürme-ne’ye bağlı olan Köprübaşı ilçesinin
halkının büyük bölümü geleneksel anlatıya göre 18. yüzyılda
topluca Of’tan göç etmiştir. Sürme-ne’de o dönemde sadece
Hristiyanların ko-nuştuğu ve Of diyalektine göre daha az ar-kaik
öge içeren Rumca, yeni gelenlerin dil-lerini etkileyerek
orjinalinden farklılaştırmış ve bazı modern ögeler eklemiştir.
Tonya Rumcası ise Of diyalektine göre çok daha fazla modern
öge içermekte olup, Rumcanın korunmasında, coğrafı izolasyon-dan
çok kültürel açıdan farklı bir etnik top-lulukla (Türkmenler
[Şalpazarı Çepnileri]) komşu olmaları da etkili olmuş olabilir.
Trabzon Rumcasında (Dernek Pazarı Zeno Zana köyü)
kullanılan akrabalık ile ilgili terimler şunlardır:
Mana (ana), baba (baba), emice (amca), thiya (hala), adelfi (kız
kardeş), adelfos (er-kek kardeş), patzianeps (kız torun),
pedia-neps (erkek torun), antradeldisa (görümce), antradelfos
(kayınbirader), perobul (erkek çocuk), pazobul (kız çocuk),
patzi (bacı, ev-lenmemiş kadın), şera (dul kadın)
Farklı tanımlar:
Sürmene Oḫşoḫo’da çiri (Baba), ḫala (hala)
Çaykara Ogene’de, kiri (baba), ḫala (hala)
Kaynak:
Özhan Öztürk.
Karadeniz Ansiklopedik
Sözlük. Heyamola yayıncılık, İstanbul. 2005. ISBN: 975-6121-00-9.
|