baba
1. is. Çocuğun dünyaya gelmesini sağlayan, kendi dölünden
çocuğu olan er-kek.
Karadeniz yerel dialektlerinde boba (Gire-sun, Trabzon, Ordu),
OYA (Ordu); buba (Ordu, Giresun) AC 309, OYA 49/181 (Fat-sa).
Rize çocuk dilinde babaka G 27.
Doğu Karadeniz Türkçesinde, kelimenin, Anadolu ağzında
bulunan
“koruyucu, velini-met, saygı ifadesi olarak yaşlılara verilen
unvan, ecdad, ata” kullanımına rastlanıl-maz.
Trabzon Rumcası ḉir “baba” (Çaykara).
Bununla birlikte peder ve baba kelimeleri de Rumca içinde
sıklıkla kullanılmaktadır.
<
Farsça peder, modern Yunanca pateras (πατέρας)
Trabzon Türkçesinde, yakın zamana ka-dar aynı anlamdaki
peder kelimesi de yay-gın olarak kullanılmaktaydı. Doğu Trabzon
Türkçesinin bir özelliği olarak baba ve anne kelimeleri cümle
içinde ek almadan kullanı-lır:
“Baba çarşiya gitti (babam çarşıya gitti)”
“Anne hastalandi (annem hastalandı)”
Lazca Pazar baba, eba, Ardeşen beba İA 9, ME 33, Megrelce
baba (baba) MNG 19.
Atasözü:
Babadan adamlık değil, miras kalır AVD 55 (Bulancak)
Dünya dillerinde, baba anlamında kulla-nılan tüm kelimeler,
ait olduğu dilin en eski bir kaç kelimesinden biri olmalıdır. Bu
yüz-den etimolojik açıdan analiz edilmesi için dillerin doğduğu
ilk günlere kadar uzanmak gerekebilir. Kök kelime apa, aba çocuk
dili denilebilecek basitlikte bir telaffuza sahiptir. Ural Altay
dilgrubuna özgü gibi görünen ba-ba, Sümerce (aynı zamanda Ur
şehrinin 70 km güneyinde bulunan Lagash şehrinin ko-ruyucu
Tanrıçasının adıdır), Hurrice ve Çin-ce’de de bulumaktadır. Bu
da kökenbilim açısından net bir tespit yapmayı
zorlaştır-maktadır. Paris'te bulunan Dilbilimsel Tarih Öncesi
Antropoloji Organizasyonu (Associa-tion for the Study of
Linguistics and Prehis-toric Anthropology) üyesi Dr. Pierre
Bancel, bugün konuşulan 1000 dilden 700'ünde var-olan papa
kelimesinin bu dillerin % 71’inde baba veya benzer anlamlarda
kullanıldığını, bu özelliğinin tek açıklamasının ortak soy
ol-duğunu ileri sürmektedir. Bazı araştırmacı-lar, tüm dillerin
50 bin yıl ya da daha önce-sinde konuşulan ortak bir dilden
geldiğini, diğerleri ise tek bir dil fikrinin mümkün ol-madığını
ve birbirlerinden bağımsız olarak geliştiğini savunmaktadır.
Ortak bir proto di-lin varlığına inanan bilim adamları, 14 dil
grubunda, en kıyıda köşede kalmış dillerde bile, baba ve anne
anlamına gelen kelime-lerin birbirine benzerliğini kanıt olarak
gös-termektedir:
Swahili ve Mandarin dil gruplarında 'ma-ma' ve 'baba',
Malay dil grubunda 'emak' ve 'bapa', Apalai'de (Amazon nehri
havzasında) 'aya' ve 'papa' ve Bengali'de 'ma' ve 'baba' gibi.
Bu görüşün aksini savunan bilim a-damları da bir bebeğin
söyleyebileceği ilk seslerin ma ma ma, da da da veya pa pa pa
olacağını bunun sebebinin de insan beyninin programlanış şekli
olduğunu iddia etmekte-dir.
Pennsylvania Üniversitesi'nden Don Rin-ge, anne ve
babaların çocuklarının çıkarttığı ilk sesleri kendileriyle
bağdaştırdığı, bunun da 'papa' kelimesinin birçok dilde baba
anlamına gelmesini açıkladığı görüşündedir (Baby's first word
filled Stone Age Papa with pride, By David Derbyshire)
www. telegraph. co. Uk/news
Türkçe aba (Türkmen, Anadolu, Azeri, Kırgız, Yakut aba,
Kazak apa, Özbek, Uygur opa, Tuvan awa), Macarca apa (baba,
pa-paz), Sümerce pab, pap, pa (baba, kardeş, adam, lider) ve
abba (büyük, ata, baba), Kıpti dili (Mısır) apa (saygı
belirtir), Akatça abu (baba), bask apaiz (papaz), Etrüsk apa
(baba), Eski izlanda afe (adam, koca), Goth apa (adam, koca),
Sanskrit avuka (baba), Farsça aba, Kürtçe aba/baba, Puştu abu,
Urdu Baabul (< Hintçe).
Aba kelimesi modern Türk dillerinde ata, büyükbaba,
büyükana, baba, ana, amca, hala, ağabey, abla hatta metaforik
olarak ebe anlamında kullanılmaktadır. Türkçenin eski
kayıtlarında:
Hakani “ajunka apa enmişinde berü”, Çağatayca epe,
Oğuz ebe, Kıpçak ebe CL 5. Hint Avrupa Kökenli dillerde ise baba
anla-mına gelen iki kök bulunmaktadır:
akka (İtalik acca, Yunanca
ακκω,
Hintçe ak-ka) ve peter (Kelt athir, Alman Vater, Goth fadar,
İtalik pater, Yunanca
πατηρ,
Toharca pacar, Hint pitar, Ermeni hayr), Macarca apó, Yunanca
aia (yeryüzü, anavatan), La-tin ăvus (büyükbaba), Kelt avios,
Ermeni hav, havu, Hemşince dad “baba” DKL 21. Lazca
baba ME 33, Megrelce baba (baba)
“baba” 19
Büyükbaba anlamında Lazca ṗaṗu, (Pazar) ṗaṗuli (Fındıklı) “dede,
büyükbaba” İA 384, Megrelce babu (babu)
“dede” MNG 19, Gürcüce babua (babua)
“dede, büyük-baba”
2. is. Çatı yapımında kullanılan, kalın, ahşap ana direk
olup, diğer makas ağaçları-nın birer ucu babaya mıhlanarak çatı
inşa edilmektedir SD 145 (Ordu); baba “mahya direği”
(Ulubey), baba direği “mahya dikme-si”
(Köprübaşı) Güngör, 1987: 42
3. is. Veba hastalığı, davun SD 145 (Gü-müşhane)
4. mec. Hayali bir yaratık “Babalar yiye seni”
(Gümüşhane)
Muhtemelen veba hastalığının metaforik kullanımından
kaynaklanmıştır.
Anadolu’da baba “koyun ve insanların akciğerlerine arız
olan bir hastalık” SD 145 (Kayseri)
.
Kaynak:
Özhan Öztürk.
Karadeniz Ansiklopedik
Sözlük. Heyamola yayıncılık, İstanbul. 2005. ISBN:
975-6121-00-9.
|