RESİMLER
| |
|
|
| |

Yukardaki logoyu tıklayarak Bağımsız Karadeniz
Gazetesini okuyabilirsiniz.

Dünyanın tüm televizyonlarını Canlı seyretmek,
tüm gazeteleri tek bir sayfadan okuyabilmek için önemlilinkler.com
www.onemlilinkler.com
sitesini sık kullanılanlara ekleyin. |
|
|
Ünye Gezisi

Güneşin denizden
doğup yine denizden battığı ulaşılmaz
mavimsiliğinde, doğanın yeşille kucaklaşarak
dansettiği Ünye'nin tarih sayfalarında bugünkü
turizmine tanıklık edecek; ışık yakamozlarında
eserleri izlerken, nostaljinin düşlemsi
gülümseyişinde mesire yerlerini dolaşacaksınız.
Ünye Kalesi
Ünye'den 5 kilometre uzaklıktra , 180 - 200 m
yüksekliğinde, araçla 10 dakikada gidilebilen
Çaleoğlu Kalesi gezilip görülecek yerler
arasındadır. M.Ö. 4. yy.da Pontuslular döneminde
sönmüş bir volkan üzerine kurulmuş olan kale,
kaya mezarları mağaraları, sarnıcı, içeriden
dereye inen gizli yolu, sarp yamaçlar üzerine
kurulmuş olan kale, mağaraları,sarnıcıiçeriden
dereye inen gizli yolu, sarp yamaçlar üzerinde
yükselen surlarıyla yerli ve yabancı turistlerin
ilgisini çekmektedir
Yine başka bir efsaneye göre, büyük bir kasırga
sırasında Meryem'in yardımı ile canını kurtaran
III.Alesios burasını yeni bir tesis halinde inşa
ettirmiş, zengin vakıflar bağışlamış bir
Khrysobullos yeni bir ferman ile de bu
vakıflarını sağlam esaslara bağlamıştır.
Yunus Emre
Büyük tasavvuf şairi Yunus Emre'nin olduğu
sanılan mezarlardan biriside Ünye'dedir. Halk
arasında Şeyhnuz Evliyası olarak adlandırılan
mezara gereken ilgi ancak son yıllarda
gösterilmiştir. Ünye Belediyesi tarafından
başlatılan Külliye inşaatı halen devam
etmektedir. Ünye'ye kuşbakışı bakmanın hazzını
yaşatacak bir yerdir.İlçe Merkezi'ne 10 km
uzaklıkta olup, özel araçla gidilebilir.
Ünye Evleri
Zamanla tahribata uğramış olsa da Ünye'deki
genel mimari doku Safranbolu'yu aratmayacak
kadar güzeldir. Özellikle tarihi Kadılar
Yokuşundaki eski evleri görülmeye değer.
Tozkoparan Mağaraları ve Kaya Mezarı
Tozkoparan Mağara ve Kaya Mezarları : İlçemize 4
km. uzaklıkta olup, doğa turizimini sevenlerin
15-20 dakikada gidebilecekleri güzel bir yerdir.
Cevizdere vadisindedir. Girişlerinde kabartma
hayvan resimleri, çevresinde kaya mezarları
vardır.
Aya Nikola (Noel Baba)
İlçenin batısında, Çamlığın hemen ilersinde halk
tarafından Aynikola olarak adlandırılan ve
üzerinde eski bir yapıya ait kalıntılar bulunan
Yarımadadır. Kalıntıların Hıristiyanlarca kutsal
bir şahsiyet olarak kabul edilen ve Bütün
dünyada, Noel Baba olarak bilinen Aya Nicolas'ın
(Aziz Nikola) ilk Hıristiyanlık döneminde irşat
görevini yürüttüğü ve kendi kurduğu kiliseye ait
olduğu, Aynikola adının da buradan geldiği
kuvvetle muhtemeldir.
Bu konuda en kuvvetli iddia Mimar Erdoğan VATA
tarafından belgeleriyle ortaya atılmıştır.
Cumhuriyet Gazetesinde 1996 yılında yayımlanan
haberde, Vatikan Kodeksi (Kilise Tapu Kayıtları)
ile Bükreş, Götengen ve Heidelberg
Üniversitelerinde bir araştırma yaptığını
belirten VATA, Noel Baba'nın Türk asıllı
olduğunu ileri sürmüştür. Mimar Erdoğan VATA'ya
göre Noel Baba Oğuz boyundan Türk bir ailenin
oğludur. Ailesinin 4 yaşındayken Hıristiyanlığı
seçmesi sebebiyle Sarı Saltuk olan ismi Nicolas
olarak değiştirilmiştir. Büyüdüğünde ise
keşişliğe başlamış, Çarşamba ile Perşembe
arasında bir yere yerleşerek Hıristiyanlığın
yayılmasına önemli katkılarda bulunmuştur.
Buradaki "Çarşamba ile Perşembe ilçeleri
arasındaki bir yer" tanımlamasına uyan tek yer,
Aynikola olarak bilinen yarımadadır. Aynikola
açıklarında "Harman Kaya " adı verilen üstü düz
büyük bir deniz altı kayası vardır
Asarkaya Milli Parkı
Ünye'nin Doğu istikametinde 6 km mesafede yer
alan bu doğa harikasına özel araçlarınızla
gidebilirsiniz.Av hayvanları, yeşil ve sarının
her tonu, büyüleyici atmosferi ve denizi
kucaklayışı ona ayrı bir güzellik vermektedir.Cevizdere'nin
Doğu'sunda bulunan bu turistik yer 385 m
yükseklikte olup, egzotik ağaçlar dikilmiştir.
Ünye Çamlığı
Ünye'nin sembolü olmuş olan Çamlık, güzelliği
kadar mesire ve dinlenme yeri ve plaj olarak da
kullanılmaktadır. Hafta sonları pikniğinde hayli
kalabalık olan bu yerde nostalji rüzgârlarının
esintisini daima hissedebilirsiniz.
Çakırtepe
Pide ve çay salonu ile çocuk bahçesi de bulunan
Çakırtepe'den Ünye'nin büyüleyici atmosferine
uçmak istemez misiniz? Son yıllarda yerli ve
yabancı turistlerin uğrak yeri olan bu yeşillik
âbidesi sevgiler yumağının doğasıdır.
Ünye Plajları
Ünye Orta ve Doğu Karadeniz'in kilometrelerce
uzunlukta kumsallarına sahip tek ilçesidir.
Kumsal ve kayalık koylar içerisinde Çamlık,
Uzunkum (Altınkum), Ayanikola, Feneraltı, Fokfok,
İnciraltı ve Topyanı doğal plajları sayılabilir.
Genellikle doğal plajlarımız ve tesisleri şehrin
Batı'sında yer almaktadır;ulaşım sorunu yoktur.
Sahil kumlarımız romatizmaya iyi gelmekte
olduğunda şifa kaynağıdır.Şehir merkezi bir koy
olduğundan denizi gayet sakin görünüştedir.
Mevsimlerin değişmesi, yaz aylarının uzaması
turistlerin tatile bakış açılarını değiştirmiş
ve ilçemiz Karadeniz'in en çok tercih edilen
yöresi haline gelmiştir.
Hekimoğlu
1850-1860 yılları arasında Korgan Yaylası�na
yakın bir köyde Hekimoğulları�nın bir oğlu
dünyaya gelir. Adını İbrahim koyarlar. İbrahim
küçük yaşta babasını kaybeder. Bir evin biricik
oğludur. Yaşlı anasıyla yoksulluk içinde
büyümeye başlar. O yıllarda yerli halk, bir çok
yerden bu bölgeye gelip yerleşen yabancılara
karşıdır. Sonradan bu yöreye akın akın gelip
yerleşenler, umumiyetle Gürcü�lerdir. O devirde
yörenin yerli halkı, Rum�larla birlikte
yaşamaktaydı. İbrahim, artık delikanlı çağına
erişmiştir. Sarışın uzun boylu, çok yakışıklı
bir genç olan İbrahim, gözünü budaktan
sakınmayan dürüst, akıllı, yiğit biridir. Kısa
zamanda çevresinin sevgisini kazanır.
Söylentilere göre Korgan yöresinde egemenlik
kurmuş Sefer Ağa adında bir Gürcü Bey�i
yaşamaktadır. Sefer Ağa�nın vurduğu vurduk ,
kestiği kestiktir. Bu ağanın Fadime adında güzel
mi güzel, narin mi narin bir kızı vardır.
Fadime�yi ağalar, beyler ister. Fadime doğuştan
amca oğluna sözlüdür.Günlerden bir gün babasının
değirmen yolunda İbrahim�le göz göze gelirler. O
günden itibaren birbirlerine sevdalanırlar.
Yüreklerini bir ateş sarar. Ateş bacayı
sarmıştır. Gizli gizli buluşmaya başlarlar. Bir
Gürcü Beyinin kızını istemek İbrahim�in haddine
mi düşmüştür? Onun kaderi, ta doğduğu günden
itibaren amca oğluna yazılmıştır. Bir Gürcü
geleneğine göre o zamanlar, çocuklar yalnız
Gürcülerle başgöz edilir. Kız tarafı, karşı
taraftan yüklü bir başlık alır.
Bu başlık hem de altındır. İbrahim ile Fadime�nin
buluşmaları günün birinde duyulur. Dilden dile
dolaşmaya başlar. Sefer Ağa ile Fadime�nin
sözlüsü, bu olayı duyar duymaz küplere binerler.
İlk önce Fadime sorguya çekilir. Bu sevdanın
gerçek olduğu anlaşılınca, bir odaya kilitlenir.
Artık Gürcü Bey�i İbrahim�e düşman kesilir. Ona
savaş açar. Teke tek buluşmayı önerir. Bir de
buluşma yeri belirler. İbrahim, silahını kuşanıp
belirlenen yere tek başına gelir. Sefer Ağa ise
sözünde durmaz. Adamlarıyla beraber gelir.
Aniden İbrahim�i yaylım ateşine tutarlar.
İbrahim�in çevresi sarılmıştır. Büyük bir
çatışma sonunda İbrahim, bu çemberi yarıp
kurtulur. Bu çatışma sırasında Sefer Ağa�nın en
önemli adamlarından birisi ölür. Bu olay yörede
büyük yankı uyandırır. Artık İbrahim�in adı
Hekimoğlu olarak ün kazanır. Ondan sonra
Hekimoğlu lakabıyla çağrılmaya başlanır. Artık
Hekimoğlu�nun dağa çıkmaktan başka çaresi
kalmamıştır. O artık Kumru, Niksar, Perşembe,
Kümbet, Kragöl, Çambaşı, Akkuş yaylalarını ve
Karadeniz kıyılarındaki ormanlık bölgeleri
kendisine mesken edinecektir. Hekimoğlu�nun dağa
çıktığını duyan yöre köylüleri kendisine kucak
açarlar. Ondan her türlü yardımlarını
esirgemezler. Özellikle Hekimoğlu�nun yoksul
halkla dostluk kurması, zenginlerden alıp
fakirlere vermesi kendi ününün yayılmasını daha
da arttırır. Himayesine birçok kişi katılır. O,
artık Gürcü Bey�inin korkulu rüyası olur. Bunun
üzerine Sefer Ağa, Korgan, Fatsa ve Ünye�ye
kadar bütün yöreleri dolaşır. Hekimoğlu�na karşı
büyük bir taraftar toplar. Sonra Fatsa�ya inip,
soluğu Zaptiye Karakolu�nda alır.
Zaptiye Komutanı�yla anlaşıp, Hekimoğlu�nun
peşine düşerler. Sefer Ağa ne yapıp yapar,
sonunda önemli bir istihbarat alır. Hekimoğlu�nu
Kumru�nun bir köyünde, bir fırıncının evinde
olduğunu birilerinden öğrenir. Zaptiye
kuvvetleri ve kendi adamlarıyla Kumru�daki köye
yürürler. Bir gece yarısı fırıncının evini
kuşatırlar. Büyük bir çatışma başlar. Bu
çatışmada Ağa�nın en önemli adamlarından olan
Hulusi Ağa ölür. Tabii Hekimoğlu ve adamları
gereken tedbirleri almışlardır.Evin hemen
bitişiğinde bulunan fırının, fırıncının
yardımıyla ekmek pişirilen tarafını delerek
kaçmayı başarırlar. Hulusi Ağa�nın vurulması
Ordu�dan Samsun�a kadar büyük bir heyecan
uyandırır. Gürcüler, bu olayı bir nevi matem
ilan ederler. Çoğu hükümet kuvvetlerine katılır.
Bunların arasında öyle birisi vardır ki Hulusi
Ağa�nın yakını, çoğunun korkulu rüyası, Dadyan
Arslan�dır. Bir gün Hekimoğlu�nun yeğenleri
Mehmet ile Hüseyin köylerine gitmek için
Hekimoğlu�ndan izin isterler. Çitlice Köyü�nde
konaklamak isterler. Kendilerine en yakın kişi
Köy Muhtarı Kıralioğlu Hasan Ağa�dır. Bu Muhtar,
Hekimoğlu�nun çok yakın dostu bilinmektedir.
Daha sonra Dadyan Arslan tarafından satın alınan
Muhtar, evinde bulunan Hekimoğlu�nun iki
yeğenini ihbar eder. Dadyan Arslan�a hemen haber
ulaştırır. Dadyan Arslan zaptiye kuvvetleriyle
Muhtar�ın evini basar. Evin her tarafı sarılır.
İki genç kurşun yağmuruna tutulur, delik deşik
edilirler. Hekimoğlu bu haberi alır almaz, çok
büyük öfkeye kapılır. En yakın arkadaşı Gedik
Halil ile görüşür. Yeğenlerinin acısı
ciğerlerini parçalamıştır. Muhtarın kalleşliği
onda derin yaralar açmıştır. Muhtardan bu
kalleşliğin hesabını sormaya and içer. Aradan
birkaç gün geçtikten sonra Hekimoğlu, Gedik
Halil ve arkadaşları bir gece yarısı muhtarın
evini kuşatırlar. Evde Muhtar�dan başka kimse
yoktur. Çoluk çocuğu plan gereği başka bir köye
taşınmıştır. Çünkü Dadyan Arslan öyle
emretmiştir. Adamları ve hükümet kuvvetleri
günlerdir pusudadır. Hekimoğlu�nun intikam aşmak
için geleceğini bilmektedirler. Artık Muhtarın
bir işareti kalmıştır. Muhtar işareti verir. Ev
sarılır. Uzun bir çatışmadan sonra Gedik Halil
vurulur. Hekimoğlu ağır yaralanır, çemberi
yarar. Aldığı ağır yaralara Aynalı Martin�ini
basarak bir hayli o köyden uzaklaşır. Artık gücü
kesilir, bir ağacın dibinde son nefesini verir.
Hekimoğlu ile Gedik Ali�nin cesetleri Fatsa�ya
götürülür. O zamanın kaymakamı İrfan Bey�e
teslim edilir. Halk, yığın yığın Fatsa�ya akın
etmektedir. Şehirde büyük bir heyecan doğar. O
zaman Fatsa�da bulunan bir Rum vatandaşı onların
fotoğraflarını çeker. Tarih:1910. Daha sonra
Amerika�ya yerleşen bu kişi çoğalttığı bu
fotoğrafı Fatsa Belediyesi ve yakın dostlarına
gönderir. Bu fotoğrafta Hekimoğlu ve
arkadaşlarının cesetleri, Kaymakam İrfan Bey ve
zaptiyeler görülmektedir.
Hekimoğlu Türküsü
Hekimoğlu derler benim aslıma
Aynalı martin yaptırdım da narinim kendi neslime
Evlerinin önü arpa sergisi
Hekimoğlu İbrahim de narinim ayva sarısı
Hekimoğlu İbrahim taştan bakıyor
Elindeki martini de narinim canlar yakıyor
Konaklar yaptırdım hurma dalından
İçin döşedemedim de narinim acem şalından
Konaklar yaptırdım mermer direkli
Hekimoğlu dediğinde narinim aslan yürekli
Konaklar yaptırdım döşedemedim
Ünye, Fatsa bir oldu da narinim baş edemedim
Hekimoğlu derler bir ufak uşak
Bir omuzdan bir omuza da narinim on arma fişek
Bugün günlerden pazardır Pazar
Çitlice muhtarı da narinim puşluklar düzer
Ünye, Fatsa arası ordu da kuruldu
Hekimoğlu İbrahim de narinim o da vuruldu
Anonim
|
|
Ünye Gezisi, Ünye
Gezi, ÜNYE tatil, Ünye Kalesi, Yunus Emre,
Tozkoparan Mağaraları ve Kaya Mezarı, Aya Nikola,
Noel Baba, Asarkaya Milli Parkı, Ünye Çamlığı,
Hekimoğlu
Karadeniz bölgesi,
Alaplı, Çaycuma, Devrek,
Eflani, Kdz. Ereğli, Gökçebey, Karabük,
Safranbolu, Yenice, Anadolu,
Trabzon, Rize, Artvin, Giresun,
| |