|
|
|
Ulubey tarihi
Ulubey ve çevresinde yapılan kazılarda
bölgenin M.Ö. 4000 yılından beri yerleşim yeri
olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bölge önce
Hititlere, daha sonra Friglere ve Lidyalılara
geçtiği bilinmektedir. Özellikle Lidyalılar
döneminde Ulubey'in önemi daha da artmıştır.
Lidyalılar kara ticaretini geliştirmek amacıyla
yapmış olduğu kral yolu bölgemizden geçmektedir.
Böylece Ulubey'deki ticari hayatta buna paralel
olarak gelişmiştir. Lidyalılardan sonra Pers ve
Büyük İskender İmparatorluğu da bu bölgeye hakim
olmuştur. Türklerden önce de bölge Bizanslıların
yönetimi altında uzunca bir süre kalmıştır.
1071 yılında yapılan Malazgirt Savaşı'ndan
sonra Anadolu'ya girişi hızlanan Türkler Ege
kıyılarına kadar Anadolu'yu ele geçirmişlerdir.
İznik'te kurulan Anadolu Selçuklu Devleti bu
bölgeyi aldıysa da I. Haçlı Seferi sonucunda
bölge el değiştirerek Bizanslıların yönetimine
geçmiştir. Anadolu'nun kaderini belirleyecek
olan Miryakefalon Savaşını Türkler kazanınca
Ulubey yine Türklerin eline geçmiştir. Ulubey;
Anadolu Selçuklu Devleti'nin zayıflamasıyla önce
Karesioğullarına daha sonra Germiyanoğullarının
yönetimi altına girmiştir. Yıldırım Beyazıt
Germiyan Bey'in kızı ile evlenerek
Germiyanoğulları Beyliği'nin önce bir kısmı
çeyiz olarak Osmanlılara katıldı. Daha sonra da
Yıldırım Beyazıt kalan toprakları ele geçirerek
bu bölgenin hakimi durumuna gelmişlerdir. Ankara
Savaşını kaybeden Osmanlı Devleti Fetret
dönemine girmiştir. Bu dönemde beylikler yeniden
kurulmuştur. Bunlardan birisi olan
Germiyanoğulları bölgeyi yeniden ele
geçirmiştir. II. Murat döneminde, Germiyan Bey'i
II. Yakup erkek çocuğu olmadığı için vasiyet
yoluyla toprakları Osmanlılara kalmıştır.
1530 tarihli Osmanlı kaynaklarında, Uşak�a
bağlı köyler arasında geçen "Kiçi-Göbek"
Ulubey'in ilk adıdır. Bölge gelirleri Mekke ve
Medine�nin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla
vakfedilmiştir. 1869 tarihinde faaliyete giren
Alaşehir-Afyon tren yolu bölgenin ticari açıdan
canlanmasına sebep olmuştur. Bölgemizde yapılan
halı ve kilimler tren yoluyla İzmir�e oradan da
Fransa ve İngiltere'ye ihraç edilmiştir.
Ulubey, merkezi bir noktada olmasından
dolayı "Göbek" ismiyle anılmıştır. Ulubey�in bu
stratejik özelliğinden dolayı Yunanlılar
tarafından 20 Ağustos 1920 tarihinde işgal
edilmiştir. Böylece kıyı ile iç kesimler
arasındaki bağlantı tren yolunun ele geçirilmesi
dolayısıyla kontrol altına alınmıştır. Ulubey 2
Eylül 1922 tarihinde Yunan işgalinden
kurtarılmıştır.
Cumhuriyet döneminde çıkarılan Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu ile idari düzenlemeye
gidilmiştir. Böylece Banaz, Sivaslı, Karahallı
ve Ulubey Uşak�a bağlı kazalar haline
getirilmiştir. 15 Temmuz 1953 tarihinde 6129
Sayılı Yasa ile Uşak�ın il olmasıyla Ulubey de
ilçe oldu ve Uşak�a (www.usak.gov.tr ) bağlandı.
Bölgemiz tarihi eserler bakımından
oldukça zengindir. Bunlardan bazıları şunlardır:
1-
İyon Tapınağı:M.Ö. 700/600 yıllarında Saka
mezarlığı yakınlarında kalıntıları bulunan
tapınak İyon mimarisi tarzında yapılmıştır.
Perslerin Anadolu�ya hakim olduğu dönemde
yıkılmıştır.
2-
Yaver Deresindeki
Kale/Manastır:M.Ö. 320-300 yıllarında yapılan
kale Büyük İskender İmparatorluğu�nun
parçalandığı dönemde yapılmıştır. Kale duvarında
İyon Tapınağı kalıntıları kullanılmıştır. Kale
iç içe geçmiş iki duvarlıdır. Yapılan kazılarda,
kaleden çıkarılan Hıristiyanlığa ait haçların
çıkması buranın hem kale hem de manastır olarak
kullanıldığı kabul edilmektedir.
3- Blaundos:
Sülümenli Köyü'nün kuzeydoğusuna düşen bir yarım
ada şeklinde çevresi dere ile çevrili arazi
üzerinde kurulmuştur. Şehrin kuruluşu Helenistik
çağda gerçekleşmiştir. Makedonya�dan buraya
gelerek yerleşenler kendilerine Makedonyalı
Blaundoslar demişlerdir. Kendi adlarına para
bastırmışlardır. Kalenin etrafı iki ayrı sur ile
çevrilidir. Giriş kapısı dört köşe iki büyük
kuleden yapılmıştır. Kalenin girişinin dışında
ayakta duran bir kemer vardır. Şehrin iç
kısmında tapınak ve idari binalara ait
yıkıntılar yer almaktadır.
4-
Clanudda :Ulubey İlçesinin
Çırpıcılar köyünde bulunan Helenistik, Roma ve
Bizanslılar döneminde kullanılmış antik
şehirdir. Kendi adına para bastırmıştır. Şehirde
stadyum, tiyatro ve kilise kalıntıları yanında
labit mezarlara ait kalıntılar bulunmaktadır.
5-
Hasköy Asarı:Banaz Çayı üzerinde bir kanton
görünümünde olan bölgede dik yamaçların üst
kısımlarında büyük kaya mezarlığıdır. Köylülerce
tahrip edilen resimler Hz. İsa'nın havarileri ve
meleklere aittir. Hıristiyanların, Romalıların
zulmünden kaçarak burada ibadet ettikleri
sanılmaktadır.
6-
Mais:İnay köyünde bulunan
bu antik yerleşim yeri Roma ve Bizans
dönemlerine aittir. Köyde görülen yazılı ve
desenli taşların Mais Kentine ait olması
muhtemeldir.
7-
İnay Köyü Balçıklı Deresi:İnay'da
demiryolu kenarında bulunan büyük bir höyüktür.
Antik Yunan, Roma ve Bizans yerleşimi olarak
bilinmektedir. Çevresinde şehir mezarlığı olup,
tahrip edişmiş durumdadır. Bu yörede filler ve
cüsseli hayvanlara ait fosiller bulunmaktadır.
8-
Kervansaray (Han):İnay Köyü merkezindedir. 16.
yy'da yapılmış tarihi bir yapıdır. Üzeri
önceleri toprak örtülü iken sonraları kiremitle
örtülmüştür. İçerisi kemerli bölmeler
halindedir.
|
Ulubey tarihi, Ulubey
tarihçesi, Sülümenli Köyü, Blaundos, Clanudda,
Helenistik, Roma, antik şehir, Hıristiyan,
Kervansaray, İnav, Kiçi-Göbek, Hititler,Osmanlı, ordu fotoğrafları, ordu fotograflari, yerel haber, yöresel haber, haber, ORDU, Ordu, Cotyora, COTYORA, fındık, findik, ORDU, Ordu, Ordu ili, Ordu spor, orduspor, ordu resimleri, ordulular, ORDU, Ordu haber, ordu ilçeleri, ordu fotoğraf, karadeniz ordu, ordu siteleri,ordu linkleri, ordu gezi, ordu otel, ordu tatil, ordu turizm, ordu ekonomi, ordu nüfus, wwwordu, ordu.com,
| |