RESİMLER
| |
|
|
| |
|
|
Sinop
gezisi doğal güzellikler

Hamsilos Koyu
Yemyeşil ormanı, denizin
bir nehir gibi kara içine girdiği Hamsilos Koyu
(Hamsaroz) ve civarı bir doğa harikasıdır. Il
Merkezine 11 Km. uzaklıktadır. Akliman-Hamsilos
(Hamsaroz) yöresi Kültür Bakanlığı tarafından
1.derecede Doğal Sit alanı ilan edilmiştir.
(9.Nisan 1987 tarih 19.426 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı, 19.Nisan 1989
tarih ve 20144 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
ikinci değişik Bakanlar Kurulu Kararı ile. )
Hamsilos Koyu ( Hamsaroz), çiçek ve ağaçlarla
bezenmiş olağanüstü güzellikte bir dinlenme
yeridir. Koyun oluşumunda, gerekli olan buzul
aşındırması IV. Jeolojik Zamanda bu yörede
oluşmadığından, Hamsilos Koyu (Hamsaroz), Deveci
Deresi adlı küçük bir akarsuyun ağzında yer alan
300-400 m.lik bir deniz girintisidir. Hamsilos (Hamsaroz)
limanı, morfolojik delillere göre, Deveci Deresi
Vadisinin aşağı kesiminin, karada oluşan
çöküntüler sonucunda sular altında kalmasıyla
oluşmuş, dünyada sadece Norveç ve Sinop'ta
bulunan "RIA" tipi kıyıdır.
Akliman
Şehrin batısındadır. Kent
merkezine 9 km. uzaklıktadır. Kilometrelerce
uzunluğunda ve 15-20 metre genişliğinde bir
şerit gibi uzanan kumsalı vardır. Millî Parklar
Başmühendisliğince düzenlenen Akliman Piknik
Alanı, her türlü ihtiyaca cevap verecek
niteliktedir. Piknik alanında ormanla deniz
içiçedir. Akliman Koyunun oluşumu da Hamsilos
Koyu'nun oluşumunda açıklandığı gibi "RIA" tipi
bir kıyıdır.

Karakum
İl Merkezine 2 km.
uzaklıktadır. Sinop Yarımadası'nı çevreleyen yol
üzerindedir. Adını ince simsiyah kumundan
almıştır. Halk arasında kumunun
romatizma,siyatik gibi hastalıklara iyi geldiği
söylenir.
Kamu ve özel kişilere ait otel, tatil köyü, kafe,
restaurant, bungalow tipi evler ile karavan ve
çadır yerleri bulunmaktadır.
Akgöl
Ayancık ilçesinin
güneyinde Ayancık-Kastamonu yolunun 31.km sinde,
yoldan da 5 km içeride bulunan Akgöl ; 1200
metre yüksekliktedir. Etraftaki sık göknar
ormanları içinden akan iki çayın birleştirerek
oluşturduğu göl ortalama 3 dönüm alan
kaplamaktadır. Gölün yanında orman işletmesine
ait bir tesis bulunmaktadır. Günübirlik piknik
için uygun olan göl civarındaki orman içlerinde
piknik masaları ve ızgara yerleri bulunmaktadır.
Çevre ormanlarda yaban domuzu, ayı, kurt, çakal
ve tavşan gibi av hayvanları mevcuttur.
Akgöl'e ulaşmak için inilen 5km lik yol
stabilize olup buradan da İnaltı bölgesine doğru
yol devam etmektedir. Bu yol üzerinde bulunan
İnaltı Mağarası ve Kanyonları safari turlar ve
yürüyüşler için de müsaittir. Kış mevsiminin
uzun geçtiği bölgede küçük kayak pistlerinin de
yapılabileceği uygun orman içi boşluklar
mevcuttur.
İnaltı Mağarası
İnaltı Köyü köyün hemen
arka yamacında bulunan mağara ile ünlenmiştir.
Deniz seviyesinden 1070 m. yüksekte olan
mağaranın oldukça büyük olan ağzı köyden
görülebilmektedir. Köyde biraz soluklandıktan
sonra yaklaşık 500 metrelik bir tırmanıştan
sonra mağaraya ulaşılmaktayken, 2002-03
yıllarında yapılan yol ile mağaranın 50 m.
altına kadar araçla gidilebilmektedir. Buradan
50 metrelik merdivenle mağaranın ağzına
ulaşılabilir. Mağara ağzında geniş bir sahanlık
bulunmaktadır.
İnaltı mağarası gerek mağara içi damlataşları ve
arkeolojik özelliği, gerekse de doğal çevrenin
güzelliği nedeniyle, turizm amaçlı kullanıma son
derece uygun şartlara sahiptir.
Ortalama uzunluğu 7500 metre olan mağaranın son
noktası girişten 24 metre aşağıdadır. Doğu-batı
yönünde büyük bir (S) çizerek uzanan mağaranın
giriş ağzı ve gerisindeki salonun tavan
yüksekliği 20 metreden fazla, genişliği ise 18
metredir. Giriş salonu boyu 125 m, tavan
yüksekliği 6-22 m, genişliği 7-13 metreler
arasında değişen düzgün bir galeriye açılır. Bu
galeri mağaranın en geniş ve en kuru bölümüdür.
Buradan sonra daralarak ilerleyen mağarada
sarkıt, dikit, sütun, örtü ve duvar
damlataşları, damlataş havuzları görülmeye
başlar. Yatay gelişmiş kaynak konumlu fosil bir
mağara inaltı mağarasında damlataşların çoğu
genişlemiş olan orta bölümde yer almaktadır.
Buna karşılık mağara tabanına yakın alt
kesimlerde ve su düzeyinin hemen üzerinde
Karnabahar ve Patlamış Mısır şekilli damlataşlar
da bulunmaktadır. Mağaranın içinde yer yer su
birikintilerine rastlanmakta olup bazıları
ilerlemeyi zorlaştıracak şekilde derindir.
Mağara girişinde görülen duvar kalıntıları,
tarihi dönemlerde iskan alanı olarak
kullanıldığı sanılan mağaraya arkeolojik değer
de katmaktadır.
İnaltı mağarasının elektrifikasyonu, trafo,
kapı, merdiveni, çeşme ve tuvaleti yapılmış;
mağara içindeki gezi güzergahı ve kır kahvesi
yapım çalışmaları devam etmektedir.
Mağara Civarında Kanyon, Akgöl ve Karlık Yaylası
ve Düdeni gibi doğal güzelliklerin de bulunması
mağaranın önemini daha da arttırmaktadır.
Erfelek Tatlıca Şelaleleri
Sinop il merkezine 42 km
uzaklıkta, Erfelek İlçesi Tatlıca Köyü sınırları
içerisindedir. Aynı vadi içinde art arda
sıralanmış 30'a yakın irili ufaklı şelaleden
oluşmuştur. Bu özelliğiyle Dünyada benzeri
yoktur. Dar ve 2 km uzunlukta bir vadi içinde,
şelaleler kenarında kayın ormanları içinde
yapılacak 2 saatlik yürüyüş oldukça zevkli ve
heyecanlıdır. Doğal sit alanı olan bölgede
trekking, piknik, gezi ve av turizmi olanakları
sağlamaktadır.
Uçurumdan uçuruma düşen, köpüklü suların
oluşturduğu 30'a yakın şelelesiyle kayıp bir
vadi... Ihlamur, gürgen ve meşelerin göğü
hapsettiği bir ormanda, sararan yaprakların
suyla muhteşem sonbahar düeti... İki yıl önce
keşfedilen sarp vadide uğuldayan şelaleleri,
muhteşem doğası ve bakır yaylalarıyla göz
kamaştıran Erfelek, Sinop'un ilçesi.
Şamı Şelaleleri'nin aktığı vadideki eski su
değirmeni, şelalelere de adını veren Şamı
(Tatlıca) köyüne ait. Eski değirmen 1.5
kilometreyi aşan şelale tırmanışı için kerteriz
noktası. Şelalelerden tırmanarak değirmene
gelindiğinde yol yarılanmış oluyor. Geri dönmek
isteyenler için değirmenden aşağıya patikayla
inmek mümkün. Değirmenden sonra vadi daha da
sarplaşıyor.
Sorgun, Erfelek'e yaklaşık 15 kilometre mesafede
bir orman köyü. Sık ormanların çevrelediği bir
ovada korulu köyde, diğer köylerde de olduğu
gibi geleneksel taş örtülü eski evler hızla yok
oluyor. Taş örtü, özellikle direkler üstünde
duran ahşap tahıl ambarlarında ve tarlalardaki
küçük kulübelerde görülüyor. Zira taş örtü
çatıları, sert Karadeniz rüzgarına karşı daha
dayanıklı kılıyor.
Kayın, ıhlamur, gürgen ve meşe ormanından
gökyüzünün görünmediği dar Şamı Vadisi, Karasu
üzerine kurulan baraj çalışmaları sırasında
keşfedilmiş. Şelaleler, döküldükleri noktalarda
bazen dört beş metre derinliğinde ve rengarenk
gölcükler oluşturuyor.
Gebegüneyi yaklaşık 1050 metre yükseklikte bir
yayla. Sonbahar, orman ağaçlarının yanı sıra
ormanaltı bitki örtüsünü de göz alıcı renklere
boyuyor. Atlas'ın koyduğu adla "Belikliduvar",
vadinin hemen hemen ortalarına denk düşüyor. On
metreye yakın dik duvardan yosunlar ve ormanaltı
bitkileri de suyla birlikte akıyormuş hissi
uyandırıyor.
Vadide zaman zaman küçük kollara ayrılan su,
birleşip aynı gölcüğe dökülürken muhteşem
görüntüler yaratıyor. Saklıseki' bu ayrılış ve
yeniden birleşişin en güzel örneği. Gebe güneyi
Yaylası sonbahar renklerinin en görkemli
izlendiği noktalardan. Ormanaltı bitki örtüsünün
en baskın rengini yine eğreltiotları veriyor.
Soğuk suların uğultularla döküldüğü Şamı
Şelaleleri'nin her biri ayrı biçimde. Sonbaharda
da su, hatırı sayılır seviyenin altına inmiyor.
Sonbahar renklerinin hızlı değişimi en açık
biçimiyle yapraklara yansıyor.
Erfelek'in Abanoz Mahallesi'ndeki asma köprü
çelik halatlar üzerinde duruyor. Abanozluların
ürkütücü köprüden hayvanlarını geçirebilmek için
eşekle önden gitmesi gerekiyor. Erfelek, kendine
özgü lezzetiyle ve piştikten sonra iç kabuğundan
kolay ayrılan kestanesiyle ünlü. Olgunlaşan
kestaneler uzun sırıklarla ağaçlara çıkılarak
silkeleniyor.
Sarıkum
Deniz, orman ve göl bir aradadır. Çeşitli av
hayvanları vardır. Orman Genel Müdürlüğünce
Tabiatı Koruma Alanı ilan edilmiştir. İl
Merkezine 21 km.uzaklıktadır. Bitki örtüsünün
yanısıra çevrede görülen başlıca hayvan türleri;
karaca, yaban domuzu, çakal, tilki,
vaşak,gelincik ve vahşi yılkı atları gibi
memeliler; çok çeşitli ördek ve kaz türü
balıkçıllar; kuğu, toy, çulluk gibi kuş türleri
ile çeşitli sürüngen, kurbağa ile kefal gibi
balık türleri bu yöremizde bol miktarda
yaşamaktadır.
İnce Burun
Sinop'a gelen yerli ve yabancı turistlerin en
çok görmek istedikleri yerlerin başında,
Türkiye'nin en Kuzey ucu olan İnceburun
gelmektedir. Bozulmamış doğal kıyı yapısı ile,
Millî park niteliğindedir. İnceburun ve çevresi
geyik, sülün ve karaca koruma alanıdır.
|
|
Sinop, Sinop
ilçeleri, Sinop resimleri, sinop haberleri,
sinoplular, www.sinop, sinop gezi, sinop otel,
sinop turu, sinop fotoğrafları,Sinop, sinop
kültür, sinop tarihi, SİNOP, sinop turu, Batı
Karadeniz, Karadeniz tur, Karadeniz gezi, sinop
konaklama, Sinopi, Σινώπι ,
| |