RESİMLER
| |
|
|
| |

Yukardaki logoyu tıklayarak Bağımsız Karadeniz
Gazetesini okuyabilirsiniz.

Dünyanın tüm televizyonlarını Canlı seyretmek,
tüm gazeteleri tek bir sayfadan okuyabilmek için önemlilinkler.com
www.onemlilinkler.com
sitesini sık kullanılanlara ekleyin.
KARALAHANA DA YAZAR OLUN
Yazılarınızı yayınlamamız için bize
gönderebilirsiniz |
|
|
Sinop
arkeolojik tarih
Sinop arkeolojisi ile
ilgili yapılan çalışmaları iki kısma ayırarak
incelemek mümkündür. Bunlardan ilki Osmanlı
dönemi ve öncesinde Sinop'a gelen seyyahların
gördükleri eserler, diğeri de Cumhuriyet
döneminde yapılan kazılardır.

Sinop arkeolojisi hakkında ilk yazılı kaynak
Strabon' dur. Yazar, kentin kurulduğu kıstağın
iki yanında iç ve dış limanlar , duvarla çevrili
kale içinde ise gymnasium, agora ve direkli
caddelerden bahsetmektedir.
1817- 19 yıllarında Karadeniz sahillerini gezmiş
olan Ninas Bıjıkyan, kale arkeolojisi hakkında
değerli bilgiler vermektedir. 1840'larda Sinop
şehrini ve civarını detaylı bir incelemeyle
gezen Hamilton, ilk gerçekçi arkeolojik gözlemci
olmuştur. 20. Yüzyıl başında Sinop'ta
incelemeler yapan Robinson'un yayımladığı
makaleler ise şehrin arkeolojisinin olduğu
kadar, antikçağ tarihi ve kültürü hakkında da
elimizdeki en detaylı kaynaktır.
Sinop'ta yapılan arkeolojik kazılar ise Türk
Tarih Kurumu adına yapılmıştır. Bu kazılara
Ekrem AKURGAL ve Afif ERZEN başkanlık etmişler,
ayrıca Ludvig BODDE de çalışmalara katılmıştır.
Bu kazılarla Demirciköy höyüğü sondajlarında ilk
tunç çağından kalan katmanlar ele geçmiştir.
Bunun dışında Boyabat ve Durağan'da bulunan kaya
mezarları belli bir Frig-Paphlagonia mezar
tipinin örnekleridir. Bunlar hakkında sayısız
yayın yapılmıştır. Sütunlu alınlık cepheleriyle
ve revaklarıyla giriş bölümleriyle ortaya çıkan
bu mezarların kaya içine oyulmuş mezar odaları
tonozlu ve ölü sedirlidir. Cephelerinde insan-
aslan mücadelesi, (Direklikaya- Terelek) kadın (Terelek)
gibi sahnelerin olduğu bu mezarların sade bir
örneği de Durağan- Ambarkaya mezarıdır.
Etkileyici bir cephe veren bu mezarların
figürlenmelerinde Anadolu ve Grek kaynaklı
semboller birlikte görülür. Aslan mücadelesi ya
da Kybele'den getirilen kadın figürlerinde
olduğu gibi , ahşap malzemenin taşa geçmiş
örnekleri olan söz konusu olan mezarlar İ.Ö. V-
İ.S. II. Yüzyıllar arasına tarihlenirler. Bu
arada Boyabat'ın kuzeyinde Dogurga kaya
kabartması da çok tahrip olmakla birlikte bir
insan vücudunu tasvir etmektedir.
Kaya mezarlarından kazılara dönülürse, bu
kazıların amacı Yunan kolonizasyonunun
başlangıcı ve amacını saptamak, Kimmer, Frig,
Hitit ve Yunan öncesi kültlerinin izlerini
bulmak, arkaik gelişimin çeşitli periyotlarının
sonuçlarını araştırmaktı. Bu kazılarda, Sinop'un
devamlı yerleşim merkezi olması özgün bir
katmanın bulunmasını imkansızlaştırmıştır.
Kazılarda günümüzde sergilenmekte olan Serapis
tapınağının kalıntısı bulunmuştur.
Güneydoğusunda altarı olan yapının parçaları beş
grup halinde arkaik dönemden Roma dönemine kadar
tarihlenir . Buluntuların İ.Ö.IV. yüzyıldan
öteye gitmediği ve yapının Hellenistik dönemden
kaldığı belirtilmiştir. Ayrıca günümüzdeki
mezarlığın içi ve dışında yerleşmiş olan
nekropol büyük tahribata rağmen birçok mezar
steli , Yunan ve Roma dönemine ait aslan
kabartmaları vermiştir ki bunlar
Kastamonu-Ankara ve Sinop müzelerinde
sergilenmektedir. Tapınak kalıntısının güney
yönünde mozaik kalıntıları çıkmıştır. İ.Ö.IV.
yüzyıldan kaldığı sanılan bu mozaiklerin üstü
kazıdan sonra tekrar örtülmüştür ki bu parçalar
günümüzde Sinop Müzesi'nde bulunmaktadır.
Sinop'ta en büyük arkeolojik buluntu ve yapı ise
Balatlar yapı kompleksidir. Yapı Kompleksinin
çevresinde sokak aralarında pek az kısımları
koruna gelmiş yapı kalıntıları, şehrin bu
bölümünde Antikçağdan beri idari yapı
gruplarının olduğunu göstermektedir. Muhtemelen
Mithridatlar dönemi idari yapıları belki sarayı
aynı alanda yer almaktaydı. Roma döneminde de
kullanılan alanda en iyi koruna gelen yapı
kompleksi Bizans dönemine aittir. VI. Yüzyılda
yapıldığı sanılmaktadır. Haçvari planlı bir ana
mekan ve önünde avlu benzeri yapı kalıntısı
bulunan kompleks içinde fieskolu (duvar resimli)
geç devir şapeli (küçük kilise) bulunmaktadır.
Şahıs mülkiyetinde bulunmakta olan yapı grubu
2000 yılında kamulaştırılmıştır.
Sinop'ta darp edilen sikkelerde yunus balığı
üzerinde kartal, gemi pruvası, tanrı ve tanrıça
figürlerinin yanı sıra Roma döneminde arkaik bir
Dionysos tasviri dikkat çekicidir. Bu geç
dönemde arkaizme dönüş paganizmin
Hıristiyanlıktan daha köklü bir din olduğunu
kanıtlamak için yapılmıştır. Söz konusu
arkeolojik malzeme, 1941'de Pervane
Medresesi'nde açılıp, 1970'de kendi binasına
taşınan Sinop Müzesi'nde sergilenir.
|
|
Sinop, Sinop
ilçeleri, Sinop resimleri, sinop haberleri,
sinoplular, www.sinop, sinop gezi, sinop otel,
sinop turu, sinop fotoğrafları,Sinop, sinop
kültür, sinop tarihi, SİNOP, sinop turu, Batı
Karadeniz, Karadeniz tur, Karadeniz gezi, sinop
konaklama, Sinopi, Σινώπι ,
| |