Batum
Batum
(Gürcüce-Lazca: ბათუმი Batumi), Gürcistan'ın
Karadeniz kıyısında, Acara Özerk Cumhuriyeti'nin
yönetim merkezi olan liman kenti. Nüfusu
121.806’dır (2002). Turizm merkezi olan Batum'un
yaz aylarında bu nüfus 400.000'i bulmaktadır.
Batum, Transkafkasya Demiryolu’nun ve Bakü
petrol boru hattının son bulduğu önemli liman ve
ticaret merkezidir. Türkiye sınırına 20
kilometre uzaklıktadır ve subtropikal iklimin
olduğu bölgede bol meyve ve çay yetişir. Petrol
rafinerisi ve gemi yapımcılığıyla da
tanınmıştır. Türkiye’yi karayoluyla Gürcistan
ile Azerbaycan’a ve Orta Asya cumhuriyetlerine
bağlayan Sarp Sınır Kapısı Batum’a açılır.
Batum Limanı, 1881
|
Batum limanı, 2008
|
Batum kıyıları
|
Kentin merkezinden bir
görünüm
|
Batum Tarihi
Batum’un eski
Yunan kolonisi olarak Batis adıyla kurulduğunu
sanılır. Kent, ortaçağa değin Gürcü
krallıklarının ve prensliklerinin yönetimlerinde
kaldı. 16. yüzyılda Osmanlılar tarafından
fethedildi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda
Çarlık Rusya’nın eline geçti. Ayastefanos ve
Berlin antlaşmalarıyla şehir Rusya’ya bırakıldı.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rusya’nın
bölgeden çekilmesiyle şehir Brest-Litovsk
Antlaşması uyarınca Osmanlı Devleti’ne geri
verildi ve bağımsız bir sancak merkezi oldu.
Mondros Mütarekesi uyarınca önce İngilizlere,
sonra Gürcülere bırakıldı. 1918 yılında kurulan
Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti sınırları [1]
içinde kaldı. Misak-ı Milli sınırları içerisinde
sayıldığı için, Akif Sümer, Ahmet Fevzi Erdem,
Ali Rıza Acara, İmamzade Edip Dinç ve Hahutzade
Ahmet Nuri Efendi, Birinci Dönem Türkiye Büyük
Millet Meclisi’ne Batum milletvekilleri olarak
katıldılar. Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti
sınırları içinde kalan Artvin ve Ardahan geri
alınırken, 7 Mart 1921'de Batum da işgalden
kurtarılmasına rağmen, 16 Mart 1921 tarihinde
imzalanan Moskova Antlaşması gereğince Bolşevik
ordularının ele geçirdiği Gürcistan’a bırakıldı.
Kent, 16 Temmuz 1921'de kurulan Acara Özerk
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin yönetim merkezi
oldu. Moskova Antlaşması'nın teyidini sağlayan
Kars Antlaşması sonucunda Sovyet Gürcistan'ına
bırakılması onandı. Gürcistan’ın 1991’de
bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Acara özerk
cumhuriyeti yönetiminin başına Aslan Abaşidze
geldi ve Batum’da ikamet ederek bölgeyi bir
diktatör olarak yönetti. Mayıs 2004’te Abaşidze
iktidarı, merkezi yönetimin desteğindeki halk
hareketiyle son buldu.
Batum Ulaşım
Türkiye’de
yaptığı havalimanlarıyla tanına TAV’ın yeniden
inşa ettiği uluslararası Batum Havalimanı 2007
yılında açıldı. Batum, Mahincauri istasyonundan
başlayan demiryoluyla da Tiflis’e bağlanır. Sarp
Sınır Kapısı’ndan Gürcistan’a açılan karayolu
Batum kentinden geçer.THY 2008 yılından itibaren
İstanbul-Batum uçuşlarını başlatmıştır.Türkiye
vatandaşları pasaport ve vize aranmaksızın Batum
havaalanına inerek Hopa ilçesine
gelebilmektedirler. THY'nin İstanbul Batum
İstanbul seferleri 29 Mayıs 2007 tarihinde
başlamış olup haftada üç sefer ( Salı, Perşembe,
Cumartesi) karşılıklı olarak icra edilmektedir.
TR – BATUM seferleri dış hat özelliği
taşıdığından yolcu işlemleri DIŞ HATLAR
terminalinden ve dış hat prosedürler
doğrultusunda yapılacaktır.Rezervasyon ve
ayrıntılı bilgi için THY Rezervasyon ( 4440849)
ve Satış ofislerine başvurunuz.

Batum gezi
rehberi
“Çok kolaymış”
dedi İstanbul’dan gelen şık giyimli kadın,
gümrük kapısından Gürcistan’a adım atarken.
Tıpkı, Artvin’in sınır ilçesi Hopa’dan 15
dakikalık yolla Sarp Sınır Kapısı’na gelip, hepi
topu 10 dakika süren pasaport işlemlerinden
sonra vize ücretini ödeyerek Gürcistan’a giren
bizler gibi... Doğu Karadeniz’in en uzak ve en
sürpriz dolu köşesi Artvin’den Batum’a giriş
yapanları, açık hava terminali işlevi gören
geniş bir meydan karşılıyor ilkin. Buradan
kalkan dolmuş ve taksiler ise yaklaşık yarım
saatte Batum’a ulaşıyor. Türkçe bilen şoförlerle
fiyatta anlaşarak, kapsamlı bir şehir turu
yapmak da mümkün. Üstelik yol boyu ücretsiz
rehberlik hizmeti cabası. Üç asır boyunca
Osmanlı kültürüyle yoğrulan Kafkas ülkelerinin
giriş kapısı Batum, tüm sürprizleriyle bizi
bekliyor...

Gürcistan haritası
SOVYET RUSYA’NIN MİRASI
Kafkas Dağları’nın görkemli kıvrımları ile
Karadeniz’in sonsuz maviliği arasında Batum’a
uzanan asfalt yol, keyifli bir seyirlik. Sınır
kapısından başlayıp kilometrelerce uzayan Gonio
Plajları, Doğu Karadeniz’in en büyük kumsalı.
Çoruh Nehri’nin iki yakasındaki yamaçlara kurulu
çiftçi köyleri Ahalsopeli ve Adlia’yı, eski bir
taş köprü birleştirmiş. Adlia Köyü, köpek üretme
çiftlikleriyle ünlü. Yol üzerinde verilen
zorunlu molaların nedeni, inek sürüleri. Çoruh
Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü noktaya kurulan
Gonio ise, küçük bir sahil kasabası. Kasaba
sahilindeki Apsaros Kalesi, Roma döneminde
yapılmış. Bizans ve Arap egemenliğinde kalan
kale, 1478 tarihinde Osmanlılar tarafından
fethedilmiş. İsa’nın 12 havarisinden biri olan
Aziz Matthias’ın anıt mezarı ile Osmanlı hamam
ve mezarlığının görülebileceği kalenin içi;
kivi, mandalina ve palmiye ağaçlarıyla süslü bir
yürüyüş parkuru. Kale girişindeki tanıtım
levhasında, kaledeki arkeolojik kazılarda
bulunmuş Helenistik döneme ait altın at
heykelinin Batum Müzesi’nde sergilendiği yazılı.
Yolun devamı, Uluslararası Batum Havaalanı’nın
yanından geçerek şehir merkezine çıkıyor. Batum,
bir günde gezilemeyecek kadar büyük bir kent.
Sovyet Rusya döneminden kalma iki-üç katlı,
asırlık evleriyle Eski Batum, nostaljik bir Küba
esintisine sahip. Aslan, ejderha ve gerçeküstü
mitolojik yaratık figürleriyle bezenen yapılar,
Kafkasların sıradışı mimarisini temsil ediyor.
Yörenin karakteristik yapılarından biri olan 20.
yüzyıl tarihli Eski Postane Binası, kentin iki
merkez caddesi Baratashvili ve Abashidze’nin
kesiştiği noktada yükseliyor. Modern yapıların
sıralandığı sahil kesimindeki evlerde hakim
renk, beyaz. Sahildeki Batum Devlet Parkı, bir
binalar tarlasına benzeyen kentin ortasında
yemyeşil bir ada gibi. Kentte taçsız kral olarak
nitelenen şair İlya Çavçavadze ile Gürcü yazar
ve devlet adamlarının heykellerinin süslediği
park, uzun yürüyüş parkurları, plajları ve sahil
kahveleriyle dev bir gezi alanı. Parkın
bitişiğindeki Batum Üniversitesi ise Çarlık
Rusyası’nın mirası.
KARADENİZ’İN ANTALYASI BATUM
Çoruh Nehri’nin yüzyıllar boyunca taşıdığı
alüvyonlarla oluşmuş geniş ve verimli bir ova
üzerine kurulan Batum, eski bir liman kenti.
Gürcü, Ermeni, Rus, Azeri, Acar, Osetyalı,
Abhaza ve diğer etnik grupların oluşturduğu 4.5
milyon nüfuslu bir kültür mozaiği olan
Gürcistan’ın üç özerk bölgesinden Acara’nın da
başkenti aynı zamanda.
150 bin nüfuslu kentte, Müslüman ve
Hıristiyanlar neredeyse yarı yarıya. Sovyetler
Birliği döneminde Rusya’nın Antalyası olan
kentin tarihi, 3 bin yıl önceye dayanıyor. Yerel
kaynaklarda ise 1.8 milyon yıl önce bu
topraklardan göç eden kavimlerin Avrupalıların
ataları olduğu rivayet ediliyor. Gürcüce ise 2
bin yıllık alfabesiyle dünyanın yaşayan en eski
özgün dillerinden. Tarih boyunca Roma, Bizans,
Arap, Rus, Türk, Ermeni, Azeri ve Kafkas
halklarının kültürleriyle yoğrulan Batum, Sovyet
Rusya döneminin önemli siyaset ve edebiyat
adamlarını yetiştirmiş. 1990 yılında Rusya’dan
ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Gürcistan
sınırlarında kalan kentte uzun bir aradan sonra
yeniden başlayan huzur ortamı, sosyo-ekonomik
olarak kıpırdanmasını ve turizme yelken açmasını
sağlamış. Türkiye ile geliştirilen iyi
ilişkiler, sınır geçişlerini kolaylaştırmış.
Liman ticaretinin canlanmasıyla başlayan
kalkınma hamlesi, Sovyet döneminden kalma
yapıların restorasyonuyla sürmüş. Günümüzde
şehir merkezindeki yüksek yapılar, genellikle
kamu binaları veya otellere ait. Batum’da yılda
565 bin yolcuya hizmet vermesi planlanan
Uluslararası Havalimanı’nın temelleri ise yakın
zamanda atıldı. İnşaatını bir Türk firmasının
üstlenmesi, iki ülke arasındaki dostluk
ilişkilerinin ne kadar sıkı olduğunun da bir
göstergesi...
BATUM'DA
KAHVE, MANOLYA, AKORDEON...
Dağ ile deniz arasına kurulmuş kentlerin doğal
cazibesini taşıyan Batum’u tanımanın en iyi
yolu, geniş bulvar ve caddeler boyunca uzun
yürüyüşler yapmak. Sovyet Rusya döneminde ünü
dünyaya yayılan Batum Yunus Gösteri Merkezi,
Botanik Parkı, Akvaryum, Virgin Mary Kilisesi
ile Sanat ve Etnografya müzeleri kentin
görülmeye değer yerleri arasında.
Batum’un yamaçlarını, parklarını, kırlarını bir
cennet bahçesine çeviren manolya çiçekleri,
kentin sembolü. Parfümden ilaç ve temizlik
sanayine kadar pek çok alanda kullanılan manolya
çiçeğinin yanı sıra; kahve kültürüyle de ünlü
Batum. Hemen her köşe başında bir kahvehane,
kahve ve aksesuvar satan dükkân ya da atölyeye
rastlamak zor değil kentte. Batum halkı için,
kış ayları dışında yılın üç mevsimi, kapı
önlerinde, sokaklarda ve kahvehanelerde,
Karadeniz rüzgârları eşliğinde uzun kahve
sohbetleri yapmak yaşamın önemli bir parçası.
Aromatik olanlardan ‘hot black’e kadar tat, koku
ve sertlik derecelerine göre onlarca çeşide
ayrılan Batum kahvelerinin, sihirli bir zindelik
verdiği inanışı hakim. Kentin turistik merkezi
olan Batum Limanı, yıl boyu kahve tiryakileri,
sokak müzisyenleri, şairler ve balıkçılarla
şenleniyor. Rıhtımda, sokak aralarında ya da
kentin herhangi bir köşesinde kulaklarınıza
mutlaka çalınacak akordeon tınıları ise size
eski bir Kafkas masalı gibi gelecek ve o işte an
Batum’u sevdiğinizi anlayacaksınız, tıpkı bizler
gibi... (Yazı:Yüksel
Altıntop)
Batum
Konulu diğer Linkler
Kafkasya'nın sahil kenti:
Batum
Gürcistan'In başkenti Tiblis (Tbilisi - თბილისი)
fotoları
Batumi (IN
ENGLISH)