Gümüşhane Yaylaları

Unutulan geleneklerimizden biri de yayla
göçleridir. Kültürümüzde köklü bir yere sahip
olan yayla göçleri artık çok az yaşanır oldu.
Geçmişte kulak, yaylak, mezra, oba diye
adlandırılan yöre isimleri de unutuldu. İlimiz
genelinde pek çok köyümüz yazın yaylaya, kışın
köye dönerlerdi. Bunun için yayla kelimesinin
türkülerimizde, destanlarımızda büyük yeri
vardır.
Mayıs-Haziran aylarında köylü toplanarak yaylaya
göç gününü kararlaştırır, bir hafta öncesinden
göç hazırlıklarına başlanırdı. Göç gününün
akşamında lüzumlu olacak kap kacak hazırlanır,
denkler tutulur, sabahın erken saatlerinde köyde
heyecanlı bir hareketlilik başlardı. Atini,
katırını yükleyen, hayvanlarını önüne katan
tutardı yaylanın yolunu. Yaşlısından çocuğuna
varana kadar herkes bu günü büyük bir heyecanla
beklerdi. 3-5 km'lik yayla yolculuğunda
bayramlık elbiselerini giymiş, allı pullu genç
kızların hep bir ağızdan söyledikleri türkülere,
özene bezene süslenmiş ineklerin, koyunların,
kuzuların zil sesleri eşlik ederdi. Bu, kışın
sıkıcı günlerinden, kurtulan insanımızın doğa
ile, sevgilisi ile kucaklaşması idi. Yani özleme
yolculuktu. Şimdilerde göçlerin şekli de amacı
da, yönü de değişiverdi. Artık umuda göçler
başladı. Sonunda ayrılık var, hüzün var,
gariplik var.
Yaylaya varıldı mı hayvanların selameti, tatsız
olayların olmaması, insanların neşe ve mutluluk
içinde olması, kısaca yaylanın bereketli olması
için uğur getireceği inancı ile "Yayla anası"
tarafından "Yayla bozulur", şenlikler başlardı.
Bir yandan kuzusunu arayan koyunların
melemeleri, sevinçten böğüren boğalar, at
kişnemeleri; bir de buna çobanın yanık kaval
sesi karıştı mı insan kendini başka bir alemde
zannederdi.
Sonbahar aylarında soğukların bastırmasıyla
birlikte köylere dönüş için hazırlıklar başlar,
bu defa bereket dolu yükler hazırlanırdı. Artık
ne koyun, ne kuzu sesi kalırdı. O berrak
yıldızlı gecede yayla sessizliğe bürünürdü.
Yapılan yağlar, lorlar, peynirler yüklenir
atlara, katırlara, köyün tozlu yollarında uzun
bir konvoy oluştururdu. Böylece bir yayla
mevsimi daha geçer, köye dönülürdü. İlki 1993
yılında düzenlenen ve her yıl Ağustos ayında
tekrarlanan festivalde Gümüşhane'nin kendine
özgü kuşburnu ve pestil ürünlerinin tanıtılması
ve ilin ekonomisine canlılık kazandırılması
yanında ilin kültürel ve turizm değerlerinin
tanıtımı amaç edinilmiştir. Festival süresince
halkın eğlenmesine ve dinlenmesine katkı
sağlamak amacıyla yerel imkanlarla profesyonel
sanatçılar getirtilerek şehir stadyumunda halka
ücretsiz konser verilmekte, şehrin çeşitli
yerlerinde folklor gösterileri sunulmaktadır.
Bütün bunların yanında program süresince
festivale iştirak edenlere yine ücretsiz olarak
tarihi ve turistik değerlerimiz
gezdirilmektedir.
 |