Giresun

Fındık toplayan köylüler, Giresun1936
Giresun, Gireson, Kerason
coğ. Doğu
Karadeniz sahilinde, doğusunda Tonya, Vakfıkebir, Torul, Şiran, güneyinde
Erzincan Refahiye, güneybatıda Sivas Suşehri ve Ko-yulhisar, batısında Ordu
Mesudiye ve merkez ilçeleriyle çevrili ilçe ve ilçe merkezi kent adı (40° 55'
0N, 38° 23' 60E, yükseklik 78 m)
Coğrafya:
İl toprakları’nın % 92,4’ü dağlık olup, Giresun Dağları kıyıya koşut sırlanmış
Canik dağları’nın doğuya doğru uzantısıdır.
Giresun’da bulunan önemli
yükseltiler:
Doğuda: Gavur (Balaban)
Dağları arasındaki Abbas Musa (3.331 m), Gavur Dağı (3.248 m), Küçükkor (3.044
m), Cankurtaran (3. 278 m)
Batıda: Giresun
Şebinkarahisar arasında Eri-mez Dağ (2.701 m), Ordu, Sivas ve Giresun il
sınırlarının birleşme noktasında bulunan Karagöl dağları üzerinde Karataş (3.107
m), Kırkkızlar (3.025 m), Bektaş yaylası yakın-larında Yürücek (2.313 m)
Yaylalar:
Yaylalık alanlar doğuda Karagöle dağlarından batıya doğru ardı ardına uzan-makta
olup başlıcaları: Kulakkaya, Tamzara, Tamdere, Karagöl, Sağrak, Kümbet, Bektaş
Akarsular:
Kelkit, Harşit, Özlüce, Yağlıdere, Aksu, Pazarsuyu
Tarım ve hayvancılık:
Dünyanın en kaliteli fındığının yetiştirildiği Giresun’da, kıyılık alnlarda
başta mısır, iç bölgelerde ise buğday ve arpa gibi tahıllar, baklagiller,
patates olmak üzere çeşitli sebze ve meyve üretimi yapılmakta, fındık ziraati
yapılama-yan iç bölgelerde hayvancılık önemli bir ge-çim kaynağı olarak
sürdürülmektedir.
Giresun’un Küçüklü köyü,
Eriklimanı, Espiye ilçesinde Zefre, Kulak, Tirebolu’ya bağlı yeni Mahalle
köylerinde küçük çaplı kıyı balıkçılığı yapılmaktadır.
Terminoloji:
Keresύn BR 50/ 68; K’eresi°n BR 51/ 63 (Araklı)
1933 yılında Şeninkarahisar
ev Alucra ilçe statüsü kazanarak Giresun’a bağlanmıştır
Nüfus:
1515 yılında burada 31 Müslüman evine karşılık 221 Hristiyan evi bulunmakta-dır
(Tayyip Gökbilgin, BTTK, 26 (1962), 330-33)
1871 Trabzon sancağı’na bağlı
Gireson ka-zası nüfusu 8.637 (İslam 6.115, Rum 2.297, Ermeni 225)
Sotiriadis’e göre 1912
yılında Giresun kazası’nda 92.003 kişi yaşamakta ve bu nü-fusun % 48’i (44.214)
Rum Ortodoks’tu NAK 208.
(2000) 524.010
(1997) 460.805
(1990) 499.087
(1985) 502.151
(1980) 480.083
(1975) 463.587
(1970) 451.679
(1965) 428.015
(1960) 381.453
(1955) 334.297
(1950) 299.555
(1945) 283.626
(1940) 279.236
(1935) 260.154
(1927) 165.033
İlçeler
(15)
Alucra
Bulancak
Çamoluk
Çanakçı
Dereli
Doğankent
Espiye
Eynesil
Görele
Güce
Keşap
Piraziz
Şebinkarahisar
Tirebolu
Yağlıdere
Belediyeler:
Aydındere
Kırıklı
Giresun
Alucra
Bulancak
Çamoluk
Çanakçı
Dereli
Doğankent
Espiye
Eynesil
Görele
Güce
Keşap
Piraziz
Şebinkarahisar
Tirebolu
Yağlıdere
Aydınlar (Görele)
Bozat (Piraziz)
Çaldağ (Merkez) kuruluş 1993
Mahalleleri: Fatih, Gedikli,
Melikli, Osmani-ye, Yahyalı
nüfus:
2000 3.044
1997 2.625
1990 2.781
Çavuşlu (Görele)
Duroğlu (Merkez)
Mahalleleri: Homurlu
mahallesi, Konacık mahallesi
nüfus:
2000 2.202
1997 1.626
İnişdibi (Merkez) kuruluş
1999
Mahalleleri: Çimşir, Merkez,
Sultaniye
nüfus:
2000 2.193
1997 2.066
Karabörk (Çanakçı)
Karabulduk (Keşap)
Kovanlık (Bulancak)
Köprübaşı (Görele)
Ören (Eynesil)
Soğukpınar (Espiye)
Üçtepe (Yağlıdere)
Yavuzkemal (Dereli)
Yenice (Çamoluk)
Merkez ilçesine bağlı köyler
(54)
|
Köy adı |
nüfus |
İlçe (km) |
|
Akçalı |
280 |
25 |
|
Akıncı |
161 |
12 |
|
Akköy |
399 |
12 |
|
Alınca |
546 |
6 |
|
Ambaralan |
167 |
22 |
|
Aydınlar |
382 |
5 |
|
Barça |
1.099 |
13 |
|
Barçaçakırlı |
364 |
20 |
|
Bayazıt |
240 |
5 |
|
Boztekke |
1.274 |
8 |
|
Burhaniye |
291 |
17 |
|
Camili |
723 |
8 |
|
Çağlayan |
236 |
22 |
|
Çamlık |
239 |
20 |
|
Çandır |
464 |
14 |
|
Çandırçalış |
250 |
8 |
|
Çavuşoğlu |
333 |
10 |
|
Çaykara |
999 |
8 |
|
Çiçekli |
185 |
12 |
|
Çukurköy |
253 |
10 |
|
Darıkoy |
362 |
8 |
|
Demirci |
362 |
20 |
|
Ergence |
172 |
13 |
|
Eriklimanı |
1.987 |
5 |
|
Esentepe |
|
|
|
Evrenköy |
218 |
11 |
|
Güney |
195 |
28 |
|
Gürköy |
382 |
13 |
|
Güveç |
545 |
10 |
|
Hamidiye |
235 |
18 |
|
Hisargeriş |
302 |
15 |
|
İncegeriş |
177 |
25 |
|
Karaali |
178 |
25 |
|
Kemaliye |
549 |
15 |
|
Küçükköy |
697 |
5 |
|
Lapa |
541 |
15 |
|
Mesudiye |
515 |
20 |
|
Okçu |
612 |
23 |
|
Orhaniye |
536 |
13 |
|
Ortaköy |
142 |
10 |
|
Pınarçukuru |
408 |
25 |
|
Sarvan |
486 |
12 |
|
Sayca |
873 |
13 |
|
Seyitköy |
321 |
10 |
|
Sıvacı |
196 |
18 |
|
Tekke |
614 |
28 |
|
Uzgur |
518 |
3 |
|
Uzkara |
189 |
14 |
|
Ülper |
568 |
13 |
|
Yağmurca |
491 |
14 |
|
Yaykınlık |
201 |
13 |
|
Yazlık |
203 |
18 |
|
Yenicehisar |
498 |
21 |
|
Yukarıalınlı |
330 |
10
|
Tarih:
Hitit döneminde ve sonrasında bölge-nin etnik ve demografik yapısı hakkında
ay-rıntılı bilgilere sahip değiliz. Karadeniz’de ilk demografik değişikliğe yola
açan Kimmer is-tilası’nın Giresun’u ne derecede etkilediği de muammadır.
MÖ 7 yüzyılda Kerasus,
Kotyora, Tripolis gibi Yunan kolonilerinin kurulduğunu ve Anabasis’ten (MÖ 400)
Tirebolu ile Giresun arasında Mossinoik adlı kabilenin bölgedeki varlığını
bilmekteyiz.
Ksenophon, antik Kerasus
şehrinin Kolh topraklarında kurulduğunu bildirmekle be-raber, Trabzon şehri
etrafında yaşayan yerli halkı Kolh olarak nitelemesine rağmen, Gi-resun
civarında yaşayan halk için bu adı kullanmamıştır. Med egemenliği, Pontus ve
Roma İmparatorluğu döneminde bölgede ciddi demografik değişikliklerin olduğuna
dair net bir kanıt yoktur.
Giresun’un Trabzon
İmparatorluğu’nun ikinci büyük şehri olduğu dönemde ise Çep-ni adlı Türkmen
klanının ilin güney doğu-sundaki dağlık bölgeye yerleştiğini Panare-tos’un
notlarından bilmekteyiz.
Osmanlı hatta Selçuklu
döneminde Gire-sun’un yerlisi olan Hristiyanların yok olduğu görülmektedir.
Bölgeyi ziyaret eden Kudüs patriği Dositheos, 1681 yılında şehirde hiç Hristiyan
olmadığını belirtmektedir:
“Amastris’te (Amasra) çok
kiliseler ve çan kuleleri var ama hiç Hristiyan yok... Tieion, Kromne ve Kotyora
(Ordu) ıssız... Kera-sus’ta bir kaç Hristiyan var, Tripolis’te de
öyle,Tripolis kalesinde hiç Hristiyan yok” NAK 208.
Bölgenin yerli halkının
göç ettiğine ya da katledildiğine dair hiç bir bulgu olmaması, topluca İslam’a
geçtiklerini akla getirmek-tedir. 20. yüzyılın başında şehirde bulunan dikkate
değer sayıda Hristiyan 18. yüzyıl-dan itibaren, özellikle Tanzimat fermanı
sonrasında başka yerlerden gelen göçmen-lerdi.
Geçmişte Quirissonda,
Cirisonda, Guiri-sonda, Chirizonda, Chressona, Crixonda, Kerasus, Kerasunda
adlarıyla anılan şehri Bıjışkyan (1817) yılında çıktığı Karadeniz gezisinde
şöyle tanımlamıştı:
“Giresun şehri, Ordu'ya 46
mil mesafededi. Arrianos'a göre bu şehri önce Sinoplular yapmış ve halktan vergi
alırlamış. Kale, bilahare, denize yakın bir tepenin üzerinde iki kayanın arasına
Mithridates'in oğlu Far-nas tarafından inşa ve tamir edilmiş olup kendi adı ile
Farnikas olarak adlandırılmıştır. Kayanın üzerinde yıkılmış bir kale vardır ki
bunu Trabzon kralları yapmışlardı. Giresun-un eski devirde faal bir ticaret
merkezi olmadığı sikkesindeki alametten anlaşılmak-tadır. Filvaki, sikkenin bir
yüzünde sağ elin-de bir mendil solunda da bir çoban değneği olduğu halde ayakta
durmuş bir keçi adamı (faune), diğer yüzünde de Markus Aureli-us'un başı vardır
ki bu, şehrin halkının an-cak odun ve koyun ticaretiyle meşgul oldu-ğunu
gösterir. Şehirde çok kiraz yetiştiği için ona bu ad verilmiştir. Ammianos'a
göre Romalılar Giresun'u zapt ettikten sonra ilk olarak Lukullus Roma'ya kiraz
fidanları götürmüş ve bu meyve Avrupa'da yayıldık-tan sonra yüzyirmi sene sonra
İngiltere'ye de götürülmüştür” PMN 78.
Şehrin adının kaynağına
dair diğer söy-lenceyi ise Evliya Çelebi kaydetmiştir:
“(Giresun) Kale
Osmanlılarca kuşatılınca, Fatih Sultan Mehmet’in Mahmut Paşa’ya ‘Bu gece kaleye
giresin’ buyrupundan, kalenin adı Giresun olmuştur” YU 3116.
Kiraz ve Evliya’nın
etimolojileri gerçekçi değildir. Antik Yunanca keras “boynuz” ke-limesi (Bk.
Kerasus), Giresun burnu’nu nitelemek için kullanılmış olabir. Bunun ya-nısıra
Vakfıkebir ilçesinde de köy adı olarak kullanılan Kireşon (<? Kire + şon “kar”)
ve Şırnakta Keresan/Kereşan kelimeleri de kö-ken teorilerinde gözden
kaçırılmamalıdır. Yine de şehrin antik çağ Yunan kolonisi olduğu göze
alındığında (Bk EK) Cerossus, Caresus toponimleri bir isim geleneğine işa-ret
etmektedir.
Giresun burnu denizin
içine doğru 1,000 m kadar sokulmuştur, en yüksek nok-tası kuzeydoğu köşesi olup
129 m dir. Antik Kerasus burunun batı yamacında kurul-muştur, ana liman ise
doğudakinden daha küçük olmakla beraber batıda yer alıyordu.
Bıjışkyan’a dönersek: “Giresun’un,
biri doğu tarafında Demirkapı limanı, diğeri de batıda Lona limanı denilen iki
limanı vardır fakat ikisi de kışın emniyetli yerler değildir” PMN 78.
Burnun 500 m
kuzeydoğusundaki sığlık-ta Palamut (Palamida) kayalıkları adı veri-len bir
sığlık vardır. Strabo Azak Denizi’nden gelen palamutların bu bölgede
yakalandığını belirtmiştir (Strabo, Geography, XII, iii, 19)
Bıjışkyan’ın yorumunun
aksine MS 7. ve 8. yüzyıllarda Giresun’da Roma İmparator-luğuna ait resmi bir
ticaret bürosu bulun-maktaydı (George Theophylakos, Kommer-kiarios of Lazia,
Trebizond and Kerasus, in the period 685-95, no. 55. I. 4373).
Roma şehri olan Kerasus
kendi sikkele-rini basmaya devam etmiştir. Roma’lı ko-mutan Lukullus’un Pontus
krallığının ordu-sunu yendikten sonra, şehre girdiğinde, kiraz meyvesini ilk
defa burada gördüğüi söylentisi şehrin adının kökeninin açıklan-masında kabul
edilen tek teori olmakla bir-likte (Ammianus Marcellinus, History, XXII, iii,
16) Don ve Patricia Brothwell’in Food ve Antiquity adlı kitabında (Londra, 1969)
Lu-kullus’un Giresun’da kirazla tanıştığı dönem-de İtalya’da zaten kirazın
bilindiği yazılmak-ta ve bu teoriyi çürütmektedir.
Clajivo, 1404 yılında
Giresun’un deniz kenarında kurulmuş, meyve bahçeleriyle kaplı ve etrafı surlarla
çevrili korunaklı bir şehir olduğundan bahseder (Clajivo, 109).
Giresun kalesi
Osmanlı’nın Trabzon İm-paratorluğu’nu yıkması ertesinde el değiştirmiş, Çepni
Türkmenlerinin garnizonu ola-rak kullanılmaya başlanmıştır.
|
Kronolojik tarihçe |
|
MÖ 1460-1200: Hitit kaynaklarında
b-atıda Giresun, güneyde Erzurum ve Er-zincan’ın kuzeyi ve doğuda
Trabzon’un bir bölümünü alan bölge, Azzi ülkesi olarak tanımlanmakta ve
Azzi ülkesi Hitit İmp-aratorluğu’na bağlı vasal bir devlet olarak
bilinmektedir.
MÖ 1200: Orta Avrupa, Trakya ve
Boğazlar yoluyla Anadolu’ya başta Frigler olmak üzere denizci kavimlerin
yerleşmesi. Yunan kaynaklarında Moski adı verilen böl-ge halkının bu
kavimlerden birimi yoksa bir Kafkas klanı mı olduğu tartışmalıdır.
MÖ 7- 6. yüzyıl: Milet’ten gelen
Yu-nanlıların, Doğu Karadeniz’e yerleşerek, aralarında Giresun’un da
bulunduğu kolo-nileri kurmaları. Plinius’un tüm Karade-niz’de 90 olarak
verdiği bu kolonilerin ço-ğu emporion (yükleme iskelesi) özelliğin-de
olup gerçek anlamda Poli olamamıştır.
MÖ 546-332: Pers kralı II.
Kiros, Lidya Kralı Kroissos’u yenip Anadolu’da Pers e-gemenliğini
başlatıp, ülkeyi küçük yönetim birimleri olan şatraplıklara bölmesi.
Gire-sun bu dönemde doğuda Skidises (Rize dağları), güneydoğuda Lykos
(Kelkit) ile batıda İris (Yeşilırmak) arasında bulunan şatraplıkta yer
almaktaydı.
MÖ 323-301: Büyük İskender’in
Pers Krallığını yıkmasının ardından, Giresun’un-da Anadolu’nun diğer
yöreleri gibi, diadok denilen İskender’in komutanları arasında
paylaştırılması.
MÖ 301-66: Pontos Krallığı dönemi
MÖ 66- MS 1204: Roma ve Doğu
Ro-ma (Bizans) egemenliği
MS 1204: Komnenosların Trabzon’da
İmparatorluklarını ilan etmesi ve Gire-sun’un imparatorluğun ikinci
büyük kenti olması.
MS 1348: Cenevizlilerin kent
merkezini yağmalaması
MS 1381: Hacı Emiroğlu Süleyman
Bey’in Giresun şehir merkezini ele geçir-mesi
MS 1398: Yıldırım Beyazıd’ın
bölgeyi Osmanlı topraklarına bağlaması
MS 1402: Timur’un bölgedeki
Osmanlı hakimiyetine son vermesi
MS 1461: Fatih Sultan Mehmet’in
Karadeniz seferi. Trabzon İmparatorluğu ve yerel beyliklerin yıkılarak
bölgenin Osmanlı egemenliğine girmesi.
|
Kaynak: Özhan Öztürk.
Karadeniz Ansiklopedik
Sözlük.İstanbul. 2005. ISBN: 975-6121-00-9.
*Yazarın izniyle Kısaltılarak
aktarılmıştır. Tüm yasal hakları saklıdır ve kaynak gösterilmeden alıntı
yapılamaz.
Y
|