|
|
|
Espiye yöresel mutfak

GİRESUN YÖRESİ YÖRESEL YEMEKLERİ - YEMEK TARİFLERİ
ISIRGAN PÜRESİ:
Malzeme:
750 gr. Isırgan Otu,
1.5 bardak mısır unu veya buğday unu,
8 sap pezik yaprağı,
10-15 kök yeşil nane,
2 baş sarımsak ve yeteri kadar tuz.
Isırgan ve pezik (şeker pancarı yaprağına benzer) yıkandıktan
sonra bir tencere suya tuz eklenerek haşlanır. Bir iki taşım
kaynadıktan sonra üzerine yavaş yavaş un serpilerek
karıştırılır. Ağzı kapatılarak eriyinceye kadar pişirilir. Sonra
tel süzgeçten geçirilerek püre durumuna getirilir. Yaklaşık 15
dak. pişirildikten sonra servis tabağına konur. Daha önceden
ayrı bir kapta kavrulmuş olan sarımsak, nane karışımı üzerinde
gezdirilerek servise hazır hale gelir.
MISIR YARMASI:
Malzeme:
1 Kg. el değirmeninde çekilmiş mısır,
1 demet maydonoz,
5 baş kuru soğan,
1 çay kaşığı karabiber,
2 çorba kaşığı margarin,
1 Kg. Karalahana ve yeteri kadar tuz.
Çekilmiş mısır içine su konulmuş tencerede bir müddet pişirilir.
Suyunu çekmesi beklenir. İnce doğranmış soğan, karabiber,
maydonoz ve tuz eklenerek karıştırılır. Yağın yarısı eritilip
ilave edilir.
Hazırlanan iç; ayıklanmış, haşlanmış karalahana yapraklarına
sarılıp tencereye dizilir. Üstüne yeteri kadar su ilave edilir
ve hafif ateşte pişirilir. İsteğe göre üzerine yoğurt da ilave
edilebilir.
HAMSİ BÖREĞİ:
Malzeme:
1.5 Kg. Hamsi,
3 su bardağı pirinç,
3/4 su bardağı zeytinyağı,
2 demet maydonoz,
3 baş kuru soğan,
1 tatlı kaşığı karabiber,
1 çorba kaşığı şeker,
1.5 bardak kuş üzümü,
1 avuç mısır unu ve su.
Hamsi ayıklanıp yıkanır ve kılçıkları çıkarılır. Pirinç
yumuşayıncaya kadar haşlanır ve suyu süzülür. Haşlanmış pirince
kıyılmış maydonoz, ince doğranmış soğan, karabiber, şeker, kuru
üzüm, tuz ve yağın 1/3'ü eklenerek karıştırılır.
Kalan yağın yarısı bir tepsiye konarak kızdırılır ve hamsilerin
yarısı una bulanarak tepsiye aralıksız dizilir. Hazırlanan
pirinçli karışım üzerine döşenir.
Kalan hamsiler pirinçli karışımın üzerine aralıksız dizilir.
Kalan yağ tepsinin üzerinde gezdirilir. Hazırlanan tepsi fırında
pişirilir.
HAMSİLİ MISIR EKMEĞİ:
Malzeme:
1 Kg. mısır unu,
0.5 Kg. hamsi,
1 çay kaşığı karabiber,
1 demet maydonoz,
5-6 sap yeşil nane ve yeteri kadar tuz.
Önceden yoğrulmuşi ve mayalanmış olan hamurun içine kılçığı
çıkarılmış, temizlenmiş hamsi ve ince kıyılmış maydonoz
eklenerek karıştırılır. Sac, ateşte iyice kızdırıldıktan sonra
üzeri yağlanır ve unlanır. Un pembeleşince, hazırlanmış olan
hamur yapıştırılır, elle üçgen biçimi verilir. Kızarınca
çevrilir ve ikinci yüzü de pişirilir, servis yapılır.
PEZİK (Pazı) MIHLAMASI:
Malzeme:
1 Kg. Pezik,
5 baş kuru soğan,
4 yumurta,
2 çorba kaşığı sade yağ.
Pezik yıknıp ayıklandıktan sonra, doğranıp haşlanır, süzgeçten
geçirilir. İnce doğranmış soğan yağda pembeleşinceye kadar
kavrulur. Üzerine haşlanmış pezik eklenerek karıştırılır. Tuz ve
biber atılır. Açılan çukura yumurtalar kırılır ve üstü
kapatılır. Yumurtalar pişinceye kadar yemek hafif ateşte
pişirilir.
BÖREĞİ:
Malzeme:
4 yumurta,
400 gr. un,
1 tatlı kaşığı tuz,
250 gr. deri veya kaşar peyniri,
1 demet maydonoz,
6 çorba kaşığı margarin veya tereyağı,
2 lt. kaynatılmış su (hamuru haşlamak için),
2 çorba kaşığı tuz,
2 lt. soğuk su (ayrı bir kapta).
Un bir tepsiye konup ortası havuz gibi açılır. Buraya 4 yumurta
ile içine bir tatlı kaşığı tuz ve bir fincan su koyarak
karıştırılıp yoğrulur. un karışımı 9 parçaya kesilir ve parçalar
üzerine bastırılarak yassılaştırıldıktan sonra üzeri bir nemli
bez ile örtülür. 10 dak. dinlendikten sonra hamurlar teker teker
oklava veya merdan ile açarak ocakta kaynamakta olan suya
atılır. 1 dak. haşlayıp diğer kaptaki soğuk suya atılır. Soğuk
sudan çıkarılan hamur, yağlanmış tepsiye serilir. Hamurların
döşenmesi sona erince küçük kare şeklinde kesilir. Eritilen yağ
üzerinde gezdirilir. Sonra orta ısıdaki fırında veya ocak
üzerinde pişirilip servis yapılır.
FINDIKLI BURMA BÖREĞİ:
Malzeme:
500 gr. un,
300 gr nişasta,
1 yumurta,
1.5 su bardağı süt,
1, 2 limon,
2 çorba kaşığı zeytinyağı,
1 çay kaşığı tuz,
300 gr. kavrulup çekilmiş fındık içi,
3 çorba kaşığı toz şeker,
4 çorba kaşığı tereyağı,
1 çay bardağı zeytinyağı.
Bir tepsiye un konularak ortası havuz gibi açılır. Bir yumurta,
1.5 su bardağı süt, 1 tatlı kaşığı limon suyu, 2 çorba kaşığı
zeytinyağı karıştırılarak yoğrulur. Hamur küçük küçük yapılıp,
bir tepsiye dizilir. Üzerine nemli bir bez örtülür. Hamur 15 dak.
dinlendikten sonra, tek tek oklava veya merdane ile nişasta
konularak mümkün olduğu kadar ince açılır. Açılan yufkanın
üzerine şekerli fındık içi serpilir, oklava ile sarılır. Oklava
çekilir, tepsiye yerleştirilir. Sonra yağ eritilerek dökülür.
Normal büyüklükte dilimler halinde kesilip, orta ısıdaki fırına
sürülür. Piştikten sonra servis yapılır, istenirse üzerine şurup
dökülür.
Doğu Karadeniz'in sahil şeridinde, kurulmuş bu şirin ilçemiz
yaylaları, fındığı ve kirazı ile ünlü. Denizin ve doğanın
nimetleriyle beslenen mutfağı da hayli zengin.
Uçakla İstanbul-Trabzon yolunu 1.5 saatte katediyoruz.
Trabzon'dan minübüsle Doğu'dan Batı'ya bir yolculuk yapacağız.
Sağımız çoğunlukla deniz, solumuz yerleşim yerleri ve fındıklık.
Gün ışığının çekildiği Karadeniz kıyıları uykuda gibi.
Akşamüstü saatleri, ancak trafik yok denecek kadar az.
Akçaabat’ın köftesi, Şebinkarahisar'ın pestili, Görele'nin
pidesi derken geliyoruz Espiye’ye Hotel Andoz’a yerleşip hemen
ilçeyi gezmeye başlıyoruz.
Karadeniz yemekleriyle donatılmış nefis bir sofra bizi bekliyor.
Karadenizli olup da mutfağını yeterince tadamamanın ayıbı
omuzlarımda, tırmanıyorum merdivenleri. Isırganotu çorbası,
Karalahana diblesi, Isırgan diblesi, hamsi tava sofranın baş
aktörleri. Misafirler yorgun, ertesi gün Fındık Tanıtım
Gurubu'nun organize ettiği 'fındık lezzetleri' yarışması var.
Karadeniz'in Doğu'su, Batı'sı burada toplanacak. Ardından çarşı
pazar gezeceğiz Yarışma bizim için çok önemli... Zira unutulmuş,
bilinmeyen fındıklı lezzetleri tadacağız. Bir zamanlar nineler,
büyükanneler neler neler pişiriyormuş, bizler hangi lezzetlerden
yoksun kalmışız, göreceğiz. Yarışmada 10 yemek finale kalmış.
Bırasti (Fındıklı kefal), Fındıklı Karalahana ezmesi, Fındıklı
tavuk, Lobiya (Fındıklı barbunya), Malahto (Fındıklı fasulye),
Maragyani (Fındık soslu kavurma) ve Üzüm papası. Jürinin
değerlendirmesi sona erdiğinde Malahto, Maragyani ve Üzüm papası
ödüle lâyık bulunuyor.
Yemekler genelde Kafkas mutfağından etkilenmiş. Malahto;
haşlanmış yeşil fasulyenin pırasa, maydanoz, kişniş, sarımsak ve
tuzla dövülmesiyle hazırlanıyor. Fındık eklenen karışım
sulandırılarak yeniyor. Aslında çok sağlıklı bir yemek; çünkü
fındığın yağı dışında yağ içermiyor. Yörede düğünlerin baş
yemeği olan Maragyani, 1-2 saatte hazırlanıyor. Soğanla haşlanan
kuşbaşı ete tereyağda kavrulmuş mısır unu ekleniyor. Kavrulmuş
kişniş ve susam; salça, fındık ve baharatlar ekleniyor. Üzüm
papası, bir tatlı. Yöreye özgü kokulu bir üzüm olan siyah
üzümlerin kaynatılıp suyu alınıyor. Mısır unu ve şeker eklenip
muhallebi kıvamında pişiyor. Fındıkla servis yapılıyor.
Amacı, Giresun mutfağının güzelliklerini anlatmak üstadlara. Bir
yandan söyleşip bir yandan da sizlere pişereceğimiz yemeklerin
tariflerini alıyoruz. Dört mevsim yağış alan Giresun'da dağ taş
ot kaynıyor.
Bu zengin bitki örtüsünden Giresun mutfağı da nasiplenmiş.
Yiyecekler genelde otsu bitkiler, diken uçları ve sebzelerden
oluşuyor. Karalahana baş rolde. Çalıçiçeği, merulcan, mendek,
kuzukulağı, gücündene, hoşran, ısırgan, madımak, kabalak,
sakarca, merevcen, pancar çiçeği, galdirik, pezik bunlardan
bazıları. Sebzeler, ana yemek dışında çorba, sarma, dible,
kavurma, kızartma, mıhlama, mücver olarak değerlendiriliyor.
Yazın taze olarak tüketilen gıdalar, kışın fırınlanmış kuruluk
ve tuzlularla (fasulye, taflan, kiraz, yeşil domates, hamsi);
turşu, konserve, pekmez, reçel, komposto ve çerezlerle
çeşitleniyor. Hayvansal besinlerden süt, yoğurt, yumurta,
tereyağı, süzme, bal, peynir, çökelek yaygın olarak
kullanılıyor. Yemeklerin vazgeçilmez malzemesi çoğunlukla mısır
(darı) ve mısır unu. Mısır unu; fırın darası ve seren unu olarak
yemek ve tatlılara katkı malzemesi oluyor. Sütlü mısırlar
toplanıp taş fırınlarda kavruluyor, sonra taş değirmenlerde un
haline getiriliyor; buna fırın darası deniyor. Seren (gün) unu;
olgun mısırların serenlerde kurutulup taş değirmenlerde
çekilerek un haline getirilmiş hali. Tat ve lezzet açısından
fırın darası daha kıymetli. Anadolu'nun çeşitli yörelerinde
olduğu gibi burada da kadınlar ekmek yapımındaki meziyetlerini
gösteriyorlar. Mısır ekmeği en çok tüketilen ekmek çeşidi.
Yaylalar ve köylerde hayvancılık yaygın; bu nedenle beyaz peynir
(tecen), deri peyniri (tulum), küp peyniri ve çökelek bol
bulunuyor. Küp peyniri ve çökelekler güveçlerde, yazdan toprağa
gömülerek kışa hazırlanıyor.
Karadeniz'in sahil kenti olur da mutfağında balık olmaz mı?
Hamsi, mezgit, istavrit, palamut, kefal, izmarit, tirsi, barbun,
sargan, kötek ve alabalık bol. Pide geleneği hâlâ sürüyor. Pazar
günleri çoluk çocuk toplanıp pide yiyorlar. Görele'nin
yumurtalı-yağlı pidesi, Espiye'nin kendine has hamuruyla ince
açılmış uzun pidesi en meşhurları.
|
|
Karalahana.Com! Doğu Karadeniz Bölgesi gezi, kültür, tarih
ve müzik rehberi © 2007 | Tüm hakları saklıdır | |
|