Bandırma Vapuru

Türkiye Cumhuriyetine giden yolda, büyük Önder
Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve 18 kader arkadaşını
Samsun’a getirip, milli mücadelenin başlamasına
vasıta olarak önemli bir görev yapan Bandırma
Vapuru" artık hep Samsun'da.
Bandırma Vapuru, Samsun'da, Doğu Park sahilinde,
artık hep orada kalmak üzere demir atmış durumda
19 Mayıs 1919 tarihini simgeleyen en önemli
vasıta olan Bandırma Vapurunun, Samsun'da özgün
bir örneğinin eksikliği hissedilerek, aslına
uygun ölçülerde yapımı için, yoğun çalışmalar
sonucu İl Özel İdaresinin 2000-2001 yatırım
programına alınmasıyla, 09.05.2000 tarihinde
ihale edilip yapımına başlanmıştır.
Doğu Park dolgu sahası mevkiinde bir koyda, 2000
m² si karada, 1000 m² si denizde olmak üzere
3000 m² alan, gemi-müze yapımı için Milli Emlak
İdaresince İl Özel İdaresine 29 yıllığına tahsis
edilmiştir.
Gemi, Taşkınlar Gemi Sanayi Tic. A.Ş. tarafından
yapılıp, 15.04.2001 tarihinde teslim edilmiştir.
Müze olarak kullanılacak olan Gemi'de, Atatürk
ve 18 arkadaşının yine özgün boyutlarda, Prof.
Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN' in atölyesinde yaptırılan
balmumu heykellerinin bulunacağı bir salon,
kaptan köşkü ve diğer mahaller bulunmaktadır.
Bandırma Vapuru hakkında
Geminin boyu 47.70m.,
genişliği 6.83m, yüksekliği 4.27 m.dir.
Müze Geminin çevre düzenlemesi bitirildikten
sonra açılması düşünüldüğü için, teslim alındığı
tarihten sonra bugüne kadar çevre düzenlemesiyle
ilgili çalışmalar yapılmıştır. Düzenlenen çevre
içinde, geniş bir tören alanı, aslanlı yol,
üzerinde milli mücadelelerin safhalarını anlatan
rölyeflerin bulunduğu 70 m. uzunluğu ile bir
duvar, 7 figürlü bir anıt ve çeşitli etkinlik
mekanları olacaktır.
Bandırma Vapuru'nun Tarihçesi
Gemi 1878 yılında İskoçya'nın Paisley
bölgesindeki MacIntyre şirketi tarafından Huston
and Cardett tezgahlarında 21 sıra numarası ile
279 grostonluk yolcu ve yük vapuru olarak inşa
edilmiştir. Geminin ilk sahibi Dussey and
Robinson şirketi gemiyi "Torocaderto" adı
altında 5 yıl çalıştırdı.
1883 yılında Yunanlı armatör Psicha geminin
Londra'da olan kaydını Pire Limanına almış, 2
yıl sonra da geminin adını Kymi olarak
değiştirmiştir. Psicha gemiyi 5 yıl kullanarak
yine Yunanlı bir armatöre satmıştır.
1890 yılında Psichadan satın alan armatör
Andreadis başka bir Yunanlı armatör Rama
Derasimo İstanbul şirketine satmış.
1894 yılında Pire Limanındaki kayıt o zamanki
Deniz Yolları İşletmesi anlamına gelen "İdare-i
Mahsusa'ya nakledilmiş ve adı Kymi den Panderma
olarak eğiştirilmiştir.
İdare-i Mahsusa'nın adı 1910 yılında "Osmanlı
Seyrüsefain İdaresi(Osmanlı Denizcilik
İşletmesi) olunca geminin adı Panderma Bandırma
olarak değiştirilerek posta vapuru haline
getirilmiştir.
19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk ve Silah
Arkadaşlarını Samsun'a getirdikten sonra yine
posta hizmetlerine devam etmiştir.
Bandırma adını aldıktan sonra birkaç kez kaza
geçirmiş, yük taşımacılığı yaptığı tarihlerde
İngiliz yapımı E11 model denizaltına çarptığı,
attığı torpido sonucu batmak üzere olduğu, daha
sonra motorunun büyük bir arıza yaptığı elde
edilen bilgilerde yer almaktadır.
1925 yılında gemi İlhami SÖKE isimli şahsa
satılarak, aynı şahıs tarafından 4 ay içinde
Haliç'te sökülmüştür.
Bandırma Vapuru Yolculuğunun Bilinmeyen
Yönleri
1914 - 1918 1. cihan savaşı kaybedilmiş ,
Mondros mütarekesi imzalanmış, Osmanlı Devleti
parçalanmış , 7 Kasım 1918 tarihinde Yıldırım
Orduları lav edilmiş ve Mustafa Kemal Paşa
İstanbul' a gelmiş. İşgal kuvvetleri donanması
da bir rastlantı sonucu Haydar Paşa açıklarından
İstanbul' a girmekteyken bu görünüm Mustafa
Kemal Paşayı Son derece üzmüş ve etkilemiştir.
"Geldikleri Gibi Giderler" ünlü sözcüğünü o
zaman kullanmıştır. İstanbul' da yakın
arkadaşları olan Ali Fuat Paşa ( Cebesoy ) İsmet
bey ( İnönü ) , Rauf Bey ve diğer yakın
arkadaşları ile Şişlideki evlerinde yurdun
kurtuluşu için toplantılar yapılmakta çareler
aranmakta idi . Bir taraftan da işkal kuvvetleri
komutanlığı "sadaret' e", (başbakanlığa)
müraacatla Samsun Dolaylarında asaişin
bozulduğundan Rum köylerinin sürekli olarak
Türkler tarafından hücuma uğradığı ve yerel
yönetimce asaişin sağlanamadığından şikayet
edilmekte. Trabzon ve Polathane Metropoliti
"Hırisantos" tutsaklık altında ki Rumların
delegesi olarak barış konfreransına Muhtara
vermişti , aksi halde işgal kuvvetleri
tarafından duruma el konulacağı tehtitleri
yapılmaktaydı. Çanakkale savaşların da özellikle
Gelibolu yarımadasındaki savaşları ile ün yapmış
olan genç general Mustafa Kemal Paşa başta ordu
olmak üzere halk tarafından çok sevilmekte ve
saygı görmekteydi. Osmanlı devleti içersinde
başta padişah Vahdettin, Sadrazam Damat Ferit
Paşa dahil devlet ileri gelenleri arasında en
güvenilir kişi olarak bilinmekteydi, Sadrazam
Damat Ferit Paşa dönemin iç işleri bakanı olnan,
Mehmet Ali Bey' i Başbakanlığa çağırarak Samsun
ve Yöresinde asayişi sağlayacak askeri komutan
için " ne düşündünüz" diye sorduğunda Mehmet Ali
Bey Mevcut komutanlar arasında Özel yeteneklere
sahip olan tek kişinin eski yıldırım orduları
komutanı Mirliva (Tuğgeneral) Mustafa Kemal
Paşa' nın olduğu Mütalaa ve önerisinde
bulunmuştur.
12 Nisan 1919 tarihinde İstanbul' dan yola çıkan
Kazım Karabekir Paşa Erzurum' a ulaşmıştır.
Yakın arkadaşları da Mustafa kemal Paşa' ya
acele olarak Anadolu' ya geçmesini
önermekteydiler 1 Mayıs 1919 tarihinde Damat
Ferit Paşa Dış işleri köşkünde Mustafa Kemal
Paşa' ya bir çay ziyafeti vermiştir. Toplantıda
Anadolu da ki asayiş durumu bahis konusu
edilmişti. 12 Myıs 1919 tarihinde de Mustafa
Kemal Paşa 9. ordu müfettişliğine atandı. Atama
bütün kolordulara bildirildi. Anadolu' ya geçme
hazırlıkları ile meşgul olan Mustafa Kemal Paşa
tekrar Damat Ferit Paşa' nın konağında yemeğe
davet edilmiştir, yemekte Erkan-ı Harbiye Reisi
(Genel Kurmay Başkanı) Cevat Paşa ' da (Çobanlı)
bulunmaktaydı. Mustafa kemal paşa Samsun ve
Çevresindeki Karışıklığı yerinde incelemeler
yaparak önleyeceğini söylüyordu. Cevat Paşa
ayrıca Samsun ve Sivasta asayişi bozan çeteler
hakkında rapor istedi. Mustafa Kemal Paşa ayrıca
bahis konusu asayişi sağlamakla beraber ordunun
elindeki fazla silahları ve cephaneyi
depolatacak, Doğu Anadolu' da kurulduğu söylenen
şuraları dağıtacaktı.
Mustafa Kemal Paşa , Padişah Vahdettin
tarafından' da kabul edildi. Padişah Paşadan
İngilizlerin şikayetçi oldukları problemleri
çözmesini istedi. Paşaya "Fahri Yaverlik" verdi.
(I. Cihan Savaşında Vahdettin' in Veliahtlığı
döneminde yaveri olan Mustafa Kemal Bey ile
beraber Almanya' ya gitmişlerdi). Padişah
Vahdettin , Paşaya aynen şöyle söyledi : " Paşa
Paşa Devleti kurtarabilirsin" Paşanın da yanıtı
Şöyle idi: " elimden gelen hizmette kusur
etmeyeceğime inanabilirsiniz, bana
emrettiklerinizi bir an bile unutmayacağım".
Yine Şişlide ki evinde yol hazırlıkları ile
meşgul olurken bir taraftan da güvendiği
arkadaşları ile görüşmelerini sürdürüyordu. I
cihan harbi ardından Osmanlı donanması ağır
hasar almıştı. Mevcut ve onarıma muhtaç olan
gemiler de Almanya' ya bakım amaçlı
gönderilmiştir. Bu bakımdan Mustafa Kemal Paşa
ve Silah arkadaşlarının Samsun'a götürmek için
eldeki olanaklara uyularak Bandırma Vapuru
ayrılmış ve gemin süvariliğine' de 01.05.1919
tarihinde İsmail Hakkı Kaptan atanmıştı. O
dönemde 41 yalında olan bandırma vapuru sürekli
olarak Marmara denizi kıyılarında çalışmış ,
Karadeniz' e pek çıkmamıştı, Karadeniz' in
hırçın dalgalarına dayanma gücü ve direnci az
olan bu gemi ancak Marmara' da çalışabiliyordu.
(Gemi Karadeniz' e pek Çıkmamıştı ama İsmail
Hakkı kaptan iyi bir birikim sahibi ve
Karadeniz'i çok iyi tanıyan bir kaptandı. 21
yıllık kaptanlık sürecinde 5 yılını bir fiil
Karadeniz' de çalışmış Hindistan ve Uzak Doğuya
kadar gitmiş bir kaptandır.) Mustafa Kemal Paşa
tarafından Şişli' de ki evine çağrıldı. Kaptan
eve vardığın da Paşa tarafından nazik bir
şekilde karşılanarak, üzerinde haritalar bulunan
bir masaya oturması işaret edildi. Paşa
kaptandan gemi hakkında bilgi istemiştir.
Beraber gidiş rotasını saptamışlardır. Kaptan
önce geminin özelliklerini anlatmış. Geminin 41
yaşında olduğunu , ama kıs bir hazırlık
döneminden sonra bu yolculuğa hazırlıklı hale
getirilebileceğini söyler. Mustafa Kemal Paşa
anlatılanları sessizce dinledi, sonra da
isteklerini söylemiştir. Yol boyunca geminin
mümkün olduğu kadar kıyıya yakın bir rota
izleyecekti. Bundan amaç düşman savaş
gemilerinin muhtemel saldırılarından korunup en
hızlı yoldan karaya geçmekti. Yolculuk Samsun'
da noktalanacaktı. Muhtemel bir tehlike anında
Sinop' a çıkabilirlerdi. Her şey gelişmelere
bağlı idi. Kaptan izin isteyerek paşanın
yanından ayrılırken kafasında tek bir düşünce
vardı. Bu değerli adamı ve arkadaşlarını sağ
salim Samsun'a ulaştırmaktı.
Mustafa Kemal Paşa' nın Samsun' a hareketinden
bir kaç gün önce eski ve yakın arkadaşlarından
olup 1926 yılına kadar da beraber oldukları Rauf
Bey (ORBAY) (Tanınmış Türk denizcisi 1881 yılın'
da İstanbul' da doğdu, Heybeli Ada Bahriye
Mektebini bitirdi. 1909 yılında "Hamidiye"
Kravüzörü komutanı oldu, halk arasında "
Hamidiye kahramanı" olarak ün kazanmıştır. 1917
yılında Bahriye Bakanı olduş, Mondros
Mütarekesine imza atmıştır. 1919 yılında
kurtuluş savaşı hareketlerine katılmıştır. 1920
yılında Türkiye Büyük Millet Meclisine Millet
Vekili olarak girerek, 1922-1993 Türkiye
Cumhuriyeti' nin ilk Başbakanı olmuştur. 1926
yılında İzmir' de Mustafa Kemal Paşa 'ya
yapılması planlanan suikastten sonra 10 yıl yurt
dışında kaldı. 1942 -44 yılları arasında Londra
Büyük Elçiliği görevinde bulunmuştur. 1964
yılında İstanbul' da vefat etti) aldığı bir
habere göre işgal kuvvetleri komutanlığı
tarafından izin verilmeyecekti , ya da Bandırma
Vapuru' nu Karadeniz' e çıktıktan sonra
batırılacağını haber aldığını söylemiştir.
Aslında Galata rıhtımları , Fransız, Sirkeci
rıhtımları da İngilizler' in İşgali altındaydı.
Paşa bu varsayımları da göz önünde tutarak
fikirini değiştirmiş , Beşiktaş Akaretler' de
oturan anne si Zübeyde Hanımefendi ve kız
kardeşi Makbule hanımefendi' ye veda etmek için
Beşiktaş' taki evlerine gitmiştir. (Bugün bu ev
Akaretler' den Maçka' ya çıkan cadde üzerinden
olup kapısının bir köşesinde , mermer levhada
Mustafa kemal Paşanın Anne ve Kız kardeşinin
burada oturdukları yazılıdır.) Onlarla bir süre
görüştükten sonra, Karargahı ile beraber,
Beşiktaş Vapur İskelesinden "Askeri yollama" nın
bir motoruna binmiş, kız kulesi açıklarında
bekleyen bandırma vapuruna geçerek , Süvari
İsmail hakkı kaptan' a hareket emrini vermiştir.
Bandırma vapuru Sirkeci Rıhtımında durdurularak
İngilizler tarafından sıkı bir denetimden
geçirilmiştir. İstanbul Boğazın' dan Karadeniz'
e çıktıktan sonra hafiften esen rüzgar birden
kendini şiddetli bir rüzgara bırakmış ve 279
grostonluk gemiye yüklenmeye başlamıştı. Geminin
İstanbul' dan hareketinden bir süre sonra,
İngiliz işgal kuvvetleri tarafından bir
destroyer gönderilerek, Bandırma vapurunu geri
çevirmek yada batırmakla görevlendirilmişti.
Fakat Bandırma vapuru İngiliz işgal
kuvvetlerinin planladığı rotayı takip etmediği
için yakalayamamıştırlar. Bandırma vapuru 18
Mayıs 1919 günü saat 12 civarı Sinop limanına
girmiştir. Gemide konuk olarak bulunan Sinop
Mutasarrıfı (Valisi) Mashar Tevfik Bey bir
sandalla karaya çıkarken, Mustafa Kemal Paşa bir
ara arkadaşları ile birlikte Sinop' a çıkıp
oradan da kara yolu ile Samsun' a gitmeyi
düşünmüştür. Böylece takio eden savaş gemisinden
kurtulmuş olacaklardı. Fakat kara yolcuğunun yol
şartları nedeniyle deniz yolculuğundan daha
çetin olalacağı anlaşılınca bu fikirden vaz
geçilerek Vapurla yolculuğa devam kararı
alınmıştır.
Bandırma Vapuru 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü
sabah 08:15' de Samsun' a demir atarken, İsmail
Hakkı Kaptan yaşamının en mutlu anının
tadıyordu. Bu güç görevi yerine getirebilmenin
kıvancı içersinde Allah' a şükrediyordu. Dil
iskelesi açığına demir atan bandırma vapurun'
dan taka aracılığı ile Mustafa Kemal Paşa ve
silah arkadaşları, bugünkü Samsun Büyük Oteli ve
Yaşar Doğu Spor Salonu arasında bulunan ilk adım
anıtının olduğu yerdeki Fransızlar' dan kalma
Dil (Reji) İskelesinden karaya ayak
basmışlardır. 19 Mayıs 1919 günü Samsun' a çıkan
genç generalin Kurtuluş harekatını başlatacağını
kimse bilmiyordu. Resmi görevi Samsun ve
çevresinde baş kaldıran bazı çeteleri yola
getirmekti. Resmi ünvanı ise ordu müfettişliği
idi.
Bandırma Vapuru Seferinde Görev Alan Mürettebat
Gemi süvarisi İsmail Hakkı Durusu
İkinci Kaptan Üsküdarlı Tahsin Kaptan
Çarkçı Başı Mehmet Ağa Oğlu Hacı Süleyman
Gemi Katibi İsmail
Lostromo Hasan Reis
Serdümen Göreleli Ali Oğlu Basri
Ambarcı Rizeli Süleyman Oğlu Mahmut
Ambarcı Silivrili Hasan Oğlu Mehmet
Tayfa Süleyman Oğlu Cemil
Tayfa Hüseyin Oğlu Rahmi
Tayfa Mesut Oğlu Temel
1. kamarot Muharrera Oğlu Hacı Tevfik (Ulusu)
1875 yılında doğdu. 1 Ağustos 1900' de 200 kuruş
aylıkla Plevne Vapurunda kamarot olarak
çalışmaya başlamış, 1 Ekim 1914' de Bandırma
Vapuru'nun 1. Kamarotluğuna atandı.
Kamarot İbrahim Oğlu Mehmet
Kamarot Yamağı Mustafa Oğlu Halit
Ateşçi Koyunhisarlı Yusuf Oğlu Halit
Ateşçi Rizeli Arif Oğlu Mansur
Ateşçi Osman Oğlu Hacı Hamdi
Kömürcü Hasan Oğlu Mehmet
Kömürcü Mehmet Ali Oğlu Ömer Faik
Vinçci İsmail Hakkı
Vinçci Ali Oğlu Galip
Kaynak : Orhan KIZILDEMİR ( Türk Deniz Ticaret
Tarihi Araştırmacısı)
Mustafa Kemal Paşa'nın Kurmayları ve Silah
Arkadaşları
9. Ordu Müfettişi Mirliva(Tuğgeneral) Mustafa
Kemal Paşa (Atatürk)
3. Kolordu Komutanı Erkan-ı Harp Mir Alayı
(Kurmay Albay) Re'fet (Bele Paşa)
Müfettişlik Kurmayı Başkanı Erkan-ı Harp Mir
Alayı Manastırlı Kazım (Dirik Paşa)
Müfettişlik Sağlık Daire Başkanı Tabip Miralay
İbrahim Tali (Öngören)
Kurmay Başkan Yardımcısı Erkan-ı Harp Kaymakamı
(Kurmay Yarbay) Mehmet Arif Bey (Ayırıcı)
Karargah Erkan-ı Harbi ve İstihbarat ve Siyasi
şube Müdürü Erkan-ı Harp Binbaşısı Hüsrev Gerede
Müfettişlik Topçu konutanı Topçu Bin Başı Kemal
Bey (Doğan)
Müfettişlik Sağlık Daire Başkan Yardımcısı Tabip
Bin Başı Refik Bey (Saydam)
Müfettişlik Baş Yaveri Yüz Başı Cevat Abbas Bey
(Gürer)
Dr. Yüzbaşı Behçet Efendi
Kurmay Mülhakı Mümtaz (Tunay)
Kurmay Mülhakı Yüz Başı İsmail Hakkı (Ede)
Müfettişlik Emir Subayı Yüz Başı Ali Şevket (Öndersev)
Karargah Komutanı Yüz başı Mustafa Vasfi (Süsoy)
Mülhak Yüz Başı Rauf
Yüz Başı Hersekli Ahmet Efendi
Kurmay Başkanı Emniyet Subayı Üsteğmen Hayati
Kurmay Mülhakı 3. Kolordu Komutan Yaveri
Üsteğmen Arif Hikmet (Gerçekçi)
İAŞ Subayı Üsteğmen Abdullah (Kunt)
Mülhak Teğmen Zebur
Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer
(Kılıç)
Emir Subayı Teğmen Ruhsat
Adli Müşavir Ali Rıza Efendi
Tabur Hesap Memuru Rahmi Efendi
Tabur Hesap Memuru Ahmet Nuri Efendi
1.Sınıf Katip Faik Efendi (Aybars)
4.Sınıf Katip Memduh Bey (Atasev)
Zabit Vekili Tahir Efendi
Alay Katibi Yahya Efendi
Tabur Katibi Süleyman Fehmi Efendi
Hesap Memuru Şükrü Efendi
Kıdemli Çavuş Osman Nuri Oğlu Ali Faik
Kıdemsiz Çavuş İbrahim İzzet Oğlu Atıf
Çavuş Mustafa Oğlu Kemal
Çavuş Kemal Oğlu Mustafa
Onbaşı Tevfik Oğlu Adem
Onbaşı Ali Oğlu Refet
Onbaşı Abdullah Oğlu Ali
Nefer Hüseyin Oğlu Mehmet
Nefer Ahmet Oğlu Emin
Nefer Mustafa Oğlu İsmail
Nefer İbrahim Oğlu Ömer
Nefer Kerem Oğlu Mehmet
Nefer Mehmet Oğlu Mehmet
Nefer Hasan Oğlu Ulvan
Nefer Mehmet Oğlu Durmuş
Nefer Mehmet Oğlu Ali
Nefer Şakir Oğlu Nuri
Nefer Ali Oğlu Musa olmak Üzere Toplam 55 kişi
Gemide : Atatürk ve kurmayı 22, Er ve erbaşlar
25, Müşavir ve katipler 8, Gemi personeli 21
olmak üzere toplam 76 kişi bulunmaktaydı.
Kaynak : Genel Kurmay Atase ve Dent. Başkanlığı
Bandırma Vapuru, Bandırma Vapuru hakkında,
Bandırma Vapuru'nun Tarihçesi
|