:. KARALAHANA E-ZİNE                                                                                                                                                        :. SAYI 1     

 

LAZEBURİ - OTANTİK LAZ MÜZİK ARŞİVİ

1990'lı yıllar SSCB nin çöküşü ve iki kutuplu dünyanın, dolayısıyla soğuk savaşın bitişine ve gezegenimizin  büyük bir köy haline gelmesine sahne olurken, makro plandaki siyasi değişikliklerin yanısıra müzik piyasasında yeni trendlerin oluşmasına yol açtı. Büyük müzik şirketleri bile portfoliolarında rock starlarının yanısıra, İngilizce dışındaki lisanlarda ve mahalli enstrumanlarda üretilmiş world müzik örneklerine yer vermeye başladılar. Nijerya Udu davulları, Peru panflütü, Hawai ukulelesi, Skoç gaydası, fabrikasyon fender elektrogitarlarla rekabet edemeselerde artık büyük müzik mağazalarında aynı raflarda satılmaya başlanmış ve nitelikli dinleyicilerin arşivleini süslemeye başlamıştı. Ülkemizde, daha önceleri amatör çabalarla ve binbir zorluklarla gerçekleştirilen -gerçek- halk müziği çalışmaları ise bu dönemlerde gelişen demokrasi anlayışına paralel olarak canlandı. Trabzon ve doğusunda ilk taş plak çalışmasını Sürmeneli Hüseyin Dilaver "Esti Zigana Dağı" adlı türküyle yapmıştı. İlk Lazca türküyü ise Arhavili Yaşar Turna 1968'de plağa okumuştu. İlk Lazca Cd'yi çıkarmak ise yanılmıyorsam Pazar'lı Birol Topaloğlu'na nasip oldu. "Heyamo" adlı bu çalışmanın ardından Lazca ve Türkçe geleneksel türkülerin yanısıra kendi bestelerinin de yer aldığı "Aravani" albümü geldi.  Sanatçının Laz köylerinde yaptığı derleme çalışmalarından, özel arşivlerden seçtiği eski kayıtlara kadar seçtiği örnekleri yayınladığı ve "Kalan Müzik" etiketiyle çıkan 2 CD lik olaganüstü albüm ise bu müziğin ve dilin yaşatılması ve tanınması çalışmalarında dönüm noktası oldu. Bu sayfada sözü fazla uzatmadan artık bir klasik olan bu albümde yer alan bilgi ve türküleri tanıtmaya başlayalım. Albümün satışını engellememek için bu sayfada yer verilen türkülerin büyük çoğunluğu  ses kalitesi düşürülerek yayınlanmıştır.  Birol Topaloğlu hakkında kısa bilgiyi ise sayfanın sonunda bulabilirsiniz.

 

LAZ MÜZİĞİNDE TÜRLER **

Lazuri Destani (Lazca Destanlar)

Enstrumanların bulunmadığı ortamlarda tek yada koro şeklinde icra edildiği gibi, kemençe, tulum ve kaval eşliğinde de söylenir. Onbir heceli uzun dörtlükler halinde icra edilir. Konuları daha çok aşk, ölüm, doğa, gurbet, askerlik ve maphusluktur. Kişilerin ya da olayların üstüne söylenen ve de o isilerle anılan destanlar da vardır. Bazen ezgiler sabit kalmakla birlikte, sözler, söyleyenin hikayesine bağlı olarak değişir ve buna göre isimlendirilir. Destanlar Laz müziğinde öylesine yaygındırki; "Destan" kavramının şarkı ile eş anlamda kullanıldığı görülür. Küçük nüanslar dışında destanlar, aynı müzikal formda icra edilir. Genel destan formu aynı olmakla birlikte, her köy ve de her kişi kendine özgü bir destan söyleme stiline sahiptir. Bu da "Her Lazın kendine has bir destan söyleme biçimi vardır" sözünü haklı çıkarmaktadır.

Okobalu /Meka - Moka (atışmalı şarkılar)

Daha çok toplu olarak gerçekleştirilen eğlencelerde, iki grup halinde, dans eşliğinde ya  da sadece vokallerle söylenir. Müzik "okobalu- atışma" tarzına özgü geleneksel ezgilerden oluşur. Sözler ise çoğu zaman eğlence ortamına göre değişen doğaçlamalardır. Her iki grupta, doğaçlama söz söyleme yeteneğine sahip bir lider bulunur. Bu kişi şarkının akışına göre anlamlı, karşı tarafa cevap niteliğinde sürükleyici kafiyeli sözler düzer ve arkadaşlarına söyler. Ve birlikte şarkı söylenir. Grup liderine zaman zaman arkadaşları da destek olur, bazen performansa göre lider değişebilir. Okobalu- atışma, erkke grubu ile kadın grubu arasında yapıldığı gibi, erkek grupları ya da kadın grupları ya da tek tek kişiler arasında olabilmektedir. Saatlerce süren bu eğlencenin sözleri zaman içerisinde müstehcenlik içerebilir, hatta karşılıklı sataşmalara kadar varabilir.

Oşvacu Kaide (mola şarkıları)

Bu türe giren şarkılar, daha çok tarlada çalışan kadınlar tarafından, dinlenme zamanlarında enstrumnasız, grup şeklinde söylenir. Ezgi gelenkel olmasına karşın, sözler değişkenlik gösterebilir. Sözlerinin değişebilir olması bu tür şarkıların konularının kişi, zaman ve o anki duruma bağlı değişmesinden kaynaklanır. Bu da aynı zamanda şarkıyı söyleyenin duygularını yansıtması ve iç dünyasını ortaya koyabilmesi bakımından önemlidir. Çoğu zaman konu olan şarkıya duygu yoğunluğunu katıp başkaları tarafından benimsemesini sağlayan kişi, şarkıya da adını vermiş olur.

Bgara (ağlama)

Ölmüş bir insanın ardından yakılan bir çeşit ağıttır. Bu tür ağıtlar daha çok kadınlar tarafından yakılır. Ölü evine, ölü yakınlarının acılarını paylaşmak için gruplar halinde ağlamaya gidilir. Grubun içinden doğaçlama söz söyleme yeteneğine sahip, etkileyici sesi olan biri ölüye "bgara" söyler, diğerleri de ağlayarak eşlik eder. Konusu ise, ölen kişinin sağlığında yapmak isteyip de yapamadığı şeyler ve ardından bıraktığı izlerdir. (Bu olay çocukların oyunlarına bile konu olabiliyor. Kız çocuğunun kucağına bezden bebek alıp ona ağıtlar yakması ve diğer çocukların da ona eşliketmesi gibi...). "Bgara" ya Lazona'Nın bazı yerlerinde "Nena Meçamu" yani "Ses verme" de denir. "Bgara" da söylenen ezgilerin, anonim şarkılar üzerinde etkisi olduğu da gözlenir.

Nani (ninni)

Kulaktan kulağa aktarılan bu ezgiler çocukların müzik kulağının temelini oluşturmaktadır. Laz müziğinde bazı anonim şarkılarda ninnilerin etkisi ciddi bir şekilde hissedilir.

Helassa Yalessa, Heyamo- Heyamoli (İş Şarkıları)

Helassa Yalessa, erkekler tarafından toplu olarak yapılması gereken ağır işlerde, gücü bir yerde toplamak ve ortak bir ritm yakalamak için söylenen ezgili sölerdir. Laz müziğinde bu tür, eğlence şarkılarını da etkilemiştir. Heyamo- Heymoli ise, eğlence ve iş şarkılarında ortak heyecan ve ritm sağlamak için söylenen şarkılardır.

Xoroni (horon)

Tulum ve kemençe eşliğinde halka şeklinde oynanan, bir kişi tarafından yönetilen şarkılı halk dansıdır. Daha çok eğlence amaçlı geniş katılımlı toplantılarda oynanır. Horonlar uzun süreli oynandığından, horon alanlarında yorgunluk atmak için "fora" denilen bölümler bulunur. Bu bölümde; dansın figürleri sadeleşir, ritm düşer ve şarkı söylenebilecek duruma gelir. Şarkılar iki grup halinde söylenir, her grubun bir lideri olur.Grup lideri, şarkının akışına göre el değiştirebilir. Şarkı sözlerini, karşı grubun söylediği sözlere cevaben, yanındaki arkadaşlarının duyabileceği şekilde söyler ve birlikte söylemeye devam ederler. Horon aralarında çalınan şarkı anonimdir, sözler ise grup liderlerinin doğaçlama kafiyeli sözleridir. ezginin sözlerle birlikte iki ya da daha çok tekrar edilmesi, karşı tarafa düşünme zamanı kazandırması bakımından önemlidir. Ritm olarak tulumu çalan kişinin tahta duvara ayak topuğuyla vurması, ya da topluluk içindeki birinin çubukla tahta zemin, kazan, kovan gibi sert cisimlerden ses çıkartmasıyla horon ve horonculara yardımcı olur. Horon genelde toplu halde oynanır. Horonun disiplinini hatırı sayılan, saygın, bir kişi tarafından sağlanır. Ve horonun disiplinini bozan kişiye işaret ederek horondan ayrılmasını ister. Bu bazen darılmalara yol açabilir. Çünkü horon ciddi bir iştir.

 Laz insanının Horona olan tutkusunu ve horonun arkaik biçimini en iyi şekilde anlatabilmek için halk arasında yaygın olan "Çalıya tutunup horon oynuyor" (Tambis moklimeyi ixoronams) şeklindeki ifadeyi burada belirtmek gerekir.

**Birol Topaloğlu (Lazeburi Albümden)

LAZEBURİ

1- ngzaşi kaide/ yol havası  2'12''  download - yükle (Full)

Müzik: anonim

tulum - guda: Tulumun kim tarafından çalındığı bilinmiyor. Naci Çorbacı özel arşivinden alınmıştır. Lazların kollektif (imece, düğün, gurbet, yayla göçü) işlerine giderken yol boyunca çalınan bir melodidir.Zaman zaman vokal de eşlik eder. Bu kayıt çalım tekniği ve melodic yapısı oldukça orjinal bir biçime sahiptir.

2- Mu pat e skiri  1'36''  download - yükle (Real Media- düşük kalite ses formatında)

Şiir: Helimişi Xasani, 16 Ocak 1949, Sibirya - Vasyugan, sürgünde iken

Ses: Helimişi Xasani

Tarih: Nisan 1975

Helimişi Xasani, Tiflis Üniversitesi yurdunda kalırken makara bantlara kaydetmiştir. Cemal Vanişili koleksiyonundan alınmıştır.

Helimişi Xasani bu şiirinde, insanların kendisi hakkında neler düşündüğünü anlatır. Çektiklerini sadece kendisinin bildiğini, kimseye minnet etmediğini, insan gibi insanın çok az olduğunu söyler. Zaman gelince kendisini çok arayacaklarını ve her söylediği sözü yazacaklarını, herkesin kendisini tanıyacağını, ancak o zaman bu dünyada olmayacağını hatırlatır. Öldükten sonra kıymetinin anlaşılmasının, kendisi için geç olacağını söyler.

3 - Atmacaş Ora / Atmaca zamanı  4:21 1.587 kb download -yükle (Real Media- orta kalite ses formatında)

Söz: Yaşar Turna

Müzik: Anonim

Arhavi dolaylarında söylenen, destan formunda bir aşk şarkısıdır. Aşık olduğu kıza, kendisinin olup olmayacağına dair sorular sorar, olacaksa da ne zaman olacağını merak eder. Ağustos ayında geçmesinin sebebi, atmaca kuşunun Ağustos'ta avlanmasıdır.

Arkaburi Yaşari (Yaşar Turna)

1931 yılında Arhavi'de doğdu. Kemençe çalmaya çok küçük yaşta başlamasına rağmen kısa sürede ustalaştı. 1970'li yıllardan itibaren "Arkaburi Yaşari" adıyla tanındı. Çeşitli dans ekiplerine Laz horonları çalıştırdı. Arhavi'de horon ekipleri kurdu. Söylediği geleneksel Laz ezgileri Doğu Karadeniz Bölgesin'de popüler hale geldi. Türkiye'De ilk Lazca plağı çıkararak -1968- Laz müziğinin tanınmasına büyük katkı sağladı. Lazca şarkılar derlemiş, kendine has tavrı ile yorumluyarak o ezgilerin bugüne taşınmasını sağlamıştır. Türkiye ve dünyada çok sayıda Horon ekibine kemençesi ile eşlik etmiş ve şarkılar söylemiştir. Turna aynı zamanda kemençe yapım ustasıydı. Yapım tekniğinde kemençenin klavye kısmını uzun tutarak yaygın olanın aksine melodik yapısını genişletmiş, horonun yanısıra şarkılarada eşlik edilebilir hale getirmiştir. 1970'li yılların ortalarından itibaren Karadeniz müziğini yaptığını iddia eden kişilere çok sayıda beste ve Laz müziği derlemelerini verdiği bilinmektedir. Ancak kayıtlarda hiç bir şekilde Yaşar Turna adına

Ağustozi mulun atmacaş ora

Var mgorumi kale bozo gyozgyora

Var mgorum na do tkvi başka gobgora

Muço pa do so vida e verane

...................

4- Xoloti Kelavagi- 4:01 download - yükle (Real Media- düşük kalite ses formatında)

Söz: Anonim

Vokal: Sedat Aydınoğlu, Mahmut Aydınoğlu Pançoşi

Tulum- guda: Aydın Aydınoğlu (Panco Amedi Mzanu)

1987'de Ahmet Aydınoğlu İsviçre'ye gittiğinde kaydedilmiştir.

Panco Amedi (Ahmet Aydınoğlu) 1937 yılında Çamlıhemşin Topluca (Mzanu) köyünde dünyaya geldi. 8 yaşında büyük bir tutku ile tulumu eline aldı. Çocukluğunda dönemin ünlü tulumcusu Şatiri Osmani'den (Osman Şatıroğlu) etkilendi. Ondan bir süre tulum çalma dersleri aaldı. Tulumu hiç bir zaman para kazanma amacıyla çalmadı. Ancak çok özel toplantı ve düğün gibi eğlencelerde kendi isteğiyle çalardı. Kendine has çalış tavrı ile, diğer tulumculardan rahatlıkla ayırt edilirdi. Panco kaide, Eski Mzanu, Yeni Mzanu gibi bilinen ezgileri o geliştirdi. 1996 yılının Aralık ayında vefat etmiştr. Albümde yer alan parçaları 1987 yılında İsviçre'ye çocuklarını ziyarete gittiği zaman kaydedilen banttan alınmıştır.

 

5- Destani Ginçaram  - İsmana Paşa Avcı  4:20 download - yükle (Rm.)

Söz:. Paşa Avcı (İsmana Paşa - Noxlamsu)

Müzik: Anonim

Kemençe: İsmana Paşa

Pazar - Elmalık (Kuzika) köyünde, 1973 yılında yapılan bir düğünde, Mustafa Kanbur  (Noxlamsu) tarafından banda kaydedilmiştir. Salim Kanbur kolleksiyonundan alınmıştır. Destan formunda bir aşk şarkısıdır. İmecelerde aşık olduğu kıza, tarlada çalışırken onu gözlediği yerden seslenir. Ot biçerken, sevgilisinin orağını saklar ama bu yüzden sevgilisinin ona edeceği bedduanın tutmayacağını bilir. Nasıl olsa evleneceklerini, ikinci evinin aşağı mahallede hazır olduğunu da söyler. Yoksulluk yüzünden yüreğinden darlık eksik olmamasına rağmen sevgilisine kavuşmanın dışında bir dileği yoktur.

İsmana Paşa (Alİ Paşa Avcı)

1947 yılında Atina (Rize- Pazar) Noxlamsu (Hasköy) köyünde doğan İsmana Paşa, müziğe 1964 yılında tulum çalarak başladı. Çevresinde kemençe çalışı ve yapımı ile tanınan Msuleti köyü'nden (Dağdibi) Tefik Hatırnaz'dan etkilenerek kemençeye merak saldı ve kemençe eşliğinde destan söylemeye, destanlar yazmaya başladı. İki binin üzerinde Lazca dörtlük yazmıştır. Kısa sürede köy düğünlerinde ve eğlencelerinde aranır hale geldi. Zaman içinde kemençe çalışı kadar kendine has horonculuğu ve atışmalardaki (Okobalu) yeteneğiyle Pazar (Atina) çevresinde bilinen bir sanatçı haline geldi.

6- Xopurepes - Hopalılar 4'58'' download - yükle (Rm.)

Şiir: Helimişi Xasani

Müzik: Helimişi Xasanai

Vokal: Helimişi Xasani

Tarih: Nisan 1975

Helimişi Xasani, şarkıda 1932 yılında Sovyetler birliği'ne geçmesi ve orada macera dolu, sıradışı bir yaşam sürmesinden dolayı kendisini kabullenemeyen, kiminin deli, kiminin derviş dediği Hopa'lılara sesleniyor. Hopalılar için kendisinin artık bir yabancı olduğunu, ancak buna rağmen, yüreğinin Hopa'da kaldığını ve ölene kadar orada kalacağını söyler. Annesinin, kendisine beşikte şarkıları orada söylediğini, topraklarını orda ekip biçtiğini, evin temel taşının (Baba Ocağı) orda bulunduğundan bahseder. Kimi Hopalılar'ın acıyıp, kiminin de dei sandığı Helimişi Xasani, şarkılarıyla ve sanatın diğer alanlarında verdiği eserleriyle, isminin ölümsüzleşeceğine  olan inancını hiç bir zaman kaybetmedi. Dünya malına hiç bir zaman itibar etmedi.

Batum'un sahili, Helimişi Xasani

7- Derdi Do Merağite - (Kumli Amedişi Kaide)  

Söz- Müzik: Anonim

Derleyen: Osman Pizma

Vokaller: Mustafa Akatin (Çedunişi Çemu), Mustafa Kuyumcu (Pizma Mustafa),

Tulum: Ahmet Çakır

Sabaha kadar horon oynanmış ve şarkılar söylenmiştir. Artık çocukların uykusu gelmiş, sabah ezanı okunmakta, horozlar ötmektedir. Yorgunluk atmak için söylenen bu şarkıdan sonra "Sabah Horonu" oynanacaktır. Bütün bunlar olurken şafak sökmekte ve yer yer tepeler aydınlanmaktadır.

8- Cilvelo Nanayda

Söz. Yaşar Turna

Müzik: anonim

Kemençe: Yaşar Turna

Sevgiliye yalvarış vardır. Sevdalandıktan sonra rahatının bozulduğunu, zincirlere vursalar bile tutulamayacağını, gece gündüz onu düşündüğünü, ayaz geceleri sevgilisinin aydınlattığı, onu görebilmek uğruna pencereye dayadığı merdivenden düşüp dizinin incindiği, zaten yüreğinin yaralı olduğu ve  ve sarhoş gezdiği gibi sözlerle, sevgilisine kendisinin olması için yalvarıyor.

Raxat vorti si ma sole maziri

Va vikaçer gemidvana zinciri

Gomaşinaş mamten seri-ti-nciri

Mu mağodu haşo e gyuli çkimi

*

Dido mskvare muço dağişi mskveri

Trangi şen kogiğun tolepe sveri

Rengi skani sanki didaşi mkveyi

Na gzirasens toli gozağen gyuli

.......

9 - Hemşin Xoroni Kaide - Mustafa Tezcan (Mutina Mustafa)    download - yükle

Mustafa Tezcan 6 Eylül 1926 yılında Pazar - Derebaşı (Mwukita) köyünde dünyaya geldi. Tulumcu Mustafa Dayı;tulum çalışı ile olduğu kadar çalarken horonu yönetmesi ve aynı zamanda şarkı söylemesi ilede ünlüdür. Tulum çalışının dinamik ve biraz sert olması, kendisine has bir tavır olarak akıllarda kalmıştır. Bir bankanın düzenlediği festivalde altın madalya kazanmış, ancak yoksulluk yüzünden satmak zorunda kalarak evinin tuğlasını satın almıştır. Geçirdiği bir trafik kazasından sonra , tulum çalmanın günah olduğu ve uğursuzluk getirdiğine dair halk arasındaki inancı güçlendirmiş, toplumda tulumcuların saygınlığı olmaması ve yoksulluğun  da eklenmesiyle tulum çalmayı bırakmıştır. Yirmi  yıl sonra hatır için, derme çatma bir tulumla çaldığı amatör bir kayıta ulaşılabildi.

10- Luşi Birapa - Karalahana Türküsü Ahmet Güngör (Kazaxina Ahmet) 2:40 (Rm)  download - yükle

Yemek yemeği çok seven Ahmet Güngör'ün, kara lahana yemeğine ve yemeği yapana seslenerek söylediği bir şarkıdır. Şarkıda yemeğin bir an once pişmesi için altına ateş yakılmasını ister. Lezzetli olması için katılması gereken biber ve içyağını hatırlatır.

İştağiti var miğun da

Katuğepe mu paten

(Yemeğepe mu paten)

Çukanite ko obun da

Lu pşkomaten pşkomaten

.....

Ka3axina Ame (Ahmet Güngör) şairliği ve atmacacılığı ile ünlü bir annenin (Ka3axina Durye) çocuğu olan Ahmet Güngör, namı diğer Ka3axina Ame, 1928 yılında Pazar- Alçılı (Xaşkuni) köyünde doğdu. Radyonun açtığı sınavı kazanarak Ankara radyosu ve Trabzon radyosunda mahalli sanatçı olarak uzun süre çalıştı. Birçok Lazca şarkı sözü ve besteleri vardır. Kemençesi ile çeşitli insan ve hayvan seslerini taklit ederek ün kazanmıştır. Şarkılarında günlük yaşamın çok bilinen yönlerini işlemiştir. Her şarkının sonunda kendine özgü bir bitirme tarzı vardır. Yaptığı plaklarla Laz müziğini geniş kitlelere ulaştırmıştır. Uluslararası festivallere katılan Ahmet Güngör (Ka3axina Ame Mayıs 1990'da aramızdan ayrıldı.

11-Moleni Sarpi - Helimişi Xasani

z-müzik  : Helimişi Xasani

Gürcistan tarafındaki Sarpi köyünün güzelliklerini, portakal ve limon kabukları içinde, köydeki ortak yaşamı anlatır. Sarpi Köyünde insanların mutlu, huzurlu olduğunu söyler. Aynı zamanda Sarpi'li bir kıza vurgun olduğunu ve onun kendisine uzaklardan Lazca şarkılar söylediğini anlatır.

Sarpi çkunis bulbulepek ibiran

Mis var uzirun Sarpi moxtan ziran

Portukaliş limoniş pukirişi

Şurapeş doloxe goxtan do izgan

Sarpi moleni sarpi meleni

Pukinas skani şuras koçi dizgeni

Kolektivas na var ixels miti diveni

12- Kumlu Amedişi Tulumi

13- Va Hay Hay  (Sica Mekoru) 2:34 download - yükle

Söz: Yaşar Turna

Müzik: Anonim

Kemençe: Yaşar Turna

Arhavi dolaylarında, lazların geleneksel düğün yada nişan törenlerinde doğaçlama söylenen bir eğlence şarkısıdır. Kız tarafından birileri, damadı ortaya çağırır, ancak birtakım isteklerinin yerine getirilmesi için damadı saklamışlardır. Enişte gelene kadar bu şekilde seslenerek, gerekirse sabaha kadar gitmeyeceklerini söylerler. Bunun üzerine damat ortaya çıkar, alkışlarla nazarının bozulması için dua ederler. Kayınvalide, enişteye bahşiş vermek için ortaya çağrılır.

14- Babsinden istedim - Ahmet Güngör

15- Kemençe ile insan - Ahmet Güngör

16- Rize Xoroni do Birapa - Tulum: Mustafa Tezcan

Yine aklume geldi

Eski deliluklerum

Hiç aklumden çikmiyor

Eskiden yaptuklerum

*

Hiçbir şeyi duşunmem

Fanidur dunya fani

Rahmet olsun canine

Hani eskiler hani

*

Ufak yaumden beri

Ne kadar çektum cefa

Yaşum citti elliye 

Yaşa Mustafa yaşa

 

17- İsmana Paşasi Destani - İsmana Paşa

18- Xopuri Helessa - Hopa Hellessa'sı 2:59  download - yükle

Söz- müzik: Anonim

Derleyen: Helimişi Xasani, Hopa, 1926

Erkeğin kıza karşı duyduğu aşkı anlatan bir eğlence şarkısıdır. Kızın dış görünüşü ilgili ne varsa şarkıya konu olur. Aynı zamandaadam, kızın erkek kardeşine, kız kardeşini kendisinden başka kimseye vermemesi için beddua eder.

Helessa do yalessa

Ağne oxoriş nusa

Jur tuteri noğamisa

Helessa yalessa

Heyamoli yassa hissa hoi

.....

19- Wari Momçi Leyla - Ahmet Güngör

20- Supraş Birapa - Helimişi Xasani

21- Panço Xoroni - Panca Amedi

22- A Piçi Dogizita  -   (Oşvacu Kaide)

Söz: Ngoluri Didalepe

Müzik: Anonim

Derleyen: Birol Topaloğlu

Vokal: Ngoluri Didalepe

23- Xandagisi Rakani - (Meonei Kaide) Handağı Tepesi

Söz: Cemil Kesici

Müzik: Anonim

Tulum: Mahmut Kesici

Derleyen: Birol Topaloğlu

24- Tuta Kextu Kaskari (Gunze Kaide)

Söz: Ömer Kızmış (Omerika)

Müzik: Anonim

Derleyen: Birol Topaloğlu

1941 yılında Çamlıhemşin - Topluca  (Mwanu) köyündedoğdu. Çocukluğundan itibaren çobanlık yaparak hayatını sürdüren Omerika, Laz müziğinin "Gunze Kaide/ Uzun Hava" denen türübü kendine has yorumlayışıyla tanınmıştır.Çocukluk döneminde yaşlılardan kaval ve tulum/Guda çalmasını öğrenir. Omerika, şair yanıylada tanınan biridir ve Laz kültünün önemli bir parçasını oluşturan doğaçlama söz söyleme yeteneğine sahiptir. Omerika'nın sürekli yaylalarda yaşıyor olması geleneksel kültürünü koruyabilmesini sağlamıştır.

25- Mofti Kelevuxedi- Turbi Badişi Kaide

26- Tulumite Destani-

27- Aya Kokiwedi Çi - Okooonei Kaide

28- E Veranesi Tuta - Oşvacu Kaide

29- Senolisi Destani -

30- E Veranesi Mjora - Gunze Kaide

31- Kinçina Xasanisi Kaide - Kavalite

32- E Çona Bere Skimi -

33- Verane Aravani

34-Arkadasi Igzalu - Oşvaçu Kaide

35- Dereler Akar Akar

36- Ela Kekemayoni

 

Birol Topaloğlu'nun diğer albümleri

      

 

* Uzun yıllar oldu Laz müziğine sahip çıkılmayalı ve unutulanları hatırlamayalı... Yüreğimizle, aşkımızla ve çalışma azmimizle ortaya çıkan ilk albüm Heyamo'nun ardından, aynı aşk ve heyecanla ürettiğimiz bu albümle, müziğimizi sahiplenmeyi, hatırlatmayı ve gelecek nesillere bırakabileceğimiz büyük bir mirasa sahip olduğumuzu göstermeyi ve elbette Türkiye'nin kültür zenginliğine katkıda bulunmayı amaçladık.

Albümü hazırlarken Laz müziğinin temelde insan sesine dayalı oluşunu gözönüne alarak, komalı seslerin en doğal haliyle kalmasına, Lazların yaşadığı coğrafyadaki doğal seslerin aktarılmasına ve yer yer geleneksel müzik yapımız içerisinde olan çok sesliliğin kullanılmasına önem verilmiş, bu amaçla da, özellikle vokal kullanımı ve orkestrasyon üzerinde titizlikle çalışarak, otantik yapı korunmuştur.

Albüm, Türkiye'deki ve Gürcüstan'daki Lazları, özellikle de Birol Topaloğlu ve büyük laz sanatçısı Helimişi Xasan'ın derleme ve araştırmaları üzerine kuruldu. Derlemelerin bir çoğu, insan sesine (akapelle) dayalıdır. Bunun yanında tulum ve kemençe ile yapılan derlemeler de bulunmaktadır. Ancak tulum ve kemençenin beş sesten (perdeden) oluşması, genelde Laz müziğini pentatonik müzik biçiminde sınırlamıştır. Oysa yapılan araştırmalar Laz müziğininin sınırlarının daha geniş olduğunu göstermiştir. Bu amaçla geleneksel çonguri telli sazı, ğuni, kemençe, tulum ve diğer üflemeli çalgılarınyer yer birlikte kullanılması Aravani'ye ve elbette laz müziğine zenginlik katmıştır. Ayrıca albümde Türkçe sözlerin yer alması, bir çok şarkının hem Türkçe hem de Lazca olarak söylenmesi her iki dilin birbiriyle olan güçlü bağı nedeniyledir.

Yüreğimizdeki büyük aşk ve özveriyle, Kalan Müzik'in de desteğiyle oluşan Aravani bizimdir. Biz onu bir annenin yeni doğmuş yavrusunu büyüttüğü gibi büyütüyoruz; Laz müziğini, laz kültürünü...
Aravani:Kaçkar Dağları eteklerinde yokuşu ve suyu ile ünlü bir yer.

* Aravani albümünün kapağından

 

Bu sayfada bahsedilen konuya  eleştirerek, ekleme ya da düzeltme yaparak katkıda bulunabileceğinizi düşünüyorsanız, bu yazıyı tıklayınca açılacak olan  formu eksiksiz ve doğru doldurarak "send" düğmesine basarak bize gönderin. Yayınlamaya değer gördüğümüz mesajları bu sayfanın alt köşesinde tarih sırasına göre yayınlayacağız. Yukarıdaki yazı için mesaj gönder

 

BU SAYFA İÇİN GÖNDERİLEN MESAJLAR

..............

 

 

karalahana.com  |  karalahana e-zine  |  web guide  |  eski sayılar

                                                                                                                                                                                                                                E- Mail göndermek için tıklayın  Arşiv - eski sayılar