Trabzon; Doğu Karadeniz bölgesinde tarihi, sosyal ve kültürel, doğal zenginlikleri ile mavi ve yeşilin kucaklaştığı yerde yer alır. Bulunduğu yer itibarı ile her mevsim görülmeye ve gezilmeye değer, serin yazları, az tuzlu denizi, çeşitli balıkları ile denizden yararlanmaya imkan verirken, yeşilin her tonunu içinde barındıran ormanları ile de kıymetli bir hazine gibidir.
Tarihin eski çağlarından beri insanoğlunu barındıran bu güzel kentin zengin bir tarihi vardır.
Dünyaca ünlü gezginlerden Marco Polo ve Evliya Çelebinin uğradığı Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği Yavuz Sultan Selim’in şehzadeliği sırasında Valilik yaptığı Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu, cumhuriyetimizin kurucusu Ulu önder Atatürk’ün üç kez ziyaret ettiği ve Vasiyetinin bir bölümü yazmıştır.
Bol yağışlı iklimin sunduğu doğal güzellikler yanında insan elinin yarattığı eserler görenlerin hayranlığını çekmektedir.
Tarihsel ipek yolu üzerinde bulunması nedeni ile eski çağlardan beri önemli bir transit merkezi olan TRABZON tüm çekiciliği ile her dönem yerli ve yabancı turistlerin ilgi kaynağı olmuştur.
Kültürü, gelenek ve görenekleri, el sanatları ile de ilgi kaynağı olurken bölgeninde en büyük ticaret merkezidir. Bütün bu tarihsel ve kültürel yapısı yanı sıra Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), uluslararası hava ve deniz limanı, serbest bölgesi, organize sanayi bölgesi, Rusya Federasyonu, İran, Gürcistan Konsoloslukları ve Panama Fahri Konsolosluğu ile de bölgede önemli bir yer tutmaktadır.
30.8.1989 tarihinde Sarp Sınır Kapısının açılması da kente önemli bir canlılık ve haraket getirmiştir. Ayrıca Avrupa kupalarındaki maçları ve başarıları olan Trabzonspor futbol takımı kentin turizminde ve tanıtımında önemli bir rol oynamaktadır.
Böylesine tarihi ile kültürü ile doğal varlıkları ile yaylaları akarsuları, florası, faunası, gelenek görenekleriyle, yöresel el sanatları, yemekleri ile ulaşımı, ticareti ile Trabzon turizmden çok şey bekleyen bir ildir.
Bu değerleri ile ”dört mevsim 12 ay turizm” hedeflenmiş. Çalışmalar bu yönde odaklanmış. Eğitim, yatırım, teşvik, tanıtım, pazarlama gibi faktörleri içeren bir turizm politikası uygulanmaya konulmuştur. Bu politikada devletimiz lokomotif görevi üstlenmiştir.
Turizm eğitiminde,turizm sektöründe uluslararası standartlara ulaşmak,hizmetin nitelik ve niceliğini yükseltmek amacı ile yaygın eğitim çalışmaları içerisinde Trabzon ilinde Turim Eğitim Merkezi (TUREM) kurulmuş.Her yıl yüz genç öğrenci dört dalda (ön büro, servis hizmetleri, mutfak hizmetleri, kat hizmetleri) sektöre eğitilmiş vasıflı birer personel olarak yetiştirilmekte böylece ilk öğretim okulundan ya da lise ve dengi okullardan sonra okumayan gençlere kısa yoldan iş istihtamı yaratılması hedeflenmiştir. Karadeniz Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Turizm Meslek Yüksek Okulu, Milli Eğitim Bakanlığınca Turizm Otelcilik ve Anadolu Meslek Lisesi eğitimlerini sürdürmektedirler.
Eğitim faaliyetleri arasında vatandaşın ve işletmecilerin turistle uyumunu sağlamaya yönelik eğitim programları kent halkına ek kazanç sağlayacak yönde eğitme programları dağlcılık ve doğa yürüyüşleri rehberlik ve yabancı dil kursaları seminer ve konferanslarla kent halkının bilinçlendirilmesi, el sanatları hediyelik eşya üretim-pazarlama kursları açarak halkın bilinçlendirilmesi sağlanmaktadır.Yatırımlar olarak planlama ve üst yapı uygulamaları çeşitli şekillerde turizmin teşvik edilmesi, yönlendirilmesi, atıl turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması amacıyla özel proje çalışmaları başlatılmıştır.Örnek Düzköy mağarasının turizme açılması, Hıdırenebi Yayla kent, eski eserlerin onarılması vs.. gibi.
Teşvikler bağlamında yatırımcılar desteklenerek öncü-örnek olunmaktadır.
Pazarlamada ilin kültürü, tarihi, doğası, turist arzında çekiciliğini sağlamak için kamunun yanı sıra vakıflar dernekleri bölgesel seyahat acentaları ön plana çıkarak ulusal ve uluslararası platformlarda pazar sağlamaktadırlar.
Tanıtım için ilin tarihi kültürel değerlerini içeren posterler, broşürler, kit dosyaları, kent planları gibi tanıtıcı yayınlar, cd-rom, video kaseti, internette web sayfaları, multivizyon ve dia gösterileri, turizmlen ilgili ve çeşitli dergi, mecmua ve gazetelere yazılan makalelerle etkin bir tanıtım yapılmaktadır.
Kuruluşu M.Ö 2000 yıllarına dayanan Trabzon ilinde günümüze kadar gelebilen pek çok tarihsel anıt vardır. Bu anıtlar Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine aittir.
Trabzon Gezilecek Yerler
Trabzon için söylenebilecek ilk üç kelime; yeşil, yeşil, yeşil… Yağmurlu iklimi sayesinde, yörenin bir çok yerinde yeşilin her tonunu bir arada görebilirsiniz. Mükemmel bir oksijen banyosu çekmek isterseniz, Trabzon tam size göre bir yer. Ama dikkat edin, bu kadar doğal bir hava size zarar verebilir. Malum! stres, hava kirliği, kornaları sesleri derken, vücudumuz bu anormal yaşamı normal olarak algılıyor ve gerçekten normal olan, temiz havayı solurken zorluklar çekebiliyorsunuz.
Ruhunuza ve vücudunuza iyi gelecek olan bol oksijenin dışında, Trabzon’da oldukça farklı şeylerle karşılaşacaksınız. Değişik bir yaşam kültürü, bu kültürün getirdiği farklı yemekler, gezilecek bir çok yer, hırcın Karadeniz dalgaları, hamsi kokuları, tulum sesleri ve insanlarının farklı bir şiveyle, farklı bir dille konuştukları, Trabzon’da belki de, kendinizi bulacaksınız.
TRABZON’U KEŞFET
Sümele Manastırı: Bu manastır halk arasında Meryamana manastırı olarak bilinir. Siyah anlamına gelen Melas kelimesinden dolayı, Sümele adını aldığı söylenmektedir. İsmi de dahil olmak üzere bu manastıra, dair çeşitli efsaneler üretilmiştir. Ve en çok bilinen efsane ise, iki Atinalı rüyalarında Hz.Meryem’i görürler, ve Meryem onlara bu manastırın yerini ve buraya nasıl gideceklerini anlatır.
Manastırın yapılış nedeni kadar hangi tarihler arasında yapılmış olduğu konusunda da kesin bilgiler yoktur. Bazı araştırtmalara göre M.S.385, bazılarına göre ise, M.S. 472 yılında yapıldığı savunuluyor.
Bu manastır şimdilerde Trabzon’la birlikte anılan bir yapı olmuştur. Trabzon’u ziyarete eden bir çok insan Sümele’ye çıkmaktadır. Çıkmaktadır, diyoruz çünkü bu manastıra gitmek için biraz yokuş çıkmak gerekiyor, arabanızı manastırın 200 metre yakınına kadar götürebiliyorsunuz, oradan sonra ağaçlık ve patika yolu yürüyerek gitmeniz gerekmektedir.
Atatürk Köşkü: Soğuksu semtinde bulunan köşk, 20. yüzyılın başlarında yaptırılmıştır. 1934 ve 1937 yılları arasında Mustafa Kemal Atatürk, Trabzon ziyaretlerinde bu köşkte konuk edilirmiş. Bu köşkün bir diğer özelliği ise; Atatürk’ün vasiyetinin bir bölümünü burada yazdığı bilinmektedir. Bu köşk Atatürk’ün ölümünden sonra, dekore ettirilerek müze haline dönüştürülmüş ve halka açılmıştır.
Trabzon Kaleleri: Trabzon’da ziyaretçilerin ilgisini çeken bir diğer yapılar ise tarihi surlardır. Yukarı Hisar, Orta Hisar ve Aşağı Hisar olmak üzere üç bölüme ayrılır. Bu surların yakınlarında bulunan bir çok kilise, camii gibi görülmeye değer yapılar ise surların güzelliğine güzellik katmaktadır.
Trabzon Müzesi: Trabzon Ayasofya Kilisesi bir manastır kilisesidir. Bu müzede en çok dikkat çeken nokta, bir çok imparatorluğa ait izler taşımasıdır. Burada bulunan süslemeler, Bizans İmparatorluğu ve bunun yanı sıra Selçuklunun izlerini taşır. Yapının taş işçiliği ve sütunları kadar içerisinde bulunan motiflerde şaşırtıcıdır. Bu yapıda, güvercin, kartal ve bir çok değişik motif kullanılmıştır, ve bu motifler kendi hikayelerini yaşanmışlıklarını, sessizce anlatır adeta….
Göller: Trabzon gölleriyle de oldukça meşhur olan yörelerimizden bir tanesidir. Uzungöl , Balıklı Göl, Sera Gölü başta olmak üzere irili ufaklı bir çok göle sahiptir. Burada bulunan göllerin bazıları dağ yamaçlarının kayması, bazıları ise coğrafi nedenlerden dolayı oluşmuştur. Bu göller Trabzon’un doğal güzelliklerine ayrı bir güzellik katan unsurlardan sadece bir kaçıdır. Göllerin bulunduğu alanlar ve çevreleri oldukça turistik yerler olduğu için, buralarda bulunan “kendin pişir kendin ye” tarzında ki piknik alanlarında güzel vakitler geçirebilirsiniz.
Karadeniz yemekleri sadece hamsiden ibaret değil !
Türkiye’de yörelere özgü belirli yemekler vardır. Karadeniz ise Türkiye’de yemek kültürünün başında gelen yörelerimizden birisidir. Mısır ekmeği, kara lahana, muhlama (bol tereyağında kaşar eritme) süt böreği, hamsi ve hamsiden yapılan bir çok yemek; hamsi pilavı, hamsi tava, hami buğulama… Ayrıca Trabzon’da, yöresel Karadeniz yemeklerinin dışında taze fasulye oldukça tüketilen sebze yemeklerinin arasında yer alır.
Yavaş yavaş pişirilen yemeklere lezzet atan bir diğer faktör ise, bol tereyağıdır. Karadeniz yemeklerinin içine kocaman bir parça tereyağı katılır, bu kadar tereyağı katılmış bir yemeğin ağır olabileceğini düşünebilirsiniz, ancak Karadeniz yemekleri düşündüğünüz kadar ağır olmuyor ne de olsa kullanılan tereyağları oldukça doğal olduğu için yemeklerde ağır bir yağ tadının yerine, mükemmel bir lezzet ortaya çıkıyor. (Ayrıca Bakın: Karadeniz mutfağı, Karadeniz yemekleri)Karadeniz yemeklerin adını bir çoğunuz duymuş, hatta tadına bakmış olabilir! ancak bu alışık oldunuz lezzetlerin, Trabzon’da çok farklı tatlara sahip olduğunu göreceksiniz. Bunun en büyük neden ise, Trabzon ve Karadeniz halkının yemeklerini kısık ateşte pişirmelerinden kaynaklanmaktadır. Yaz aylarında bile bir çok evde soba yanmasının nedeni soğuktan korunmak için değil, yemeklerini sobanın üzerinde yavaş yavaş pişirmek için olduğunu anlayacaksınız.
Bakır işçiliğinin anavatanındasınız
Trabzon gezinizden dönüşte “Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” kelimelerine en güzel cevap; bu doğa harikası yörede çekmiş olduğunuz fotoğraflarınızı sevdiklerinize göstermek olacaktır. Ancak sevdiklerinize ve kendinize, Trabzon gezinizi anımsatacak farklı bir şeyler sunmak isterseniz bunun için yöreye özgü bir şeyler satın almanız gerekiyor.
Trabzon’a özgü olan ürünlerin başında; bakır işçiliği geliyor. Trabzon halkı burada bulunan zengin bakır yataklarını Osmanlı zamanlarında bu yana, en iyi şekilde işlemiş ve değerlendirmişlerdir. Atölyelerde işlenen bir çok ürün Trabzon’a ticari anlamda önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Bu atölyelerin bir çoğunun, ayrıca satış mağazaları da bulunmaktadır. Merkez dahil olmak üzere bir çok yerde karşılaşacağınız bakır ürünleri satılan dükkanlarda bir yandan alışveriş yaparken, bir yandan da ufak çaplı bakır işçiliğinin nasıl yapıldığını öğrenebilirsiniz.
El emeği göz nuru altın tasarımlar
Trabzon’da özel olan bir diğer el sanatı ise; dokumacılıktır. Yayla şenliklerinde göreceğini yöresel kıyafetler tamamen el dokumasıdır. Ve bunları Trabzon’da bir çok yerde bulabilirsiniz. Ve tabii ki de kuyum ürünleri, dünyaca ünlü olan Trabzon burması ile başlayıp zamanla kuyum alanında oldukça gelişmiş bir yöredir. Kalın altın bilezikler ve altın kemerler haricinde birçoğu sanat eseri konumumda olan kuyum eşyalarından satın alabilirsiniz. Ancak burada bulunan altın takıların oldukça pahalı olduklarını söylemekte yarar var. Bir yanda saf altın olmanın verdiği bir değer bir yanda ise, el işçiliği değeri hesaba katılınca takıların fiyatları oldukça artıyor.
Yayla şenliklerinde tulum eşliğinde eğlenilir
Trabzon’la özdeşleşmiş olan bir diğer özellik ise, yayla şenlikleridir. Bu şenliklerde sandığının aksine kemence sesinden çok, hayvan derisinden yapılan üflemeli bir çalgı olan tulumun iç gıcıklayıcı sesleri arasında geçer. Bu yöresel müzik ve dansın ayrı bir şenlikle insanlara tanıtılması ve bu kültürün yaşatılması için, Mayıs’ın ilk Pazar’ından Eylül’ün ilk Pazar’ına kadar yayla şenlikleri sürmektedir.
Yayla şenliklerinde yöresel kıyafetlerle dans edenler, izleyenlere ayrı bir duygu veriyor. Bir yanda insanın içini ateşleyen bir müzik, bir yanda ise kırmızı yanaklı Laz kızlarının dans edişleri… Trabzon gezinizde yayla şenliklerine katılmadan dönmeyin. Ayrıca etrafınızda o kadar çok öğretmen olacak ki, belki sizde horon tepmeyi öğrenebilirsiniz.
Dinle: İlginç Karadeniz şivesini dinle.
Eğlen: Yayla şenliklerinde tulum sesleri eşliğinde eğlen.
Öğren: Horon tepmesini öğren.
Satın al: Bakır ürünlerden satın al.
Nefes al: Yeşilin her rengi içinde nefes al.
Hayran kal: Sümele Manastır’ına hayran kal.
Tadına bak: Karalahananın tadına bak.