ATMA TÜRKÜLER/KESME TÜRKÜLER (KARADENİZ BÖLGESİ)
Dünyanın her bölgesinin kendi kültürüyle bağlantılı halk şarkıları vardır . Doğu Karadeniz’in özgün karakteri atma türkü denilen horon ritmine uyan doğaçlama türkülerindedir . Atma türküler genellikle 7 heceli 4 mısradan oluşurlar .2 .ve 4. mısralar arasında kafiyelidir .İlk iki mısra son iki mısradan anlam bakımından farklı olabilir . Dünyanın her yanında her halk şarkısının kendi şiiri ve bestesi vardır .Oysa Karadenizde bir beste üzerine binlerce atma türkü uydurulabilir.
Burada türkünün ezgisi 2 mısralık bir kalıptır ve her iki mısrada bir tekrarlanır .Atma türkü söylemek atadan gelen bir gelenektir. Kemençeci yada tulumcu horon çalarken kendine güvenen birisi o anda uydurduğu kafiyeli sözlerle atma türküye başlar , ona başka birisi cevap verir . Burada yanıt hatta sataşma değeri olan kafiyeli dörtlükler kurmak gereklidir .Karadeniz uşaklarının kıvrak zekası bu konuda sınır tanımaz .Bu atışmaların süresi yoktur .Bir taraf pes edene kadar atışma devam eder. Atma türkü geleneği bugün Trabzon ve civarında yaşamaktadır . Bununla beraber aynı zamanda yok olmak üzere olan bir Laz geleneğidirde. Atma türküler Türkçe, Lazca , Rumca, Hemşince veya Gürcüce söylensede kafiye ve anlam konusunda yukarıdaki kurallar geçerlidir. Atma türkülerin en keyifli olanları kızlı erkekli atışmalardır . Trabzon’un kızlı erkekli atma türkülerinde sevda ve cinsellik ön plandadır .
Trabzon ve Rize Yöresinden Atma Türkü Örnekleri
Su akar akarina
Yar keser makarina
He gız alurum seni
Gelursa çıkarina
Armudi budakladum
Dallarini sakladum
Anasinun yaninda
Gızini gucakladum
Kapisinin önünde
Portokal ağaşlari
Bi yuk odun yuklenur
Nazli yarun şaşlari
Ayitladum tarlayi
Yüzgar oni sallayi
Hanum bağla kocani
Yolcilara hırlayi
Belle bellemeleri
As tavana belleri
E gız dema nenene
Dişleduğum yerleri
Dağlar dağladi beni
Gören ağladi beni
Gağurun gıcuğazi
İpsiz bağladi beni
Evinde lüküs lamba
Kapisinda dayamba
Dişlesam memesini
Bağırurmu acamba ?
Bahçesinde domata
Yapsun oni salata
Vermedi seni boban
Turşi yapsun kerata
Of’un ardi Surmene
Gızlar giyer fermene
Fermenenun altinda
Beyaz gudukli meme
Aldi tabancasini
Güyam çakal vuracak
O beni vurdurursa
Sora kimlan duracak
Gene geldi yazbaşi
Bağıriyu gugolar
Nenelina bobani
Alsun derin uykular
Oturduk mahabbete
Hapta deliganlılar
Seyir edeyi bizi
Hau gancuk garilar
Arkasindan aşağa
Saşlari katar katar
Yüzi berber aynasi
Ağzi şeftali satar
Karadeniz ustüne
Yuvamun yapıları
Ne anam var ne babam
Kitledum kapıları
Eğildi aldi koti
Köti görundi köti
Fadimun memeleri
Dersun kalayli kutu
Yedun kabak mancasi
Yüreğum bolanuyi
Lahana kostelleri
Karnumda dolanuyi
Yaylalar otli olur
Bekarlar dertli olur
Bekar gızun memesi
Gaymaktan tatli olur
Kırlanguş dala gonar
Yavri yuvada oynar
Fadim yiprandi kocan
Getur pazara onar
Derelerun sirğani
Yeni biteyi yeni
Yirilendi bellerun
Gız kim şüşürdü seni
Ayna duşti cebumden
Karişti gazellere
Tabiatum boyledur
Bakarum guzellere
Ey benum Külizarum
Sen soyle ben yazarum
İki memen arasi
Olsun benum mezarum
Endum dere duz gibi
Bir su içtum buz gibi
Boşan alayum seni
Kabulumsun kiz gibi
E kiz senun sevdanun
Yok evinde kazani
Bi kot misir unuylan
Geçirur ramazani
Rize’den kalkan vapur
Of oğune konaklar
Heram olsun kocana
O kirmizi yanaklar
Arkanda yeleğun
Ferasıyum ferası
Sendeki güzelliğin
Bende olsa Yarısı
peştamalin enine
kız yavaş yürüsene
güzelliğin yanına
çalım eylemesana
arkandaki fistanun
bilmemki ipekmidur
sade oni giyersun
evde başka yokmidur
İneceğum dereye
Kuma sarılacağum
Ettum kendi kendume
Kime darulacağum
Başındaki çöberin
Otuz iki dalı var
E kız senin kocanın
Bir şamarlık canı var
oy kırmızı keşanlı
nişanlısın nişanlı
kırmızı keşanına
kandı bu delikanlı
Arkamda darış yelek
Yureğim oldi elek
Bir saat güldüğümü
Çok gördü zalim felek
Kuşağının enine
Gel gidelim seninle
yarum kurban olayım
habu ince beline
Ne durursun durursun
Dururda düşünursun
O ıslak şalvarını
As duvara kurusun
Çıktum dağun başına
Çalıverdum ezanı
Kız senun merağundan
Tutmadum Remezani
türkü söylerim pekten
kız fistanın ipekten
geleceğim bu akşam
kurtar beni köpekten
Peştamalın düğümü
Ben buğa ettuğumi
baktım eller ağzına
Atmadım sevduğumi
Giydim çaruklarımı
Gel bağla Bağlarını
Terk etmiş gidiyorum
Vunidin dağlarını
Endum derelerune
Bilmem nerelerune
Kaytan buyuklarumi
Sursem memelerune
İn dereye bul beni
Kız verem ettun beni
Ha bu yalan dünyaya
Sen da unuttun beni
Başındaki yaşmağa
Burda güller açmağa
Sen aluşturdun beni
Cilveli konuşmağa
Tesekkur ederim nenem icin okudum gulduk baya. Kendisi 85 yasinda ara sira atma turku atar.