DÜNYA NEFESSİZ KALIYOR!
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün yaptığı araştırmalarda, hava kirliliğinin en çok tehdit ettiği kentler, saptandı. Bunlar Mexico City, Pekin, Şanghay, Tahran ve Kalküta. Bu kentlerde sülfür dioksit, nitrojen dioksit ve TPS, atmosferde yoğunlaşarak, akciğerlere ve deriye işliyor, özellikle çocuklarda bronşit, astım gibi hastalıklara yol açıyor. Bu hastalıklar, ölümcül boyutlara ulaşabiliyor.
Ülkemizde ise, geçen yıl kükürtdioksitin en yoğun olduğu yerler, Isparta, Çan, Adıyaman, Balıkesir ve Konya. İkinci sırayı Yozgat, Edirne, Kütahya, Afyon ve Kayseri alıyor. Duman kirliliği yaşayan şehirlerimizde ise, başı Afyon, Adıyaman, Zonguldak, Diyarbakır, İçel, Kayseri, Isparta, Denizli, Antalya ve Kahramanmaraş çekiyor.
Ülkemizin en kalabalık şehirlerinden, İstanbul’u da hava kirliliği yoğun biçimde tehdit etmekte. İstanbul Belediyesinin açıklamalarına göre, hava kirliliğinin, başlıca üç nedeni var:
Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Kirlilik
Taşıtlardan Kaynaklanan Kirlilik
Konutlardan Kaynaklanan Kirlilik
İstanbul’un bir sanayi şehri olmaya devam etmesi, son derece yanlıştır. Bu yüzden, son yıllarda şehirde bulunan sanayi tesisleri, şehir dışına taşınmaktadır. Hala 50’li yılların teknolojileri ile hizmet veren bu tesisler, İstanbul’da büyük oranda hava kirliliği yaratmaktadır. Şehirde bulunan yaklaşık 3000 tesisten, sadece 80 tanesi doğru şartlarda çalışmaktadır.
İstanbul’da bulunan taşıt adedi ise, yaklaşık 1 milyon 550 bindir. Bu araçlardan çıkan kurşun, hiçbir şekilde kimyasal özelliklerini yitirmemektedir. Nefes yoluyla insan vücuduna girince öğrenme zorluğu, davranış bozuklukları, hipertansiyon, baş ve karın ağrıları, dikkatsizlik, kusma, zayıflama, hatta felç ve ölümle sonuçlanan rahatsızlıklara sebep olmaktadır.
Araçlarda kurşunsuz benzin kullanımı şarttır. Vatandaşlar taşıt alırken, bu aracın ne tür benzin ile çalıştığını mutlaka araştırmaları gerekir. Ayrıca, yakıt miktarı ve araçta katalitik konventür sisteminin olup olmadığı da, öğrenilmesi gereken diğer konulardır. Katalitik konventür, egzostan çıkan zararlı maddeleri arıtan sistemdir.
Konutlarımızda ise, kaliteli yakıt yakmak son derece önemlidir. Çevreye zarar vermeyen kömür seçimi, yüksek kükürtlü fuel-oilden kaçınmak, doğal gaz kullanımının yaygınlaşması İstanbul’da yaşanan hava kirliliğini azaltan üç önemli sebeptir. Kaçak kömür kullanımı, gün geçtikçe azalmakta yerini kaliteli kömüre bırakmaktadır.
Bugün, 800 bin abone, doğal gaz kullanmaktadır. Tabii, bunun yaygınlaşması için, altyapı çalışmalarının da yapılması zorunludur.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, soba yakılan evlerde, sobayı maksimum üçte iki oranında kömürle doldurduktan sonra, üzerine odun, çalı, kağıt, vs. ekleyip tutuşturmaktır. Tutuşturma işlemi sırasında; alt kapak kapalı, üst kapak ve baca klapesi açık olmalıdır. Odunlar yanmaya başladıktan sonra ise, alt kapak biraz açılmalı üst kapak da biraz kapatılmalıdır. Soba satın alırken de, üstten yakmalı olanlar tercih edilmelidir. Bacalar, yılda en az iki kez temizlenmelidir.
İstanbul Belediyesinin hava kirliliğini önlemek amacıyla aldığı önlemler genel olarak şunlardır:
Hava Kirliliği Ölçüm Ağının Genişletilmesi
Baca Gazı Ölçüm Sistemi
Sanayi Tesislerinin Denetimi
Kaliteli Yakıt Denetimi
Hava Kirliliği Ölçüm Panoları
Kurşunsuz Benzin Kullanımını Yaygınlaştırmak
LPG’li veya Doğal Gazlı Araçlar
Kullanılmış Motor Yağları
Isı Yalıtımı ve Doğal Gaz
Isıtma Sistemlerinin İyileştirilmesi
Doğal Gazın Yaygınlaştırılması
Enerjinin Verimli Kullanılması ile İlgili Merkez