Yazı: Hasan Düzgün
Tarih yazarken dilin çok önemli olduğunu tüm dünya tarihçilerinin kabul ettiği bir gerçektir. Bizde bu doğrudan yola çıkarak Uzungöl de konuşulan( romaıga) Rumca yı irdeleyelim Uzungöl de konuşulan Rumca çevre köylerde konuşulan Rumca dan farklıdır. Ana dilimin Rumca olması buralarda yaptığım araştırmalar için bu farklılığı ortaya koyması için yeterli olacağını sanırım. Aynı araştırmayı Rumca konuşulan Tonya ve civarında yapıp karşılaştırdığımızda bu tezimin doğruluğunu anlıyoruz.Günümüzde Uzungöl ve civarında konuşulan dil, giderek etkinliğini kaybetmektedir.
Çünkü yeni nesil gençler bu dile ilgi göstermemektedir.Ancak bunu sadece ilgisizliğe bağlamak doğru olmaz çünkü yıllarca dünya ile iletişimsiz yaşayan Uzungöl 1960 tan sonra dünyaya açılmış, ayrılanlar gittikleri yerde konuşacak kişi bulamadıklarından uzun yıllar dillerini konuşamamışlardır. Buda dilin hem kelime hazinesini azaltmış hem de konuşma aksanını etkilemiştir. Bir başka önemli neden bu dilin yörede sadece konuşma dili olarak kullanılmasıdır. Hiçbir yazılı belgenin elimizde olmaması bu husustaki iddiamızı desteklemektedir. Bunun nedeni dilin çok eski olması ve bölgedeki göç hareketlerinin yoğunluğu, başka dillerin konuşulması etkili olmuştur.. Günümüzde Trabzon ve yöresinden Selanik’e göç edenler dahi Grekçe’nin etkisinde kalmış ve dillerini aksatarak konuşmaktadırlar oysa Trabzon dan ANAKRA kalesine sürgün edilenlerle konuştuğumuzda dilin değişmediğini görüyoruz. Başlı başına diyaleği olan bir dilin yazı diline dönüştürülmediğini görmek günümüzde Pontusluların Yunanistan’da ki durumlarını açıklamaktadır. Tarihçiler aşağıda belgelediğim dil çalışmasını dikkatle takip etmelidirler Önemli olan doğruların tespiti ve yazılmasıdır. Bu kitap yazılmadan önce birde Yunanistan ayağına göz atalım 1996 yılında yaptığım gezide çok şeyi inceleme imkanı buldum bütün geleneklerin benzerlik gösterdiği ama dilde ki benzerliğin tam olarak anlaşılır olmadığını müşahede ettim Yunanistan da yaşayan ve Trabzon dan giden Rumların oradaki durumları hiç de öyle sanıldığı gibi iç açıcı değildir onlara göçmen gözüyle bakılmaktadır yani orada rahat olmadıklarını tespit ettim. Çünkü onlar Trabzon’dan gittiklerinde konuştukları dili değil Grekçe ile Rumca karışımı arasında kalmışlardır.Uzungöl’de konuşulan dilin diyaleği nın olduğunu kanıtlayan çalışmaya dönelim çevredeki konuşma dili ile Uzungöl deki konuşma dili farklılığını ortaya koyan diyalekt ten bahsetmişken tarih 8 ocak 1863 felsefe-tarih sınıfının oturumu bay momsen DR Michael Defner’in Atina araştırmasını sunuyor, başlıklı makalesinde sayfa 8 de Saraho (UZUNGÖL) diyaleğinden bahsetmekte ve bunların açılımlarını yapmaktadır. Makalenin çok uzun olması nedeniyle makaleye yer vermeden özetle anlatılan konuya değinelim Trabzon merkezinin dil diyaleği ile Uzungöl ün çevresinde ki bazı köylerin konuşma aksanı Trabzon diyaleği ile daha yakın benzerlik gösterdiğini görebiliyoruz. Buda Uzungöl ün kimliğini sorgularken yörenin en eski yerleşim yerlerinden olduğu ve göçün buralara Trabzon’un veya Trabzon’a gelenlerin aynı yöreden geldiklerini söyleyebiliriz. Günümüzde de çevre köylerle olan dil aksanı farklılığını biliyoruz halbuki of ilçesine bağlı olan Uzungöl ve çevresi köylerin normalde of Diyaleği’n’ de ki aksanı kullanması gerekmez mi ancak göç hareketlerinin değişik yer ve yörelerden gelmiş olmalı ki bu farklılık olsun bizimde üzerinde durduğumuz asıl konumuz kimlik araştırması olduğu için bu konuyu bukadar önemsiyoruz.Trabzon ve civarında Rumca konuşan bütün yerlerde konuşma benzerliği vardır.Oysa Uzungöl’de konuşulan Rumca tamamen farklıdır.Bir başka önemli farklılık Karadeniz’de konuşma ve yazı dilinde sıkça rastlanan P yerine B veya G yerine K veya T yerine D kullanıldığını biliyoruz oysa Uzungöl’de bunların hiç birisine rastlamayız. Uzungöl dil diyaleği çalışmasında of diyaleği ile karşılaştırmalı çalışma yaparak aradaki farkı ortaya koymaya çalışalım. Burada Ömer Asan’ın Pontus Kültürü kitabının Of dili diyaleği bölümünden örnekler kullanma gereği duydum bunun nedeni Ömer asanın çalışması of bölgesinde yapılmış ve of diyaleği başlığı altında çalışılmıştır of ilçesinin tarihinin eskiliğini kimse tartışamaz ancak of ilçesine bağlı olan Uzungöl’ün tarihinden bahseden bile yok halbuki dil bölümünde Saraho diyaleği çalışmasından bahsetmiştim bir köyün başlı başına dil diyaleği in olması dikkate değer bir durumdur.Bu düşünceyle karşılaştırmalı olarak yazılmıştır. Sadece aralarında 40 km mesafe olan bu iki yerleşim biriminin dildeki bu farklılığı Uzungöl ün eski yerleşim birimi olduğu olasılığını akla getirmektedir veya baskıdan kaçan aydın bir kesimin buraya yerleşip hayatlarını sürdürdüklerini akla getirmiyor değil çünkü ilk kurulduğu zaman hane olarak azlığı bu iddiamızı güçlendirmektedir.Yazı dili ile konuşma dili arasındaki farklılıklar oldukça zorluk yaratmaktadır zira Arapça da kullanılan ve dil ucunun dişler arasına
alınarak Z harfini telaffuz etmeyi denediğimizde Z olarak değil ( dze ) olarak ses çıkar bu ve buna benzer durumlarda ciddi zorluklar vardır ancak konuşma dilinin bilinmesi durumunda böyle bir sorunla karşılaşılmaz.Buna benzer başka durumlarda mevcuttur. Ancak ben asgari hata ile yazmaya çalışacağım.Dilbilimci olmamak bir dezavantaj olduğunu biliyorum burada sadece kelimelerin Uzungöl deki konuşma şekli ile ofta ki konuşma şeklinin Türkçe karşılıkları çalışmasını bulacaksınız.Buda Trabzon ve of diyaleği den farklı olduğunu ayıran özellik olacaktır.bu farklılığı ortaya koyan bir örnek vererek açıklayalım
Çevre köy rumcası Türkçe si
esi nabas mi so gadoy sen ahıra gidecek misin
bu cümle Uzungöl’ündışında yani Uzungöl e bağlı cevre köylerde konuşulan Rumcadan verilmiş örnektir peki aynı cümle Uzungöl de nasıldır ona bakalım.
Uzungöl rumcası Türkçe si
Esi nabas mi so mandrin sen ahıra gidecek misin
görüldüğü gibi anlamı aynı ama kelime farklı olarak kullanılmaktadır mandri ahır demektir gadoy da ahır demektir ama sadece Uzungöl de böyledir bir başka örnek verelim.
Çevre köy: : i manas bu eni annen nerede
Uzungöl de : i manas buçega eni annen nerede
Çevre köy: : ela as bame so barhar gel yaylaya gidelim
Uzungöl de: ela asbame saharsun gel yaylaya gidelim
Çevrede : havu do mular dinos en bu at kimin
Uzungöl de : havu daleğon dinosen bu at kimin
Çevre köy : do fayin e goliyen ekmek yandı
Uzungöl de : do fayin egoliyen yemek yandı
Burada kelimelerin anlam farklılığı ve kelimelerin bir araya getirilirken kullanılan birleştirme ve ayırma önemlidir bir başka örnek ise A ve E harflerinin kelimenin içinde ve sonunda nasıl kullanıldığıdır buna da örnek verelim
çevre köy : hadin an u beruna onlar almazlarsa
uzungölde : hadin anceberuna onlar almazlarsa
cevre köy : hados na ferene o getirecek onu
uzungölde : hados na feredo o getirecek onu
çevre köy : da ğardela dema ine çocuklar benim
uzungölde : da ğardele dema ine çoçuklar benim
Burada ğardele kelimesinin sonunda a yerine e kullanıldığını görürüz bunları çoğaltmak mümkündür daha uzun cümle içinde e,a,ı,i,u,o harflerinin nasıl yer aldığına bakalım burada sadece çevre köylerden bahsetmek doğru olmaz mesela Trabzon un Tonya ilçesinde farklıdır Maçka da farklıdır of ve civarında farklıdır.
Of’ta. : adin nağvenun so barhar: onlar yaylaya çıkacaklar
Uzungöl de : hadin neğvenun si saharsun onlar yaylaya çıkacaklar
Kelime içinde ki neğvenume deki a ve e harfleri farklı kullanıldığını görürüz ayrıca so yerine si kullanılmıştır dil bilimci olmadığımı ancak pratikte ki kulanım ve eklerle ulamaların farklı olduğunu tespit etmek zor olmasa gerek buradan varmak istediğimiz dilin farklılığını ünlü tarihçi Hasan Umur şöyle yorumlamaktadır “dil şivelerindeki ayrılıkların hayrete şayan bir numunesi de of ta yunanca konuşan köylerdeki yunanca dilde görülmektedir”. Hatta bazı kelimelerin anlamını anlamada zorlanmaktadır buda bize Rumların buralara aynı yerden değil ayrı bölgelerden gelip yerleştiğini göstermektedir der Hasan Umur Rumların buralara geliş tarihini 2500 küsur yıl olarak açıklamaktadır. Bu bence de kabul gören bir gerçektir hatta Rumların medeniyet üstünlüğü buralarda yaşayanları etkilemiş ve Rumların bütün yaşam biçimlerini kabullenmişlerdir yine bir başka gerçeğe göz atalım yakın tarihlere kadar mahkemelerde ifade alınırken tercüman kullanıldığı bilinmektedir.
Dil üzerine bir öykü
Bir öykü ile destekleyelim:İspirli meşhur memioğlu Erzurum valisinin azlini devletten ister başaramayınca Erzurum a gider valiyi öldürmek ister bunu da of ta ki eşkıya ağaları ile beraber tertipler vali devlet gücünü kullanarak memioğlunu öldürmek ister ancak memioğlu kaçar kurtulur vali de İspirlilerin bu tavrının memioğlundan korktukları için bu isyana katıldıklarını düşünür ve ispirlileri affetmeye karar verir. Of tan gelip kendi isteğiyle katılanları ayırt etmek için yine dilin etkinliğini kullanmıştır. İfadesini aldığı kişilere ‘FINDIK’ kelimesini sorarak işe başlamış ispirlilerle Ofluları ayırt etmek için bu yönteme baş vurmuş ve fındık yerine FUNDUK diyenleri Ayırmış funduk diyenin Oflu olduğunu tespit etmiş ve idam etmiştir (bkz of muharebeleri tarihi sayfa 23)sonuç olarak şunu söyleyebiliriz Dil toplumların bütün özelliklerini yansıtan en önemli faktördür tarihini, sanatını, geleneklerini, tavır ve davranışları konuştuğu dilde saklı dır.
EDATLAR
Uzungöl’de Of’da
——————————————- ——————————————-
Me ile me ile
Se,so e-de hali se,so e-de hali
Ya için,cek,cak ya için,mek,mak
Os …e kadar os ……e kadar
Aso ..den,dan aso …den,dan
Eçinos siz,o athios siz,sız
Cümle içinde kullanarak farklılığı görelim
Uzungöl’de Of’da
Me don ömerin eşeğvenum so raşn.- me ton omer nivenume sa raşi
Ömerle dağa çıkıyoruz ömerle dağa çıkıyoruz
Sosbidin do zuliyan eşis so spit ntoduliya ehis
Evde ne işin var evde nbe işin var
asiğon esen ubağoçi athios esi u pa ğaçi
sensiz gitmem oraya sensiz gitmem oraya
Edatlar kendi başlarına anlam taşımazlar kelimeler veya cümle aralarında kullanıldığında ilgi ve özellik belli ederler.
Bağlaçlar: bağlaçlar daha çok sıfatlandırma da kullanılır ancak of ve Trabzon diyaleğin den farklıdırlar
Saraho(Uzungöl) da Of ‘da
ÖRNEK: Mİ yapma Mİ yapma, etme
ÇE ve ÇE ve
ODİNE ne varsa OTİ ne varsa
OMON gibi OMO gibi
YA şüphe, şüpheli YA için
ON eğer……… SİTE iken
Yukarıda farklılıklar karşılaştırıldığında göze çarpar. Birde cümle içinde kullanarak örnekleyelim.
Saraho(Uzungöl) da Of’da
_______________________ ____________________
Rumca Rumca
Din ayşen ebaren enbros ame so horaf ce ti ayşe bal
Çe ağume so horafin epare empros
Türkçe Türkçe
Ayşe’yi önüne al ve tarlaya git ayşeyi önüne al ve tarlaya git
Cümlelerin kuruluşları ve kelimelerin farklılıkları açıkça görülmektedir.
Rumca Rumca
so horiyon sa debeynen izadonan so Horiyo sitepeyena atona ida
Türkçe Türkçe
köye giderken onu gördüm köye giderken onu gördüm
ZARFLAR: Bir fiilin veya sıfatın anlamına yer,zaman,nicelik ve nitelik kazandıran kelimelerdir.
Uzungöl’de Of’da
Aduhan orada eci orada
Azahan burada edaha burada
Eksu dışarıda eksi dışarıda
Blan yakında sima yakında
Abes içeri apes içeri
Ebis arkada eçapis arkada
Adoson o kadar atoson o kadar
Bola çok Pola Çok
Beran Karşı Epera Karşı
Edöde O zaman Etote O zaman
Dal dinimeran Bir gün sonra Talo mera Bir gün sonra
Uzungöl’de Of’da
Ela azahan Buraya gel Ela daha Buraya gel
Azahan ime Buradayım Adaha ime buradayım
Harusenabame Şimdigitmeyeceğiz Haruçehapame Şimdigitmeyeceğiz
İberis asdo horafin bola yaralmasiya e birame Geçen yıl tarladan çok patates aldık Aso horaf iperis pola kartofa e pirame Geçen yıl tarladan çok patates aldık
Sifatlardan yapılan zarflar: Zarf olan kelimeler çoktur.tarafsız tanıtma sözcüklerinde i- hali ile de zarf yapılırlar.bu zarflar fiilin ne için ve durumunu gösterir
Uzungöl’de Of’da
HLİYO SICAK HLİO SICAK
GRİYOS SOVUK KRİOS SOVUK
EMORFON GÜZEL OMORFO GÜZEL
GALO İYİ GALOS İYİ
Bu sıfatları zarf halinde kullanarak farkı görelim
Uzungöl’de Of’da
Hado do ğarzelin emorfa drağoza ato pedi omorfo trağodi
O çoçuk güzel türkü söylüyor o çoçuk güzel türkü söylüyor
Anemon bola hliya fisa to vrako pola hlia fisay
Rüzgar çok sıcak esiyor rüzgar çok sıcak esiyor
İSİMLER
Özel isimler: belli kişi ve yerleri belirten isimlerdir.
O bekiris Bekir
O sdubeçis sdubeç
İ gosara gosara
İ Trabezunda Trabzon
Cins isimler (Bir kişiyi veya eşya ve hayvanları belirten isimlerdir).
do drabezin masa to trapez masa
do zont diş to dont diş
i borda kapı i porta kapu
çoğul isimler
i yazelfis kız kardeşin i adelfes kız kardeşin
danepse torunlar ta anepsa torunlar
dasgafize tekneler ta skafida tekneler.
Madde isimleri(elle tutulur gözle görülür varlıklara verilen isimlerdir.
İ bşi ruh,can i pşi ruh, can
O loğos söz kesme o loğos söz,demeç
Do bulisimo satış to pulima satış
Tanıtma sözcükeri (erkek)
a-tekil olanlar
b çoğul olanlar
tekil olanlar
o bedinos gaganiz o petinos kakaniz
horoz ötüyor horoz ötüyor
e bedino do sdeçis çe varcizis e petino eda lalis ce kahese
e horoz niçin bağırıp durursun e horoz niçin bağırıp durursun
çoğul olanlar
i bedinuzes gaganizune i petini kakanizone
horozlar ötüyor horozlar ötüyor
da bedinuzes goçiya e sira ta pedina stara e sira
horozlara tane attım horozlara buğday attım
tanıtma sözcükleri (dişi)
a- tekil olanlar
b-çoğul olanlar
tekil olanlar
i nife bola zulev i nife bola dulev
gelin çok çalışıyor gelin çok çalışıyor
di nifen voyson aserde ti nife laleso as erte
gelini çağır gelsin gelini çağır gelsin
e nife ela azahan e nife ela daha
e gelin gel buraya e gelin gel buraya
çoğul olanlar
da nifaze bola zulevune ta nifada pola dulevune
gelinler çok çalışıyor gelinler çok çalışıyor
e nifaze eladen azahan e nifada elate adaha
gelinler buraya gelin gelinler buraya gelin
da nifaze bola gurfizo ta nifada pola kurfizo
gelinleri çok överim gelinleri çok överim
Tarafsız tanıtma sözcüklerin halleri
Tekil
Do zon graz toz o krayz
Sığır bağırıyor sığır bağırıyor
Do zon almeğo toz o almeğo
Sığırı sağıyorum sığırı sağıyorum
Çoğul
Da za grazune ta za krayzune
Sığırlar bağırıyor sığırlar bağırıyor
Da za almeğume ta za almeğume
Sığırları sağıyoruz sığırları sağıyoruz
Yukarıda dil diyaleği ile ilgili çalışma, Uzungöl –of dilleri arasındaki konuşma ve yazı dilinin farklarını ortaya koymak için yapılmıştır.