Karalahana, Turkey's Black Sea region culture, history and travel guide

Servet ve Haysiyet Bakımından Karadenizli İleri Gelenlerin Listesi, 1880

Servet ve Haysiyet Bakımından Karadenizli İleri Gelenlerin Listesi (1880 SENESİ TRABZON VİLAYETİ VUKUAT CETVELİNE GÖRE)

(1880 SENESİ TRABZON VİLAYETİ VUKUAT CETVELİNE GÖRE)

Muhammet SAFİ
Başbakanlık Osmanlı Arşivi Uzmanı

Aceleci, tefekkür ve değerlendirme endişesi olmayan, kolaycı ve öngörülü yaklaşımı tercih eden, toplumsal şuur ve akıldan uzak ve günübirlik yaşamı teşvik eden iletişim araçlarının aksine tarih, halihazır durumu geçmiş ve gelecek ile iıtibatlandıran, günümüzü
istikbale hazırlayan, insanlara benlik ve bilinçaltı kazandıran bir olgudur. Osmanlı Arşivi bu manada dünyanın en büyük tarih hazinesidir. Okyanusta balık tutmak gibi açıldığınız bilim deryasında oltanıza takılan kadarıyla konuşup söyleyebilirsiniz. Bu engin denizde balığa çıktığımız son seferde oltamıza takılan belgeleri birlikte değerlendirmeye çalışacağız.
Bu yazı okunduğunda, belki kestirme yoldan ve kolaycı üsluptan hareketle ilk akla gelen sığ, sıradan, basit ve bilimsel olmayan ifade ile “Osmanlı İmparatorluğu biitün Karadenizlileri fişlemişti” denecektir. Günümüzün güya buna benzer haber ve bilgileri hatırlanıp bilimsel olmayan karşılaştırmalar da yapılacaktır. “lyi-kötü”, “doğıu-yanlış” “yerli-yersiz” eksenli yorumlar da ileri sürülecektir.
Biz kısaca, “Aşta tuzu olmayanların sofrada kaşığı bulunmaz“, diyelim.

Genç kuşaklara neyi nasıl bıraktığımızın muhasebesinin en güzel yapılacağı kıyaslama, 1880 senesinin tarihi vesikalarında bulduğumuz bilgiler olacaktır. Geleceğe yadigar bırakmak istediklerimiz geçmişin belgeleri değil, günümüzün belgelenmeyi bekleyen bilgileri olacaktır. Türk milletinin istikbaline dahil olmak isteyen her vatanseverin bu manaya mütedair nokta kadar kıymeti, dünyalar kadar cesameti haizdir. Osmanlı İmparatorluğunun hüküm sürdüğü zamanlardaki şartlara göre değerlendirildiğinde, oldukça orijinal yönetim şekilleri geliştirdiği, benimsediği ve bunları başarıyla uyguladığı ortaya çıkı-yor. Günümüzün mülkî ve askerî yönetim alışkanlıkları ve metodlarıyla kıyaslanmasında sağlıklı sonuçlar elde edilmesini beklemek yanlış olur. Günümüz demokratik yapıdaki yönetim anlayışında devletin “belirli süreli” idarecisi olan hükümetlerin tercih ettikleri uygulamalar, herkesin malumu olduğu idarecinin bütün yurdu çeşitli etkinlikler vesilesi ile dolaşması ve yerinde bizzat halkla temasa geçmesi, devletin uygulamalarını yerinde görmesi, iletişim araçlarının sürekli enformasyonu ile kamuoyunu takip etmesi şeklinde özetlenebilir. Os- manlı padişahlarının idaresi altındaki toprakları günümüzdeki sıklıkta gezmedikleri, dolaşmadıkları, hatta saray muhitinden, daha doğrusu İstanbul’dan dışarı çıkmadıkları bilinmektedir. Devlet merkezindeki ısrarlı ikamet tarzı, etrafın kontrolünün ve denetiminin yapılmadığı manasını taşımamaktadır. Bazı padişahlar bu iletişim ve denetimi kendilerine özgü metodlarla halletme yolunu denemişlerdir. II. Abdtilhamit’in oluşturduğu Yıldız Sarayı Albümleri adlı fotoğraf koleksiyonu, onbinlerce fotoğrafı barındırmaktadır. Bu albümlerde Osmanlı yurdunun imar, inşa, eğitim, sosyal hayat, çağdaşlık, tarih, kültür, folklor, sanayi, ziraat vb. bütün alanlara ait fotoğraflar bulunmaktadır. Hele imar ve inşa faaliyetlerinin belirli aralıklarla çekilmiş fotoğraflarıyla takip edilmesi ilginç bir yöntem olmakla birlikte günümüz için de eşsiz ve tarihi ehemmiyeti haiz belgelerdir. Salname denilen devlet ve vilayet yıllık-ları ise günümüzde dahi tutulmayan sağlam ve istatistiki verilere dayalı memleket durumunu belgeleyen sürekli ve rutin bir uygulama idi. Bu yıllıklara ilmiye, maarif, hariciye vb. alanındaki yıllıkları da eklerseniz her alanda kapsamlı bir enformasyonla devletin merkezinin sürekli bilgilendirildiği, yapılan icraatların sonuçlarının gözler önüne serildiğini ve memleketin idari, iktisadi, sosyal ve kültürel hayatının tespit edildiğini görürüz.

II. Abdülhamit döneminin ülkedeki gelişmeleri takip etme, denetimi sağlama ve halkın genel ahvalini öğrenme yöntemlerinden bir tanesi de vukuat cetvelleri dediğimiz valiliklerden her yıl aldığı genel durum raporlarıdır. Valiler saraya, idareleri altındaki vilayetin ve bağlı birimlerinin nüfus, doğum-ölüm, cinayet, adli olaylar, sosyal hayat, asayiş durumu, ekonomik seviye, yerli ve yabancı istenmeyen kişilerin faaliyetleri, askeri vaziyet ve toplum hayatında olması gereken her türlü bilgi hakkında sarayı sürekli olarak bilgilendirmekteydiler. Bu vukuat cetvelleri ilk bakışta daha çok polisiye uygulamaların raporları ve dökümleri olarak görünüyorlarsa da günümüz açısından ihtiva ettikleri bilgiler hasebiyle oldukça faydalı malumatın yenildiği tarihi vesikalardır.
Eski zaman idare şeklinin iyi öğrenilmesi ve bilinmesi bunun yeniden uygulanması temennisi ve ümidini doğurmamalıdır. Değişen zaman ve zemin kendine özgü şartlarını da yaratır. Osmanlının kendi asırlarında uyguladığı yöntemler, “günümüz hayatının daha da güzelleşmesi için neler yapılmalıdır” sorusunun tarihçiler tarafından verilecek cevaplarını oluşturan cümlelerden öte algılanma-malıdırlar.
Yazımıza konu olan Trabzon vukuat cetvellerinin yenildiği belgeler günümüz insanın pek çok konuda aydınlanmasına zemin hazırlayacak bilgileri içermektedir. Yöremizin yüzyıllar öncesinden kapsamlı ve birinci elden değerlendirmesinin bulunduğu bu tarihi vesikalar istikbali planlayanlar, toplum mühendisleri ve idareciler için başucu bil-gileri mesabesindedirler.

Devletin vatandaşı tanıma çabası

Yollar Servetin Kapılarıdır” adlı makalede ele aldığımız ve Rize hakkında kapsamlı olarak hazırlanan bir raporun, Sırrı Paşa tarafından talep edilen ve Rize mutasarrıfının kaleme aldığı bir rapor olduğu da anlaşılmaktadır. Tahmini tarih olarak belirli kriterlere dayanarak verdiğimiz 1280 tarihinin belgenin gerçek tarihi olduğu ve imzasız hazırlandığı için muhtemelen mülkiye müfettişi veya Rize mutasarrıfı tarafından kaleme alınmıştır şeklindeki yorumumuz da bu belge sayesinde netlik kazanmaktadır. Çünkü Sırrı Paşa gerek merkeze çektiği telgrafında ve gerekse yolladığı raporunda ilçelerden kapsamlı bir rapor talep ettiğini ve hazırlandıklarında bunları saraya yollayacağını söylemektedir. Osmanlı İmparatorluğunda gayri mi’ıs- limlerin idaresi ve durumları hakkında pek çok kitap ve belge bulunmaktadır. Bu konu akademik anlamda da yeterli derecede ele alınmıştır. Bizim dikkati çekmek istdediğimiz ise incelediğimiz vukuat pusulasındaki ileri gelenlerin servet ve haysiyet açısından değerlendirmelerinin yapıldığı liste olacaktır. Müslim vatandaşlardan (mali, askerî ve birkaç detay husus dışında) asla ayırt edilmeyen gayrimüslim vatandaşların durumlarına ışık tutabilecek mahiyette bilgilere rastlıyoruz. Osmanlı devletinin resmi görevlisi ve halka yönelik yüzünün en yüksek temsilcisi olan valinin raporunda gözler önüne serilen durum oldukça ehemmiyetlidir.

Gerek miislim ve gerekse gayrimüslim halk, servet ve haysiyetlerine göre sıra-lanmaktadırlar. Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Gümüşhane sancaklarının eşrafının listeleri mal ve şerefe göre tutulmuştur. Burada dikkat edilen husus, “servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir” şeklinde tercih edilen bir sıralamadır. Bu sıralama birinci, ikinci ve tiçüncü diye puanlanan bir sıralamadır. Serveti olmayanlara “serveti kalmamıştır” denilmesine rağmen haysiyet bakımından yapılan değerlendirmede ise asla “haysiyetsiz” veya “haysiyeti yoktur” denilmemektedir. Gayri miislim olup da gerek haysiyet ve gerekse servet bakımından birinci derecededir diye nitelendirilen vatandaşlara rastlanıldığı gibi, miislim olup “haysiyet ve servetçe üçüncü derecededir” şeklinde tarifler de bulunmaktadır. Burada bir ayırıma gidilmemiştir.

Yine müslim halkın sivil itibar unvanlarından olan ağa, bey ve efendi gibi sıfatlar, gayrimüslim vatandaşlar nitelen-dirilirken de kullanılmıştır.Halkın ileri gelenlerinin listelendiği bu belge sülalelerin şecere bilgileri ve geçmişe dair tarihleri itibariyle de oldukça ehemmiyetlidir. Osmanlı belgeleri birinci el kaynak oldukları için diğer tarih kaynakları gibi ayrıca bir değerlendirilmeye tabi tutulmak ihtiyacını aynı şiddette taşımazlar. Bunların bilim alemine kazandırılmasında güdülen en büyük gaye, okuyucunun kendi yorumunu ve değerlendirmesini kendisine bırakmak olacaktır. Bahusus incelediğimiz belgelerin muhteviyatı da buna müsaittir.

Dönemin Trabzon Valisi: Sırrı Paşa

Sırrı Paşa Giıit’de, Kandiye’de Sâlih Tosun Efendi’nin oğlu olarak 1844’de doğmuştur. Devletin çeşitli kademelerinde görev aldıktan sonra 1879’da Trabzon, 1880’de Kastamonu, aynı yıl 2. defa olarak Trabzon, 1881’de Ankara, 1300 (1883) de Sivas, 1885’de Diyarbakır, 1888’de Adana, 1889’da vezirlik rütbesiyle Bağdad valisi, 1891’de Diyarbakır valisi olup 1894’de hastalığı hasebiyle İstanbul’a gelmiş ve 11 Aralık 1895’de vefat eylemiştir. Otoriter, gayretli ve çalışkan olup bulunduğu yerlerde iyi hizmeti görülmüş ve azil yüzü görmemiştir. İlim ve fazilet cihetinden benzersiz olan valilerdendir. İyi derecede şiir ve yazı yazabilen birisidir. Sert mizaçlı bir zattır. Bunun için Karadeniz insanının servet ve haysiyetine yönelik yaptığı değerlendirmeler önemlidir.Trabzon Valisi Sırrı Paşa’nın 1880 yılında Trabzon ve bağlı yerlerden olan Rize, Giresun ve Trabzon merkezle alakalı olarak genel manada saraya verdiği iki adet raporunda yöre hakkındaki tespitleri yer almaktadır.

Yabancı devlet görevlileri asayişi bozmak, için çalışıyorlar

31 Ağustos 1880 tarihli şifreli telgrafında cinayet, nüfus, doğum-ölüm cetveli gibi bilgileri göndereceğini söylemektedir. Bu telgrafta ayrıca Trabzon vilayetinde asayişi ihlal edici bir durum olmadığını ve halkın tamamının güven ve rahatının berkemâl olduğunu övünerek anlatmaktadır. 7 Eylül 1880 tarihli ikinci telgrafında ise ilçelerden istenen cetvelleri ve beraberinde de gerekli açıklamaları içeren yazısının elden postaya verildiğini bildirmektedir. Yine aynı gün teftiş için Rize’ye gittiğini beyan etmektedir. Bu ikinci telgrafla belgelerden birini oluşturan ve 5 Eylül tarihini taşıyan raporunda Sırrı Paşa Trabzon vilayeti ve bağlı birimleri hakkında saraya şu bilgileri vermektedir:

Şefkatli efendim hazretleri.
Ferman buyurulan şifreli telgrafınız alındı. Derhal gereği bağlı yerleşim birimlerine tebliğ edildi. Ferman gereği olan ve doksan 1876 senesi Ağustosundan bugüne kadar vilâyette meydana gelen adam öldürme vesâir cinayetlerin tür ve derecelerini ve miislim ve gayri miislim nüfusun gerçek miktarıyla 1876’dan 1880 senesi sonuna kadar olan miktarı ile doğum ve ölüm miktarlarını bildiren iki cetvel düzenlenerek ekli olarak huzurlarınıza arz olundu. Cinayetlerin listesinde sıralanan vukuattan başka evrakları henüz Trabzon İstinaf Mahkemesi ile Trabzon Bidayet Mahkemesine gelmemiş cinayetler varsa onların da bir listesi ve kıdem, haysiyet, emlak ve servet bakımından halkın ileri gelenlerinin defteri vilayete bağlı yerlerden istenilmiş olmakla geldikleri zaman arz olunacaklardır. Nüfus cetvelinde gösterilen ölümler tamamen doğal ve adi hastalıklardan dolayı meydana gelmiştir. İçlerinde bulaşıcı hastalık ve dikkati çekecek diğer hastalıklardan vefat edenler yokmuş. Eski ve yeni göçmenlerin gelmeleriyle birlikte mevcut eski nüfus hayli artmıştır. Mevcut güvenlik kuşetleri ise tersine azalmıştır. Buna rağmen çok şükür memleketin âsâyiş ve güvenliği berkemâldir. Gerçi miislümanlann birbirlerinden kız kaçırmak ve o yolda adam yaralamak ve öldürmek ve ara sıra ufak tefek şeyler çalınmak gibi adi vukuat eksik değil ise de yol kesenlerin ve diğer eşkıya çetelerinin azlığından dolayı bu gibi adi olaylardan umumi asayiş hiç bir zaman bozulmadığı muhakkaktır.
Bununla birlikte padişahımızın emrini yerine getirmek için bugün serhat olan Rize tarafına doğru bizzat tarafımdan teftiş ve denetime çıkıldığından bu konuda istenilen rapor hakkında şifreli telgrafla talep edilen izin üzerine alınacak cevabi emre göre daha fazla tafsilat verilecektir.Trabzon’da bulunan Ingiliz Konsolosu emsali gibi daima vaziyeti inceleyip araştırmakla uğraşmaktadır. Gerçek yalan her ne duyarsa İstanbul İngiltere Büyükelçiliğine ve Londra’ya bildirir. Ve genellikle yazdığı şeyleri dostâne şekilde bana da nakleder ve anlatır.
Yalnız Hristiyanlara dostluk gösterımeyip aksiııe Müslümanları ve özellikle devlet memurlarını da tarafına çekmek için gayrı resini yollarla onlar hakkında da çok kayırmalarda bulunur. Geçende Londra’dan aldığı emir üzerine Giresun. Ordu Canik (Samsun) kazalarını gezmiştir.
Bir kaç gün önce yine Giresun a gelirken hava muhalefetinden dolayı vapur Giresun iskelesine uğrayamadığından Trabzon ‘a çıkmış ve bir kaç gün sonra yine Giresun’a gideceğini ve bu seyahatinde gördüklerini ve yaptığı araştırmalarını bana da anlatacağını söylemiştir. Trabzon ve Samsun’da bulunan Rııs\ra Konsolosları da önceleri Sohum’dan göç eden ve halihazırda Batum havalisinden göç etmekte olan Müslüman lıalkın geride bıraktıkları arazide yerleştirmek üzere Trabzon vilayetinde ikamet eden Hristiyan halkı oralara göç etmekte gizliden gizliye teşvik etmektedirler. Diğer konsoloslar bu gibi işlere karışmayıp aksine Rusya Konsoloslarının bu çabalarına görünürde öfke gösteriyorlar.
Her halde emri ferman padişahımızmındır.
05.10.1880 Trabzon ‘dan Trabzon Vilayeti Valisi Sırrı

“Rizeliler, devletlerine ve padişahlarına bağlıdırlar”

Trabzon Valisi Sırrı Paşa ikinci raporunda da daha çok Rize insanının bir tahlilini yapmaktadır. Rizelilerin devletine ve padişahlarına olan bağlılıklarını ve sevgilerini takdir cümleleriyle anlat-maktadır. İçlerinden bazı eski dönemlerden kalma alışkanlıklarını sürdüren derebeyi artıklarının halk üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsettikten sonra yöreye karşı beslediği güzel hislerinin dışavurumu olarak, bu insanların cezalandırma yolu tercih edilerek Rize’den sürülmelerinden daha çok sahip oldukları meziyet ve kabiliyetlerinden devlet olarak istifade yolunun benimsenmesini ve İstanbul’a aldırılıp ülkenin başka vilayetlerinde bunların istihdamları yolunun tutulmasını önermektedir.

Adet: 40
Mâbeyn-i Hümayun Başkitâbet-i Celile- sine (Saraya…)
Merhametli efendim hazretleri Vilâyetin havi okluğu nüfus ile malum süre içinde meydana gelen cinayetlerin evraklarından Trabzon Bidayet ve İstinaf Mahkemelerine gelenlerin cetvelleri 15.10.1880 tarihli yazımızla arz olun-muştu. Canik (Samsun) sancağından baskıı diğer üç ilçe halkının ileri gelenlerinin kıdem, haysiyet, emlâk ve servetlerine göre isim ve şöhretlerinin yenildiği defler de bu kerre ekli olarak makamlarına arz edildi. Evrakları, zik- rolunan bu iki mahkemeye henüz gelmemiş olan cinayetlerin de cetvelleri bağlı birimlerden istenilmiştir. Gerek bunların ve gerek Canik sancağındaki haysiyet ve servet sahibi insanların listeleri geldikleri zaman aynı şekilde hiç bir gecikmeye mahal bırakılmadan takdim kılınacaktır.Lazistan (Rize) sancağının merkezi olan Rize kazasına vardığımın üçüncü günü bütün köy ve mahallelerin muhtarları topluca yanıma geldiler.Padişahımızın tahta çıktğmdan beri yöre insanları emniyet ve huzur içinde olarak topluca padişahımıza sağlık ve afiyet duaları ile bağlılıklarını belirten sözler ettiler. Hiç bir şekilde kimseden incinmediklerini ve bıızan içlerinden insanlık hali olarak istenmeyen bir fiili işleme cesaretinde bulunanların da derhal hükümet tarafından yakalanarak adliye görevlilerine teslim edildiklerini, bunların mahkemelerinin görüldükten sonra layık oldukları cezaya çarptırıldıklarını gördüklerini beyan ettiler. Benim yanımda hazır bulunanların gözlerinden mutluluk ve sevinç göz-yaşlarının akmasına sebep olacak derecede halifemiz ve padişahımıza hayır dualarda bulundular.Bir haftadan beri gizli ve açıktan olarak yaptığım tahkikata göre, Rize’de çok şükür genel asayiş, emniyet ve huzur gerçek manada istenilen derecededir. Fakat asıl lazistan denilen mahallerde oraların eski derebeyleri artıklarından sayılan bazı ileri gelen kimseler halk üzerinde nüfuz etkisinde bulunduklarından halk arasında bazı rahatsızlık mevcut olduğu ve bu rahatsızlığın kaldırılması için de mutlaka bu ileri gelen insanlardan bazılarının oradan uzaklaştırılmaları gerektiği kanaati doğmuştur. Çünkü bunların içinde gerçekten değerli ve istihdama değer adamlar da vardır. Bunun için sürgün edilmeleri yoluyla buradan kaldırılmalarına gerek yoktur. Ancak başka vilayetlerde uygun işlerde istihdâm olunmak üzere İstanbul’a aldırılmaları hem kendileri hem uınumen memleket ve halk açısından sayısız güzellikleri doğuracaktır. Bundan dolayı bir iki güne kadar oralara da gidip daha fazla bilgi edinip yine arz eylerim.
Yalnız bu derebey artıkları hakkında yapılması gerekenin telgrafla tarafıma eııır olunup bildirilmesi özellikle istirham olunur. Sonsuz ve her hakle emir ve ferman hazıeti padişahımızmdır.
15.10.1280

Rize’den Trabzon Vilayeti Valisi Mühür (Sırrı)

İleri Gelenlerin Listesi

Trabzon Vilâyetinin Merkez ve bağlı üç sancağında (Trabzon Sancağı, Lazistan /Rize Sancağı ve Gümüşhane Sancağı) yaşayan halkın ileri gelenlerinin kıdem, haysiyet, emlâk ve servet bakımından isim ve şöhretlerinin listesi

Trabzon Sancağı Merkez Trabzon Kasabası

Hacı Arif Ağazade Mütemayiz Emin Hilmi Efendi: Kıdem ve haysiyetçe birinci derecede ise de emlâk ve servetçe üçüncü derecededir.
Kalcızâde Emini’l-Ümerâ Hacı Osman Pcışci: Kıdem ve haysiyetçe birinci dere-cede ise de emlâk ve servetçe üçüncü derecededir.
Kcılcızâde Istabl-ı Âmire pâyelülerin- deıı Mehmet Bey: Kıdem ve haysiyetçe birinci derecede ise de emlâk ve serveti kalmamıştır.
Tüccardan Neııılizcıde Hacı Ahmet ve Mahsur Efendiler: Emlâk ve servetçe birinci derecenin dahi fevkinde iseler de kıdem ve haysiyetçe ikinci derecededirler
Meclis-i Beledî Reisi Mütemayiz Ali Rıza Efendi•. Kıdem ve haysiyetçe ikinci derecede ise de emlâk ve serveti yoktur
Sııbaşızâcle Saniyeden Pertev Efendi: Kıdem ve haysiyetçe ikinci ve emlâk ve servetçe üçüncü derecededir.
Eyüpzâde Saniyeden Ali Galip Efendi: Kıdem ve haysiyetçe ikinci ve emlâk ve servetçe üçüncü derecededir. Mısırlızâde Istabl-ı Âmire pâyelilerin- den Mehmet Bey: Kıdem ve haysiyetçe ikiknce derecede ise de serveti yoktur. Tüccardan Cıılbazâde Hacı Hüseyin Efendi: Emlâk ve servetçe birinci derecede ise de kıdem ve haysiyetçe ikinci derecededir.
Tüccardan Kalaycızâde Osman Efendi: Emlâk ve servetçe birinci derecede ise de kıdem ve haysiyetçe ikinci derecededir.
Tüccardan Sandalcızâde Hüseyin ve Temel Efendiler: Yalnız emlâk ve servetçe birinci derecededirler Hamamcızâde Hafız Ahmet ve Hüseyin Efendiler: Yalnız emlâkça birinci derecededirler
Tüccardan Anıavutzâde Saniyeden Ahmet Lııtfi Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Dizdarzâde Kapıcıbaşı Hacı Emin
Efendi Kıdem ve haysiyetçe birinci dereceye kaıib ise de emlâk ve servetçe üçüncü derecededir Abanoszâde AH Ağcı: Servetçe ücüncii haysiyetçe ikinci derecededir Rum Tüccarından Gavran oğlu Yanika ve Yorgi Efendiler: Haysiyetçe birinci ve servetçe üçüncü derecededirler.
Rum Tüccarından Bodur oğlıı Saniyeden Yanika Ağcı: Haysiyetçe birinci ve emlâk ve servetçe ikinci derecededir. Rıını Tüccarından Hacı Duman oğlıı II- ycı Ağa: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir.
Rum Tüccarından Kısırlı Hcıcı Yani Ağa: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir.
Mısıryaıı Ohcınnes Efendi: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir.
Mazlumyan Arliıı Ağcı: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir.
Bargiizak oğlıı Siınyon Ağa: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir. Temezıeli Hadiş oğlıı Karabet Ağa : Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir. Kcıpıcıbcışı Hcıcı Derviş Ağa: Haysiyet ve servetçe üçüncü derecededir. Cincizâde Hcıcı Ömer Efendi: Haysiyet ve servetçe üçüncü derecededir Tüccardan Kısırlı Hcıcı İbrahim Efendi: Haysiyet ve servetçe üçüncü derecededir
Alaybeyzâde Hcıcı Osman Efendi: Servet ve haysiyetçe üçüncü derecededir Hcıcı Halilzâde Osman ve Mustafa Efendiler: Servet ve haysiyetçe üçüncü derecededir
Fetvaciyan Hcıcı Siınyon Ağa: Servet ve haysiyetçe üçüncü derecededir

Giresun Kazası

Dizdârzâde Ahmet Bey oğlu Abdullah Bey: Kıdem ve haysiyetçe birinci ve servetçe ikinci derecededir Laçinzâcle Genç Ağcı: Yalnız servetçe birinci derecededir
Sarıbayraktarzâde lsnıcıil Kcıptcın: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Bayezidzâde Emrnllcıh Ağa: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Akköy’de Karaihrahimzâcle Ahmet Ağa: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Piraziz’de Tirealizcıde Ali Ağa: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Geçlik Alizâde Ahmet Ağa•. Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Nohut oğlu Yorgi Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Pastırmacı Ömer Kaptan: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Sarıbayraktarzâde Ömer Kaptan: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Arzuhalci Hcıscın Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Taclizâde Haşini Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Bekir Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Tüccardan Mustafa Efendi: Yalnız servetçe birinci derecededir Arşlaıı oğlu Lazari Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir

Ordu Kazası

Hazinedaızâde Ali Bey ve biraderleri İbrahim ve Osman Beyler. Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Yine Hazinedaızâde Ahmet Bey. Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Felekzâde Süleyman Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Hapishanede Şıhmanzâde Süleyman Bey: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Kaçlı Zaimzâcle Arif Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Ulııbey’de Alaybeyizâcle Abclıırrahman Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Nefs-i Ordu’da Kuzine oğlu Kostantiıı Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Haci Gorgor oğlu Ycıno Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Ermeni Tüccârından Kigork Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir

Tirebolu Kazası

Hacı Emin Kaptcınzâde Mehmet ve Hüseyin Efendiler: Servetçe birinci ve haysiyetçe ikinci derecededirler Nâipzâcle Hacı Ömer Ağcı: Servetçe birinci ve haysiyetçe ikinci derecededirler Rıını Milletinden Haci Mibail Ağa: Servetçe birinci ve haysiyetçe ikinci derecededirler

Of Kazası

Saraylıoğlu Hcıscın Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Çağıroğlıı Mustafa Ağa: Sen et ve haysiyetçe ikinci derecededir Keıncıncıoğlu Salih Ağcı: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Hcıcı tslamoğlıı Hacı İbrahim Ağcı: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Hcıcı Kahraman Ağcı: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir

Sürmene Kazası

Pazoğlıı Cafer Ağa: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Zorbcı Haşan Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Çırcılıoğlıı Genç Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir

Görele Kazası

Kara Kadı Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Gııguzâde Süleyman Bey: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir

Vakfıkebir Kazası

Badiroğlıı Yıısııf Ağa: Haysiyetçe birinci ve servetçe ikinci derecededir Badirzâde Mehmet Ağa : Servet ve haysiyetçe birinci derecededir

Şarlı Nahiyesi

Uzunzâcle Keleş ve Biraderi Osmcın Ağcılar: Servet ve haysiyetçe birinci derecededirler
Kııkuzâde Hcıscın Bey Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir

Maçka Nahiyesi

Eyiipzâde Mustafa Ağa: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Eyiipzâcle Nuri ve biraderi İsmail Ağcılar: Yalnız haysiyetçe birinci derecededir

Yomra Nahiyesi

Kalabkalı Ali Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Gümüşhaııeli Ali Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Yetimoğlu Hcıscın Ağcı: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Hacı Hamzcı oğlıı İbrahim Ağcı: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Kibaroğlıı Mahmut Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Güınüşbcınelioğlıı Ali Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Şatırzâde Kcıpıcıbcışı Mikdat ve biraderi İbrahim Beyler: Servet ve haysiyetçe birinci derecededirler.

Akçaabat Nahiyesi

Bağdadlızâcle İbrahim Efendi: Servet ve haysiyeti yerindedir Hacı Musazâde Emin Ağa: Serveti yolundadır
Hcıcı Abnıedcan Efendi: Serveti yolundadır
Serclarzâde Mustafa ve Ahmet Ağalar: Serveti yolundadır
Hacı Scılihzâcle Ömer ve Hacı Mehmet Ağcılar: Serveti yolundadır Mersinli Hacı Mehmet Ağcı: Servet ve haysiyeti yolundadır Saralı Hacı Bekir Ağcı: Servet ve haysiyeti yolundadır
Arnavutzâde İbrahim Ağa: Servet ve haysiyeti yolundadır

Lazistan Sancağı ve Rize Kasabası

Hacı Memiş Paşazade Hacı Ahmet Bey: Servet ve emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir
Biraderleri Mesut ve Mehmet Ali Beyler: Servet ve emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededirler Tuzcıızâde Mahmut Ağa: Emlâkça ve haysiyetçe birinci derecededir Tuzcıızâde Hacı Mehmet Ağa: Emlâkça ve haysiyetçe birinci derecededir
Tuzcuzâde İsmail Ağa: Emlâkça ve haysiyetçe birinci derecededir Mataracızâcle Hacı Mustafa Efendi: Servetçe ve emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir
Biraderi Hacı Ahmet Efendi: Servetçe ve emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir.
Kapa Osman oğlu Hacı Osman Kaptan: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir Yarıkzâde Hacı Osman Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Hacı Mahmıttzâde Hacı Derviş Ağa: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Hacı Genç Ağazâde Hacı Hafız Ali Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Hacı İsmail Ağazâde Hacı İsmail Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir
Selyânzâde Ömer Efendi: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Tuzcuzâde Hıırşit Efendi: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Durmuş Efendizâde Hacı Ahmet Ağa: Servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir Yanıkzâde Babadır Ağa: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Kadızâde Hacı Ali Efendi: Haysiyetçe birinci derecede ise de emlâkça ikinci derecededir
Hacı İbrahim Efendizâde Hacı Osman Efendi: Haysiyetçe birinci derecede ise de emlâkça üçüncü derecededir Eyiipzâde Hacı Mehmet Ağa: Servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir Tuzcuzâde Hacı Arif Ağa: Emlâk ve haysiyetçe ikinci derecededir Sükazzâde Hacı Yusuf Ağa: Emlâk ve haysiyetçe ikinci derecededir Diknazâde Elacı Hüseyin Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Türüdîzâde Iiaa Mehmet Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Lazzâcle Hacı Mehmet Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Deıvişzâde Hacı Salih Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Mollazâde Rauf Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Hacı Mahmıttzâde Elacı İsmail Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Hacı Şükiirzâde Elacı Emir Ahmet Ağa: Servetçe ikinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir Şadoğlu Mustafa Efendi: Servetçe ikinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir
Kanburoğlu Hacı Salih Efendi: Sen etçe ikinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir
Molla Ömerzâde Hacı Ali Ağa: Sen etçe
ikinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir
Hacı Bilal Efendizâde Hacı Hafız Süleyman Efendi: Servetçe ikinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir
Süleyman Efendi: Haysiyetçe ikinci derecede ise de servetçe üçüncü derecededir
Güvelizâde Elacı Ali Ağa: Servet ve haysiyetçe üçüncü derecededir Kazancı Ha mit Efendi: Seıvet ve haysiyetçe üçüncü derecededir Zirhzâde Şakir Efendi: Sen’et ve haysiyetçe üçüncü derecededir Hacı İbrabimzâde Hacı Hüseyin Efendi: Haysiyetçe birinci derecede ise de emlâkça üçüncü derecededir Kalenderoğlu Haralanıbo Ağa: Seıvet ve haysiyetçe ikinci derecededir Liyanik oğlu Filibo Ağa: Seıvetçe birinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir
Haci Kosti oğlu Yorika Ağa: Sen’et ve haysiyetçe ikinci derecededir Haci Istavre oğlu Yani Ağa: Servetçe üçüncü derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Bıyıkoğlu Yapo Ağa: Servetçe üçüncü derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Kuvoloğlıı Elacı Mustafa Ağa: Servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir Kuvoloğlıı Hacı İbrahim Ağa: Sen’etçe ikinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir
Maçinzâıde Hacı Ahmet Ağa: Seıvet ve haysiyetçe ikinci derecededir Sofizâde Hacı Mehmet Efendi: Seıvet ve haysiyetçe ikinci derecededir Şalvar oğlu Yani Ağa: Servet ve haysi-yetçe üçüncü derecededir

Mapavri Nahiyesi (Çayeli)

ŞeriJ’zâde Hacı Yıtsııf Ağa: Seıvet ve haysiyetçe birinci derecededir Hacı Osman Efendizâde Mustafa Efendi: Seıvetçe ikinci ve haysiyetçe birinci derecededir
Haceoğlıı l/yas Efendi: Seıvetçe üçüncü ve haysiyetçe ikinci derecededir Baltacıoğlıı Abdi Ağa: Seıvetçe üçüncü ve haysiyetçe ikinci derecededir ŞeriJ’zâde Abdi Ağa: Seıvetçe üçüncü ve haysiyetçe ikinci derecededir Tüysüzoğlu Hacı Osman Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Kâmil oğlu Ahmet Efendi: Seıvet ve haysiyetçe ikinci derecededir Tüysüz oğlu Eyüp Ağa: Seıvetçe ikinci derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir
Kiirdoğlu Ali Efendi: Seıvetçe üçüncü derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir
Karadere Nahiyesi (Kalkaııdere)
Seymenzâde Tabir Ağa: Servet ve haysiyetçe birinci derecededir Kalpak oğlu Hacı Hüseyin Ağa: Servetçe birinci ve haysiyetçe üçüncü derece-dedir
Kürün oğlu Osman Ağa: Servetçe üçüncü ve haysiyetçe ikinci derecededir Kansızoğlıı Hıırşit Ağa: Seıvetçe üçüncü ve haysiyetçe ikinci derecededir Kııkııloğlu Hüseyin Ağa: Servetçe üçüncü ve haysiyetçe ikinci derecededir Müderris Hüseyin Efendi: Yalnız haysiyetçe birinci derecededir

Kura-yı Seba Nahiyesi (İkizdere)

Likvanoğhı Hacı Mustafa Ağa: Seıvet ve haysiyetçe ikinci derecededir Püberoğlıı Hacı Habip Ağa: Seıvet ve haysiyetçe birinci derecededir Püberoğlıı Tufan Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Kııtavoğlıı Mehmet Ali Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Biraderi Mehmet Ağa: Seıvet ve haysiyetçe ikinci derecededir Şeyh Elacı Osman Efendi: Servetçe üçüncü derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir
Ekşioğlu Ali Ağa: Seıvetçe ikinci derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir Biraderi Mehmet Ağa: Seıvetçe ikinci derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir
Atmacaoğlu Hacı Ali Ağa: Servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe üçüncü derecededir

Hopa Kazası

Ahmed Efendizâde Haşan Behçet Efendi: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir
Cordanzâde Abdurrabman Ağa: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Osman Ağazâde Hacı Hasan Efendi: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir Köse Hacızâde Ömer Ağa: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
EyÜp Ağazâde Haşan Efendi: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Osman Ağazâde Ahmet Ağcı: Emlâkça ikinci derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir
Cordanzâde Kadir Ağa: Emlâkça ikinci derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir
Hacı Mustafa Efendizâde Ali Faik Efendi: Emlâkça ikinci derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir Eyüp Ağazâde Halim Efendi: Emlâk ve haysiyetçe ikinci derecededir
Şehrîzâde Osman Efendi: Emlâkça üçüncü derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir

Arhavi Nahiyesi

Flaci Şabinzâde Mehmet Bey: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir Cordanzâde Hacı Aziz Ağcı: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir Hamil Efendi: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir
Dursun Efendi: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir
Kıtrdoğlıt Iiacı Mahmut Efendi: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Biraderi Hacı Ilasaıı Efendi: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Yöriikzâde Hacı Ali Efendi: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Hacı AH oğlu Hcısan Bey: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Hacı Ali oğlıı Yakııp Efendi: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Mirasyedioğlıı Mahmut Efendi: Emlâk ve haysiyetçe ikinci derecededir Bayraktaroğlu Hacı AH: Emlâk ve haysiyetçe ikinci derecededir

Atina Kazası (Pazar)

Pasezâde Halim Efendi: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir Pasezâde Mecit Efendi: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir Telatorzâde Hasaıı Ağa: Emlâk ve hay-siyetçe birinci derecededir Naibzâde Mustafa Efendi: Emlâk ve haysiyetçe ikinci derecededir Hacı İbrahim Efeııdizâde Sadık Efendi: Emlâkça üçüncü derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir Baltazâde Ali Ağa: Emlâkça üçüncü derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Scıyfzâde İsmail Ağa: Emlâkça üçüncü derecede ise de haysiyetçe ikinci dere-cededir
Hemşitı Nahiyesi (Hemşin-Çanılt- hemşiıı)
Han Ağazâde Elacı Osman Ağa: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir Yeğeni Halit Efendi: Emlâk ve haysiyetçe birinci derecededir Farezâde Reşit Ağa: Emlâkça üçüncü derecede ise de haysiyetçe birinci derecededir
Reyhcınzâde Hıırşit Ağa: Emlâkça birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci de-recededir

Gümüşhane Sancağı Merkez Gümüşhane Kasabası

Hacı  Abdi Ağa: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir
Hacı Ahmet Ağcı: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir
Rcıkaoğlıı Ömer Ağa: Servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci dere-cededir
Biraderleri Hafız ve Rifat Ağalar: Emlâk ve servet ve haysiyetçe ikinci derecededir
Silahtar Ağazâde İbrahim Efendi: Haysiyet ve şerefçe ikinci derecededir Kasap Ömer Ağa: Haysiyet ve şerefçe ikinci derecededir
Mavrangelli Ethem Ağa: Haysiyet ve şerefçe ikinci derecededir Topaloğlıı İbrahim Ağa: Servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Bakkal İbrahim Ağcı: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Hacı Deıviş Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir
Numan Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir
Şehbeııderzâde Kâmil Efendi: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Şarkadezâcle: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir
Nâzır Ağazâde Ömer Ağcı: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Hacı Mustafa Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir
Numan Efendi biraderi Ahmet Ağa: Servet ve haysiyetçe ikinci derecededir Haci Kostantin Efendi: Haysiyet ve şerefçe birinci derecededir Bezzâz Haci Yorikct: Servetçe birinci derecede ise de haysiyetçe ikinci derecededir
Mumcıızâde Haci Yorika ve biraderi: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir Flaci Artın Ağa: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir
Karındaşı: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir
Flaci Yorgi: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir
Haci Aneştaş: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir
Çakır Çorbacı: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir
Filibos Ağcı: Haysiyet ve servetçe ikinci derecededir

Torııl Kazası

Üçiincüzâcle Ali Bey: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir Biraderi İskender Bey: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir Diğer biraderi Mahmut Bey: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir Diğerleri Süleyman ve Hacı Salih Beyler : Haysiyet ve servetçe birinci derecededir
Kiirtihı Nahiyesi
Yakııpoğlu Ağa: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir
Mukayyiclzâde: Haysiyet ve servetçe birinci derecededir

Belge referans numarası:
Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Y.PRK.UM, nr: 2/40
Tarih: 7 L. 1297 (13.09.1880)

Exit mobile version